..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Hakan Yozcu




25 Aralýk 2015
Karpaz’da Balýða Çýktýk  
Hakan Yozcu
Hep beraber yola koyulduk. Arabada koyu bir sohbete baþlamýþtýk. Adada gündemde ne varsa konuþuyorduk. Veysel Hocam da, Durali Hocam da bu tür konularda çok donanýmlý kiþilerdi. Doðrusu çok güzel fikir alýþ veriþi yaptýk. Yeþilköy’e geldik. Burada Veysel Hocam evinde kýyafetlerini deðiþtirdi. Olta takýmlarýný aldý. Ve araba deðiþikliði yaparak Erenköy’ün yolunu tuttuk. Marine Gate’i geçtikten hemen sonra balýk avlayacaðýmýz bölgeye geldik.


:AJDF:

     Cumartesi sabah erkenden kalktým. Daha önceden Veysel Üresin ve Durali Elal arkadaþlarým ile anlaþmýþtýk. Karpas Bölgesi’ne balýða çýkacaðýz.
     Veysel Hocam “Haberini aldým. Bölgede çok miktarda kalamar varmýþ. Hiç boþ çekmiyorsun” demiþti.
Kalktýðýmda saat sabahýn 5’ini gösteriyordu. Hemen hazýrlanýp Veysel Hoca’nýn evini tuttum. Beni kapýda karþýladý. “Kahvaltý yapýyordum. Gel buyur bir çay içelim” dedi. Çok uzatmadan, küçük bir sohbet eþliðinde acele bir þekilde çayýmýzý içtik. Hiç beklemeden Durali Hoca’ya gittik.
     Durali Hoca da evin önündeydi. Balýk avlama malzemeleri ile bizi bekliyordu. Çok güzel bir bahçesi vardý. Gitmeden bahçeden portakal ve nar getirdi. Özellikle nar, çok güzel görünüyordu. Cennet meyvesi olarak bildiðimiz bu meyveyi çok severdim. Hiç dayanamadým ve hemen bir tanesini orada yedim. Nar kýpkýrmýzýydý. Çok nefis bir tadý vardý. Hani bal gibi derler ya iþte o cinstendi. Portakallar da henüz yeni yeni sararmaya baþlamýþtý. Biraz ekþi ama hoþ bir tadý vardý. Kalanlarý koyduk sepete…
     Hep beraber yola koyulduk. Arabada koyu bir sohbete baþlamýþtýk. Adada gündemde ne varsa konuþuyorduk. Veysel Hocam da, Durali Hocam da bu tür konularda çok donanýmlý kiþilerdi. Doðrusu çok güzel fikir alýþ veriþi yaptýk.
     Yeþilköy’e geldik. Burada Veysel Hocam evinde kýyafetlerini deðiþtirdi. Olta takýmlarýný aldý. Ve araba deðiþikliði yaparak Erenköy’ün yolunu tuttuk. Marine Gate’i geçtikten hemen sonra balýk avlayacaðýmýz bölgeye geldik.
     Burasý kayalýk bir bölgeydi. Özellikle bana “Aman hocam dikkat et. Düþeyim falan deme” diye ikazlarda bulunuyorlardý. Belirli aralýklarla yerleþtik. Veysel Hocam kalamar avlamak için oltalara yalancý balýklarý takmýþtý. Nasýl tutulacaðý hakkýnda da bana kýsaca bilgi verdi. Yem olarak kullandýðýmýz balýðý denize ne kadar uzaða atabilirsek atacaktýk. Sonra oltanýn makarasýný yavaþ yavaþ çevirip geri çekecektik. Eðer kalamar varsa mutlaka bu yeme takýlacaktý. Ýþ kolaydý.
     Durali Hoca, “Ben, sokan için olta atacaðým” dedi. Oltasýný ona göre ayarladý. Hamurdan yemi zaten evde hazýrlamýþtý. Durali baþta, ben ortada, Veysel Hocam da benim sol yanýmda olacak þekilde durmuþtuk. Oltalarýmýz “Rast gele” diyerek atmaya baþlamýþtýk…
     Çok geçmedi, henüz bir iki dakika içinde Durali Hoca, kocaman denecek kadar bir sokan balýðý yakaladý. “Bakýn, bakýn” diyordu. Keyiften dört köþe olmuþtu. “Böyle giderse akþama kadar denizde sokan býrakmam” diyordu…
     Ýyi baþladýk… Ama maalesef arkasý böyle gelmedi… Hele de tek bir tane bile kalamar yakalayamadýk. Durali Hoca, arada bir sokan alýyor ve o anlar küçük bir çýðlýk atarak “Bak bak, kuzuya bak” diyordu. Bu defa sigarasýný büyük bir keyifle çekiyordu içine. Mutluluðu her halinden belli oluyordu balýk yakaladýkça.
     Öðleye doðru biz, hala kalamar yakalayamamýþtýk. Veysel Hoca “Var bunda bir iþ. O zaman biz de kefale geçelim” dedi. Oltalarýmýzý kefale göre ayarladýk bu sefer. Yem balýklarý çýkarýp, mantara ekmek sararak çoklu oltalarý doladýk. Ve attýk denize…
     Deðiþen pek bir þey olmadý. Öðleyi geçmek üzere Durali Hoca, 4 tane kadar sokan yakalamýþtý. Biz ise hala sýfýr çekmiþtik. Bu arada, benim olta birkaç defa dolaþmýþtý. Tabii ben acemi olduðumdan çözme iþini de beceremiyordum. Veysel Hoca, doðrusu çok sabýrlýydý. Hiç kýzmadan, sinirlenmeden ve üstelik gülerek sorunu çözüyordu.
     Acýktýðýmýzý hissediyordum artýk. Ekmek, zeytin ve hellim almýþtýk yanýmýza. Ben hemen sepete dalýp çýkardým onlarý.
     Zeytin, peynir, ekmek de doðrusu aç karnýna süper gitmiþti. Karnýmýz doydu. Veysel Hoca “Yer deðiþtirelim. Burada bir þey yok” dedi. “Ben, deniz kurumuþ hocam” dedim…
     Az ileride baþka bir yere gittik. Bir saat kadar da orada oyalandýk. Ama maalesef deðiþen bir þey olmadý. Sadece, burada da Durali Hoca, bir sokan yakaladý. Biz ise yine sýfýrlardaydýk.
     Ben, artýk yorulmuþtum. Hava da öðleden sonra bozmaya baþlamýþtý. Güneþ gitmiþ, yerini hafif bir soðuk ve rüzgâra býrakmýþtý. Deniz ufak ufak hýrçýnlaþmýþtý. Veysel Hoca, “Az ilerde kuytu bir yer var. Deniz orada fazla dalgalý olmaz. Orada da bir þansýmýzý deneyelim” dedi. Ben, gitme taraftarýydým. Ama arkadaþlar, þanslarýný orada da denemekten yana tercih edince onlara uymak zorunda kaldým.
     Gittiðimiz yer, gerçekten kuytu idi. Ama maalesef sonuç deðiþmedi. Artýk hava kýzýllaþmaya baþladý. Akþam oluyordu. Güneþ, batýyordu Karpas’da.
     Balýk tutamamýþtýk. Ellerimiz boþ kalmýþtý. Allah’tan Durali Hoca toplam 6 tane sokan almýþtý. Tek tesellimiz bu oldu.
     Ben tadýný alamamýþtým bu iþin. Hiç balýk yakalayamayýnca demek ki insan böyle üzgün oluyordu.
     Arabaya atlayýp, dönüþ için yola koyulduk. Benzin almak için bir petrolde durduk. Oradaki biri “Hocam, bu gün balýk bulamazdýnýz. Dün, bütün kalamarlarý temizlediler. Geceden baþladýlar.” dedi.
     “Saðlýk olsun” diyerek evin yolunu tuttuk. Ama her þeye raðmen güzel ve farklý bir gün yaþamýþtýk…
     Çok sevdiðim bir aðabeyim olan Sayýn Ýbrahim Andaþ, bu gün için bize þu yorumda bulundu: “Akdeniz’de balýk beklemek, susuz topraklarda meyve beklemek demektir. Tarih boyunca Akdeniz’de balýk olmadý, olmayacak. Çünkü Akdeniz, denizlerin çölüdür.”
     





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Girne’de Kahve Ýçimi
Ben Olsam
Meyhi Keyf
Muhtarlarýmýzýn Ýstekleri
önce Saðlýk
Nkl Sanat Gecesi
Mehmet Ersöz’ün Ardýndan
Lefke"de Kahve Sohbeti
Ýnsan Azim Ederse
Müjgan ve Naile Haným’larý Aðýrladýk

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir "Mavi Köþk" Yazýsý
Kýbrýs'ýn Ýlk Yerli Komedi Filmi
Kadýn Olmak Zordur
Öyle Bir Dünyada Yaþýyoruz Ki!
Ýstanbul Notlarý
Nerede O Eski Ramazanlar?
güvercinlik’te Hafta Sonu
Farklý Bir Yönetici,
"Kod Adý Venüs" Getto Çadýrlarý
ipek Amber Ýle Gurur Duyduk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.