Güzel birþeyin fazlasý harika olabilir -Mae West |
|
||||||||||
|
Din ve siyasetin birbiri içinde olmasýnýn ne gibi sakýncalarý vardýr. Gördüklerimiz, gözlemlediklerimiz doðrultusunnda dilimin döndüðünce izah edeceðim. Dinimizde ahlâk, iman ve ibadeti kesin çizgilerle birbirinden ayýrmak mümkün deðildir. Ahlâk, Kur'ân-ý Kerim'de ve hadislerde birçok yerde iþlenmiþ, güzel ahlâk övülmüþ, ahlâksýzlýðýn her çeþidinden insanlar sakýndýrýlmýþtýr. Bir toplumda dinî inanýþ zayýflayýnca, bunun arkasýndan ahlâkî ve hukukî suçlar gelir. Çünkü din olmayýnca ahlâkýn da bir yaptýrým gücü kalmaz. Helâl-haram, Âhiret'te ceza-mükâfat inancý kalkýnca toplumun düzeni sarsýlýr, suç ve anarþi ortaya çýkar ve böylece çeþitli sýkýntýlar baþlar. Hâlbuki her yerde kendini kontrol eden bir Hâkim Varlýða inanan insan buna göre davranýp iyiyi tercih eder, kötüden uzaklaþýr. Dinin etkisini yitirdiði toplumlarda sosyal çözülmeler baþgösterir. Bugün buna en çarpýcý misalleri bilhassa batýlý toplumlarda görmek mümkündür. Ailenin çökmesi, ebeveyn-evlât iliþkilerinin çözülmesi, cinsî sapmalarýn normal hâle gelmesi ve bunlarýn doðurduðu ferdî ve içtimaî krizler, hatta maddî hastalýklar, suç iþleme oranlarýndaki anormal artýþ, olabildiðince azmanlaþan ferdiyetçilik ve bencillik, toplumda yardýmlaþma ve dayanýþma duygularýnýn yitirilmesi, meselenin önemini görmeye ve göstermeye yetmektedir…(Alýntý) Ýþte tam bu noktada bu çaðda ve günümüz toplumunda baþ gösteren baðnazlýðýn ve yobazlýðýn en büyük sebeplerinden biri iman ve inanç eksikliði haramýn ve helalin her kesime göre farklý farklý yorumlanmasý. Çünkü din bir çýkar aracý olarak kullanýldýðý gibi, kamplaþma, ayrýþtýrma guruplaþmak içinde kullanýlmaktadýr. Bunun en belirgin örneði dinin siyasete alet edilmesi, farklý inançlarda olan insanlarýn hor hakir görülerek etki alanýndaki insanlara hükmetmek için tercih edilen ve sonuç alýnan en kestirme yoldur. Özünde insanlara doðru yolu göstermek, ahlaklý olmaya, insan olmaya davet etmek gibi deðerleri olan bir felsefenin, gözü dönmüþ siyasetçiler tarafýndan iktidara gelmek ya da iktidarda kalmak için kullanýlan hali Tarih boyunca insan topluluklarýnýn ortak inançlarýnýn güç sahipleri (veya sahip olmak isteyenler) tarafýndan iktidar aracý olarak kullanýlýþýnýn en yaygýn örneðidir. Ülkemizde hakkýnda çok konuþuluyor olmasýnýn temel nedeni ülkemizde dini inançlarýn önemli olmasý, iktidar namzetlerinin de bu pastadan büyük dilim istemeleri seklinde Özetlenebilir. Bütün vatandaþlarýný bir ve eþit görmek zorunda olan yöneticiler. Din mezhep ayýrýmý yaparak kendilerine siyasi getirim(rant) saðlamak gayretine düþmüþlerse çok büyük sýkýntý var demektir. Bir kesime onlar “ Fatiha suresini bilmez” demek, bir baþka kiþinin etnik kökenini onun aleyhinde kullanmak, son günlerde meydanlarda cereyan eden olay ben kuranla büyüdüm kuranla yaþýyorum diyerek siyasi rakibini kuran okumayý bilmemekle suçlamak… Yüce dinimiz de hiçbir kiþiye ve kuruma verilmiþ bir görev deðildir. Din kardeþinin iyiliðini isteyen kiþi, onu güzel þeylere yönlendirebilir ancak! Yüce Allah Kutsal kitabýmýz Kuraný kerimde þöyle buyuruyor “Aldatýcýlar sizi Allah ile aldatmasýnlar. (fâtir 5)…. Bu aldatýcýlar her alanda olduðu gibi günümüzde en çok ticaret ve siyasette baþ göstermektedir. Kiþilerin ameli, dini inancý, etnik kökeni ne olursa olsun. Adil ve adaletli deðilse, vicdan ve merhameti tek taraflý çalýþýyorsa Allah'ýn adýný dilinden düþürmese ne olur? Seçim meydanlarýnýn ýsýnmaya baþlamasý. Siyasilerin birbirlerini suçlamasý alýþýk olduðumuz þeyler, hatta küfürlere hakaretlere de alýþýðýz. Ama gördüðüm kadarýyla sanki bu dönem daha seviyeli gibi. Çünkü birkaç yerde galeyana gelmiþ yandaþlara “yuhalamayýn” ikazýný duydum. Hatta baþbakanýn M.H. P seçim bürosuna uðrayýp çay içmesi de örnek bir davranýþtýr. Ama gel gelelim din üzerinden yapýlan siyasete ve dinin siyasete alet edilmesine, sanýrým getirisi en fazla olduðu için bu yolu seçiyorlar dinin emir ve yasaklarýný bilen insanlarýn bunu yapýyor olmasý da içler acýsý Allah ýslah etsin bu yola tenezzül edip, saf müminleri ve inanmýþ insanlarý sömürenleri! Beni en çok þaþýrtan ise en büyük günah olan “kul Hakký”nýn çekirdek gibi sürekli yeniyor olmasý Tüyü bitmemiþ yetimleri doðmadan borçlandýran zihniyet. Onun hakkýný da yer elbette! Her neyse herkesin günahý kendi boynuna. Allah ýslah etsin diyerek o guruba girenler için iyi dilekte bulunup duamýzý etmiþtik. Benim bir tarafým. Bir siyasi görüþüm olmasýna raðmen bu dönem “en fazla gece namazý kýlan” genel baþkanýn partisine oy vereceðim. Eh artýk bunu duydular þimdi bekliyorum seçim meydanlarýnda kaç rekât kýldýklarýný söyleyecekler mi acaba? Kibir, riya, yalan kendinden baþkasýný hiçe saymanýn ayyuka çýktýðý toplumumuzda, insanlarýn maneviyatý, ruh halleri. Dinlenme. Etkileþim ve paylaþma konularýnda seçim beyannamelerinde çok fazla bahsedilmediðini görmek beni üzdü, insanýn sadece karnýný doyurmaya yönelik ve birinin verdiðinden beþ fazla vereceðim gibi söylemler geldiðimiz noktanýn ne kadar acý olduðunu göstermesi açýsýndan ibretliktir. Kültür, sanat. Spor, müzik ve güzel sanatlar toplumda bir incelik ve estetik güzellikler meydana getirerek insan ruhunu terbiye eder. Kimileri iþin yok mu kardeþim diyebilir. Evet, iþim bu benim derinleþen yaranýn tedavi yollarýdýr bu bahsettiklerim. Yoksa inançsýz bir nesil, baðnaz, yobaz kiþilikli, riya maskesi takmýþ birçok yüz ile karþýlaþýrýz. “gemisini yürüten kaptan” “ bal tutan parmaðýný yalar” zihniyeti nereye kadar kardeþim Bizden olan bu tarafa, diðerleri beklemede kaslýnla toplumsal barýþ refah ve huzur yakalamaz. Mustafa kemal Atatürk’ün iþaret ettiði muasýr medeniyetler seviyesine hiç ulaþýlamaz böyle devam edilirse. Çünkü bin yýllýk bir medeniyetin devamý olan ve Ýslam dini ile þereflendirilmiþ aziz Türk milletine yakýþmayan tutum ve davranýþlar hepimizi uçuruma sürüklemektedir. Ben diyorum ki; bir yeniden onarým, açýlan yarayý sarma ve insanlýðýmýzý kemiren zararlýlara karþý bir temizlik harekâtý þart olmuþtur... Vesselam Arap Kurt - köþe yazýlarý -
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Arap Kurt, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |