Efendinin tüm gayret ve maharetleri, efendinin yeni yeni sahibi olmaya baþladýðý sosyo toplumsa gücü elinde tutmasýydý. Efendilerin toplumsal gücü (enerji akýþlarýný) ele geçirmeleri; toplumun nesnesi ve öznesi olan giriþmelerin üzerinde muktedir oluþu ele geçirmeydi. Üretim nesneleri; üretim araçlarýyla, üretim güçleriydi. Toplumun öznesi ise kiþilerin emek gücü ve bilgi birikimleriydi. Bunun özü kiþilerin kullaþtýrýlmasý ya da kiþilerin köleleþtirilmesiydi.

Efendilerin sosyal gücü (enerji akýþýný) ele geçirmeleri de, toplumsal gücü ele geçirmelerine uygun bir meþruiyetlerle olan, mana anlamasýný oluþturmaktý. Sosyo toplumsa bað dokulu, bað enerjisi; sosyal mana gücü ile ve zorbalýkla kontrol altýna alýnmýþtý.

Temel köleci mantýkla mana anlamasý þöyledir. Mülkün sahibi Mamon’ dur. Mamon mülkünü dilediðine dilediði gibi daðýtmýþtýr. Bu daðýtma iþi olan takdir içinde kimine az; kimine çok mal mülk verirken; kimine de hiç mal mülk ve bol rýzk vermemiþtir.

Bu takdirce olan þans, talih, kader, kýsmet daðýlýmý hiç bir þekilde deðiþtirilemez olup; rýzký daðýtan efendiniz El Baal veya Elilah eþi, benzeri, kararlarýnýn ortaðý ve kendisinin ortaðý olmayan Mamon’dur. Bu kaderler, sahibiniz, efendini Mamon tarafýndan siz kullarý için ezelden beridir böyle takdiri kader edilmiþtir.

Takdir edilen mal-mülkten ötürü sizin efendi oluþunuzla baþa gelen güzel þeylerden ötürü HAYIR ve takdir edilmeyen mal mülkten ötürü köleliðinizle sizin baþýnýza gelen kötü þeylerden ötürü, ÞER de Mamon'dandýr. Bu Mamon’cu takdirce mantýk iman oluþla, açýla açýla günümüze deðin milyarlarca beyin eforunun yorumlarýyla günümüzde de kapitalizmin fýtratça açýklanmasý olmaya devam etmiþtir.

Dinlerin bu seyrede geliþi içinde ilk köleci inþayý açýklayan dinler farklýydý. Feodalizmi, emperyalizmi açýklayan dinler farklýdýr. Kapitalizmi açýklayan dinler post modern oluþla daha bir farklýdýrlar. Bunlarýn içinde ilk köleci inþada beri olanlarla; bunlarýn zorlama yorumlarýndan günceli anlamlar çýkarýlmakla, bitmez tükenmez bir sömürü kaynaðý oluþmaktadýr.

Bu tür sosyal mana gücüyle kontrol altýna alýnan sosyo toplumsa enerjinin entegre gücü; efendilerin mülkiyeti ele geçiriþ biçimlerine uygun olmasýna izin veren salýnýmlar; ortamý kontrolcü oluþtu.

Sosyal mana gücü, sosyal anlama ve sosyal yönelimi toplumsal mülk ediniþ biçimine ve toplumsal üretim yapýsýnýn iyelik biçimlerine dönüþmesine göre öznel anlayýþla süreçlerini durduran, yavaþlatan ve baþlatan firen iliþkilerine dönüþüyordu.

Firen iliþkilerine dönüþmek demek; sosyal mana gücüne dek öznel anlamalar; üreten iliþkiler üzerinde akan sosyo toplumsa enerjili paylaþan mana anlamasýnýn, kontrolü demekti. Üretimin gerçekleþme sonrasýndaki paylaþma aþamasýnda; mülkiyet sahipliði ele geçirme hakkýný da belirliyordu.

Köle kiþiler ya iman gücüyle, ya zorbalýkla mülk sahibinin iradesini kabul ediyordular. Mülk sahipliðinin söz söyleme hakký; buyurma hakký ile yasa koyma hakký böylece meþru oluyordu. Genelin yararý olan söz söyleme, yasa koyma ve iradede bulunma totem hakký ve ilah hakký olmaktan çýkmýþ; mal sahipliði hakký olmakla kalmayýp, mal sahipliðinin yararýydý.

Köleci iman gücü ve köleci yasa gücüyle muktedir oluþ, üreten iliþkiler üzerinde akan sosyo toplumsa güç reostalarýna (ayarlamayla akýþ yaptýran; akýþa zorluk kolaylýk veren dirençliliklere) dönüþecekti.

Görülüyor ki köleci inþa da, temel yaþamýn saðlama ve saðlatýlmasý üzerine bir inþadýr. Ama bu temel ekseni inþa, köleci iman ve köleci yasa içinde adeta görülmez olur. En önemsiz þey gibi bir deðere iner. Köleci imana sadakat ve hizmet her þeydir.

Yaþamýn saðlanmasýný önemsiz kýlmak için bunun yerine; yani sosyo toplumsa saðlama ve saðlatma gerçekliðinin yerine; sosyo toplumsa saðlama ve saðlatmanýn üzerine tekil takdiri olan bir mana gücü inþa ederler. Ki bu mana gücünün üzerinde baþka bir takdirce güç ve meþruiyetle olmamalýydý ki bu tasým sal köleci mana gücü; mülk edindirmeyi efendilerin istediði gibi takdir edebilsindi.

Ortak tanýmaz sistem dýþýnda olan takdirce güç, her yeniz zaman ve durum karþýsýnda eskisine göre yeni olaný, güncel olaný söylemesi gerekiyordu. Yani sistem her yeni durumda çabuk karalar alan formatlanma içinde olmalýydý. Bu anlaþýlmýþtý.

Bu anlaþýlma nedenle köleci baþlangýç döneminin sistem dýþý kabul edilen giderek görülmeyen millet tanrýlarý kimi kez yüz yüze kimi kez bir perde gerisinde; kimi kez bir duvar gerisinde; kimi kez de bir rüyada vs. oluþla sýk sýk yeni takdirleri vahiy þeklinde yine seçilmiþ kullarýna söylüyordu.

Vahiy, önceleri yeterli bir çözüm gibi görüldüyse de yeterli olmadýðý anlaþýlmaya baþlanmýþtý. Vahyin yüz yüze oluþtan bir sütre gerisine ve bir rüyada vahiy alýnmasýna deðin giden sürecin seyri; takdirce gücün sitem dýþýna çýkmasýna ve görünmez gaibi olmasýna giden tarihi sürecin de, donesi olmaktadýr.

Kýsaca deðiþen þartlarla ve yeni köleci ittifaklar nedeniyle sýk sýk vahiy gelmesi gerekiyordu. Bu da bir önceki takdirin deðiþmez oluþuna programlý iman kavranmasý nedenle, vahiy yolu hayli sancýlý ve kanlý oluyordu.

Ayinleri düzenleyen Lugal krallar (rahip krallar) bu sistem dýþý takdirce gücün yeryüzündeki gölgesi konumuna da getirilmekle vahiy sorunu hayli çözüldü. Bu nedenle Hamurabi hem vahiy alan, hem tanrý kral, hem de tanrýnýn yeryüzündeki gölgesi olmayý temsil eden tarihselliði de uhdesinde taþýr.

Totem dönemde ve ön ittifaký dönemde grubun yararýna göre ortaklaþmayla oluþan mana anlamasý ve ittifaký iman olan ittifak sözleþmesi; köleci dönemle efendilerin yararýna göre oluþla karar alýyordu. Ve köleci iman seçilmiþ þanslý kullar nazarýnda kiþisi mal edinmede ortaklýða þiddetle karþý olmakla; mal-mülk sahibi olmanýn mutlak otoriterliðini tanýmakla ve tanýtmakla, mana anlayýþýný ortaya kondu.

Erken dönem iliþkilerine göre, köleci iliþkideki temel ilke; yalan ve aldatmanýn altýnda kalmakla meþrut edilip; enerji akýþý oluþla temel ilke yaþam ilkesi olmaktan çýkmýþ; keyfi takdiri bir rýzka dönüþmüþtü. Ön ittifakýn somut oluþla ittifaka baðlýlýðýna ve gruplar arasý ant içme ahdi olan ittifakýn imaný; köleci dönemle soyut ve aldatýlmaya iman etmeye, dönüþmüþtü.

Kýsaca erken dönem içindeki ön ittifaklarla bir durum tespiti yapýlmýþtý. Her bir grubun aiti olan totem grubun temsilcisi olan saf homojen kiþiler, gruplar arasý temasý ve ittifaký baþlatmakla ve gruplar arasý temasýn ürünü olan melezlerin (insanýn) sahibi olmakla ve totem yasa yerine ilahi yasalarý söylemekle bu dönemin takdirlilerine (takdir edenlerine) insan gözünde ilah denmiþti.

Totem; grubuna söylüyordu. Ýlah; gruplar arasý giriþmenin meyvesi olmakla çapraz lýðýn ürünü, insan denen kiþilere söylüyordu. Saf, homojen totem soy temsilcisi grup ilahlarý; kendi aralarýnda anlaþma yapmýþlardý. Homojen yapýlý kiþi ilahlar arasý anlaþmaya, ittifakýn melezi olan insanlarýnda dâhil olmasý ile ilahlar arasý ittifaký tanýklýk ve ahde vefa melez insanýn imaný (ittifak sözleþmesi) olmuþtu.

Yani ön ittifakýn imaný, asla sistem dýþý güce iman deðildir. Oysa köleci dönemin imaný sistem dýþý gücün tekliðine ve takdirce oluþuyla ve mülk sahibi oluþuyla ortak tanýmaz bir ruha iman oluþ üzerinden köleci ittifaka biattir. Çünkü sistemin köleci ittifaký erken dönem ittifaký yaþamýna ve geleneðine göre kiþilerce kabul edilir deðildir.

Köleci olupbitti, ittifakýn sosyal anlamasý içinde kabul edilir olmasý için bu olupbittiyi takdir edip söyleyen bir gücün olmasý gerekiyordu. Olupbitti, manaca bu güçle meþru olmalýydý.

Eski yasaya göre sistem içinde kimse, köleci yeni yasayý söyleyemezdi. Bu nedenle yeni yasayý ancak sistem dýþýndaki biri söyleyebilirdi. Bu güç hem yapý dýþýnda olacaktý, hem yapý içindeki totemden de, ilahtan da çok güçlü olup; bunlara benzemeyecekti.

Ama aldatýlmalar üzerine inþa olan soyut söylemli köleci mananýn düzenleme yapan yasasý; somut ve insafsýz oluþuyla; sefalet, zulüm türünden yaþantýlar ortaya koyan sýnýf kavgalarýyla da pek gerçekçi ve somuttu.

Artýk aldatýlmanýn manaca kabulcü anlamasý, sosyal çevrimin tutum tavrý yapýldý. Adým adým oluþlarla zamanýn geliþmiþliðine göre, zamanýn ihtiyacýna ve zamanýn güncel sorunlarýn cevap oluþmasýna göre karþýlýk iman argümanlarýný oluþuyordu.

Kiþiler sýnýf bilincinden yoksun kýlýnmakla, imanlý olup; kaderci, kadere razý, her þeyi fýtrat görmekle ezilmeye karþý mücadele eder tutum içinde olma karþýsýnda pasifize edilmiþlerdi. Vaki bir mücadelesi Tanrý iradesine karþý gelmek oluþla belirtilip, kiþiler sindirilmiþ korkutulmuþ; manaca aldatýlmaya karþý aklý kullanamaz olmuþtular.

Ortaya Tanrý konmuþtu. Kimse Tanrý ile baþ edemez, baþ etmeyi aklýna bile koyamazdý. Artýk davranýþ oluþla ölçü; “tanrý iradesine boyun eðmek ve sözle, tutumla, sorguyla, kuþkuyla tanrý iradesine karþý görünüm içinde olmamaktý. 21. Yüz yýlda bile Ýslam ülkelerinde seçmen tavrý oluþla sandýðýn içine tanrý konacaktý. Ve kimse demokrasi içinde bile, tanrý ile yarýþamazdý.

Köleci dönem öncesinin yalýn ve açýk açýk olan yaþam düzenlemeli enerji çevrim mekanizmalarý, köleci dönemle; yalan ve aldatma örtüsü altýnda görünmez olmuþtu. Köleci manada iliþki, yine bir enerji akýþ iliþkisiydi. Akan enerji için hiç bir sorun yoktu. Yeter ki enerji akmak için yol bulsundu. Sorun in içindi.

Sorun, akan enerji üzerine bindirilmekle modüle edilen mana anlamasý genel yararý deðil Mamon’du seçilmiþlerle varlýklý ezen sýnýfýn yararýný taþýyan dalga imleçlerine dönüþmüþtü. Bu imleçti modüle oluþ; zengin ve soylu sýnýf temsilcisi için çok uygun iken; köleci mana anlayýþý genel yarara ve genel zenginliðe aykýrýydý. Böylece köleci mana iliþkisi, aldatan birçok mana içerendi yasanýn enerji çevrimli þekillerine dönüþmüþtüler.