ï¿½zEdebiyat - ï¿½mer Faruk Hï¿½smï¿½llï¿½ - Demokratik Deliler Devleti

-Delisin, delisin, delisin!
-Ýltifat ediyorsun; teþekkürler.
***
Ben çeþmeye doðru giderken gelenler de Dedikoducu'yu tebrik ediyorlardý. Su içip döndüðümde de gitmiþlerdi.
-Heyecan yapma Kargacý. Ýþtahýný sona sakla, daha asýl heyecanlý bölüme gelmedik, ama az kaldý.
-Gelelim öyleyse!
-O gün akþam yemeðine gitmedim. Yorganý yüzüme kapayýp yataðýma yattým, tabii uyumak için deðil... Uyumak ne mümkün! Bak hâlâ uyumadan duruyorum. Ýþin garibi þu an bile uykum yok. Yatakta olacaklarý bekliyorum. Saat gece yarýsýný biraz geçerken bir güvenlik elemaný geldi, beni yatakhaneden alýp kapýnýn yanýndaki kuleye götürdü. Ýçeride bir baþka güvenlik elemaný daha vardý. “Galiba biraz da bunlar dövecek” diye düþünüp üzülmeye baþladým. Hayret, dövmüyorlardý. Hatta bir tanesi bana gülerek bakýyordu. Evet bu güleni ben tanýyordum, bu Ýmparator'du. Ýmparator, hiç kimseye haber vermeden bir güvenlik elemaný elbisesi giyerek gece yarýsý saraydan ayrýlýp buraya gelmiþ. Birlikte beklemeye baþladýk. Ýki saat sonra sarayýn etrafýnda bir hareketlilik oldu, arkasýndan nöbetçi kulübesine atýlan bir el bombasýnýn ateþini görüp sesini duydum. Bunu tabanca sesleri izledi ve tekrar bir bomba daha atýldý. Bu seferki sarayýn kapýsýna... Saldýrganlarý saydým, beþ kiþiydiler. Ýkinci bombadan sonra sarayýn içine girdiler. Ýmparator'a baktým, alelalede bir olay gibi olanlarý izliyordu. Hayret ya da en ufak bir heyecan belirtisi yoktu. Ben ise haklý çýktýðým için rahatlamýþtým.
-Darbecilerin niyeti anlaþýldý: Ýmparator'u öldürüp iktidara el koymak.
-Evet, amaçlarýna ulaþabilselerdi yani Ýmparator'u öldürebilselerdi hiç kimse onlara karþý koymazdý ve iktidarý ele geçirirlerdi. Saraya giren saldýrganlar oradaki iki güvenlikçiyi de öldürdükten sonra bir kýsmý dýþarýdan açýlan ateþe karþýlýk verirken bir kýsmý da sarayýn bütün odalarýnda, katlarýnda, tuvaletlerinde, banyolarýnda, bodrumunda Baþkan'ý aramýþ ama bulamamýþ. Bu arada Baþkan'ýn kahvaltý ve yemeklerini hazýrlayan görevliyi yakalayan saldýrganlar ona Baþkanýn yerini sormuþlar, bilmediðini söyleyince de iþkence edip öldürmüþler. Tabii bu son anlattýðým öldürme olayýnýn bu þekilde olduðu, cesedi gördükten sonra yapýlan bir tahmin. Bomba ve silah seslerini duyan birkaç güvenlik elemaný ilk baþta sarayýn etrafýnda mevzilenmiþ bekliyorlarmýþ. Ateþ edip etmemekte tereddüt içindeymiþler. Öyle ya, Ýmparator öldürüldüyse bu ateþ etmenin bedelini fazlasýyla ödemek zorunda kalýrlarmýþ.
-Ýmparator hep kulede mi oturdu çatýþma boyunca.
-Oturur mu, biraz sonra aþaðýya inip ateþ etmekte tereddüt eden elemanlara kendini gösterdi. Hepsi þaþýrmýþtý. Tabii Ýmparator'un yaþadýðý haberi hemen yayýldý ve saray yoðun bir ateþ altýnda býrakýldý. Zaten defalarca yapýlan anonsta da Ýmparatorun hayatta olduðu duyurulmuþtu.
-Demekki Ýmparator ölseydi, bu güvenlik elemanlarý tek bir kurþun bile atmadan devleti, yönetimi darbecilere teslim edeceklerdi.
-Bu iþler böyledir. Güç, her zaman ve her yerde daima kendine taraftar bulur. Yani kýsacasý insanlarýn çoðu güçlüden yanadýrlar. Zaten bunu bildiði için Ýmparator, iþin baþýna geçip operasyonu bizzat yönetmiþtir. Bir ara Ýmparator Savunma Bakanýný çaðýrdý ve ona bazý emirler verdi. Ondan sonra devletin elektrikleri ana þartelden kesildi ve Bakan saldýrganlara teslim olmalarý çaðrýsýnda bulundu. Teslim olurlarsa hayatlarýnýn Ýmparator tarafýndan baðýþlanacaðýný ve devlet sýnýrlarý dýþýna çýkabileceklerini de söyledi. Yarým saat de süre verdi.
-Teslim olmadýlar mý? Öldürüldüklerine göre...
-Hayýr, süre dolunca teslim olacaklarýný söylediler, bunun üzerine tekrar elektrikler açýldý ve saldýrganlar elleri havada dýþarý çýktýlar. Sarayýn kapýsý önünde etraflarý güvenlik elemanlarý tarafýndan çevrilerek bir müddet bekletildiler. Çünkü o sýrada Savunma Bakaný, darbecilerin teslim olduklarýný ve dýþarýya nasýl býrakýlmalarý gerektiðini sormak için oradan ayrýlmýþ Ýmparator'un yanýna gelmiþti. Baþkan “-Ne býrakmasý? Hepsini öldürün!” dedi. Bakan “-Ama Baþkaným söz vermiþtik...” deyince Ýmparator, “-Haine verilen sözü tutmaya gerek yoktur! Derhal infaz edin!” diye sert bir þekilde emri tekrarladý. Bu tepki karþýsýnda Bakan'ýn yapabileceði baþka bir þey yoktu. Üzerlerine silahlarýn doðrultulduðu beþ kiþinin bulunduðu yere gelen Bakan, hainlerin cezasýz kalmamasý gerektiði konusunda çok kýsa bir konuþma yaparak “Ateþ!” emrini verdi. Onlarca silahtan çýkan çok sayýda mermi hainlerin vücuduna saplandý. Sonra...
Dedi ve durdu Dedikoducu. Anlaþýlan geri kalan bölümü ballandýra ballandýra anlatacaktý. Eh, tabii ki tadýný çýkarmalýydý. Çünkü gerçekten büyük bir iþ baþarmýþtý.
-Evet Dedikoducu, sonra?
-Sonra, Baþkanla beraber saraya ben de gittim. Hainlerin delik deþik vücutlarýný görünce irkildim; her taraf kan içindeydi ve yerler boþ kovan doluydu. Sarayýn her tarafýnda kurþun izleri vardý, kýrýlmadýk cam kalmamýþtý. Duvarlardaki tablolara, koltuklara bile ateþ etmiþlerdi. Kýsacasý buradaki manzara içler acýsýydý. Ben bile saraydaki gördüklerimden etkilenmiþken bu durum Baþkanýn umurunda bile deðildi. Beni odasýna götürdü, oturmamý emretti. Koltuklarýn hepsi devrilmiþti. Bir tanesini düzeltip oturdum.
-Dedikoducu, söylediklerin doðru çýktý. Þimdi dile benden ne dilersen. Para, altýn ya da baþka ne istersen dileyebilirsin. Dedi.
-Efendim benim herhangi bir dileðim yok. Siz hayattasýnýz ya o bana yeter. Para da altýn da istemem. Dedim.
Buna raðmen odasýnda saðlam kalan tek eþyadan yani çelik kasadan bir tane altýn kaplama kol saati çýkarýp kabul etmem için beni zorladý. Mecburen aldým. Bak, iþte bu!
-Hayýrlý olsun. Senin tok gözlülüðün onu da þaþýrtmýþtýr.
-Evet öyle oldu. Ama ýsrarýndan vazgeçmedi. Bunun üzerine ben de biraz çekinerek ispiyon timinde görev almak istediðimi söyledim.
-Tamam, þu andan itibaren ispiyon timinin bütün elemanlarý senin emrindedir. Bundan sonra sen bu ekibin amirisin. Senin gibi iyi bir istihbarat elemanýnýn önceden fark edilememiþ olmasý da büyük bir hatadýr. Bu konuyu Savunma Bakaný ile de ayrýca konuþacaðým.
-Ýzin isteyip yanýndan ayrýldýðýmda tan yeri aðarmaya baþlamýþtý. Bahçede biraz dolaþýp uykumun gelmesini beklediysem de en ufak bir uyuklama belirtisi göstermiyordum. Buna raðmen odama gidip yattým ve ispiyon timinde yapacaðým iþlerle ilgili planlar yaptým.
Deyince anladým ki Dedikoducu bana projelerini anlatmak niyetinde. Doðrusu bunlarý dinlemek istemiyordum. Zaten merak ettiðim her þeyi öðrenmiþtim, bu kadarý bana yeterdi. Bir an önce buradan ayrýlmanýn bir yolunu bulmalýydým. Ýmdadýma tebriðe gelen iki kiþi yetiþti. Beni görünce biri:
-Sohbetinizi bölmüþ olmayalým, dedi. Ben de:
-Hayýr bölmediniz, ben zaten gidiyordum, diyerek Dedikoducu ile vedalaþtým. Bana öyle bir baktý ki gücendiðini hemen anladým.
Öðleden sonra herkesin dýþarda toplanmasý istendi. Ýmparator yurttaþlara hitap edecekmiþ. Son olay ile ilgili konuþma yapacaðý belliydi. Bu sýcakta çekilmezdi, fakat mecburen verilen emre uyacaktýk.
Kürsü hazýrlandý. Ön tarafa protokolün oturmasý için sandalye konuldu. Protokolde bakanlar, milli kahraman ben ve Ýspiyon Timi Amiri Dedikoducu yer alýmýþtý. Benim sol tarafýmda Saðlýk Bakaný bizim Psikiyatrist vardý. Konuþma umurunda bile deðilmiþ gibi ince bir kitaba göz atýyordu. Sað tarafýmda Dedikoducu oturuyordu ve sevinçten aðzý kulaklarýna varýyordu. Hayret edilecek bir þey, Dedikoducu konuþmuyor, susmayý tercih ediyordu. Ýlk günden kötü bir izlenim býrakmaktan çekindiði için böyle davranýyor olabilirdi.
Ýmparator'un geldiðini görünce protokol ayaða kalktý. Mecburen alkýþladýk. Yurttaþlar da alkýþlýyordu. Bu alkýþlar cýlýzdý, onun için görevliler yurttaþlarý daha þiddetli alkýþlamalarý gerektiði konusunda uyarýyorlardý. Önceden seçilmiþ, yurttaþlarýn arasýna daðýlmýþ 15-20 kiþilik bir gruptakiler de:
-Demokratik Deliler Devleti seninle gurur duyuyor.
-Senin için, devletimiz için ölmeye, þehit olmaya geldik.
-Devletimize uzanan kirli elleri bugün kýrdýk, yarýn da kýracaðýz.
Diye sloganlar atmaya baþladýlar. Onlara az da olsa yurttaþlardan iþtirak edenler de oldu.
Ýmparator konuþmaya baþladý. Vatanýn kutsallýðý ile konuþmasýna giriþ yaptý, iç ve dýþ düþmanlarýn vatanýmýz üzerinde kötü emelleri olabileceðini söyledi, bunlarla mücadele ederken canlarýný hiç düþünmeden feda eden þehitlerimizden bahsetti (sözünün burasýnda yani þehitlerden bahsederken sesi titredi, biraz durdu, sanki gözlerinde yaþ varmýþ gibi sildi ve devam etti.), sözü bu geceki hain saldýrýya getirdi ve alçaklarýn kahraman güvenlik güçlerimiz tarafýndan nasýl cezalandýrýldýðýný anlattý.
Daha çok þey söyledi, ancak can kulaðý ile dinlemediðim için aklýmda sadece bu kadarý kaldý. Bir an önce bitirmesini diledim. Güneþ daha fazla yakmaya baþlamýþtý ve terlemiþtim.
Ýmparator, konuþmasýný bitirince ayaða kalktýk alkýþladýk. Gene yurttaþlarýn zoraki alkýþlarý ve seçilmiþ grubun sloganlarý duyuldu. Koruma ekibi Ýmparator'un etrafýný kuþatýp saraya giderken eþlik etti. Ufak bir grup da alkýþ ve sloganlarla saraya kadar onlarý takip etti.
Bu olay 3D'nin tarihine “Tek Kulak Darbe Giriþimi” baþlýðý ile kaydedildi.
(Devam edecek...)