..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsandaki gerçek güzelliði ancak yaþlandýkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Varoluþçuluk > Fatma Þahin




22 Ocak 2015
Muhallebi Kokan Kadýn  
Fatma Þahin
Bulutlarýn renginde kararma ve görünüþlerinde bir aðýrlýk vardý. Sanki dolmuþ ve bedbindi gökyüzü. Kendisini en çok gökyüzüne benzetirdi. Evet, bir kadýn olsa olsa gökyüzü olurdu. Önce yeryüzünün kirini pasýný kendisinde toplar, sonra içini akýtarak hem kendini hem yeryüzünü temizleyen, kadýn gökyüzü.


:ACEH:
Ýki bedenin birbirine deðmesinin çýkardýðý bu devingen ses, ne sade ne hoþ bir ses diye düþündü. Kýsa bir süre sonra dinlemekten uzaklaþýp kendini teslim ettiði ses kesildi ve o da gözlerini açtý. O sýrada rüzgârýn perdeyi aralamasýyla gün doðumunu gördü. Adam uzandýðý yerde arkasýný dönerek rahat bir uykuya hazýrlanýrken o yataktan kalkarak üzerine geçirdiði elbisesiyle terasa çýktý. Gün doðumu; samimiyet, baþlangýç, sadelik, olduðun gibi olmak ve zihninin baþkalarýnýn düþünceleriyle kirletilmemesi demekti ona göre.  O da her gün doðumunda biraz daha silerdi diðer insanlarýn izlerini, kendine daha fazla yer açmak için. Çok düþünen biri de deðildi. Bir gün yazar olan adamla konuþurken: Ne düþündüðümüzün fazla bir önemi yok, olmamalý. Doðduðumuzdan beri bir sürü þey yüklendi zihnimize, onlarca doðru, yüzlerce yanlýþ... Düþüncelerimizin ne kadarý sahiden bize ait nereden bilebiliriz, onlara ne kadar güvenebiliriz, üzerimizde kurtulamadýðýmýz bu baþkalarýnýn sinmiþliðin varken? diye sorduðunda adam ilk defa ona verecek bir cevap bulamamýþ, düþünürken gözlerini hep kilitlediði yazý masasýna kilitleyerek öylece dalmýþtý.  Netti kadýna göre yaþam. Ýstediðin þeyleri yaparsýn, istemediklerini yapmazsýn.  Daima içinin (özünün) pusulasýyla yürürsün ve bu yolda attýðýn her adým seni tatmin eder. Ya da diðerlerinin deyimiyle mutlu olursun. 
    Adam kadýnýn yanaðýna bu kez daha uzun bir öpücük kondurdu. Kadýn öpücüðün temasýnýn etkisiyle gözlerini mis gibi kahve kokusuna aralayarak uyandý. Karþýsýnda ona sevgi ve beðeniyle bakan adam, günaydýn derken fincaný uzattý. Sabahlarý kahve içmeyi çok sevdiðini söylemiþtin. Uzun zamandýr kahve yapmamýþtým, bak bakalým nasýl olmuþ diyerek beklenti dolu gözlerle ona baktý. Birbirlerinden çok þey beklemezlerdi. Beklentileri yaptýklarý küçük jestlerin karþý tarafça hoþa gitmesinden öteye geçmezdi. Birbirlerine karþý olduklarý gibi olmalarý da bundandý.  Ýkisi de kaygýsýzca içlerinin açarlardý birbirlerine. Görüþmek istedikleri zaman, istedikleri kadar, istediklerini yaparak görüþürlerdi daima. Dýþarýdan bakanlar -ki bu bakýþ açýsý onlarýn arkadaþlarýna aitti- onlarýn birbirlerini sevmediðini, yaþadýklarýnýn da arzudan öteye gitmeyen uçucu hisler olduðunu söyler küçük görürlerdi bu iki sahici hayatýn, sahici paylaþýmýný. Diðer insanlarýn durmaksýzýn yaptýðý þeydi kendinden olmayaný dýþlamak. Kadýn bu insanlara bile hak verirdi büyük bir kibirle. Bir gün yine bir adamla yaptýðý sohbet sýrasýnda: Bir trende seyahat ettiðini düþün. Ne trende bulunmaktan hoþnutsun ne de gitmekte olduðun yerden.  Sýrf bir yere gitmiþ olmak için gidiyorsun ve senin þartlarýna en uygun yolculuk bu. O kadar akla yatkýn ve kolay bir yolculuk ki tren çok kalabalýk. Pencereden baktýðýnda senin de gitmek isteyeceðin bir yolda ilerleyen çok farklý bir araçla seyahat eden birkaç kiþiyi görüyorsun. Araçlarý zor bir seyahat aracý hatta cesaret isteyen türden bir þey. Þimdi dürüst ol, içinde ister istemez kýskançlýðýn itkisinde bir küçümseme duygusu oluþmaz mýydý ya da yargýlamaz mýydýn o ne biçim seyahat aracý, burada tren var iþte, diye? Adam kibirli deðildi. Ona göre herkes istediði þey için ayaða kalkýp mücadele etmeli, mutlaka cesur ve güçlü olmalýydý. Zayýflarýn ayakta kaldýðý bir dünya deðildi burasý. Bir düþün doðada da iþler böyle yürümez mi? Diyerek tepki vermiþti. Kadýn onun içinde örtük bir zalimlik olduðuna inanýrdý ve yine bunu da anlayýþla karþýlamaya çalýþarak, zor çocukluk yýllarýnýn buna sebep olduðunu düþünürdü.
 Terastaki çardak öðle sýcaðýna paravan görevi görüyordu. Gökyüzü çok açýk ve hava güzeldi. Acýkmalarýna raðmen aþaðý inmek istemediler ve bu öðle vaktinin tadýný çýkararak oturdular. Bir süre sonra adam, bir daha ne zaman görüþebileceklerini bilmemenin güzel bir duygu olduðunu söyleyerek sessizliði bozdu.  Kadýn gülümsedi. Ýnsanlar hep bilmek üzerine kurarlar iliþkilerini. Her þeyi bilmek istediklerini sanýyorlar. Biliþ bir eylemde bulunmaktan ziyade, bir eylemi bitirmek demek sanki. Ve biten þeylerin yerini yenisiyle deðiþtirmek isteriz. Aslýnda sana olan ilgimi zamanla kaybetmem de mühim deðil. Biz böyle yaþarken de bu olabilir. Aradaki fark; ikincisi bir tüketiþ ve bitirme deðil, geçirdiðin zamanlarý sona erdirme inisiyatifini kullanmaktýr, dedi. Adam hayran gözlerle baktý ve seni çok istiyorum dedi. Ve yine tenler buluþtu çardak altýndaki kanepede
 Kadýn evine döndüðünde kapýda onu  köpeði Ýþtar karþýladý. Oracýkta sevip okþadý sevgi bekleyen köpeðini. Ve eve geliþ ritüeli olan, duþunu aldý. Sanki dýþarýnýn toz ve kirini temizleyip arýnmýþ vücutla oturmak istiyordu evinde.  Kendine kullanabileceði en az miktarda malzemeleri kullanarak bir tabak yemek yapýp yedi. Biraz balkonda sigara tellendirip, kitabýný okuduktan sonra saat ilerlemiþ, günün en sevdiði vakti gelmiþti. Gökyüzüne baktý. Bulutlarýn renginde kararma ve görünüþlerinde bir aðýrlýk vardý. Sanki dolmuþ ve bedbindi gökyüzü. Kendisini en çok gökyüzüne benzetirdi. Evet, bir kadýn olsa olsa gökyüzü olurdu. Önce yeryüzünün kirini pasýný kendisinde toplar, sonra içini akýtarak hem kendini hem yeryüzünü temizleyen, kadýn gökyüzü.
 Bu sabahki izlediði gün doðumundan beri içinde bir kýpýrtý hissediyordu. Günlerce þefkatli bir kol tarafýndan sarýlýp sarmalanýp; arzudan arzuya dalgalanýp dinginleþerek, zevk içinde günler geçirirken, kendini dinlemeyi unutmuþtu. Bu hissettiði içinin ona kendini dinletme yöntemiydi.  Nicedir orada duran buharýn yüreðinde kýpýrdadýðýný duyumsuyordu. Bu kadarý yeterli gelmemiþ olacak ki içini biraz daha deþmek için odasýna geçti ve rastgele seçtiði eski günlüklerinden birini açýp okumaya baþladý.

Aþýk olmuþtu. Öylesine. Aþk için bir sebebe gerek olmadýðýný; aþýk olduðu adamýn kendisinde neleri tamamladýðýný, ondan neler aldýðýný biliyordu bilmesine ama hisler düþünceden daha güçlüydü, böylece kapýldý ilk kez.
Adam kadýný sahiplenmiþti. Onsuz dýþarýda olup onsuz güzel vakit geçirmesini, yanýnda o yokken süslenip gezmesini, baþka erkeklerce eriþilebilir olmasýný istemiyordu. Ve bunun sevmenin doðal bir sonucu olduðuna inanýyordu. Sahipleniþin de ötesinde adamýn kendisine güvenmediðini, bir baþka erkekle karþýlaþtýrýlmaktan ve yetersiz hissetmekten ölümden korktuðu kadar -ama daha gizli- korktuðunu düþünecekti kadýn. Korkacaktý onun yetersizliðinden bu yüzden çok deþmeyecekti adamý. Hatta iyi yönlerinden bahsedecek ve onu sýk sýk övecekti. Ýçten içe kendine kýzacaktý da. Çünkü bu þekilde olduðu gibi davranamýyor, sevgilisinin iyi hissetmesi için bile olsa dolaylý olarak yalan söylemiþ oluyordu. O sýralar kendini bukalemuna benzetirdi kadýn. Ondan istenildiði ve beklenildiði þekilde davranan biriydi çünkü. Toplumun istediði hanýmefendi, annesinin istediði marifetli kýz, sevgilisinin beklediði fedakar kadýn oluyordu ayný anda. Oysa bunlarýn hiçbiri o deðildi. Ve hiç kimse sormuyordu ona sen aslýnda nesin diye. Herkes bir görev biçiveriyordu.Dahasý beklenildiði gibi davranmazsa cezalandýrýlmayý hak ediyordu. ,
Ve kadýn suçlardan en büyüðünü iþledi bir gün. Ona yasaklanmýþ, varlýðý gizlenmiþ vücuduyla tanýþtý. Bu kez talep etmekten korkuyordu. Talep ederse cinselliðini birlikte keþfettiði adamýn gözünde fahiþe olarak görülebilirdi. Bu yüzden arzularýný gizleyecekti kadýn, sevgilisinden, arkadaþlarýndan hatta kendisinden bile. Belki de en çok kendisinden. Çünkü silemiyordu ne kadar uðraþýrsa uðraþsýn, toplumun üzerine sinmiþliðini. Topluma göre yanlýþ bir þey yapmýþ olma hissiyatýndan da o insaný seviyor olmasý kurtaracaktý onu. Aþkla rasyonelleþecekti yani sözde hatasý. Ve mantýklý hatalar yapmaya devam etti kadýn.
Ancak þu bir gerçek ki kimse kendine sonsuza kadar yalan söyleyemez. Ne kadar yok saymaya çalýþsan, kafaný baþka taraflara çevirsen de gerçek sen ulaþýr sana, senin hiç beklemediðin bir anda. O vakit geldiðinde yüzleþmen gerektiðini bilirsin. Ve güçlüydü kadýn. Zamaný geldiðinde yüzleþti içindeki bütün baþka benlerle. Yaptýðý þey, kendine ait olmayanlarý içinden ayýklamaktý.
Güçlü kadýn en zor olandan baþladý. Fedakar kadýn rolünü býraktý önce. Üzerinde en büyük baskýyý oluþturan da buydu. Aðýr aðýr, bir portakalýn kabuðundan sýyrýlýveriþi gibi soyunuverdi; o olduðunu sandýðý, o olduðunu söyledikleri, olmasý gerekenleri, olmasý gerekmeyenleri... yýrta yýrta çýkarýp attý onlarý benliðinden...

Ve adam, kadýnýn en çok çekindiði þeyi yaparak, kadýnýn fahiþe olduðunu söyleyerek çýkýp gitti hayatýndan. Kadýna en aðýr darbeyi indirmiþti þimdi rahatça gidebilirdi. Adamýn içi rahattý artýk üzülmüyordu. Bir fahiþe için üzülmeye deðmezdi ya.
Kadýn defterini çalan telefona kapattý. Bu sabah yanýnda olduðu adamdý arayan. Hiçbir zaman bir baþkasýnýn kendisini tamamlamayacaðýný düþündü. Asla diðerleri gibi yetineceði bir iliþkisi olmayacaktý. Uyumlu bir birliktelik, uyumsuz biri için imkansýzdý.
Telefonu açmadý.

Frida Kahlonun odasýndaki resmine baktý. Altýnda bir sözü vardý: Bir fahiþe olarak doðdum.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: .......
Gönderen: Nermin Güday Kaçar / , Türkiye
23 Ocak 2015
Yüklenen roller bir süre sonra özgür ruhlarda isyana sebep oluyor. Týpký kahramanýmýz gibi. Tabularla devam eden bir yaþamýn içinde kendini kanýtlayabilmek yada benliðini sergilemek bizim toplumumuzda çok zor. <Güzel bir paylaþýmdý. Tebrik ediyorum. Saygýyla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Düþ Köprüsü


Fatma Þahin kimdir?

Edebiyat-sever, feminist, hayalperest, "kendi gibi"

Etkilendiði Yazarlar:
Simone De Beauvoir, Virginia Woolf


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Fatma Þahin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.