Deney, herkesin hatalarýna verdiði addýr. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Hayatýmýn en mutlu, en güzel ve de en anlamlý günlerinden birini yaþýyorum. Sevinç ve mutluluk gözlerimden okunuyor. Üniversite öðrencilik yýllarýmda tanýdýðým, can dostum dediðim, sevgili kardeþim, kardeþten de öte ne varsa o bildiðim, kadim dostum, vefalý arkadaþým Mahmut Bal’ý aðýrlýyorum. Öðrencilik yýllarýmýzýn her aný hemen neredeyse beraber geçti. Mahmut Bal, Mustafa Altunok, Yusuf Önlü ve ben ayrýlmaz dörtlü idik. Anadan ayrý, babadan ayrý, kardeþlerden ayrý, eþ dostlardan ayrý, Erzurum’un soðuk kýþ gecelerinde gurbet günleri yaþadýk Onunla. Ýçimizi, birbirimize olan sevgi, saygý ve dostlukla ýsýttýk. Zor günlerimizi birbirimize destek vererek atlattýk. Yardýmlaþmanýn, dayanýþmanýn, sevgi ve saygýnýn en güzel örneklerini yaþadýk… Unutulmaz anlar geçirdik. Aradan yýllar geçmiþ. Geriye baktýðýmýzda dostluklar ve sevgiler kalmýþ. Kopmamýþýz birbirimizden, beden olarak olsa da ruh olarak, kalp olarak hiç ayrýlmamýþýz. Sevgimiz, baðlamýþ bizi birbirimize… Soðuk, karlý Erzurum günlerinde parasýz kaldýðýmýz, aç kaldýðýmýz günler oldu. Hasretlik en üst dereceye çýkardý. Dostlukla, sevgiyle aþtýk bu zorluklarý… Birbirimizden hiçbir karþýlýk, menfaat beklemeden yardýmlaþtýk. Bir dilim ekmeði paylaþtýk. Cebimizde kalan son lirayý paylaþtýk. Hasta olduðumuz günler birbirimizin baþýnda bekledik. Sýrtýmýzda taþýyýp doktora götürdük… Ýlaç alýp verdik, çay yaptýk, çay içtik… Hastalýðý sevgiyle yendik… Ýþte dostluðu, kardeþliði biz böyle yaþadýk… Hayallerimiz vardý… Umutlarýmýz vardý… Yokluk, fakirlik gölge gibi ensemizdeydi… Býrakmazdý bizi… Ona inat derslerimize hýrsla çalýþýr, anlamadýðýmýz konularda birbirimize yardým eder, konu anlatýrdýk. Mahmut, dil derslerinde çok iyiydi. Bir okumak veya öðretmeni dinlemek yeterdi ona… Öyle uzun uzadýya ders çalýþmazdý… “Benim boþ kafa, sizin dolu kafaya eþittir” derdi… Ben de kýzardým ona… Gülerdik… Adýyamanlý Mahmut… Ýnsanlýðý bilen, dostluða baðlý, kardeþliði seven insanlarýn diyarýndan… Sevdiði insaný ölümüne seven, dost bildiðini canýndan ayýrmayan bir yiðit Mahmut Bal.. Þimdi öðretmen… Geçmiþteki birçok hayalini gerçekleþtirmiþ, evlenmiþ, çocuklarýný okutmuþ, büyütmüþ, kimisini de yuvadan uçurmak üzere niþanlandýrmýþ. “Dünyanýn en mesut, en bahtiyar insanýyým” diyor. Çünkü tüm görevlerini eksiksiz yerine getirmiþ. Ýnançlý, doðru ve dürüst bir insan. Memlekete binlerce insan yetiþtirmiþ. Ve son hayalimizi de gerçekleþtirdik. Okul yýllarýnda “Bir gün Kýbrýs’a gelirsin, gezeriz” diye konuþurduk. “Kýsmet” derdi… Kýsmet bugüneymiþ. Ve Mahmut çok deðerli eþi Fatma Hanýmla birlikte Kýbrýs’a geldi. Çok geç de olsa yine beraberiz. Sevgiyi, kardeþliði, dostluðu yeniden yaþadýk… Eski günlerimizi bir kez daha yâd ettik… Oturup uzun uzun okul günlerimizi konuþtuk… Yaptýðýmýz muziplikler gözlerimizin önünden tek tek geçerek yeniden canlandý… O günleri, o aný tekrar yaþadýk… Mutluluk gözlerimizden okunuyordu… Sevincimiz kat be kat artmýþtý… Sabah erkenden kalkýp gezmelere baþladýk… Önce Maðusa’yý gezdik… Özgürlük Anýtý, Kaleiçi, Othello Kalesi, Namýk Kemal Zindaný, Lala Mustafa Paþa Camii, Maraþ bir çýrpýda gezildi… Resimler çekildi… Tabii trafikte sol taraftan gitmemiz tuhaf geliyordu onlara. Arabanýn direksiyonu da sað tarafta olunca Mahmut gülüyordu… “Ya ben burada hiç araba kullanamam. Karþýdan gelen araba üzerime geliyormuþ gibi oluyor” diyordu… Ýkinci gün Murataða Þehitliði’ni gezdik. Mahmut, burada dualar okudu… Küçük bebeklerin dahi þehit olduðunu görünce çok duygulandý… Sonra önce Boðaz’a, sonra da Dipkarpas Köyü’ne gittik… Apostolos Andreas Manastýrý’na gelince Mahmut’a “Seni burada Hacý yapayým” dedim. Mahmut güldü. Öðle yemeðimizi piknik yaparak geçiþtirdik. Ve tabii ki Altýn Kumsal’da denize girdik. Burasýný çok sevdi Mahmut… “Gerçekten altýn gibi” diyordu… Çok güzel bir günün ardýndan akþama doðru eve dönmek üzere yola çýktýk… Yorgunluðumu hiç hissetmiyordum. Çünkü kadim dostum Mahmut Bal’ý aðýrlýyordum… Hoþ geldin Sevgili Kardeþim, Hoþ geldin Mahmut Bal…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |