Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Yataðýmdan inip sobanýn bulunduðu odaya doðru yürüdüm. Limon kabuklarýnýn efsunlu kokusuna bu kez kahve kokusu karýþmaya baþladý. Bu koku da tanýdýk bir yüz gibiydi adeta, hemen anýmsadým.Dedem akþam yemeðinden sonra pencerenin önündeki divana çekilir ve büyükannemin elleri ile hazýrladýðý orta þekerli kahvesini yudumlardý. Gençliðinde aldýðý pikaba þefkat ve titizlikle baktýðý taþ plaklardan birini koyardý. Yine o taþ plaklardan biri çalýyordu ve beni dedemin en sevdiði þarkýnýn naðmeleri uyandýrmýþtý.. Zülfündedir benim baht-ý siyahým Sende kaldý gece gündüz nigahým Ýncitirmiþ seni meðer ahým Seni sevdim, odur benim günahým Dýþarýda yaðmur vardý ve damlalar camlarý usulca çizmeye baþlamýþtý. Büyükannem, dedemin kahveyi bitirdikten sonra bir kaç yudum aldýðý suyu, avucunun içinde kristal bir kalbi taþýr gibi getiriyordu. Kapýnýn kenarýný kendime siper ederek onlarý seyretmeye devam ettim. Dedem elektrik ampulünün suni ýþýðýný hiç sevememiþti. Yine gaz lambasý yakmaya devam ediyordu. Yýllarca gaz lambasýnýn isli ve hüzünlü ýþýðýna alýþmýþ olan yorgun gözbebekleri, yanan gaz lambasýnýn titrek ýþýðýnda hareleniyordu. Gözlerim hala mahmurdu, hala kapýda duruyordum ve hala o taþ plak çalýyordu. Dedem ve büyükannem sokaktaki kavak aðaçlarýnýn rüzgar ile salýnýþýný seyrediyor, rüzgarýn yapraklar arasýndan geçerken çýkardýðý ýslýðý dinliyorlardý. Dedem filtresiz birinci sigarasýndan bir tane aldý ve aheste hareketler ile yaktý. Büyükannem þimdi de sanki nakýþ iþler gibi meyva soyuyordu. " Bir sipsi de bana yakýver Ahmet efendi " dedi büyükannem. Dedem bir sigara daha çekti paketten, yaktý ve büyükannemin dudaklarýna uzattý. " Buyur bakalým sipsini Behice haným " dedi. Bir Çerkez olan büyükannem sigaraya "Sipsi" derdi. Kapýdan içeriye bir adým attým. Ýkisi ayný anda beni fark ettiler ve bir anda göz göze geldik. Dudaklarýnda ve göz bebeklerinde ansýzýn bir tebessüm belirdi. Ayný anda ikisinin de göz pýnarlarýnda birer billur tanesi çýktý ortaya ve taþtý yanaklarýna doðru. Onlara doðru bir adým attým. Birbirlerinin gözlerine baktýlar. Büyükannem elini dedemin elinin üstüne koydu. Sonra yine bana doðru baktýlar, dudaklarýndan silinmeyen o hüzünlü tebessüm ile ve yine ayný anda gözlerini kýrptýlar sadece bir kez. Sanki, " Seni seviyoruz " dediler hiç konuþmadan. Onlara doðru koþmaya baþladým. Tam onlarýn kollarýna atýlacaktým ki taþ plak sustu, þarký bitti ansýzýn.. O an, yeniden uyandým. Ama bu kez ne o mahur þarký vardý kulaklarýmda, ne de limon ve kahvenin efsunlu kokusu. Hemen yataðýmdan inip onlarýn olduðu odaya koþtum yine. Pencerenin önü boþtu, dedem ile büyükannemin oturduðu divan da yoktu. Divanýn yerinde pahalý kumaþýyla lüks bir koltuk duruyordu. Gaz lambasýnýn yerinde pýrýltýlý bir abajur duruyordu. Gaz lambasý kitaplýðýn dip köþelerinden birine süs olarak konmuþtu. Pikaptan tarafa baktým. Bir tek o yerinde duruyordu, o da antika sayýldýðý için. Dedem bu dünyadan göçtüðünden beri kapaðý bir kez dahi açýlmamýþtý. Sobanýn olduðu tarafa baktým. Soba da yerinde yoktu. Sobanýn yerine duvarlarda radyatör petekleri asýlýydý. Dedemi hayatta bir gün bile yalnýz býrakmayan ve ardý sýra göç eden büyükannemin yokluðu gibi, limon kabuklarý da yoktu. Dedem ve büyükannemin bu dünyadan göçmelerinin hemen ardýndan, ailem evi kendi zevklerine göre yeniden düzenlemiþti. Camdan dýþarý baktým. Ne yaðmur vardý ne de camda ki çizikler. Kavak aðaçlarýnýn rüzgarda çýkardýðý ýslýk da duyulmuyordu. Kavak aðaçlarýnýnolduðu arsa yerini artýk yerini dev bir apartmana býrakmýþtý. Yataðýma dönmeden önce dedemin gaz lambasýný kaldýrýldýðý yerden indirdim ve yaktým. Yýllardýr kapaðý açýlmayan pikaba, dedemin en sevdiði taþ plaðý koydum. Zülfündedir benim baht-ý siyahým Sende kaldý gece gündüz nigahým Ýncitirmiþ seni meðer ahým Seni sevdim, odur benim günahým Yastýðýma baþýmý yasladýðýmda, burnuma limon kabuklarý ve kahvenin efsunlu kokusu geliyordu..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Savaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |