Ýnsanlarý merak ediyorum. Doðup büyüdüklerini. Sorup sorgulayamýyorum da onlarý. Sadece izliyorum dost arkadaþ mesafemde. Kendimle olan ilgisinde. Birisi var kýrk yaþlarýnda evli karýsý da hemen hemen ayný yaþta. Ýki çocuklarý var, biri erkek askerde diðeri ilkokul çaðýnda kýz. Ayný yerde çalýþýyorlar karý koca, geçinip gidiyorlar. Kendimle ilgisi de ayný yerde çalýþmamýz. Yazdýðým bu hikâyenin temasý da ortak ilgimde gerçekleþecektir. Ýlgimi merak ediyorsanýz, ilgim; insani iliþkilerim. Her mesai giriþ ve çýkýþlarýmýzda iþ yerimize selam alýp verip merhabalaþýyoruz. Yaptýðýmýz iþimizle ilgili iþ akýþýnda ki karþýlaþmalarýmýzda beden ve düþünce dilimizi resmi çerçeve içerisinde mizacýmýzýn gereðinde mizansen ediyoruz. Ne güzel deðil mi? Ýþ arkadaþlýðýmýz. Hayatýmýzý devindirmede hem maddi hem manevi motor görevini yerine getirmiþ oluruz. Ýþin var mý birde harikulade memnunsak iþimizden keyfimize diyecek yoktur dur. Hayatýmýz belli akýþ düzeyinde týkýr týkýr devam eder. Aman aksilik maksilik olmasýn, týkanýp toplumsal iþleyiþimize problem yaratmayalým. Bir yancý bir sýðýnma þeklinde bir yakýnýmýzýn hayat motoruna baðlanmayalým. Bu devirde her iki taraf içinde iþkence olur. Çekilmez hayat kalýrýz, ruh sýkýntýlý beden deviniminde düzensizliðinden bitkin ve de yorgun düþeriz. Dikkatinizi çekmiþtir, motoru; bildiðimiz iþ ve binek araçlarýmýzdaki motoru hayatýmýzý devam ettirmede iþimize benzetme yaptým. Ne den acaba diye aklýnýzdan geçirirseniz, bu gün arkadaþým Nebi Leyim’in çay molasýnda bir diðer, memur arkadaþýmýn bilgisayarýnda iþ makinelerine özellikle traktörlere bakarken izlediðimden olsa gerek derim. Genel de kendi ekonomik durumuna göre binek araba taksi bakarken bu gün iþ makinelerine bakýyordu. Nebi Leyim köy doðumlu ve köyünün aksanýnda konuþan bir Türkmen evladýydý. Karýsý Sinem Leyim de köylüsü hatta kapý komþularýnýn kýzýydý. O da bir Türkmen kýzýydý. Bir birlerine aksanýnda ki konuþmalarýnda çok hoþ seyirlik renk tonunda bir izlenim býrakýr. Mizaçlarýnýn gereðinde mizansan rollerinde tutuþurlardý bir birlerine. Bu tutuþmalarýnýn kökü evliliklerinin ilk yýllarýnda köylerinde geçirdikleri ilk cicim yýllarýndaki tutuþmalarýnýn þehir hayatlarýna yansýmalarýydý. Þehirlik hayatlarýný köy yaþamýnýn ahenginde yaþýyorlardý. Þehir hayatýný kýrsal alanlardaki ekinliklerle; daðcýlýk gibi spor ve kültürel gezilerle tatil köyü etiketleyen entelektüel kesimin karþý paralelliðinde köyden kente göç eden arkadaþýmýn ailesinin derdi, geçim derdi. Bu baðlamda þehir, onlar için iþ sahasý geçim sahasý sanayi þehri olmakta. Tatilleri var mý? Köylerini tercih ederlerse yok. Ancak emekli olduklarýnda dönerlerse köylerine, yarý tatil iþleri köyleri olur. Diðer yarý tatil geçimleri de yine þehirleri kalýr. Geçim derdinde olan insanlarýn tatilleri tam manasýyla tatil olmaz, yarý zamanlý geçim derdine düþerler yine. Ýþte bu sosyolojiyle ruhlarý dolu bedenleri geçim derdinde sürekli devingen olarak kendilerine bakar, iliþkide olduklarý insanlara yansýtýrlardý bu sosyolojiyi. Arkadaþým Nebi Leyim gibi insanlarýn yaþamlarý. Benim bu hikâyemde arkadaþým Nebi Leyim üzerinden kendimle ilgili iþ arkadaþlýðým dolayýsýyla sosyoloji mantýksallýðýnda geliþti. Birazda sýkýcý oldu sanýrým. Hikâyem. Ama yazmam gerekiyordu. Baþka türlü Nebi Leyim ve ailesiyle olan iliþkimi ilerletemezdim, onlarla olan bakýþ açýmý geliþtirip güzelleþtiremezdim. Çevremle olan mutluluðumu ben yazýnsal alanda kurgulayarak saðlýyor ve ilerletiyorum. Mesela Nebi Leyim arkadaþým izlediði ortak bir televizyon dizisi ve ya tutuðu bir siyasi parti üzerinden ortak mahalle baskýsý yaklaþýmda kendini mutlu edebiliyordu. Ýþ arasý mola ve ya bekleme anlarýnda ki sohbet ve tartýþmalarda kendini deþarj edebiliyordu. Ben sadece düþünerek ve düþündüðümü yazarak deþarj olabiliyorum. Çünkü ‘yaþamak ancak bütünlükte’ evrenin oluþumundan, büyük patlamada dahil evrenin bütünsel zamansallarýyla ancak yaþaya biliyoruz. Mesela evrenin baþlangýcý büyük patlamayla nasýl yaþýyoruz, düþünerek; düþünme edimimizle yaþayabiliyoruz. ‘Boþlukta bir fikir belirir belirmez düþünce eyleme geçer’ evren teorimde olduðu gibi ben, yazarak evrenin baþlangýcýný temsil ediyorum. Arkadaþým Nebi Leyim, düþünmez ne bileyim abi der. Acýkýr. Büyük patlamadan sonra evrenin oluþma iþtahýnda düþünüp sorgulamaz hemen bir þeylerle zamanýný birleþtirmeye baþlar. Hiçbir þey yapamýyorsa hemen uyur. Tokluðunu unutur, açlýðýna bakar. Açlýðýnýn peþinden gider. Aç, açgözlü insan olduðundan deðil, dediðim gibi O düþünmez ne bileyim der. Ya bir þeyler yer ya uyur.