..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Türkiye > Hakan Yozcu




5 Mart 2015
Maçka Yollarý Artýk Taþlý Deðil  
Hakan Yozcu
Maçka’nýn merkezinden, yukarý doðru hiç sapmadan giderseniz, 15 km sonra Manastýra ulaþýrsýnýz. Yolda ilerlerken, yemyeþil aðaçlarla kaplý daðlar, size eþlik eder. Dereler, akarsular da sizi hiç yalnýz býrakmaz. Altýndere Köyü’ne geldiðinizde Karadað’ýn eteklerinde bir vadiye rastlarsýnýz. Burasý, Altýndere Vadisi. Ýþte Sümela Manastýrý bu vadi içinde kurulmuþ. Daðlarýn yamacýnda, kayalýklarýn üzerinde, görkemli bir yapý olarak karþýnýza çýkar. Halk, buraya “Meryem Ana” adýný vermiþ.


:ADFE:
MAÇKA YOLLARI ARTIK TAÞLI DEÐÝL

Siz hiç Maçka’ya gittiniz mi? Hani o meþhur türküsü vardýr, hepimiz zevkle dinleriz:

“Maçka yollarý taþli,
Geliyo kalem kaþli.
Ne oldi sana yavrum
Böyle gözlerin yaþli?”
     
     Ýþte bu sefer yolumuz Maçka’ya düþtü. Hem de yollarý öyle zannettiðiniz gibi taþlý falan deðil. Trabzon’a yaklaþýk 30 km uzaklýkta. Güney tarafa düþüyor.
     Erzurum yolunu takip ederek Maçka’ya giriyoruz. Hava kapalý. Ama biz, daha ziyade Sümela Manastýrý ile ilgilendiðimizden þehirde hiç oyalanmýyoruz. Doðruca Manastýra geçiyoruz.
     Maçka’nýn merkezinden, yukarý doðru hiç sapmadan giderseniz, 15 km sonra Manastýra ulaþýrsýnýz. Yolda ilerlerken, yemyeþil aðaçlarla kaplý daðlar, size eþlik eder. Dereler, akarsular da sizi hiç yalnýz býrakmaz.
     Altýndere Köyü’ne geldiðinizde Karadað’ýn eteklerinde bir vadiye rastlarsýnýz. Burasý, Altýndere Vadisi. Ýþte Sümela Manastýrý bu vadi içinde kurulmuþ. Daðlarýn yamacýnda, kayalýklarýn üzerinde, görkemli bir yapý olarak karþýnýza çýkar. Halk, buraya “Meryem Ana” adýný vermiþ.
     Sümela sözünün, siyah anlamýna gelen “melas” sözcüðünden alýndýðý söyleniyor. Rivayete göre burasý, Bizans Ýmparatoru 1. Theodosius zamanýnda Atina’dan gelen Barnabas ve Sophranios adlý iki rahip tarafýndan kurulmuþ.
     Biz, buraya yaðmur altýnda giriyoruz. Öyle ki daha Trabzon’da baþlayan yaðmur, hýzýný hiç kesmeden burada da devam ediyor.
     Maçka’yý çýkar çýkmaz, mükemmelliði ile dikkat çeken doða güzelliði, burada en yüksek derecesine ulaþýyor. Saðlý sollu aðaçlar altýnda ilerliyorsunuz. Bulutlar, yola kadar inmiþ. Yol, gayet güzel. Hiç pürüz yok.
     Maçka dýþýnda, çok denebilecek sayýda otel veya pansiyon bulamazsýnýz. Biz, bu konuda hayal kýrýklýðýna uðradýk. Bazý otellere baþ vurduk. Doðrusu bize göre uygun deðildi. Sonlara doðru bir pansiyona rastladýk. Burasý Manastýra sadece 2 km uzaklýkta bir yerdi.
     Yol üzerinde daðýn eteklerine kondurulmuþ, çam aðaçlarýnýn arasýnda, derenin tam kenarýnda, üç katlý, yarý ahþap, yarý beton, etrafý bahçe olarak düzenlenmiþ bir pansiyon dikkatimizi çekti.
     Küçük bir levha. Üzerinde “KAYALAR PANSÝYON” ibaresi ve hemen altýnda da www.kayalarpansiyon.com adresi yer alýyor.
     Tereddüt etmeden, saða dönüyor ve küçük köprüden geçiyoruz. Pansiyon uzaktan adeta bize sesleniyor. “Buyurun. Ben sizi çok iyi aðýrlarým. Artýk benim misafirimsiniz” diyor. Biz de bu sese kulak veriyoruz. Çünkü albenisi oldukça fazla geliyor bize.
     Bir bayan karþýlýyor bizi. 40 yaþlarýnda. Beyaz yüzlü, uzun boylu, güler yüzlü bir bayan. Hareketleri ve konuþmalarýyla bize içten davranýyor. Samimi. Eþim, bayanýn nezaretinde odalarý dolaþýyor. Biraz sonra gülerek iniyor. Anlaþýlan geceyi burada geçireceðiz. Fiyatlarda da bir sorun yok. Gerekli uygunluk saðlanýyor. Ve yerleþiyoruz.
     Biraz dinleniyoruz. Pencereden daðlarý izliyorum. Dumanlý daðlar o kadar yakýnýmýzda ki sanki içimize dolacaklar. Etraf mis gibi kokuyor. Müthiþ bir doða güzelliði ile karþý karþýyayýz. Orman, hemen elimizin altýnda. Uzansak aðaçlarýn dallarýný tutacaðýz. Veya aðaçlar odaya kadar uzanacak. Vahþi bir güzellik var. Afrika’nýn balta girmemiþ ormanlarý gibi.
     Dumanlar, çamlarla dans ediyor. Gün boyunca birbirlerini hiç býrakmýyorlar. Aðaçlarýn arasýnda ateþ yanmýþ da dumanlarý yukarý çýkýyor gibi geliyor bize.
     Yaðmur da bir ara duruyor. Fýrsat bilip Manastýra gidiyoruz. Bulunduðumuz pansiyona o kadar yakýn ki araba ile beþ dakika bile sürmüyor.
     Biraz sonra Milli Park sýnýrlarýna giriyoruz. Bu nedenle giriþ ücretli. Düþük bir ücretle içeri geçiyoruz. Bu arada alabalýk lokantalarý da mevcut.
     Manastýra iyice yaklaþtýk. Havanýn azizliði yine kendini gösteriyor. “Durdu” dediðimiz yaðmur yine baþlýyor. Hem de hýzýný daha da artýrarak. Gökyüzü sanki bize öfkelenmiþ de gözlerindeki bütün yaþlarý üzerimize býrakýyor. Tek damla dahi býrakmýyor geriye. Yani bize muhalefet oluyor.
     Manastýra 300 metre kala artýk arabalarla gidemiyorsunuz. Yürümek zorundasýnýz. Tabii yaðmur buna izin vermiyor. Bir süre arabada bekliyoruz. Ama kesilecek gibi deðil. Buraya kadar gelip de Manastýrý görmeden gitmek olmaz. Ýmdada yine eþim koþuyor. Yanýmýzda þemsiye falan olmadýðý için, pratik zekasýný ortaya koyuyor. Çocuklara banyo havlusu veriyor. Bana da bir kilim veriyor. Kýrmýzý ve siyah çizgili kilimi kafamdan aþaðýya tutuyorum. Biraz sonra da iyice sarýlýyorum. Beni gören gülüyor. Hatta turistlerden fotoðrafýmý çekenler bile oluyor. Ben hiç oralý olmuyorum. “Galiba beni Kýzýlderili zannettiler” diyorum. Gerçekten de Kýzýlderililere benziyorum, bu halimle.
     Patika yolda yürüyerek manastýra gidiyoruz. Bu arada daðda Karadeniz ezgileri yayýlýyor. Bu ses nedir diye merak ediyorum. Biraz sonra bu merakým gidiyor. Dað yamacýnda bir müzisyen arkadaþa rastlýyoruz.
     Kemençesini eline almýþ, dertli dertli çalýyor. Bu, yanýk bir Karadeniz havasý. Oysa ben, hep kemençe ile hareketli ezgiler dinlemiþtim.
     Müzisyenin önünde bir de kutu bulunuyor. Dileyen bozukluk atýyor. Ben de cebimde bulunan bir bozukluðu kutuya býrakýyorum. Kemençe sesi kulaða hoþ geliyor. Þimdi sanki tüm daðlarda kemençe sesi yankýlanýyor. Karadeniz’in öyküsünü anlatýyor.
     Manastýra nihayet geliyoruz. Sarp kayalar yüzyýllar öncesinden iyice oyulmuþ. Buraya bir kilise yapýlmýþ. Duvarlar resimlerle dolu.
     Manastýr, Anakaya Kilisesi, birkaç þapel, mutfak, öðrenci odalarý, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazma bölümlerinden oluþuyor. Oldukça geniþ bir alana yayýlmýþ.
     Burasý ilk kurulduðunda bir okul olarak düzenlenmiþ. Amaç hrýstiyanlýðý yaymakmýþ. Orada bulunan bir görevliye “Neden daðýn baþýný seçmiþler?” diye soruyorum. “O zamanlar hrýstiyanlýk yasakmýþ. Bilinmiyormuþ. Daha iyi ibadet yapabilmeleri için daðlarý seçmiþler.” cevabýný alýyorum.
     Görevli, bana “buranýn 1920’ye kadar kullanýldýðýný, Lozan Antlaþmasý ile boþaltýldýðýný” söylüyor. “Osmanlý Ýmparatorlarýnýn da burasý için ciddi yardýmlarý olduðunu” belirtiyor.
     Görevli arkadaþ, burasýnýn turizm açýsýndan önemli bir yer olduðunu, daha bu yýl içinde 160 bin turistin geldiðini anlatýyor.
     Evet. Anlatmakla olmuyor. Görüp, gezmek gerekiyor. Hissetmek gerekiyor.
     Bakýnýz elin adamý yüz binlerce km yol kat ederek buralara geliyor. Oysa biz, elimizin altýnda olduðu halde zahmet edip gitmiyoruz.
     Eðer yolunuz Karadeniz’e düþerse mutlaka buraya uðrayýn. Burasýný çok beðeneceksiniz. Kültür zenginliði yaþayacaksýnýz.
Artýk, Maçka yollarý eskisi gibi taþlý deðil.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
6. Türkoloji Buluþmasý
bir Güneþin Yeniden Doðduðu Yer: Samsun
Ara Çayhaneler
Ýki VIzdan, Bir Bizden
Bir Uzungöl Hatýrasý
Çay ve Þenlikler Diyarý Rize
dýþarýda Deli Dalgalar: Sinop
Trabzon’da Bir Gün
Cennet ve Cehennem
Yine Yeþillendi Fýndýk Dallarý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir Ýnceleme
Yozcularýn Kökeni ve Çangaza Köyü
Bir Þiir Emekçisi: Ýhsan Tevfik Kýrca
yaþar Kemal’in Ölüm Yýldönümü Münasebetiyle
Çeþitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arýklý
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
"48 Saat" Üzerine
Çakýrcalý Efe Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
Âþýk Osman Akçay Ýle Tanýþtýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.