Kitabýnýn bir kopyasýný gönderdiðin için saðol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceðim. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
Þimdi etniklikten çok üreten emekler ortak payda olmayý temsil ediyordu. Bunun karþýsýna mal mülk sahibi olma ve mal mülk sahipliðinden ötürü mal mülk sahibi olmanýn hakký olmak gibi ucube bir dayatma ortaya konuyordu. Köleci sistem üreten emeðin sömürülmesi üzerine inþa olmakla; ortak payda üzerine inþa olduðu gerçeðini, sitemden tecrit edemezdi. Ama Mamon’du mana üreten emeðin kazanýmlarýný ve üreten emeðin paydaþ olma ortaklýðýný meþru görmemekle, “kimin malýný kime bölüþtürüyorsunuz?” diyordu. Böylece üreten emeðin belirleyici bir deðer olmasý, Mamon’un inþa ettiði sistem içinde yok hükmünde olacaktý. Her þeyi mal, mülk ve mülk sahipliði belirleyip; yine her þey de mülkün ve mülk sahipliðinin hakkýydý. Çünkü adalet olan hak; mülkün temeliydi. Daha sonra mülkiyetçi anlama (zihniyet) araya epey zaman mekân farký oluþla kendi dýþýnda geliþmeli birçok baðýl boþluklu alan oluþmalarýný yaptýktan sonra “emeðin hakkýný alýn teri kurumadan verin” deyiþle ortak temel olan aklý belirtti. Bu belirtmelere raðmen de araya giren bunca zaman ve olaylara karþýn kafalar hayli karýþmýþ olacaktý. Ortak payda olan emekler, tam bir anlama olmasa da; þefkat gibi sanal bir anlama yolunun meþruiyetiyle sistem içine döndürüldü. Her bir keyfi takdir; her bir karþý baðýl oluþmasýný ortaya koymakla Mamon’u çýldýrtýyordu. Siz varlýk derseniz, yokluða dönüþüyordu. Yokluk dediðiniz þey de varlýða dönüþüyordu. Mamon’du anlamayla görmezden gelinen bu ana esas, her bir karþý oluþmayý kendisine küfür ve itaatsizlik sayýyordu. Bu nedenle Mamon’un hýþmý ve zulmü karþýsýnda bir uzaným, karþý tutumuyla; þefkat merhamet gibi ayrý bir baðýldý sanal dengeleri oluþmaydý. Mamon, üretim ile paylaþým oluþla beliren sistemdeki uzam içinde, araya aldýðý mülk edindirme boyutu ile oluþan yeni durumlar karþýt ilahlarýn nitelik belirmesi oluþla ele alýndý. Bu yeni beliren oluþmalar, keyfi takdir karþýsýndaki acýma ve merhamet gibi duygulardý. Somut sahiplikler deðildiler. Bir acýma, bir yardým, lütuf gibi hisler biraz sadakayla; belli oranlardaki paylarýn zekâtýyla; kurbanlarýn daðýtýlmasýyla ve adaklarla fakirliðin anýlmasýný söyleyip; kadersizleri, kaderlilerin payý üzerinde ve duyguca birbirlerini birbirlerine ortakçý ve mirasçý (sorumlu) yapýyordu. Bu anýlmalar eskilerin totem kardeþliði, ilah kardeþliði dediði mana olur inþasýnýn yerine yavaþ yavaþ yenisini zengin-fakir kardeþliði olmakla söylemeydi. Bu baðlam da mülkiyetçi iliþkiler de iman kardeþliði olmakla söylenecekti. Çeliþen mücadeleler de, eninde sonunda iþi bu noktaya getiriyordu. Kadersizi, kaderliye mirasçý kýlma iþini özendirmek için "Sadaka mülkü artýrýr" diyordu. "Zekât malý bereketlendirir" diyordu. “ kardeþinize yardým etmedikçe imanlý olamazsýnýz” diyordu. “Yardým, geçmiþ günahlardan sizi anadan doðmuþ gibi yapar” diyerek bu sözlerin yanýnda olanla; sözlerin karþýsýnda olanýn iman mücadelesi içindeki anlamlarýn, imbikten süzülmelerini veriyordu. Paydaþýr ortaklýðýn yardýmlaþan duygu olma meþruiyetiyle sistem içine dönmesi, tersten olumlarýyla lütuf olma gibi kendini göstermiþti. Ama olsundu. Tüm bu olumsuz yansýma, baský ve basýnçlara raðmen çeliþen mücadeleler; Spartaküs’ü verecekti. Spartaküs ayaklanmasý gibi tarihi bir görev direnç, Mamon’cu takdire baþkaldýrý olmanýn onurlu meþruiyet ligiydi. Zulme direncin meþruiyetleri insan anlaðýna yansýmasýný yapmadan edemeyecekti. Gözleri açýlan zenginler bu türden inayet etme iþine ayrýca özenecekler ve karþý önlemi de alacaklardý. Totem grubun ortak yararlanmalý, ortak kültürlü tutumlarý; totem kardeþliðiydi. Ön ittifaklar da kendi ortak yararlanmalarý içinde, sentezce olan yapýlarýnýn biyo kültürel süreçleri olan tutumlarýný, ilah üzerinden insan kardeþliði yaptýlar. Yani totem kardeþliði araya giren ön ittifaklý sentezle insan kardeþliði oluvermiþti. Araya birçok zaman mekân devinmesi alan mülkiyetçi iliþkinin özel mülkçü zihniyeti de her tür ortaklýk gibi kardeþçe ortaklýðý da yýkmýþtý. Böylece ön ittifakýn insan kardeþliði de yýkýlmýþtý. Kardeþlik yerine sýnýfsal bir çeliþki konmuþtu. Zengin-fakir; efendi–köle çeliþkisini ortaya koyan mülkiyetçilik; çudra ve parya türü sýnýflar olan aþaðýlýk takýmlarýyla (!) bir türlü kardeþ olamýyorlardý. Köleci iliþki olan köleci iman; köleci iman üzerindeki reformist hareketleriyle süreci “iman kardeþliðine” getirdi. Bu o zamanlar haliyle iyi bir aþamaydý. Kardeþlik, “ortak olmayý” vurgulardý. Yeni durum, malý-mülkü olan efendilerle; maldan mülkten yoksun yýðýnlarýn; “iman kardeþliðiydi”. Baþta kimse Mamon’un yanýnda eþit deðildi. Bu nedenle keyfi takdir yapýyordu. Ama þimdi, araya giren onca zaman sonrasýnda herkes Mamon karþýsýnda eþitti! Mamon öyle söylüyordu. Yani köle tüm yoksulluðuyla mülk sahibine, mülkiyeti üzerinden iman kardeþi olmuþtu. Kardeþlik ortaklýk olmakla iman kardeþliði zýmnen mülkiyet ortaklýðý kardeþliðiydi. “Ýman eden, iman edenin kardeþidir” deniyordu. Kardeþler, malý olanla, malý olmayandý. Kardeþ ortaklýktý. Açýk söylensin ya da söylenmesinin iman kardeþliði mal ortaklýðýydý. Bu süreç araya giren yeni zaman mekân aracýlýðý nedenle mülkiyet ortaklýðý üzerinden insan kardeþliði vurgusuna gidecekti. Ýsa dönemine gelindiðinde, artýk dinlerin þirk tanýmazlýk altýnda yürüttüðü tüm mücadeleleri; mülkiyetçi doymazlýk konularýyla ikame olmuþtu. Süreç bu tek yanlýlýkta git yapýp kendi özgün sürecini imparatorluklarla zirveye vardýrmýþtý. Ýmparatorluklarýn ölümüyle þimdi gel yapýyordu. Gel yapmakla çekildiði yerlerde býraktýðý ayak izleri, parmak izleri, söz izleri þimdi karþý bilinç oluþla geri çekilme yapmasýnýn yerini alýyordu. Bu izlekti oluþlardan biri de, sebebi ne þekilde ve ne olursa olsun; sonucu bunu doðuracaktý. Mülkiyetçi ezme esasý karþýsýnda, kölelerin üretme payýný deðil de az biraz paydaþlýk kardeþ hissesini lütuf ve merhamet ekseninde alabilmeleriydi. Sizler de bu gel git yapan inayetçe oluþmanýn onca yansýmalar vermesi içindeki yansýmalardan biriyle nasiplenecektiniz. Ýnayetlerden biri olan sadaka, zekât türü eylemlerin bir ucu aþaðýlanma merhamete uðramayý verir. Bir ucu, tümden yok olmaktansa, mülkten biraz kemirilmesine izin verme gibi yansýmalarý, verir. Ýnayetçe oluþun diðer bir yansýma yapar eylem ve anlam olma ucu da iman üzerinde ortaklýk veren köleci meþruiyet oluþudur. Ýnayeti olan tutumu ister bir aþaðýlanma oluþla tartýþýn. Ýster yoksulluk nefsi karþýsýndaki efendiler, mülkünün yaðma edilmesini önlemekle size sus payý olur türü sadaka, zekât veriyor deyin. Ýsterse efendiler baþlarý gözleri hakký için size sadaka vermekle kendi güvenliðini bu yoldan da amorti edip köleci sisteme trake solumasý yaptýrdýklarýný düþünün. Ýsterseniz sadaka zekât boyun eðmeyi ve itaat etmeyi koþullu refleks yapmakla pekiþtirir vs. deyin. Tüm bunlar yansýmalarýný vermekle doðrudur. Þartlarý içinde bir bir ve hepsi bir arada karmaþýkça oluþmaktadýrlar da. Ele alýþýnýza baðlýdýr. Mamafih (bununla beraber) Mamon’un size mülkiyet hakký içinde paydaþça ortaklýk verme meþruiyetisi; mülkiyetçi muhkem oluþ içinde Mamon’du takdir olan surda, gedik açmaktý. Ýþte feodal sistem meþru olan bu trake solunumlarýný geniþletecekle süreç sizi feodal sistemin meþruiyetisine ve oradan da burjuva demokratik devrimine dek götürecekti. Ýman kardeþi (ortaðý), mülkiyet üzerinden, insan haklarý beyanýydý. Üreten emeðin ortak payda olmalý, ortaklaþma baðý; sanayi devrimi içinde “dünya emekçileri birleþiniz” diyen karþýt sloganýyla da; soyut insan kardeþliðini de yeterli bulmamýþtý. Slogandaki gibi daha somut verilere dayanmak istiyordu. Mücadelenin günümüz insan haklarý evrensel beyannamesi içindeki kendi bilincini þöyle böyle inþa etmesi demek; bu meþruiyetliðin tarihsel vicdanlar içindeki, tarihsel sürece olan direnci olmakla; yadsýnamaz bir tarihle Mamon’du mana anlamalý tevhidin; giderek iþlevsen olmasýdýr. Bu basit ama giderek yankýlarý büyük olacak bir direnç koyuþun meþrulaþmasý olacaktý. Köleci sistemin, sistemde tecrit ettiði üreten emeðin paydaþça meþru olmazlýðý; çeþitli maceralara denk, acýma nedenle; meþru olup, yeniden olmasý gerekecek þekilde sistem içine dönmüþtü. "Kölelerinizin alýn teri kurumadan karþýlýðýný verin" ya da "zenginin varlýðý içinde yoksulunda bir payý vardýr" deme söylemi, kanuni kadim olan ilk köleci, mülkçü takdirde ödün vermeydi. Ve bu nedenle mülkte; çalýþma içinde; üretim içinde emek verir olma ortaklýðýný (paydaþ olur söz sahipliðini) þefkatli olurla tanýmak; zýmnen, uçuk bir dolaylý yol üzerinde paydaþlýðýn asaletini kabul etmekti. Köleci sistem, ön ittifaký düþünce olan ortaklýktan kendisini tecrit etmiþti. Bu tecrit etme iþi, köleci dönemi tek ayak üzerine inþa etme olurla yansýmýþtý. Bu tecrit, köleci süreci tek kutuplu ve despot yapmýþtý. Elbet ikinci bir ayaðýný da merhamet üzerine basacaktý. Bu vaz geçilmez oluþtu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |