..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Din > Mehtap Gözükan




12 Þubat 2015
Resul ve Nebi Farký/ Resule Ýtaat Ne Demek?  
Mehtap Gözükan
Kuran'da Kitap gönderilen peygamber Nebi olarak tanýmlanýr. Bu bir ünvandýr ve ömür boyu bu ünvan peygambere aittir. Resul ise elçi demektir ve sadece ayetleri teblið ettiði anda peygamber ''resul'' kimliðinde olur. Teblið etmediði anlarda Nebidir. Resullük bir görevdir. Her Nebi ayný zamanda resuldür.


:AAGA:
Allah ''Biz kitapta hiçbir þeyi noksan býrakmadýk...'' (En'am Suresi, 38) der. Bir baþka ayette ise "Andolsun, size (bütün durumlarýnýzý kapsayan) zikrinizin içinde bulunduðu bir Kitap indirdik. Yine de akýllanmayacak mýsýnýz?" (Enbiya Suresi, 10) buyurur. Bu iki ayetten anlaþýldýðý üzere, iman eden bir insanýn her durumunu kapsayan, sorumluluklarýný öðreneceði tek kaynak, noksansýz Kuran'dýr. Allah bir baþka ayette ''Siz (Kuran'dan) sorulacaksýnýz.'' (Zuhruf Suresi, 44) diye bildirir. Ahirette Kuran dýþýnda bir kaynaktan sorulmayacaksak, o zaman Kuran dýþý kaynak ve uygulamalarýn da bir önemi kalmýyor demektir.

Bu açýklamanýn ardýnda bazý insanlar ''peygamber postacý mý, onun hiç önemi yok mu'' gibi bir düþünceye kapýlabilirler. Þimdi bu düþünceye kapýlan kiþilere ayetlerle cevap vermek istiyorum.

Kuran'da Kitap gönderilen peygamber Nebi olarak tanýmlanýr. Bu bir ünvandýr ve ömür boyu bu ünvan peygambere aittir. Resul ise elçi demektir ve sadece ayetleri teblið ettiði anda peygamber ''resul'' kimliðinde olur. Teblið etmediði anlarda Nebidir. Resullük bir görevdir. Her Nebi ayný zamanda resuldür.

Peygamberin ''resul'' kimliði ile teblið ettiði, Kuran ayetleridir. Ve resulün beyan ettiði bu ayetlere itaat, Allah'a itaat demektir. Kuran'da Allah'a itaat tek baþýna hiç bir ayette geçmez. Daima Allah'a ve resule itaat bir arada kullanýlmýþtýr. Sadece bir ayette Resule itaat tek baþýna geçer. Ancak Nisa Suresi 80. ayette ''Kim Resûl'e itaat ederse, gerçekte Allah'a itaat etmiþ olur.'' diyerek, itaat makamýnýn gerçek adresi bildirilmiþ olur. Allah ve resule itaatte iki farklý makam yoktur.

Ayetlerde sadece ''Allah'a itaat edin'' demiþ olsaydý bu durumda ne düþünmemiz gerekirdi? Allah'a nasýl itaat edebiliriz? Allah'ýn itaat etmemizi gerektiren hükümleri nelerdir? - Cevap: Kuran!- Ýtaat gerektiren Kuran hükümlerini bize aynen teblið eden de resuldür. Bu nedenle Allah'a ve resule itaat edin denir. Allah ve resul iki ayrý makam deðildir. Resul, Allah'ýn itaat gerektiren emirlerini teblið ettiði için, teblið ettiðine itaat edilir, þahsýna deðil.

Tevbe suresinin 1. ayetinde ''(Bu,) Müþriklerden kendileriyle antlaþma imzaladýklarýnýza Allah'tan ve Resûlü'nden kesin bir uyarýdýr.'' der. Farklý iki makamdan gelen farklý iki uyarý olmasý gerektiði düþünülebilir. Oysa ikisi ayrý makamlar deðildir. Resul, Allah'ýn uyarýsýný beyan eden olduðu için bu ifade kullanýlýr. Baþka ayetlerde Allah'a ve resulüne hicret der. Allah'a ve resulüne savaþ açan, yalan söyleyen der. Bu anlatýmlarda Allah'a ve resule iki ayrý savaþ, hicret ve yalandan bahsetmez. Makam tektir. O da Allah'ýn makamýdýr.

Hz. Muhammed veya diðer nebiler ''Nebi'' olarak hata yapabilir. Nebi olarak hata yapýlabileceðini gösteren ayetler vardýr. Örneðin Tahrim sures 1. ayette ''Ey peygamber, sýrf eþlerini memnun etmek amacýyla, Allah'ýn sana helal (yasal) kýldýðýný kendine yasaklýyorsun.'' der. Peygamberin kendi nefsi için dahi haram kýlma yetkisi olmadýðýnýn anlaþýldýðý bir ayettir bu. Ve Nebi olarak Allah'tan uyarý alýr. Yine Ahzab suresi 1 ve 2. ayette ''Ey Peygamber, Allah'tan sakýn, kafirlere ve münafýklara itaat etme... Sana Rabbinden vahyedilene uy.'' denir. Burada da nebi olarak uyarý alýr. Enfal Suresi 67. ayette '' Hiçbir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanýncaya kadar esir almasý yakýþmaz...'' der. Ayetten, peygamberlerin daha önce böyle bir hataya düþtüðü anlaþýlýyor ve nebi olarak uyarýlýyor.

Nebi kimliði ile hata yapabilen peygamber, resul olarak asla hata yapmaz. Çünkü resul sýfatý ile nefsinden konuþmaz, sadece Kuran'ý teblið eder. Bu nedenle ayetlerde nebiye ya da peygambere itaat edin denmez. Resule itaat edin denir. ''Peygambere itaat'' þeklinde yapýlan meallerin orjinal diline baktýðýnýzda, ayette nebi deðil, resul kelimesinin geçtiðini görebilirsiniz. Peygambere itaat ve peygamberin helal ve haram koyma yetkisi var zannedilmesindeki hata, bu yanlýþ meallendiremeden kaynaklanmaktadýr.


Kuran peygambere tabi olun demez, resule tabi olun der. Peygamber, nebidir. Nebi ve resul farklýdýr. Bu farkýn daha iyi anlaþýlmasý için Doç. Dr. Zeki Bayraktar'ýn bir örneðini vermek istiyorum:

''Diplomat, devletin verdiði ünvandýr. Uluslararasý iliþkiler gibi bölümlerden mezun olanlar Dýþ Ýþleri Bakanlýðýnýn sýnavlarýna müracaat ederler. Baþarýlý olursa devlet bu kiþilere diploma verir ve diplomatlýk ünvanýný alýr. Bu ünvan ölene kadar devam eder. Devlet o diplomatý bir baþka ülkede göreve tayin ederse elçi olur. Diplomatik elçi devletin elçisidir. Ve devletin emirlerini aynen bildirmekle sorumludur. Elçilik ünvaný, sadece elçilik yaptýðý anlarda geçerlidir.''

Nebi ve resul de böyledir. Nebi ömür boyu süren ünvandýr. Resul/elçi ise, sadece Allah'ýn ayetlerini teblið ettiðinde aldýðý ünvandýr. Nebi Kitabý Allahtan alan, Resul o Kitabý teblið edendir.

Allah "...Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kýlmaz." (Kehf suresi 26) ve ''Hüküm, yalnýzca Allah'ýndýr..." (Yusuf Suresi, 40) Bu ayetlere raðmen bazý kiþiler ýsrarla peygamberin de farz ve haram hüküm koyma yetkisi olduðunu iddia ederler. Oysa Allah ''Eðer o, Bize karþý bazý sözleri uydurup-söylemiþ olsaydý. Muhakkak onun sað-elini (bütün güç ve kudretini) çekip-alýverirdik. Sonra onun can damarýný elbette keserdik.'' (Hakka Suresi, 44-46) diyerek, Kendi vahy ettiði Kuran dýþýnda peygamberin hiç bir hüküm bildiremeyeceðini, aksi halde þah damarýný/gücünü kesip elinden alacaðýný bildirmiþtir.

Kuran'ý peygamber açýkladý demek için Nahl suresi 44. ayeti delil gösterenler olur. Ayetin baþý ve sonunu kesip ortasýný alýrlar. Oysa Nahl 44'de Ehli Kitaba bir gönderme vardýr.

Biz senden evvel kendilerine vahyettiðimiz erkeklerden baþka (peygamberler) göndermedik. Eðer bilmiyorsanýz, zikir ehline sorun.

(Onlarý) Apaçýk deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ý) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açýklayasýn ve onlar da iyice düþünsünler, diye. (Nahl Suresi, 43-44)

Bir önceki ayette Muhammed peygamberden önce de vahiy alan erkek peygamberler gönderildiðini söylüyor. Onlara apaçýk deliller ve Kitaplar gönderdik diyor. Ayette Kitap ehlinden bahsediliyor. Ve devamýnda Muhammed peygambere Kuran'ýn indirildiðini söylüyor. Kitap ehline, onlarýn Kitaplarýnda olaný açýkla diyor. Burada amaç, Kitap ehlinin Kitaplarýnda olanlarý detayýyla anlatan bir kiþi geldiyse bu resuldür, vahiy alýyordur desinler diyedir. (Allahu alem) Unutmamak gerekir ki ''Allah size kitabý açýklanmýþ olarak indirmiþtir. '' (En'am Suresi, 114)

Eðer Biz onlarý bundan önceki bir azap ile yýkýma uðratmýþ olsaydýk, þüphesiz diyeceklerdi ki: "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de, küçülmeden ve aþaðýlanmadan önce Senin ayetlerine tabi olsaydýk." (Taha suresi, 134) Ayette yýkýma uðramýþ/uðrayacak insanlarýn sözleri aktarýlýyor. O insanlar Allah'a ''Sana itaat edelim'' demiyor. ''Resul gönderseydin de onu dinleseydik'' diyor. Çünkü Allah'a itaat, resulün tebliðine itaat etmekle olur. Bu ayette de buna bir vurgu yapýlýyor.

Sonuç: Peygamber/Nebi, kendi nefsinden helal, haram ve farz hüküm koyamýyor. Allah'ýn Kuran'da vahyi olan konularý helal ve haram olarak resul kimliðiyle beyan ediyor. Resul, ayet bildirdiði için ona itaat, Allah'a itaat oluyor. Nebi kimliði ile yaptýklarý þahsi tercihleri olduðu için itaat edilmesi gerekmiyor. Zira Nebiye itaat de emredilmiyor.

Elçinin üzerinde açýkça tebliðden baþka bir (sorumluluk) yoktur. (Nur Suresi, 54)


Mehtap Gözükan

https://www.facebook.com/MehtapGozukan

https://twitter.com/MehtapGozukan



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehtap Gözükan kimdir?

1971 doðumluyum. Heykeltraþým. Yaklaþýk 10 yýldýr dini konularda makale yazýyorum.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehtap Gözükan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.