..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Türkiye > Seval Deniz Karahaliloðlu




5 Mart 2015
Altýný Oyduklarý Ýrfan Þahinbaþ Sahnesinden Büyüklere "At" Masallarý  
Gece yarýsý buldozerlerin Ankara Ýrfan Þahinbaþ Deneme Sahnesi’nde ne iþi var?

Seval Deniz Karahaliloðlu


Korku filmi gibi ama maalesef bu gerçek hayat. Bu bir gecekondu yýkýmý deðil. Kaçak inþaat yýkýmý hiç deðil. Neden? Tiyatroya kastýnýz mý var? Tiyatroyu mu sevmiyorsunuz? Derdiniz ne? Tiyatroya karþý, sanata karþý yürütülen bu sistematik yýkým ve þiddet kampanyasý akla Gyula Hay’ýn “At” oyununu getiriyor. Ýronik bir þekilde bundan tam 10 yýl önce, yine bu sahnede sergilenen “At” oyunu sanki günümüzü anlatýyordu. Yaþanan olaylarýn ciddiyeti bize bir kez daha eskimeyen “At” oyununu anýmsattý.


:AEIA:
Altýný Oyduklarý Ýrfan Þahinbaþ Sahnesinden Büyüklere “At” Masallarý

Seval Deniz Karahaliloðlu

“Aðaçlarýn kesildiði, silahlarýn patladýðý ve bir kadýn güvenlik görevlisinin kalp krizi geçirdiði Devlet Tiyatrolarý Ýrfan Þahinbaþ Atölye Sahnesi’nde dün çalýþma yapan özel bir firmaya ait kepçe, kafeteryanýn çökmesine neden oldu. Devlet Tiyatrolarý Ýrfan Þahinbaþ Atölyesi’nin olduðu Macunköy’deki tesislerde, bu sefer de kafeterya çöktü. Arazinin 4 bin 250 metrekarelik kýsmýnýn Milli Emlak tarafýndan bir özel firmaya satýlmasýnýn ardýndan baþlayan inþaat çalýþmasý sýrasýnda atölyelerin olduðu kýsýmda yer alan kafeteryanýn altýndaki toprak kaymasý yaþandý. Güvenlik kameralarýnýn saniye saniye kayýt ettiði olayda can kaybý olmazken maddi hasar meydana geldi. Kaymanýn yaþandýðý saatlerde kafeteryada kimsenin olmamasýnýn büyük bir þans olduðunu belirten tiyatro yetkilileri, “Ýnsanlarýn kafeteryada olduðu zaman kayma yaþansa, can kaybý olabilirdi. Çünkü burasý sanatçýlar ve çalýþanlar tarafýndan kullanýlýyor” açýklamasýný yaptý.” Bu bir gazete haberidir. Ve maalesef bu gerçek hayattýr. Bu olaylar yaþanmýþtýr.

Dönelim geçen yýla yine bu zamanlara. Yine gazetelere yansýyan ve sanatçýlarýn ayaklanmasýyla þimdilik ara verilen tiyatro yýkýmýna. O dönemde Ýrfan Þahinbaþ Sahnesinin gece yarýsý hýrsýz gibi yýkýlmaya çalýþýlmasýna büyük tepki göstermiþtik. Ve sormuþtuk. Gece yarýsý buldozerlerin Ankara Ýrfan Þahinbaþ Deneme Sahnesi’nde ne iþi var?

Bundan bir süre önce, bir gece yarýsý operasyonu ile tiyatro bahçesine girildi. Yangýndan mal kaçýrýr gibi aðaçlar kesildi. Tiyatronun çay bahçesi yýkýldý. Tiyatrocular, oyuncular, tiyatroyu seven bütün sanatçýlar Ýrfan Þahinbaþ Deneme Sahnesi yýkýlmasýn diye sabaha kadar tiyatronun önünde nöbet tuttular. Tiyatrolarýný korumak için.

Korku filmi gibi ama maalesef bu gerçek hayat. Bu bir gecekondu yýkýmý deðil. Kaçak inþaat yýkýmý hiç deðil. Neden? Tiyatroya kastýnýz mý var? Tiyatroyu mu sevmiyorsunuz? Derdiniz ne? Tiyatroya karþý, sanata karþý yürütülen bu sistematik yýkým ve þiddet kampanyasý akla Gyula Hay’ýn “At” oyununu getiriyor. Ýronik bir þekilde bundan tam 10 yýl önce, yine bu sahnede sergilenen “At” oyunu sanki günümüzü anlatýyordu. Yaþanan olaylarýn ciddiyeti bize bir kez daha eskimeyen “At” oyununu anýmsattý.

Saçlarýný at kuyruðu yapmýþ insanlar, at gibi kiþneyerek gülen koca adamlar. At gibi yürümeye çalýþan insan karikatürleri baþsýz tavuklar gibi oradan oraya koþturuyorlar. Roma Ýmparatoru Caligula dönemindeyiz. Herkes Caligula’nýn zorla baþ konsül seçtirttiði “ata” majesteleri Ýnkitatus’a benzeme telaþýnda. Ata benzemeye çalýþýrken komik duruma düþen, aklýný ve mantýðýný yitiren koca bir toplumun hikayesi anlatýlýyor sahnede. Modadan sosyal olaylara kadar artýk her þey “At Hazretlerinin” tercihlerine ve eðilimlerine göre belirleniyor. Sonrasý mý? O da Macar yazar Gyula Hay’ýn kaleme aldýðý ve Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun sahneye koyduðu “At” oyununda anlatýlýyor. Ankara Devlet Tiyatrosu Ýrfan Þahinbaþ Deneme Sahnesinde sergilenen oyun Antik Roma döneminde yaþanan gerçek bir olaydan yola çýkýyor.

Macar yazar Gyula Hay’ýn hapisteyken yazmayý tasarladýðý “At” oyunu, Roma Ýmparatoru Caligula’nýn konsüllüðe bir “atý” getirmesini eksen alarak totaliter devlet anlayýþýný kara mizah yoluyla eleþtiriyor. Oyun günümüz toplumuna ve yönetim biçimlerine göndermeler yaparak demokrasi, çýkar iliþkileri, iktidar mücadeleleri, tüketim toplumu ve özgür birey gibi kavramlarý irdeliyor. Konusu itibariyle “At” oyunu tüm zamanlara ve demokrasi sürecini tamamlayamayan toplumlara ayna tutan bir eser. Ýki yüzlü insan olgusundan toplumda birey olarak var olmaya çalýþanlara kadar çok geniþ bir yelpazede demokrasi, özgür birey ve düþünme gibi kavramlarý sorguluyor. At sadece sýradan bir oyun deðil, ayný zamanda müzikleri ve danslarýyla da müzikal bir yapý içeriyor.

Macar yazar Gyula Hay tarafýndan yazýlan oyunu dilimize Özdemir Nutku tarafýndan kazandýrýlmýþ ve sahneye konmuþ. Roma dönemi toplumunu bir sirk atmosferinde tanýmlayan oyunun dekorlarýnda Sertel Çetiner, kostümlerinde ise Nursun Ünlü’nün imzasý var. Iþýk tasarýmýný Zeynel Iþýk’ýn yaptýðý oyunda müzikleri Can Atilla bestelemiþ. Oyunda sahnelenen danslarýn koreografisini ise Tufan Kaytmaz tasarlamýþ.

At oyununda baþrolleri Hakan Boyav (Caligula), Ahmet Erkut (Macro), Pelin Dikmenoðlu (Lollia), Kurtuluþ Þakiraðaoðlu (Egnatius), Ali Çölok (Selanus), Faruk Günuður (Fuficius),
Adviye Öztürk (Valeria), Birsu Eren (Ameana), Çetin Aver Aras (Meyhaneci), Engin Delice (Suffenus), Engin Özsayýn (Cüominius), Kayhan Sarýgöllü (Thallus), Tolga Tecer (Lentulus),
Mümtaz Mengi (Veranius), Atilla Kýlýç (Fabulus), Özlem Toptaþ (Clodia), Rabia Baþaran (Julia), Sebilay Yoldaþ (Tullia), Duygu Yalçýnkaya (Yrallis), Simgem Tokmak (Eria), Sinan Hürkardeþ (Sarhoþ Denizci), Özgür Cengiz (1. Toyton), Tuncay Aynur (2. Toyton) ve Tansel Aksoy (3. Toyton) paylaþýyorlar. Oyunu 1960’lý yýllarda Almancadan dilimize kazandýran ve sahneye koyan Prof. Dr. Özdemir Nutku ile konuþuyoruz.

SDK – “At” oyununda neler anlatýlýyor?
Özdemir Nutku – Macar yazar Gyula Hay’ýn faþizmi eleþtiren ve yöneticilerin ellerindeki gücü ne kadar yanlýþ kullandýklarýný gösteren bir oyun. At, dönemin Roma Ýmparatoru Caligula’nýn bir atý Ýnkitatus’u Roma Senatosuna konsül seçtirttikten sonra yaþananlarý konu alýyor. Toplumda birdenbire her þey deðiþiyor. Kadýnlar son modaya göre saçlarýný at kuyruðu yaptýrýyorlar, kiþner gibi gülüyorlar ve atýn rahvan yürüyüþünü taklit ederek ortalarda dolaþýyorlar.

SDK – Neden “At” oyunu bu kadar önemli?
Özdemir Nutku - Son derece alaycý bir oyun. Yumuþak eldiven giymiþ gibi bir taþlama. Hiç acýtmýyor gibi görünüyor ama içinde çok sert eleþtiriler var. Burada, halk diktatörü kendi kendine seçiyor. Gyula Hay, Caligula’dan yola çýkarak Hitler, Mussolini ve Stalin’in faþizmini eleþtiriyor. Oyunda Caligula’nýn “Ben Tanrý’yým. Ben herkesten üstünüm” demesindeki aþaðýlýk kompleksini, yetersizliðini ve yalnýzlýðýný görüyoruz.

SDK – “At” oyunu neden normal bir sahnede deðil de ortada oynanýyor?
Özdemir Nutku – “At” fantastik bir yapýya ve hayal gücüne dayandýðý için bu oyuna “büyüklere masallar” da diyebiliriz. Burada anlatýlan politika dünyasý týpký bir “sirk atmosferine” benziyor. Bu nedenle, bu oyun ortada oynanmalý ve seyirci de sahneyi çevreleyerek izlemeli diye düþündüm. Ankara Ýrfan Þahinbaþ Deneme Sahnesi bu oyun için çok uygundu. Elbette çerçeve sahnede de oynanabilir. Bundan önceki sahnelememde çerçeve sahneyi kullandým.

SDK – Oyun müzikleri ve danslarýyla da müzikal bir yapýya sahip deðil mi?
Özdemir Nutku - Bu bir “persiflaj”. Yani olaylarý karikatürize ederek alaya alýyor ve hicvediyor. Ýnce esprileri olan çok eðlenceli bir eser. Bizim izleyicilerimizin danstan ve müzikten çok hoþlandýklarýný bildiðim için neden bu oyunu danslar ve müziklerle birlikte sergilemiyoruz dedim ve sonuçta Haluk Iþýk’ýn sözlerini yazdýðý ve Can Atilla’nýn müziklerini bestelediði müzikli bir oyun ortaya çýktý. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nden Altan Tekin de danslarýn koreografisini yaptý. Oyunun dekorlarýný da Sertel Çetiner hazýrladý. Oyunun kostümleri Roma dönemi kýyafetleri baz alýnarak hazýrlandý ama üzerlerinde küçük deðiþikler yapýldý. Mesela Caligula’nýn komutaný Macro imparatorun yanýnda süklüm püklüm dururken imparator olmadýðý zamanlarda ise halkýn önünde horoz gibi kabarýp þiþiniyor. Bu nedenle Macro’nun kostümünü horoza benzettik. Oyunun kostümlerini Nursun Ünlü tasarladý.

SDK – Oyunda çok hoþ, incelikli espriler var. Öyle deðil mi?
Özdemir Nutku – Oyun zaten sirk atmosferi içinde geçiyor. Roma Ýmparatoru Caligula, yetersizlik duygusu ve aþaðýlýk kompleksi altýnda ezilen yalnýz bir karakter ve bu nedenle oyun boyunca at terbiyecisi gibi elinde bir kýrbaç taþýyor. Oyunun bir yerinde Caligula “Roma’nýn aslanlarý” diyor. Ben de yuvarlak halkalar yaptýrttým. Caligula “Roma’nýn aslanlarý” deyince, askerler bu halkalardan atlýyor. Burada aslanlarýn saçlarý yele gibi salýnmýþ. Oyunda böyle küçük, hýnzýr espriler var: Mesela, orada üç senatör var. Onlarý üç maymuna benzetiyoruz. Bunlar, “konuþmayan”, “duymayan” ve “görmeyen” üç maymun. Hareketleri ve makyajlarý ile üç maymunu anýmsatýyorlar. Askerler ise fýrça gibi miðferler takýyorlar. Oyuncular oyun boyunca ayaklarýný, atýn ön ayaðýný yere sürdüðü gibi sürüyorlar ve sürekli baþlarýný atýn baþýný sallamasý gibi oynatýyorlar. “At” yani Ýnkitatus konsül olduktan sonra dalkavukluk eden kesim “konsül bizim idolümüz, ona tapýyoruz” diyor ve “at dansý” yapýyorlar.

SDK – Oyunun içinde çok çarpýcý sahneler var. Örnek vermek gerekirse en akýlda kalan sahneler sizce hangileri oluyor?
Özdemir Nutku – Oyunun bir yerinde, Atýn halk tarafýndan çok beðenilmesi üzerine Caligula çok kýskanýyor. Ve balkondan bakarak “Ya, son zamanlarda hiç “çok yaþa Caligula” diyen olmadý” deyince, metresi Lollia “ hemen evlendir modasý geçiverir” diyor. Atý, Roma’nýn en güzel kýzý ile evlendirmeye karar veriyorlar. Bu kýz da Roma’da at modasýna uymayan, direnen tek kiþi ve gönlü de atýn sahibi Selanus’da. Selanus geliyor ve kýzý bir þekilde evlenmeye ikna ediyor. Sonra, meyhanecinin eþeði Milonya var. O da Ýnkitatus’a vurgun. Sonra olaylar çok eðlenceli bir þekilde geliþiyor. Bu arada oyun hep atýn çevresinde dönmesine karþýn biz oyun boyunca At’ý hiç görmüyoruz.

SDK – Yazar Gyula Hay eseri sanki antik dünyadaki hayvan masallarý gibi tasarlamýþ, öyle deðil mi? Oyunda komutan Makro gibi her bir karakter özellikle bir hayvana mý karþýlýk geliyor?
Özdemir Nutku – Baþbakaný at olan bir ülkede, elbette ona tapanlar hayvan kisvesi içinde olacaklar ‘Roma’nýn Aslanlarý’, at modasýna uyan kadýnlar. Caligula’nýn deliliðine karþý çýkamayan üç maymun kisvesindeki senatörler… Evet buna bir La Fonten masalý bile diyebiliriz. Evet Roma halký, Naziler tarafýndan aldatýlan Alman halkýný temsil ediyor.

SDK – Peki oyun boyunca karakterlerden hiç biri olaylara karþý çýkmýyor mu? Neden hiç kimse ortaya çýkýp “siz delirdiniz mi hiç at konsül yapýlýr mý” demiyor?
Özdemir Nutku – Yaðýz bir Roma köylüsü olan Selanus bu saçmalýða karþý çýkan tek kiþi. Zaten Konsül yapýlan Inkitatus Selanus’un atý. O bu saçmalýða karþý dursa da azýnlýkta olduðu için elinden hiçbir þey gelmiyor. Bir diktatöre biat edenler, elbette azýnlýkta kalmýþ aklý ve mantýðý dinlemeyeceklerdir.

SDK - Bu toplumsal deliliðin, “akýl tutulmasýnýn” ya da “beyin uyuþukluðunun” nedeni ne olabilir sizce?
Özdemir Nutku – O dönemdeki Roma Ýmparatorluðu’nun baþýndaki kiþi mutlak güce sahip kiþidir. Buna karþý durmak canýndan olmaktýr. Bu bir “akýl tutulmasý”ndan çok bir korku imparatorluðu olmanýn getirdiði bir travmadýr. Halkýn çoðunluðu kendi çýkarlarý için buna göz yummaktadýr. Üstelik eðer halkýn büyük bir kýsmý cahilse, aklýný kullanmayý bilmiyorsa, elbette, diktatörün en saçma davranýþýný bile alkýþlarla karþýlayacaktýr.

SDK – Sonra oyunda neler oluyor? Ýnsanlar nasýl “normale” dönüyorlar? Akýl tutulmasý yaþayan toplumlarda insanlarýn “normale” dönmeleri için “ne olmasý” lazým?
Özdemir Nutku – Oyunun sonunda, Konsül olan at, diktatör Caligula’dan daha popüler olunca, Clagula’nýn hýþmýna uðruyor ve öldürülüyor. Son sahnede, Meyhaneci, öldürülen Konsül’ün etinden yapýlan sucuklarý Caligula’ya sunuyor. Caligula, görülmemiþ bir ikiyüzlülükle , halkýn önünde þu sözlerle sahte üzüntüsünü belirtiyor: “Çok büyük bir attý o!”
Yavþak Komutarý Macro, onu þöyle yankýlýyor: “Anýsý dünya durdukça yaþayacaktýr”. Meyhaneci buna þunu ekliyor: “Yanýna birer bayýr turpu da ister misiniz?” Claligula bunu yanýtlýyor: “Ýstemez! Turpsuz da aðlýyoruz ya iþte”. Herkes hüngür hüngür aðlarken oyun bitiyor. Bu bir persiflaj, yâni sahneye çýkarýlmýþ bir taþlama, bir karikatür.

SDK – “At” oyununu nasýl buldunuz? Bu oyun nasýl dikkatinizi çekti?
Özdemir Nutku – Gyula Hay, Almanya’da tanýnan ismiyle Julius Hay, hemen hemen tüm oyunlarýný Almanca kaleme almýþtýr. Hay, Brecht’in hayranlarýndan biri olarak ilgimi çekti. Faþizme karþý yazdýðý bu oyun hoþuma gitti, ben de Türkçeye çevirdim. “At” oyunu, ezen ve ezileni çocuksu bir üslûpla gösteren, ama deðindiði gerçeklerle çaðýmýzýn en büyük politik hastalýðýný vurgulayan bir yapýttýr. “At” bu naif görünümü ardýnda yýllarýn acý deneyimlerinin ve dehþet verici olaylarýnýn bir yankýsýdýr. Bu oyunda kumar yoluyla devlet yönetimi, halkýn körü körüne bir saçmalýðý moda haline getirmesi, yönetici kadronun yozlaþýp cinsel sapmalara girmesi yer alýr.

SDK – Oyunu sahneye koyarken eserde sizi en çok etkileyen unsur ne oldu?
Özdemir Nutku – Faþizme karþý olmasý, taþlamasýný renkli görüntülerle gerçekleþtirmesi ve sahneleme açýsýndan büyük olanaklar saðlamasý.

SDK – Oyun Türkiye’de ilk defa sahneleniyor öyle deðil mi? Oyunu sahneye koyarken orijinal metinden farklý olarak esere nasýl bir yorum getirdiniz? Ya da yaptýðýnýz farklý bir çalýþma, bir ekleme oldu mu?
Özdemir Nutku – Hayýr. 1984’te çevirdiðim bu oyun ilk önce Ýstanbul’da Gen-Ar Tiyatrosu tarafýndan sahnelendi. Ama bu tatmin edici olmadý, sonra ben bu oyunu, 1986 - 1987 döneminde Uluslararasý Ýstanbul Festivali için hazýrladým. Temsil, Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesi’ inde oynandý ve ilk kez bu temsilde yaygýnlýk kazandý. Bu oyunu bir de, 2003 -2004 döneminde, Ankara Devlet Tiyatrosu, Ýrfan Þahinbaþ Sahnesi’ inde sahneledim.

SDK – Seyircilerin oyuna tepkisi nasýl oluyor?
Özdemir Nutku – Seyirci tepkisi o günün sosyo-politik durumuna göre olur. Diktatörlüðü tanýmamýþ bir seyirci için eðlenilecek ve gülünecek bir oyun olarak görülür. Ama diktatörlük altýnda ezilen, hiçbir kiþisel özgürlüðü olmayan bir seyirci için bu oyunun anlamý daha da derinlik kazanýr. Ama kanýmca hangi dönemde oynanýrsa oynansýn söyleyeceði olan bir oyundur. “At” oyunundaki dramatik olay, duygularý sömürülerek uyutulan halkýn, baþýna geçirilen bir atý bile konsül olarak kabul etmesi, bu atý putlaþtýrmasý ve hatta bu ata (konsül olduðu için) kýzlarýný bile peþkeþ çekmekten kaçýnmayan soylu ailelerin olmasýdýr.

SDK – Neden Gyula Hay’ýn “At” oyununu çevirme gereði duydunuz ?
Özdemir Nutku – Gyula Hay Macar yazýnýn en güçlü kalemlerinden biri olduðu için önemli olduðunu düþünüyorum. “At” oyunu, onun Türkçeye çevrilen ve Türkiye’de oynanan tek eseridir. Gyula Hay bu oyunu, Doðu Berlin’de hapiste olduðu 1959 yýlýnda tasarlýyor. 1960 yýlýnda hapisten çýktýktan sonra da yazýyor. Yazar hayatý boyunca, Macaristan’da sol faþizm ve Almanya’da sað faþizm ile mücadele ettiði için uzun yýllar eserlerinin basýlmasý ve sahnelenmesi yasaklanýyor. Daha sonra bu yasak kalkýyor ve eserlerinin basýmý serbest býrakýlýyor. At oyunun dünya prömiyeri ilk defa 1970’li yýllarda Salzburg Tiyatro Þenliðinde gerçekleþtiriliyor. Gyula Hay 7 Mayýs 1975’de Ýsviçre’de hayata gözlerini yumuyor.

Gyula Hay yaþasaydý ve bu olaylarý görseydi acaba nasýl bir oyun yazardý dersiniz?.....





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Öpülesi "Yastýk Adam" Öyküleri : Kayýp Ruhlara Masallar
Ferhan Þensoy"dan 2019 Türkiye Fotoðraflarý
Söyleyecek Sözü Olan Oyunlar…
Genco Erkal'dan "Yaþamaya Dair "" …
Evlere Servis "Takýntýlarýmýzdan Arýnma" Hizmeti : "Tak, Tak, Takýntý... ""
Açlýkla Terbiye Edilen Bir Ülkede Dilenen Yaþlý Bir Teyze
Þehit Anasý Soruyor:
Fýsýl, Fýsýl, Fýsýl…
Cumhuriyet Bayramýný Büyük Bir Coþkuyla Kutladýk!
Sadece Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan Deðil, Aslýnda Hepimiz "Tecritteyiz"!

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Franca Rame ve Dario Fo"dan Büyüklere Masallar : Japon Kuklasý
Ýçimden Çýkan Küheylan...
Para Aðaçta Yetiþmiyor Pinokyo!
"Ýþi Kapmak" Ýçin Ne Kadar "Ýleri" Gidebilirsiniz? Metot Oyunu Sýnýrlarý Zorluyor!
That Face : Aynada Gördüðün "O Yüz" Kim?
Dario Fo"dan "Bir Anarþistin Kaza Sonucu Ölümü"
Dumana Boðulan "Romeo ve Juliet"
Ben, "Çýplak Memelerini Deðil" Dansý Ýzlemeye Geldim!
Ýçimizdeki "Boþ Þehir"ler...
Tiyatronun Yýkýmdan Önceki Son Oyun: "Peron" Siz Hayatýnýzýn Kaçýncý "Peron" Undasýnýz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.