"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Ýbiþ ok ve yay alarak Uludað'a sýrtlan avýna çýkmýþ. Gezmiþ, dolaþmýþ, ortalýkta hiç sýrtlan yokmuþ. Derken, Serdar Yýldýrým'a rast gelmiþ. Serdar yaþadýðý zamandan 650 yýl gerideymiþ. Elinde tüfek varmýþ, belinde fiþek doluymuþ. Ýbiþ'e aslan avýna çýktým, demiþ. Ýbiþ: " Hani ok, hani yay? Neyle vuracaksýn aslaný? " Serdar: " Bak Ýbiþ, ok ve yay ilkel silahlar. Bu gördüðün tüfektir. Tüfeðe þu fiþeklerden koyarsýn, sonra tetiði çektin mi, dan, hop aslan yerde. " Ýbiþ: " Küçücük fiþek mi aslaný yere düþürecek? Fiþek aslana çarpar sonra aslan sana kýzar. Kaçarken tozu dumana katarsýn. Hele yakalamasýn aslan seni, bir lokmada yutar. " Serdar: " Öyle deðil iþte. Fiþek aslanýn vücudunu deler geçer. " Ýbiþ: " Dediðin gibi olsun. Sen bu tüfekle aslan avladýn mý? " Serdar: " Avlamam mý? Yüzden çok aslan vurdum." Ýbiþ: " Yüzden çok mu? Hepsini Uludað'da mý vurdun? " Serdar: " Tabi ya ne sandýn? " Ýbiþ: " Ama Uludað'da aslan yok diyorlar. " Serdar: " Var caným, olmaz olur mu? Ormanýn derinlikleri aslan kaynýyor. Ýstersen gidelim, bak Uludað'da aslan var mý, yok mu, kendi gözlerinle gör. " Ýbiþ: " Çok isterdim ama þunu baþka bir güne býraksak. " Serdar: " Sen nasýl istersen Ýbiþ. Aslan avý cesaret isteyen bir iþ. Kolay olsaydý her önüne gelen aslan avcýsý olurdu." Ýbiþ ile Serdar çene yarýþtýrýrken ilerden iki avcýnýn geldiðini görmüþler. Bunlar Karagöz ile Hacivat'mýþ. Karagöz ile Hacivat, Ýbiþ'i tanýyorlarmýþ, Serdar ile de tanýþmýþlar. Karagöz Serdar'ýn aslan avýna çýktýðýný duyunca þaþýrmýþ. Tüfek, fiþek olayýný duyunca aklý karýþmýþ. Serdar, ben bu tüfekle Uludað'da yüz aslan vurdum, deyince kaþlarý çatýlmýþ. Karagöz: " Bak Serdar, bol keseden konuþma. Ben böyle þeylere kýzarým. Ýbiþ de atar tutar ama sen onu beþe katladýn. Ýbiþ'i dövdüm, seni de döverim. " Bunun üzerine Serdar: " Geçen kýþ aralýk ayýnda Uludað'a ava çýkmýþtým. Ne bereketli avdý. Dört tane gergedan avladým. " deyince Karagöz Serdar'ýn üstüne atýldý. Aralarýnda bir boðuþma baþladý. Ýkisi birlikte yere yuvarlanýnca Serdar Ýbiþ'in yardýmýyla Karagöz'ün elinden kurtuldu, kaçmaya baþladý. Karagöz Serdar'ýn peþine takýldý. Az sonra yorulan Karagöz bir taþýn üstüne oturarak Hacivat'ýn ve Ýbiþ'in gelmesini beklemeye baþladý. Onlar geldikten sonra Karagöz: " Geyik gibi koþuyor, yakalamak ne mümkün. " Hacivat: " Aman Karagözüm, yakalayamadýn iyi oldu. " Karagöz: " Nee? Sen hangi taraftansýn Hacivat? " Hacivat: " Ben senin tarafýndaným Karagözüm. " Karagöz: " Ama ondan tarafa çýktýn. " Hacivat: " Serdar Ýbiþ'le konuþurken, biz araya girdik. Nasýl olsa bir þey vuracaðýmýz yok. Býrak anlatsýn. Avda böyle hikayelerin anlatýlmasý ava renk verir. Ortam neþelenir. Bol bol gülünür. " Karagöz: " Orhan neþelensin, gülsün. Ben gülemem. Boþ keseden böyle avcý hikayelerini duyunca kan beynime çýkýyor. " Hacivat: " Caným Karagözüm, büyüklük göster. Býrak gelsin, anlatsýn. " Ýbiþ: " Sen büyüksün, yücesin, güçlüsün Karagöz Baba. He mi, geliversin mi? " Karagöz: " Siz bu kadar istedikten sonra.. Gelsin bakalým. " Hacivat'ýn çaðýrmasýyla Serdar anýnda onlarýn yanýnda bitti. Karþýsýndaki Karagöz'ün kara gözlerinin içine bakarak avcý hikayelerinin son versiyonunu anlatmaya baþladý: " Bir çakal varmýþ. Bu çakal tilkiden kurnaz, kurttan kavgacýymýþ. Kaplanlarý rakip bilmiþ. Uludað'da günün her saati kaplan kovalarmýþ. Kaplanlarýn çakal karþýlarýna çýkacak diye ödü koparmýþ. Olaydan haberim oldu. Tüfek, tesisat kuþandým. Tam tekmil çakalý aramaya koyuldum. Çakala benim onu aradýðýmý söylemiþler. Çakal yüz arkadaþýný toplayýp geldi, benim etrafýmý sardýlar. Tüfekle çaktým aldým. Son kalan çakal, çak al beni de, dedi. Çaktým o çakalý da aldým. Dünya kurulalý beri böyle bir avcý görmekse Uludað'ýn kýsmeti oldu. Uludað benle ne kadar gururlansa azdýr. " Müdahale etmemek için kendini zorlayan, hýrstan dudaðýný ýsýrarak kanatan Karagöz dinamit gibi patladý. Önüne çýkan Ýbiþ'e vurdu, Serdar'a vurdu. Yere yuvarlanan Ýbiþ'le Serdar kaçýp gittiler. Karagöz'ü sakinleþtirmek Hacivat'a düþtü. Ýlerde dere boyunda Ýbiþ'le Serdar yüzlerini yýkayýp, su içtiler, biraz kendilerine geldiler. Ýbiþ: " Karagöz amma kýzdý ha. Arada ben de tokadý yedim. Gülüp geçeceði yerde kýzýyor. " Serdar: " Doðru Ýbiþ. Ben böyle hikayeleri eðlencelik olsun diye anlatýyorum. Son hikayeyi anlatýrken, onun gülmese bile kýzmayacaðýný düþündüm. Gülmedi ama kýzdý. Hem çok kýzdý. Hacivat'ýn güldüðü yanýna kar kaldý. Sen ne kar ne zarardasýn. Ben de bu iþten sebeplendim. " Ýbiþ: " Nee, sebeplendin mi? Tokadý yedin yeri öptün, sonra? " Serdar: " Bir haftadýr aðrýyan çürük diþim vardý. Sallanýp duruyordu. Korkudan diþçiye gidememiþtim. Karagöz bir tokatta o diþi bana yutturdu. Buraya gelirken konuþmadýk ya hep dilimi diþ oyuðunda tutup kaný durdurdum. Derede aðzýmý çalkaladým. Ýnanmazsan gel de bak. " Ýbiþ gelir, bakar: " Gerçekten oradan yeni diþ çýkmýþ. Belli oluyor. " der ve kahkahalarla güler. SON
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Serdar Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |