Erken dönem zorunlu bir baþlangýç için tevhidi, ortaklýk üzerine inþa etmiþti. Ortaklaþan sistemin þimdiki geldiði yerle ortaklýk, þiddetle tevhidin düþman olmuþtu.

Eski olan ortaklaþan anlamaya, yeni bir mana anlamasý verildi. Artýk insanlarýn ortaklýk anlamalarý erken dönem içinde bir zamanlar yaþantý kýldýðý ortaklýðý deðildi. Bir gücün takdir etmede ortaklýk tanýmamasý, takdir edenin eþi ve benzerinin olmamasýydý. Erken dönemde karar alýcýlar birbirinin eþi ve benzerleriydiler

Buna göre artýk yaðmur nesnel oluþmalara göre sizin ve bilincinizin dýþýndaki yasalara göre oluþmuyor da bu ortak koþulmaz olanýn takdirine göre yaðýyordu. Varýn bu tür takdirler karþýsýnda yaðmur duasý etme gibisinden birçok suyunun suyu olacak yansýmalarý da siz düþünün.

Köleci dönemle insanlarýn belleðindeki geri beslenmeli inþacý kalýp içinde, erken döneme iliþkin mana anlamalý görüntüler silinmiþti. Yerine mülkiyetçi iliþkilerin mana anlamasý olan, görüntüyü vermesi insan belleði içine kalýplanmýþtý.

Ama silinenler yeniden kurtarýlýyordu. Kalýp üzerindeki izlerden ötürü kalýp yüzeyi geri beslenimdi art alan ýþýmalarýný veriyordu. Kimi bu art alan ýþýmasýndaki firarilerle cenneti ortaya koyuyordu. Kimi de geçmiþin bað dokularý aracýlýðýyla, adým adým öznesini inþa ediyordu.

Geçmiþte gelen totem öncesi ve totem içi yaþanýlmayla; ittifaký dönemlerinin inþacý mana anlamasý sosyal hafýzalý, sosyal genetik içinde vardý. Bu tür mana anlayýþlarýnýn tarihten gelen genetik kodlarý sizde; tevhitçi imanýn öznel anlayýþlarýna da referans olmaya iliþkin açýklýkla durup duruyordular.

Sizdeki bu sosyal genetikle inþacý olmanýn kategorik kalýplanmasý üzerinde; zengini-fakiri olmayan; dileneni- ileneni olmayan; ezeni-ezileni vs. olmayan bir ortaklaþtýrmalarýn mana anlamasý vardý. Geri beslenmeyi yapan imli yol buydu.

Erken dönemin sosyal genetikti kalýp devinmeli (taþýyýcý olan) boþluk oyuklarýnýn içinde, ortaklaþtýran mana anlamasý vardý. Ortaklaþan anlayýþ, ortaklýðý þirk sayan köleci anlayýþla deðiþtirildi. Asýl olanýn yeri, köleci anlamaya deðiþmesi karþýsýndaki Momon’cu bu enfeksiyona yatkýn olmamanýz olanaksýzdý.

Buna göre zenginliðin ve fakirliðin daðýtýcýsý da Mamon'du. Dilencilik varsa bundan ötürü; Mamon’ un takdirinden dolayý vardý. Ne yapýlabilirdi ki (tevekkül ediþ)? Biz ne yapabiliriz ki? Denmesiyle tevekkülü adým adým sistem içine inþa ettiler.

Köleci edinmeli takdirin gereði çarpýk yansýmalarýn içinde oluþla siz mülk sahipleri iyi bir yardým sever ahlakçý oluyordunuz. Bunula kalmýyor bir elinizin verdiðini, diðer elinizin görmemesini saðlamakla siz; faziletin faziletine eriyordunuz. Bað dokularýndan kopuk art alan firarileri, kalýp içinde hayal meyaldý.

Hayale yansýyan art alan ýþýmasýnýn bildiði gruplar mülkiyetli paylaþýmlarla ortaklarý olmanýn cennet algýlý mutluðu idi. Þimdiki köleci dönem ortaklarýnýn olmamasýndan kaynaklý özel mal-mülk sahipliðinin mutluluðuyla, mülksüzlerin mutsuzluklarý kýyasýya savaþmaya baþlamýþtý.

Ýþte yukardaki örnek servetleri ve mülkü keyfi veren Mamon'cu öðretinin adým adým asýrlar içindeki inþaca öðreti sel olmasýydý. Ve bu öðreti eksenindeki çatýþmalar esnasýnda birbirinden yeni yeni yansýmalar ortaya çýkardýlar. Ortaya çýkýp ta günümüze kadar gelen yansýmanýn yansýmasý; hala Mamon’cu afyonla, afyonlama yapmanýn iþlevini görmektedirler.

Siz afyonu ortaya koyunuz. Nasýlsa afyonlayým bulaþýcýydý. Hem de bulaþma yarýþýrcasýna. Kötülüðün kaynaðýna inmek yoktu. Ýyilik te ve yardým da birbirinizle yarýþacaktýnýz. Hatta vücudunuzda dökülen yara kurdunu (asalaðý), yerden alýp, kurdu tekrar hakký olan yerine (vücudunuza) koyacaktýnýz. Eee köleci öðreti ruhumuza iþlemiþti. Zaten baþka türlü inþasý akla muhaldi.

Yukarýdaki dilendiren sistemle; dilencisine yardým etmeyi erdem sayan sistemdeki öykü; salt böylesi Mamon’cu bir öðretinin inanýcýsý olmakla olasýdýr. Sürece zenginliði ve fakirliði istediðine vermeyi irade eden anlayýþ içinde süren giden bir mantýk olarak bakmanýzla bu böyledir. Bu böyle doðrudur.

Ve bu öðreti sizi böyle koþullandýrýp; bu koþullarda içinde sizde böylesi hamiyetli imdatlarla (kurtarýcý olacaklarla) beklentiyi kýldýklarýndan; bu mantýðýn tabileri olan ortamlarda bir Kopernik bir Spartaküs hiç çýkmaz. Çýkaný da malum nedenle taþlarlar.

Köleci mana sahipliði sizi bunlarla olgunlaþtýrýp, süreci köleci efendiler lehine iyice yamulturlar. Bu süreci es kaza kafanýzda silin. Hiç davranamazsýnýz. Hatta dünyayý kabullenemezsiniz. Çünkü aksini düþünmek köleci imandan þüphedir.

Köleci imana sahiplik içinde o þartlarýn araz veren inþasýna karþýn; art alan ýþýmasý içinde öðütçü bir tepki oluþla "Mal sahibi, mülk sahibi/ Hani bunun ilk sahibi" diyen, mülk sahibini ölümle korkutan dâhi Yunus Emre olursunuz.

Yine köleci sahiplikle, olgunlaþmamýþ zamanýn çeliþkisi içinde art alan ýþýmalý firarilerden korkmadan toplumcu tepkili ses veren; Serez'de asýlan diðer bir dahi olan Þeyh Bedrettin olursunuz. Ýkisi de çok gerekli ve birbirinin firen iliþkileridirler.

Köleci muktedirlik, sahibi olduðu kudretle bir kin ve kibir sahibi oluyordu. Sahibi olduðu muktedirlik ona ben, bir tek ben dedirtiyordu. Beni tanýmayana, bene engel çýkarana kin duyuyordu.

Yine sahibi olunan muktedirlik kiþiye azamet ve kibir veriyordu. Köleci imanýn yansýyan süreçleri bu
kinin, bu azametin, bu kibrin baský ve basýncýný düzenlemek, firenlemek köleci imanýn iþi olacaktý.