Sevgi en azgýn yüreði uysallaþtýrýr, en uysal yüreði azdýrýr. -Alexis Delp |
|
||||||||||
|
Seval Deniz Karahaliloðlu Dumanlar ve gölgeler. Karanlýk bir atmosfer. Sahnede bir masa. Masanýn üzerinde sýrt üstü yatýrýlmýþ bir adam. Boðazýný sýkanlardan kendini kurtarmaya çalýþýyor. Dört, beþ tane öfkeli adam tek bir adamýn üzerine çullanmýþlar. Biri boðazýný sýkarken diðerleri yumruklarla öfkelerini kusuyorlar. Adamý öldürecekler. Ölümüne dövüyorlar. Bu korkunç, insanlýk dýþý bir vahþet. Ne yazýk ki gerçek. Gerçeðin çirkin yansýmasý bir tiyatro oyunu olarak karþýmýza çýkýyor. Ýtalyan yazar Dario Fo’nun kaleme aldýðý “Bir Anarþistin Kaza Sonucu Ölümü”. Tarih 12 Aralýk 1969. Yer Ýtalya'nýn Milano kenti, Fontana Meydaný. Milli Tarým Bankasý'nda gerçekleþen patlamada 16 kiþi yaþamýný yitirir. Patlama sonrasýnda gözaltýna alýnan demiryolu iþçisi Giuseppe Pinelli tutuklanýr. Gözaltýna alýndýktan üç gün sonra “kaza sonucu” (!) emniyet müdürlüðünün üçüncü katýnda camdan düþerek ölür. Olay arþivlere “kaza sonucu ölüm” olarak geçer. Bir anarþist camdan atlayarak intihar (!) etmiþtir. Çok tanýdýk geldi deðil mi? Neredeyse kanýksadýðýmýz sýradan bir gazete haberi Ýtalyan tiyatro yazarý Dario Fo’nun ellerinde kara mizahýn en iyi örneklerinden birine dönüþür. Bu sýrada bir “deli” sorgulanmak üzere ayný binaya getirilir. Oyunculuk hastalýðýna tutulmuþ olan deli Komiser Bertozzo’nun masasýnda “kaza sonucunda” ölüme dair evraklar bulur ve sorumlularýn konuyla ilgili soruþturma geçireceðini öðrenir. Bunun üzerine “yargýç” rolüne soyunan deli, komiser Calebresi ve Emniyet Müdürünün kabusu olur. Bornova Þehir Tiyatrosu Nedret Güvenç Sahnesinde izleyiciyle buluþan oyunu dilimize Füsun Demirel kazandýrmýþ. Hakan Taner Yýldýrým’ýn sahneye koyduðu oyunda baþrolleri Murat Niyazi Emre (deli), Julide Kara (Emniyet Müdürü), Hürkan Ünal (Komiser Calebresi), Hasan Gökhan Olcay (Komiser Bertozzo), Fatih Ay (þaþkýn polis), Esra Uðurlar (gazeteci kýz), Oðuzcan Ulu (öldürülen anarþist Guiseppe Pinelli), Eþyan Dönmez (ajan), Yusuf Ulaþ Palabýyýk (ajan), Ýmren Kadýoðlu (ajan), Elif Su Çetin (ajan) ve Özgün Özden (ajan) paylaþýyorlar. “Tuzlu bir hesap hem doktor hem de hasta için iyi bir reçetedir”. Bir anlýk sessizlik. Komiser Calebresi anlamayan bir ifadeyle “yüksek yargýç” olduðunu zannettiði deliye bakar. Deli yumurtladýðý veciz cümlenin keyfini çýkarýr. Komiser Calebresi henüz baþýna neler geleceðinin farkýnda deðil. Emniyet Müdürü de öyle. Karþýlarýnda çok akýllý bir deli var. Oyunculuk hastalýðýna yakalanan, bir takým kimliklere bürünüp, büründüðü karakteri oynayan çok akýllý bir deli. Kendisini Yargýtay üyesi yüksek yargýç Prof. Marco Mario olarak tanýtýr. Anlayacaðýnýz bu sefer, anarþistin ölümünü soruþturan “yüksek yargýç” olmaya karar vermiþ. “Akrepler, tomalar. Bazý kendini bilmezler grev yapýyor. Tabii polis de haklý olarak onlara müdahale ediyor.” Güya akýl yürüterek onlarýn tarafýndaymýþ gibi davranarak sorduðu sorularla komiseri ve emniyet müdürünü bunaltýyor. “Acaba adam çok bunaldýðý için “raptus” nedeniyle kendini camdan atmýþ olabilir mi?” Pardon? Raptus? Emniyet Müdürü ve komiser hiçbir þey anlamadan birbirlerine bakarlar. “Yani diyorum ki, çaresizlik baþ gösterdiði zaman, aniden baþlayan, son derecede önemli, huzursuz ve elem reaksiyonudur ve insanýn kendisini yok etmesiyle son bulur. Bütün gün boyunca süren sorgulamada adama þiddet uygulamýþsýnýz. Pinelli benzer aþaðýlamaya daha fazla maruz kalmaktansa, pencereden atladý. Kahpe dünya, kahpe hükümet, sizi ben itmiyorum, kurtarýcý kriz itiyor. Mutsuz insanlar için bazen bir dokunuþ yeterlidir. Amaaan adam geberdiyse gebermiþ. Boþ verin. Önemli olan faþistlerle sað birleþecek, faturasýný sol ödeyecek.” Emniyet Müdürü ve komiser aðýzlarý açýk baka kalýrlar. Ne diyeceklerini bilemezler. Arada durum tespitleri de yapar. “Size göre, onlar devrimci, solcu, grevci iþçiler. Anarþist diye içeri atmak için hep bir sebep arasýnýz”. Komiser Calebresi kendisini savunur. “Biz þakacýktan adamý sorguya çeker gibi yaptýk, ne çekiçlerle býdý býdý yaptýk, ne de adama uçtuk, adamla sadece þakalaþýyorduk”. Ýtiraf gibi deðil mi? Kadýn emniyet müdürü tipik bir faþisttir. Oyunun akýþý boyunca geriye dönük canlandýrmalarda istemsiz biçimde Hitler selamý verir. Sað elini bir türlü aþaðýya indiremez. Gözleri kýsýlýr, dudaklarý bir çizgi halini alýr, yüzünde zalim bir ifade belirir. Delinin her toplama kampý göndermesinde kurulu bir bebek gibi ayaða fýrlar, sert bir tepki gösterir, gözlerinde hiddet kývýlcýmlarý çakar. Akýllý delimiz soru saðanaðý altýnda daldan dala konar. Aðýzlarýný açmaya fýrsat býrakmadan sorar. “Aþaðý atladýðýnda gece yarýsý 12.00’ydi deðil mi? Yani, Aralýk ayýnda gece yarýsý 12.00’de güneþ batmamýþ olabilir mi?” Soruþturmanýn ciddiyeti hakkýnda iyi bir örnek verdiðini düþünür. Kendi kendine güler. “Bunlarýn durumu da mankafalar ve boþ kafalar için hazýrlanan bulmacalara benziyor.” Birden Calebresi’ye döner ve sorar. “Sizin hiç treniniz olmadý mý komiser.” Sonra masanýn üzerine çýkarak Avusturya Ýþçi Marþýný söylemeye baþlar. Sol yumruðu havada bütün gücüyle baðýrarak marþý söylerken emniyet müdürü ve komiserde aþaðýda “la chante mi cantare” parçasýný onun sesini bastýrmaya çalýþarak, bir aðýzdan söylemeye çalýþýrlar. Bu oyunun en unutulmaz anlarýndan biri olur. Çaresizlik içinde çýrpýnan, kapana kýsýlmýþlýk hissiyle boðulan emniyet müdürü ve çok bilmiþ býçkýn komiser Calebresi bu pis iþten yakalarýný nasýl kurtaracaklarýný düþünürken, emniyet müdürlüðüne bir gazeteci kýz gelir. Sorduðu sorularla olaya tüy diker. Gazeteci kýz “ siz bir iþçinin ne olduðu hakkýnda ne biliyorsunuz? Her geçen gün daha az sayýda iþçi emekli oluyor. Biraz da sanayi bölgelerini gezin” deyince delimiz durum tespitinde bulunur “Tanrýya þükür. Ülkemiz sýnýfsal bir ülkedir. Toplum içindeki ajanlar (oyunda rol alan kursiyer öðrenciler) devrim isterlerse reform yaparýz. Bol bol reform yaparýz ya da reform sözü verir, ortalýðý gaza boðarýz. Millet özgür bir ülkede yaþadýðýný zanneder. Skandallarla beslenen bir iktidar sonsuza kadar devam eder. Az geliþmiþ kapitalist bir ülkede “çalýyorlar ama çalýþýyorlar”. Skandallarý ortaya neden çýkarýyorlar. Pislikleri kokmadan temizliyorlar. Önemli olan skandal yaratmak. Baþýmýz dimdik yürüyoruz, çünkü boðazýmýza kadar boka battýk” Deli rolünde Murat Niyazi Emre olaðanüstü bir enerjiyle oynuyor. Gerçekten deli olduðuna inanmýþ, bizi de samimi oyunculuðu ile buna inandýrýyor. Jülide Kara, Hürkan Ünal çok baþarýlýlar. Oyunun ritmini hiç düþürmeden merak duygusunu ve sürekliliði hep canlý tutarak oynuyorlar. Verilen araya raðmen Bornova Þehir Tiyatrosu oyuncularý oyunun akýcýlýðýndan hiçbir þey kaybetmeden izleyiciyi son ana kadar oyunun içinde tutmayý baþarýyorlar. Oyunda sahne tasarýmý Ýlker Þahin tarafýndan yapýlmýþ. Çok az eþya ile çok þey anlatýlýyor. Özellikle raylar üzerine kurulan ve sahneyi çepeçevre saran raylý sistem üzerinde yürüyen platform fikri çok baþarýlý. Sisler ve gölgeler içinde hareket eden küçük bir platformun üzerinde öldürülen anarþist Giuseppe Pinelli ve onu kollarýndan tutan iki polisi görürüz. Sanki öldürülen iþçinin hayaleti bizlere soru sorar gibi bakar. Cinayetin iþlendiði o ana geri döneriz. Raylý sistemde hareket eden platform, geri dönüþlerle canlandýrmalar yapmak için kullanýlýyor. Kursiyer oyuncular da oyunda aktif olarak yer alýyorlar. Bu hem tiyatro yaþamýnýn en baþýnda olan bu genç oyuncu adaylarýný heyecanlandýrýyor, hem de daha iyi olabilmek adýna teþvik ediyor. Seyircilerin arasýna yerleþtirilen “derin devletin ajanlarýný” oynayan kursiyer oyuncularýn oyunun akýþý içinde hep beraber ayaða kalkmalarý, komiser istediði için topluca kahkaha atmalarý, alkýþlamalarý ve “þimdi, kaybolun!” dendiðinde salondan çýkmalarý çok iyiydi. Mesaj çok açýk. Derin devletin adamlarý her yerdedir. Ýstediðimiz her þeyi, her an yaptýrabiliriz. Bir iþaretimize bakar. Oyunda ýþýk tasarýmý Ercan Gülmez’e ait. Cinayetin iþlendiði an olay kýrmýzý ýþýðýn altýnda veriliyor. Geçmiþte bir anýya geri dönülürken, dramatik anlara vurgu yapýlýrken kýrmýzý ýþýk bir belirleyici olarak kullanýlmýþ. Mesela, Komiser Bertozzo’nun adamýn boðazýna sarýldýðý ve onu öldürmeye çalýþtýðý sahneyi kýrmýzý olarak görürüz. Bu anda kýrmýzý ayný zamanda ölümün de rengidir. Cinayetin iþlendiði o dehþet anýný baþarýyla yansýtýr. Akýllý delimiz olayýn düðümünü bir el bombasýyla çözer. Deli el bombasýný ele geçirip sanki patlatacakmýþ gibi davranýnca kýyamet kopar. El bombasýnýn emniyet piminin çekili olup olmadýðýný anlamaya çalýþan Komiser Bertozzo “aman dikkat edin o el bombasýnýn düzeneði çok karýþýk” deyince, akýllý delimiz masumane sorar. “Peki, demiryollarýnda çalýþan sýradan bir iþçi böylesine karmaþýk teknik bilgi isteyen bu el bombasýný imal edebilir mi? Ya da kullanabilir mi?” þaþkýnlýk anýný kýrýlma noktasý izler ve bunu takip eden diyaloglardan bu el bombalarýnýn aslýnda teknik bilgiye sahip derin devlete baðlý adamlar tarafýndan kullanýldýðýný öðreniriz. O zaman demiryollarýnda iþçi olarak çalýþan Giuseppe Pinelli neden öldürüldü? Pardon camdan atladý ya da atýldý? Neden? Fontana Meydaný bombalamasý iþçi Giuseppe Pinelli ve dansçý yazar Pietro Valpreda’nýn üzerine yýkýldý. Pinelli kaza (!) sonucu ölürken, Valpreda üç yýl mahkemeye çýkmayý bekleyerek tutuklu kaldý. Toplam 16 yýl hapis yattýktan sonra, “suçsuz olduðu” anlaþýldý ve “olaydan aklandý” ! Olayýn gerçek sorumlularýnýn “Yeni Düzen” isimli neo faþist bir örgütün üç üyesi olduðu anlaþýldý. 1979’da mahkum olup birkaç yýl yattýktan sonra serbest kaldýlar. Bombalamanýn askerlerin sýkýyönetim ilan etmesine yol açacak olaylarý tetiklemek amacýyla düzenlendiðini belirttiler. Devletin çeþitli organlarý tarafýndan desteklenen bu örgütle ilgili olarak 1984 yýlýnda kurulan komisyon “Gladio’nun CIA, Ýtalyan Askeri Gizli Servisi ve Ýtalyan Saðcý Teröristlerle birlikte “iç düþmanlara” karþý savaþ yürüttüðü ve bombalamanýn bu doðrultuda gerçekleþtiði” sonucuna varýr. Fontana Meydaný olayýnda halkýn ürkütülüp korkutulmasýyla birlikte halkta “haklar mý yoksa güvenlik mi daha önemli?” ikileminin yaratýlmasý amaçlanýyordu. Dario Fo’nun oyunu dünyanýn bütün sokaklarýndaki Giuseppe Pinelli'lere adanmýþtýr. Bu oyun sessiz kalabalýklarýn sesi oluyor. Gýrtlaðýna kadar magazinin içine batmýþ pespaye bir dünyada gerçek hayatýn içinden gelen insanlarýn çýðlýðýný yansýtýyor. Mizahýn vurucu gücüyle tiyatro sahnelerinde, akýllarda, yüreklerde ve vicdanlarda sonsuza kadar ayný tazelikte yaþýyor... Dario Fo’nun ölümsüz eseri “Bir Anarþistin Kaza Sonucu Ölümü” Bornova Belediyesi Þehir Tiyatrosu Nedret Güvenç Sahnesinde Kasým ve Aralýk aylarý boyunca görülebilir. Bornova Þehir Tiyatrosu giþesinden (0232 999 29 29 / 36 10 ve 0507 044 07 84) oyun gösterim tarihleri ve bilet satýþý hakkýnda gerekli bilgi alýnabilir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |