"Hayranlýðý o dereceye vardý ki; yere düþtü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Ali, ortaokul yýllarýndan sonra hiç görmediði öðretmenini kýrmadý. Demiþ ya ünlü bir yazarýmýz “Hikâye mi arýyorsun, çal þu kapýlardan birini, o kapýlarýn ardýnda ne hikâyeler var.” Ben de uydum o yazarýmýzýn sözüne çaldým uzak bir ülkede yaþayan Ali'nin kapýsýný. O anlattý, ben yazdým. BABAM PORTAKAL GETÝRDÝ Kerpiçten yapýlmýþ, iki oda bir aralýktan (mabeyin) oluþmuþ, üstü kara örtülü evlerinin serpeneðine çýktý Ali. Hafiften kar yaðýyordu. Kar taneleri yönünü bulamayan sarhoþlar gibi saða sola düþüyordu. “Ahh, “ dedi Ali, “þöyle lapa lapa yaðsa da ben de üstünde yatýp yuvarlansam, soðukkuyu ayakkabýlarýmý giyip karýn üzerine traktör lastiðinin izlerini çýkararak yürüsem…” Bu hayallerle dýþarýyý seyrederken karþý evin kapýsýnda amcasýnýn oðlunu gördü. Günlerden neydi, bunun o yaþta farkýnda deðildi; ama biraz önce köye korna çalarak giren köyün tek minibüsünün sesinden Mucur’un pazarý olduðunu anlamýþtý. Amcaoðlu karþýda iþtahla, suyunu akýtarak portakal yediðine göre amcasý pazardan gelmiþ, portakalý da o almýþ olmalýydý. Ýçini çekti Ali. Þimdi kendisi de böyle ona göstererek portakal yese ne vardý? “Nerdesin babam?” dedi Ali, “þimdi gelsen de Mucur pazarýna gidip bize portakal getirsen…” Babasýnýn nerede olduðunu iyi biliyordu Ali. Biliyordu da yakýn köylerde sývacýlýkla ekmeðini kazanan babasý eve ne zaman gelirdi? Onu, “Kara gözlü Ali’m!” diye seven babasý yoksuldu. Dedesi ölünce babasýyla üvey olan kardeþleri malý mülkü alýp baþka yere göçmüþlerdi. Çoluk çocuðuyla, Fadime’siyle cascavlak kalmýþtý köyde Hakký. Kalmýþtý kalmasýna da kolunda sývacýlýk gibi altýn bileziði vardý. Altýnda velesbiti (bisiklet), hangi köyde sýva iþi varsa koþardý. Hava soðumuþtu, henüz kar da yaðmadýðý için Hacý Mehmetlerin Hakký velesbitiyle yine sýva için yakýn bir köye gitmiþti. Kar, ilk defa bugün atýþtýrmaya baþlamýþtý. Ali, portakal yiyebilmenin hayaliyle kapýda amcasýnýn oðluna bakarken duasý kabul oldu sanki. Babasý, o hayatta en sevdiði adam, kahramaný velesbitiyle kapýnýn önüne geliverdi. Býyýklarý, velesbiti sürerken nefesinin buharýyla buz tutmuþ elleri soðuktan kýzarmýþtý. -Soðukta ne bekliyorsun oðlum, anan ev de mi? -Evde baba. Sen niye erken geldin? -Kar baþladý, artarsa gelemem diye korktum; ama þimdi kesildi. -Baba! -Söyle Ali’m, dilinin altýnda bir þey var. -Baba, Mucur’dan yana bir portakal kokusu geliyor burnuma. Sana da geliyor mu? -Kerata, portakal istemenin yolunu nasýl da bilir. Alýrýz bakalým. Bisikleti duvarýn dibine býrakýp karþýya bakýnca kapýlarýný önüne çömelmiþ yeðenini gördü babam. Önünde portakal kabuklarý vardý. Þöyle bir durakladý, Ali’ye sevgiyle baktý. Birden velesbitine bindi, “Ben, akþama gelirim, anana söyle, haydi sen de soðukta durma, gir içeri!” dedi. Evin köþesinden dönüp kayboldu. Ali, “Babam, böyle birden nereye gitti?” diye meraklandý; ama nedense içindi de bir sevinç kapladý. ………………………….. -Selamünaleyküm Hacý Mustafa! -Ooo Hakký sen misin, aleykümselam, hayýrdýr, pazar daðýlacak sen pazara geldin. -Sorma, aslýnda çok yorgunum, sývadan gelim eve. Bizim oðlan amcasýnýn oðlunun portakal yediðini görmüþ. Yeðen de suyunu akýtarak, göstererek kapýnýn önünde yemiþ. Eve gelince o yaþta öyle bir söz söyledi ki dayanamadým geldim. -Ne dedi senin oðlan? -Yaþýn, boyuna bakmadan “Baba, Mucur tarafýndan portakal kokusu geliyor.” dedi. -Vay kerata, büyümüþ, küçülmüþ demek ki… -Sen olsan dayanýr mýsýn, ben de bu yorgunluðumla, yoksulluðumla atladým geldim velesbite. Hele sen þunun arkasýna küçük çuvalla portakal sar. Portakal çuvalýný velesbitin arkasýna sýký sýký sardý Hacý Mustafa. Hakký’yý çok severdi, asker arkadaþýydýlar. Þu Hakký’nýn oðlanýn esprili sözlerle portakal isteyiþi de hoþuna gitmiþti. Hakký, gözlerini kaçýrarak Hacý Mustafa’ya: -Parasýný, sýva parasýný alýnca getireceðim, olur mu? -Haydi, þu çuvalý al da git, senden para isteyen mi var? ………………… Ali, kardeþleri, anasý merakla bekliyorlardý evin direðini. Kar, iki atýþtýrmýþ kesilmiþti ya hava soðuktu. Velesbitle bu adam nereye gitmiþti öyle aniden? -Sana söylemedi mi oðlum, insan sormaz mý , “Baba nereye gidiyorsun?” diye… -Yok ana, amcamýn oðlunu portakal yerken görünce “Baba, Mucur tarafýndan portakal kokusu geliyor.” diye þaka yapmýþtým. Ondan sonra atladý gitti velesbite. Hepsi yine sessizlik içinde, lambanýn körsen ýþýðýnýn aydýnlattýðý odada beklemeye baþladýlar babalarýný. Çok bekletmedi babalarý onlarý. Dýþ kapý, sonra da oda kapýsý açýldý. Hakký, kucaðýnda portakal çuvalý odanýn ortasýna çöktü, Þöyle bir Ali’ye, diðer çocuklarýna baktý: -Fadime, çocuklar doyasýya yesinler portakallarý, sen de ye! Sývacý Hakký, ince ince kýrk belikli Fadime ve çocuklar mutluydular, sobada çýtýr çýtýr ayçiçeði sapýyla tezek yanarken. En çok da Ali mutluydu. Babasýna hayranlýkla bakarken, “Yemeyeceðim iþte, þimdi yemeyeceðim portakalý. Sabah kapýnýn önünde amcamýn oðlunun karþýsýna geçip yiyeceðim.” diye geçirdi içinden. …………………………. Öyle kucaklarýna alýp hoplatmazlardý Sekiz köþe kasketli babalarýmýz Bizi Saçlarýmýz da okþanmazdý Yanlarýnda Ayaðýmýzý uzatamasak da Severdik biz onlarý Evimize ekmek getiren Horantanýn direði Dayandýðýmýz dað Analarýmýzýn alýn terli herifiydi Onlar Sevgimizde hep yaþadýlar Yaþayacaklar
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Numan Kurt, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |