Dün, sosyal medyada bir haber okudum. Baþlýk “Nasýl Bir Gençlik Yetiþiyor?” þeklindeydi. Habere mi üzülsem, yoksa bu habere yapýlan yoruma mý bilemedim!
     Bir lisemizde, 17 yaþýnda bir öðrenci, hoþlandýðý kýzýn, facebooktaki fotoðrafýný beðendiði gerekçesiyle 16 yaþýndaki baþka bir öðrencinin kafatasýný duvara vurarak ve yere düþmesiyle tekmeleyerek hastanelik olmasýna sebep olmuþ.
     Hele bir düþünün, henüz 16 yaþýnda olan gençler, sosyal medya yüzünden ne hallere düþüyor? Bir arkadaþý, sýrf, resmi beðendi diye kýskançlýðýndan onu hastanelik ediyor. Bir de yüz yüze görüþselerdi o zaman kim bilir ne olurduý? Bu kadarýna da pes diyoruz artýk…
     Ýster istemez kafalarda “Gençlik nereye gidiyor?”, “Nasýl bir gençlik yetiþiyor?” sorularýný sormadan edemiyoruz.
     Sadece basit bir beðenme yüzünden arkadaþýný tuvalete kapatýp öldüresiye döven ve onun kafatasýnýn kýrýlmasýna yol açan gençlikten toplum olarak ne bekleyebiliriz?
Buna benzer bir olay da geçenlerde Maðusa’da bir okulda olmuþtu. Kýskançlýðý yüzünden bir öðrenci, eline bir taþ alarak, diðer arkadaþý sýrf sevdiði kýzla konuþtu diye kafasýna vurmuþ ve ciddi þekilde darp etmiþti. Öðretmenler tarafýndan hastaneye götürülen yaralý, doktor raporu almýþtý. Ama daha sonra gençler barýþtýrýlarak olay kapatýldý.
Peki, olay baþka þekilde geliþseydi ne olacaktý? Ciddi bir þekilde kalýcý yaralanma veya ölüm olsaydý bunun hesabýný kim verecekti? Darp eden çocuðun ailesi mi? Okul idaresi mi? O anda nöbetçi olan öðretmenler mi? Neyse ki, Allah’tan, korkulan kötü þey olmadý. Gençler de daha sonra barýþtýrýldý.
Gelelim Facedeki olaya…
Buradaki durum da oldukça ciddi bir durum. Darp edilen öðrenci ciddi þekilde yara alýyor. Tabii bu durum yargýyý ilgilendiriyor. Aile zaten yargýya baþvurmuþ. Mahkemelik olmuþ. Yargýmýz bu olay için mutlaka bir karara varacaktýr.
Benim asýl üzerinde durmak istediðim konu, bu haberin sosyal medyada yayýnlanmasý üzerine yapýlan yorumlar. Bir takipçi yorumunda “ACABA NERELÝ?” diye soruyor.
Nereli olduðu önemli mi? Farz etki Adanalý, Mersinli, Erzurumlu, Trabzonlu, Hataylý, Girneli, Güzelyurtlu, Lefkoþalý, Maðusalý, Ýskeleli… Önemi var mý?
Burada sorulmasý gereken soru nereli olduðu deðil, gençliðin neden ve nasýl bu duruma düþtüðü, düþürüldüðü olmalýdýr. Acaba nereli demekle ne kast ediliyor? Kim veya kimler kast ediliyor?
Hiç hoþ olmayan, yakýþýk almayan, medeni olmayan bir zihniyet bu…
Eðer siz gençliðin bu duruma neden geldiðini sorgulayamýyorsanýz ve onlarý hemen doðum yerine göre deðerlendiriyorsanýz çok yazýk size.
Siz, bu zihniyette olduðunuz sürece, bu toplumun baþýna ne gelse azdýr…
Ayrýmcýlýk, topluma bir þey kazandýrmaz… Aksine çok þeyi götürür… Bunun gibi olaylarý artýrýr… Terörü doðurur… Huzursuzluðu yaratýr…
Gençlere sosyal medyayý ve interneti amaçlarý doðrultusunda kullanmayý öðretmek gerek. Ýnterneti, baþvurulacak en yakýn arkadaþ olarak bilme, büyük bir paylaþým aðý olarak kabul etme, bilgi kaynaðý olarak görme, yeni þeyler öðrenme aracý olarak kullanmayý öðretmek gerek…
Sosyal medyayý bile tedhiþ ve suç aleti olarak kullanýyorsa gençler ortada bir yanlýþ var demektir.
Siz de bu suçu iþleyenler için “Acaba nereli?” diye soruyorsanýz kusura bakmayýn, bu suça ortak oluyorsunuz demektir…
Yapmanýz gereken nereli olduðunu sorgulamak deðil, bu hale neden gelindiðini araþtýrmaktýr…
Mutlaka bir sebebi vardýr… Ýþte mesele onu bulmaktýr…
     

.

.