Dünya hiçbir padiþaha kalmadý, sana da kalmayacaktýr. -Nizamî |
|
||||||||||
|
Bir insan "inandýðým için örtünüyorum" derse; buna diyecek bir þeyiniz yoktur. "Ben özgürüm ve kendi irademle türbaný takýyorum" derse, bu kes durum tartýþmanýn, fikir yürütmenin de konusu olur. Eðer "ben özgürüm ve kendi irademle türbaný takýyorum" demeniz laf olsun, torba dolsun, beri gelsin kabili bir deyiþ deðilse; zurna bu iki söyleminiz arasýnda zýrtlar. Ýþte burada iþler çatallanýr. Cehaletin koyu karanlýðý burada kendisini açýk eder. Kendi iradenizle ve özgür olduðunuzu söyleyen açýklamanýz karþýsýnda; "ben inandýðým için türban takýyorum" deyip türban taktýðýnýzý söyler olmanýz; "özgürlüðü" ve "iradi olma" iþini daha baþtan bitirmiþ olmanýzý, demenin anlamýna gelir. Neden? Çünkü sizin "inandýðým için türban takýyorum" demeniz; tarihselliði bir yana býrakýrsak bile, bu türden söz sizin dünyanýn dýþýnda olan mana gücünün takdir ve iradesine göre davranmanýzla, kendi özgürlüðünüzden ve kendi iradenizden açýk açýk vaz geçmiþ olduðunuz anlamýna gelir. Ýradeyi toplum dýþýna teslim ettim demenizdir. Ýlk kesinde totem noktaya ve sonra da ikinci kesinde sentezci yapýlarla birlikte; kült merkezinde (ilah temsilciliklere) verilen saðlatan, üreten iliþkili irade; üçüncü kesinde keyfi takdirin ve özel mal mülk sahipliðinin oluþabilmesi için kendisine, sosyo toplumuna yabancýlaþmakla irade; çarký felek usulü ok isabet ettirmenin kaderini elinde tutan dünya dýþý bir mana gücüne verilirler. Ýnancýnýza göre örtünüyor olan birinci tutumla ve kendi iradenizle, özgür olduðunu beyan eden ikinci tutumlu davranýþça anlayýþlarýnýzýn her birinin içinde olmak suç mu? Hayýr. Bu yanlýþ mý? Hayýr deðil. Yanlýþ olan þudur. Kendi iradesine uymayý taahhüt edip; özel hayat tarzýný bu taahhütte göre oluþup; bu taahhüdü de iman bildiðinizi söylemenizdir. Ýman; ittifak eden en az iki totem grubun üreten iliþkilerdi sentezlarinin bir arada üretim yapmalarýný ve bu karþýlýklý yapýlan üretimlerin paylaþýmlarý olan nesnelerin tüketime dönük paylaþým yapýlmasýný düzenlemenin kurallarýný ezber etme þekliyle kurallarý sözel okunan ant içmenin ittifaka göre sadakati sözleþmeyi belirten söylemidirler. Ýman bir þeye inanýp inanmama oluþla ortaya çýkmamýþtý. Somut oluþla giriþen üreten iliþkilerin zorunlu þartlarýydý. Sentez olma koþullarýný ve bu sentezce koþullara baðlýlýk yeminleriydi. Birliðin birlik þartlarýný ve baðlýlýk yemini olan sözleri ezberleme tekrar etme iþiydi. Daha sonra bu imanýn içine üreten iliþkilere dayalý temel neden olmayan giyiniþ, düþünüþ, groteski anlayýþ gibi totemi kültür farklarý olan konular da iman içine sokulmuþlardýr. Bundan sonra totemi olmayan iman anlamsýz bir sözleþme ifadelerine dönüþüp; anlamsýz ifadelere dönüþmesine göre somut olan yerine soyut anlamlar yüklenmiþtir. Böylece asýl nedenle, asýl olmayan vesile neden birbirine karýþmýþtýr. Ýttifaký olan insan öznesinde, asýl nedenle; vesile neden birbirinin yerini almýþlardýr. Nasýl insanýn çýplaklýðý ya da giyinikliði doðada av yapmasýnýn, doðada meyve, bitki kökü toplamasýnýn ve karnýný doyurmasýnýn asýl nedeni deðilse; kültür sandaslý þöyle ya da böyle giyinmeler de ön ittifaklarýn üreten iliþkili temel nedeni deðildirler. Ýnsanlar üreten iliþki düzeyine gelmeyene kadar sürü kültürleriyle ve totemi kültürleriyle, olasý bir kültürel ittifak yapamamýþlardýr. Üreten iliþkilerin hayatlarýna kattýðý kaliteli yaþam tarzýna alýþan totemiler, bek raundu unutup üreten iliþkilerle kendi totem kültürlerini; yanýlsamalý bir anlayýþýn özdeþleþtirmesi içinde kýldýlar. Özdeþleþtirilen totemi kültürle, totem mesleði olan üretim hareketi, ikisi bir arada kavranan totemi sosyal öðreti oldu. Totemi sosyal öðreti, ittifak içinde en az iki sosyal öðretinin zýtlaþmasýndan kaynaklý sürtüþmeler oluþuyla da su yüzüne çýkacak, totemi gruplar arasý anlaþmayla ittifaký sosyal deklarasyon olan imanýn içine totemi sosyal kültürler bina olacaktý. Ýttifak içinde bu sürtüþmeli totemi sosyal öðretiyi, totem kimliði bilme ve totem kardeþlerle evlenmeme gibi ittifak içinde kurumlaþýþý sosyal kurumlar olmanýn yeri de vardý. Üreten iliþkiyle totemi kültür ikisi bir arada þartlý refleks oluþla pekiþtiriyordu. Zorunlulukla zorunluluðun kiþiye ve totem yapýya göre olur öznel anlamasý bir arada pekiþiyordu. Bu sosyal nedenle de iman; salt totem gruplar arasý neden sel üreten iliþkiler düzenlenmeli yakýnlaþma deðildi. Gruplarýn birbirine yakýnlaþmalarýnýn içinde, üreten iliþkiler düzlemli kültürel alýþmalarý; gruplar arasý kültürlerin çatýþmasýný ortaya koydu. Kültürler çatýþmasý ittifakýn asýl nedeni olan "üreten iliþkiler nedenli, ürün deðiþ tokuþlarýný" ve sentezi baltalýyordu. Çünkü totem yapýlar içinde her bir totem grup, "kendi totem meslekli üretim çalýþmalarýyla", "kendi totemi kültürlerini" özdeþ kýlmýþlardý. Ýzole yaþam içinde hep; biri diðerinin nedeni gibi bir mana anlamasý içinde oldular. Erken dönem içindeki totemi gruplar, çýplak oluþla karýnlarýný doyurduðu halde kendi geçmiþ bek rauntlarýný (geri beslenim olan deneyimlerini), unutmuþtular. Gruplar; kendi içinde totem meslekli üretim yaptýðý düzlemiyle; totem meslekli üretim yaptýðý düzlem içindeki kendi totem kültürlerini aynýlaþtýrmýþlardý. Koyun yetiþtiriciliði olan totem mesleði ile kendisini örten giyim tarzý kültürü, BENZEÞEN AYNILAÞMAYLA BÝRBÝRÝNÝ PEKÝÞÝP BÝRBÝRÝNÝ ÇAÐRIÞIR ÖÐRENME OLMUÞTU. Ýttifak içinde kendi totemi tarzlý üslupla giyinip davranmazlarsa o totem meslekli kendi üretimlerini yapamayacaklarmýþ gibi anlýyorlardý. Çünkü totem kültürle, totem meslekli üretim daðarcýðýný birlikte alýyorlardý. Çünkü totem kültürle totem meslekli öðreti birbirine eþletilmekle ikisi bir arada þartlý pekiþtirme oluyorlardý. Totem meslekli üretim çalýþmasýyla, totemi kültür ayný kýlýnmýþtý. Yani üreten iliþki olan ana nedenle, giyim yiyim þekli olan vesile neden (asýl neden olmayan yansýma), totem gruplar arasýndaki iþ birliklerini ve kültürleri sentez etmekle; ittifaklarda hem neden sel, hem de vesile nedenli bir uygarlýk akdini ortaya koymaktýr. Bu aþamayla bu da güzeldi. Ne var ki, sosyal alanla; toplumsal alanýn ayrýþtýðý düzlem içinde asýl nedenle, vesile nedeni ayýramayan imaný oluþlar gelecekte bir arýza ve bir sorunu, oluþacaktýlar. Sosyal durumu, üreten iliþkili toplumsal çatýþmanýn konusu yapacaklardý. Burada temel nedenin içine, o aþama itibarýyla temel neden olmayan vesile nedenin sokulmuþ olmasýnýn gözlerden kaçmasý çok çok önemlidir. Ýþte baþýmýza sarýlacak sorun; vesile olaný, asýl olan iliþki yerine konmanýn sýkýntýsý içinde yatmaktadýr. Yani giyim, yiyim kültürü temelde bir sosyal kültürdür. Üreten iliþki deðildirler. Siz; çok sonralarýn "örtün" demiþ olduðunu söylediðiniz takdirce mana gücünün iradesine göre giyiniyorsunuz. Bu da güzel. Bu tarz anlayýþla giyiniþinizin yüküm sel, toplum sal sözleþme olmadýðýný biliyorsanýz, bu da çok çok daha güzel. O aþamayla daha sonra nelere mal olacaðý bilinmeden; totemi kültür, ittifaklar içindeki totemi kültürlü sosyal tartýþmaya neden oldular. Sosyal kültürlü tartýþma sanki gruplar arasý üreten iliþkilerin asýl nedeniymiþ gibi tartýþýlmaya baþlamakla kültürel tartýþma, ittifaklarý ve gruplar arasý üreten iliþkileri; önlüyordu. Bu nedenle sosyal kültür; üreten iliþkilerdi, zorunlu düzenleme olan iman ezberci sadakat sözleþmesinin içine konu verdi. Siz geçmiþte, sürü dönemde, totem dönemde ve ittifaký dönemde irade birliði yaptýnýz. Kiþisel tarzýnýz, sürü ya da totem grup iradesi içinde ayrý nicelik ve nitelikle de olsa çokluðun kendi üslubu ayný þeyi (bir oluþ iradesini) vurguladý. Ýttifaký dönem içinde her bir gruplar kültürel çokluðu da kendi kültür üslubunca ayný totem iradeyi ortaya koydu. Burada ittifaký ilah iradesi kendi üslup iradesini ortaya koymakla irade teslimi, asýl nedeni saðlýyordu. Asýl nedeni saðlamayan yerde irade teslimi (temsilciliði) olan birlik yoktur. Ortaklaþma oluþla tartýþma sorgulama vardý. Birlik; kendi üsluplu katýlýmlar yapan çokluðun, "ayný þeyi" bir baþkasýnýn ifade kalýplarýyla deðil de, kendi dillerince (kendini temsil eden farklý söylem ve manayla) "ayný þeyi" söyleyebilmeleridir. Böyle olunca ittifaký döneme kadar totem irade temsilciliði de; ilahi irade temsilciliði de asýl neden olan "ayný þeyin-bencilliðin karþýlanmasý" olmakla irade teslimi olan çoklu temsilciliðin, kendi ifadelerince ayný þeyi konuþmasýdýr. Durum bu olunca, köleci dönemdeki mana anlamasý olan irade temsilciliði olan irade teslimi; herkesin kendi üslubunca yaný þeyi söylemesi olmayýp; "asýl olanýn" derece derece (görece) kýsýlmasý, kýsýtlanmasý olmakla, irade ortaklýðý (birliði) olmayan bir iradedir. Teslim olunan irade böyle bir iradedir. Ýþte bu irade içinde toplumsal olanla, sosyal olan imana dek sözleþmeyi birbirinden ayýrmak olasý deðildir. Tek tip davranmak zorundasýnýz. Her þet bu irade içinde aynýlaþýr. Rýzk olur, nasip olur, kader olur. Karþý konulamaz tartýþýlamaz bir irade olur. Kararlar sorgulanamaz, demokrasi gibi doðumlar olanaksýzdýr. Ýþte bu nedenle mana gücüne karþý geldiðinizin farkýnda olmadan; “türbaný kendi irademle giydim". "Türbaný kendi özgür seçimimle taktým" diyebiliyorsunuz! Ortaklaþmayan, ortak tanýmaz bir irade ile mana gücünün iradesine rücu ettiðiniz halde, bu rücu size nasýl geliyorsa "türbaný kendi irademle giydim" diyebiliyorsunuz! "Türbaný kendi özgür seçimimle taktým" diyebiliyorsunuz. Bu mantýðýn ayrýmýný bile yapamayan kiþilerin, kendi ezberleriyle "bizim neden Einstein" çýkarmadýðýmýzý irdelemesi bile abestir. Einstein’lik; mana gücünün olduðu söylenen sözleri, kanýtlamakla uðraþmaz da ondan. Einstein kendi iradesini ve özgür düþüncesini ortaya koymayý konu eder. Bir mini etekli, eteðini sadece giyer. "kendi özgür irademle giydim ya da giymedim" türü böylesi ezik bir ifade içinde olmaz. Þunu tekrar vurgulayayým, ne türbanýn kendisi karanlýk ve cehalettir. Ne de türbanýn takýlmasý karanlýk ve cehalettir. Karanlýk ve cehalet; ortaklýk tanýmaz, tartýþma tanýmaz, farklý üslupla ayný iradeyi söylemeyi (çokluðu-çok oluþu) tanýmaz iradenin kararý olan türbaný taktýktan sonra; "türbaný kendi irademle ve kendi özgürlüðümle takýyorum" demeyi söylemektir. Bu söylem, taksiye binip; taksiyi kendisi yapmadýðý halde taksiye kendi özgür iradesiyle binme yaptýðýný söylemek gibi absürtlüktür. Yani bir arabaya binecekken binmekten vaz geçmiþ olmanýzý kastetmiyoruz. Ayrýca arabaya binip, binmemekte özgürlük deðildir. Var edilmiþ bir olanaðýn kullanýlma zorunluluðudur. Arabayý kiþi olarak deðil insanlar, insanlýk (ortaklaþan bilgi ve birikimle); toplumu olarak yaparýz. Bu nedenle özgürlük ve irade doðadaki zorunluluða karþý, üreten insanýn tutumuyla; toplumsaldýr. Toplulaþmakla üretmek, toplum olmaktýr. Ortaklaþa olanla ortak gayretinin; birliði olan bencillik ve ortaklaþa bilinçtir. Zorunluluklarýyla davranan insanýn özgürlüðü ve iradesi olmaz. Bu nedenle insan üreten toplumsal iliþkiyle zorunluluklarý aþýp özgür ve iradi olmuþtur. Doðada avlanan insan özgür ve iradi deðildir. Zorunluluklarý üzerinde doðayý üreten toplum ve toplum sal insan özgür ve iradidir. Bu özgürlük ve iradilik ayný þeyle deðil, ayný þeyi (birliði) herkesin kendi üslubunca ifade etmesidir. Daldaki meyveyi yiyen atalarýmýzýn, meyve yeme özgürlüðü ve kendi iradesiyle meyve yediðini söylemesi hiç kendisinin iradi kararý olur mu? Olur diyorsanýz bebeðin meme emmesi de özgür seçilimle bir iradi karar mýdýr? Arabayý kim irade ve özgürlük ettiyse, onun iradesine boyun eðmekle o þartlara göre arabaya binmenizdir. Oysa siz; ayný þeyi farklý üslupla yapýp "yükümlersen olan toplumsal iradeyi ve toplumsal özgürlüðü paylaþan bir kullanýmla" arabaya iradi binmiþ oluyor ve özgürce kullanýyorsunuz. Özgürlüðünüz ve iradeniz toplum üzerinde çevrimledir. Kepleri, Einstein, Newton’u özgür ve iradi yapan þey, toplumsal irade ve özgürlüðün bu kiþilerdeki kendilerine özgü üslupla kullanýmýdýrlar. Farklý üslupla ayný þeyi gerçekleyen bir toplumunuz (üreten iliþkiniz) olmasa, özgürlüðünüz ve iradeniz olamazdý. Doða tarafýndan güdülürdünüz. Dünya ve toplum dýþý olan mana anlayýþýný kullandýðýnýz için özgür ve iradi olamazsýnýz. Yani siz toplum sal olana katýlan yükümlensen tutum içindeki bir paylaþýmla, ancak o özgürlüðün ve o iradenin karar mekanizmasý olursunuz. Özgürlük ve irade paylaþýmlýdýr, ortaklaþan farklý üsluplarýn ayný þeyi söyler olmasýnýn birliði içindeki paylaþýmýn sonucunda gerçekleþir. Özgür ve köleci iradeye karþý bir irade olmanýn, gücüsünüz. Araba, ekmek, pasta gibi rýzklar size verilmiyordu. Rýzký sizler; toplumsal yükümlü paylaþým sayesinde taþtan çýkarýyordunuz. Bu sözü, Mamon’cu mantýðýn imaný mana düzlemiyle söyleyelim. Özgürlük ve irade; sizlerin toplumsal yüküm içinde olmanýzla; sizin yükümse paylaþým yapan (üreten) kendi payýnýz kadarýyla toplum içinde davranmanýz demektir. Ki; özgür ve iradi olmak için ve kendi iradeniz kullanmanýz için de, "kendi üreten payýnýz kadarla toplum içinde olmanýz; özgürlük ve irade kullanýmýnýz için; "farzý kefiyesidir (yeter neden)". Bu farklý üslupla ayný birliði söylemeniz nedenle siz tarlada çapa yaparken; eve geldiðinizde ultra 4K 3D televizyon izleme, kanseri tedavi ettirme özgürlüðüne ve iradesine muktedir oluyorsunuz. Özgürlüðü kullanmanýn ve kendi iradenizi belirtebilmenin yeter nedenli koþulu; sizin de topluma her hangi bir üretim hareketiyle katýlmanýzdýr. Toplum hareketi, Mamon’cu hareket deðildir. Tam tersidir. Hem inancým gereði (bir baþka irade gereði) türban takýyorum; hem de özgürüm demek; iki kes gerçeðe aykýrý olmaktýr. Oysa türban takmada irade baþkasýnýndýr. Ve siz kendinizin deðil daha baþtan baþkasýnýn iradesine göre takýnýyorsunuz. Özgür deðilsiniz. Yükümüne olmayan baþkasýnýn iradesine karþý; karþý irade koyamamanýzla asla özgür deðilsiniz. 4K 3D televizyona karþý somun üretiyorsanýz; 4K 3D TV'yi irade ediyor, özgürce kullanýyorsunuz demektir. Baþkasýnýn olan karar sizin deðil, servetlerin sahibi ve servetlerin daðýtýcýsý mamonundur. Oysa üretilen servet insanlar emeði eliyle toplumundur. Emeklerinize ve duygu düþünce oluþla size sahip olanýn iradesine karþý durulamayansa, mamondur. Oysa mini etekli olan (etkilense dahi) mini eteði kendi iradesiyle giyer gün gelir çýkarýr. Türban takan kendi iradesiyle giyip çýkaramaz. Çýkarma günü hiç gelmez. Bu farký göremediniz mi; ben bunu özgür irademle seçtim dersiniz. Mini etekli (bunu halkýn kullaným diliyle türban karþýtý söylem olmanýn sembolik oluþla söylüyorum) Mamon’cu iradeye karþý kendi iradesini söyler ve yapar. Bu mini eteklinin soyut özgür irade kullandýðýdýr. Özgür iradenin içinde mini etekte vardýr, kapalý etekte vardýr. Oysa özgür olmayan irade çarþafý çýkarmak isteyip te çýkaramadýðý zaman, sadece kapalý etek ve at gözlüðüdür. Türban takanýn Mamon’cu irade karþýsýnda hiç bir irade ve þüphesi olmaz. Bu da türbanlýnýn zaten özgür olamadýðýdýr. Türbanýn dýþýna rahat bakmadýðýdýr. Özgür irade kendi dýþýnda baþka iradelerin olduðunu bilmekle davranýr. O iradeleri de yeri ve zamaný içinde kullanacaðýný bilmekle özgürleþir. Mini etekli mamon iradesine karþý olup, karþý iradeyi söylemekle özgürdür. Ve kapalý oluþu da, mamonun tekelinde görmez. Türbanlý Mamon’cu iradeye karþý olamadýðý için, mamonun tekildi iradesine karþý irade söyleyemediði için özgür deðildir. Özgürlük toplumsal bilincin ve toplumsal gücün dýþýnda ortaya konabilir bir þey de deðildir. Uçak kullanma, uzaya gitme ve nano teknolojileri kullanmak, toplumsal gücün irade ve özgürlüðü olmasý gibi. Sosyal alan içindeki özgürlükse sosyal mana anlayýþýna karþý (momon’cu iradeli takdire karþý) ve modasý geçmiþ geleneklere karþý, kiþinin kendi iradesini ortaya koymasýyla oluþan tepkisidir. Hiç kimse, toplum gücüne karþý; apandisimi aldýrmýyorum, TV. Seyretmiyorum, boðaz köprüsünde geçmiyorum deyip salt Mamon’cu iradeye sýðýnmadýklarý halde; bunlarý görmezden gelerek "egemenlik Mamon’undur" diyebilmektedirler! Bu baðlamda bakýnca binlerce yýldýr deðiþmeden ola gelen þeyle baþýný örten kiþinin; kadýn olduðu için özgür ve kendi iradesiyle davrandýðýndan bahsetmesi olanaksýzdýr. Tekrar ediyorum kadýnýn baþýný örtmesini deðil; kadýn anlayýþý içindeki özgürlük kavramýna; inancý içerip; kadýnýn inanmasýna göre davranmasýný özgürlük sayarsanýz; bu momon’cu takdire karþý, insani takdir koymayý; kadük kýlar. Ki tarihi serüven, köleci döneme deðin, milyonlarca yýl çarþaf, türban olan böyle bir durumu bilmez. Bilip te unutmuþ ta deðildir. Ya da bilip unuttuðu bir þey kendisine hatýrlatýlýyor da deðildir. Bu söylem tarih bilmeme ile ve tarih sel evrimi kavrayamamakla eþleþip; tarh sel sürece ve tarihsel evrime karþý oluþla, yokuþ yukarý enerji sarfýdýr. Köleci dönemin mal mülk sahipliði anlayýþý, giderek kadýna sahip olmanýn mana anlayýþýyla; inanç ve iman diye kadýna sahip olup; mal iyelik iþtiyakýyla kadýný da örtmüþtür. Bu örtünme esnasýnda özgür olup olmamaktan bahsedilmemiþtir. Bu örtmenin baský ve basýncý dayanýlmaz boyuta gelmekle, Mamon’cu mana anlayýþlý iman ve inanca da insanoðlu tepkisini koymuþtur. Ýþte Mamon’cu anlamalý inanç ve iman geleneðine karþý olan insanoðlunun akýl tepkisine soyut özgürlük denmekle anlam bulur. Bu anlamda sosyal felsefe ve sosyal özgürlük anlayýþý olan irade; Mamon’cu dine karþý olan tepkilerden doðmuþtur. Sosyalce özgür düþüncenin tarihi süreci buradan kalkýþla, bu anlamý kullanmýþtýr. Sen de bu bocalama karþýsýnda, "ben de imanýma göre örtünmeyi özgürlük sayýyorum" dersen, sapla saman karýþýr. Mini giyinen biri bu baðlamda özgür davranýþ içindedir. Çünkü mini giyinen iki gün sonra maksi giyer. Beþ gün sonra pantolon giyer. Altý gün sonra yamalý giyer. 20 gün sonra eskitilmiþ giyer. Kýrk gün sonra kollu giyer. Kýrk beþ gün sonra kolsuz giyer. Elli gün sonra abiye giyer. Altmýþ gün, yakalý giyer. Altmýþaltý gün yakasýz giyer. Yetmiþ gün sonra tümden kapalý giyer. 75. gün transparan giyer vs. Yani mini giyen kiþi binlerce yýl ayný biçim giyinmez. Kendi iradesi ile moda oluþu baþlatýr. Modayla giyer, modayla çýkarýr. Türbanlý ise, Mamon’du manaya göre giyer, Mamon’du manaya göre çýkarýr. Mamon’du mananýn kararý ve iradesi Mamon’dadýr. Ve deðiþmezdir. Modaya göre olanýn manasý, kiþinin kendisinde ve deðiþkendir. Mamon’du manayý güncel kumaþla, þýk oluþla modaya uydurmak, özgürlük deðildir. Kalýbý aynen koruyan kullanýmlar özgür iradeli deðildirler. Okun zehrini yýlandan deðil de arsenikten sürer olmanýz; Okun peykanýný kemikten deðil de titanyumdan yapýyor olmakla oku kullanmanýz; sizi ok kullanýyor olmaktan kurtarmaz. Mamon’cu kurtuluþtu iradeye tabii olup, kurtuluþtu irade vadi ile kurtarýcý beklemek yerine; soyut sosyal özgürlükle davranan biri kurtuluþtu fikrini kendi ortaya koyup, kurtuluþunu kendi oluþturur ve yaþar. Ýþte özgürlük bu. "Ben kendi irademle ve özgür olduðum için türban takýyorum" demenin neresinde tarih sel oluþla gerçek özgürlük vardýr?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |