Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
Çekinerek içeriye girdi, burada da horlanmaktan, kovulmaktan korkuyordu. Ýnsanlarýn kendisine tiksinerek bakacaklarýný, yanlarýna yaklaþtýrmayacaklarýný sanýyordu. Kendisine doðru güler yüzle bir adamýn yaklaþtýðýný görünce, bir yanlýþlýk olduðunu düþündü ve hemen geri dönüp oradan kaçmak istedi. Ama adam yanýna gelmiþti bile... -Hoþ geldiniz. Buyrun, sizi aðýrlayalým. -Kapý açýktý da... Onun için içeri girdim. -Dergâhýmýzýn kapýsý hiç kapanmaz, hep açýktýr. Düþman saldýrýsý olduðunda bir kez kapanmýþ sadece. Gelenler kapýyý kapalý görürlerse girmeye çekinebilirler, geri dönebilirler diye hep açýk tutarýz. -Ama ben, üstüm baþým... Diye kekeledi. -Çekinmeyin buyrun. Burasý Haydar Baba Dergâhý, burada misafirlerin üstüne baþýna bakýlmaz. -Pislik içerisindeyim. Böyle nasýl gelirim dergâhýnýza? -Dýþtaki pislikler önemli deðildir. Çünkü yýkanýp, temizleyince bu pisliklerin hepsi yok olur gider. Gelin, ben önce sizi hamama götürüp bu sýkýntýdan kurtarayým. Derviþ, onun önüne düþtü, hamama götürdü. Vücudunu yýkamasýna yardým etti. Ona yeni ve temiz giysiler verdi. Karnýný doyurdu, bir süre sohbet edip, kýsaca hayat hikâyesini öðrendi. Yorgun olduðunu anladýðýndan biraz uyumasý için bir yatak gösterdi. Adam uyurken Derviþ, ilginç bulduðu için bu hikâyeyi gidip Pirine anlattý. Pir, dergâha gelen her kiþi ile görüþmezdi. Daha doðrusu görüþme talebi Pir'den deðil, diðer kiþilerden gelirdi. Ama bu sefer tersi oldu ve Pir bu adamla görüþmek istediðini söyledi. Adam uyanýncaya kadar derviþ onun baþýnda bekledi. Uykusundaki sayýklamalarý dinledi, bir tarafýndan öteki tarafýna dönerken yaptýðý ani hareketleri, çýrpýnýþlarý, yüzündeki acý dolu ifadeleri seyretti. Adam, uyanýnca biraz þaþkýnlýk yaþadý. Burasý neresi, diye sordu kendine. Burnuna pis kokular gelmiyordu, ellerini baþýna sürdü, saçlarýnda pislik yoktu. Þaþkýnlýðý fazla sürmedi, anladý nerede olduðunu ve kendisine tebessüm eden derviþe ayný þekilde cevap verdi. Derviþ, Pir'in onunla görüþmek istediðini söyleyince heyecanlandý. Gene aklýna kötümser düþünceler geldi: Ya buradan gitmesini isterse? Derviþ, onu Pir'in odasýna götürüp geri döndü. Pir, gözüne oldukça yaþlý ama saygý uyandýran biri olarak göründü. Uzun bir sedirin üzerinde oturuyordu. Ona, yanýna oturmasý için iþaret etti. O, oturup oturmamakta tereddüt etti, çekiniyordu. Pir tekrar oturma iþareti yapýnca gitti elini öptü, sedire oturdu, ellerini dizlerinin üzerine koyup sessizce Pir'in konuþmasýný bekledi. Pir, ondan yaþadýklarýný ve neden buraya geldiðini anlatmasýný istedi. Anlattý. Geçmiþte hangi þartlarda yaþadýðýný, nelere sahip olduðunu, nasýl bunalýma girdiðini, sýkýntýlarýnýn onu huzur aramaya sevkettiðini; ama bu arayýþ sýrasýnda baþýna birçok olay geldiðini; ormanda kaybolduðunu, bataklýða saplandýðýný, yanmýþ bir evin külleri arasýndan nasýl çýktýðýný, kanalizasyona nasýl düþtüðünü ve insanlarýn ondan nasýl tiksindiðini, bu halinden büyük bir utanç duyduðunu anlattý ve izin verirse dergâhta birkaç gün kalmak istediðini söyledi. Pir, onun anlattýklarýný hiç sözünü kesmeden sonuna kadar dinledi. Anlattýklarý bitince de bir müddet konuþmadý. Zaten konuþurken biraz zorlanýyordu. Yaþlýlýktan olmalý. Nihayet konuþmaya baþladý. -Burada birkaç gün deðil, istediðin kadar kalabilirsin. Dergâhta derviþler, misafirler, hastalar ve hastalarýn yakýnlarý vardýr. Yiyeceðimiz, yatacak yerimiz hepimize yeter. Kýtlýk zamaný bile biz sýkýntý çekmedik; misafirlerimizi ve hastalarýmýzý o yokluk günlerinde de aðýrlayabildik. Bunu hayýrsever insanlarýmýz sayesinde baþardýk. Erzak deposunun arka tarafa açýlan bir kapýsý vardýr. Hayýrseverler getirdiklerini oraya býrakýp, kimselere görünmeden giderler. Yani degâhýmýza yardým edenlerin kim olduðunu biz bilmeyiz. Belki þifa bulmuþ olan bir hasta yakýnýdýr, belki varlýklý bir insanýmýzdýr, belki de baþka biri... Pir, konuþurken yorulmuþtu. Biraz dinlenip sordu: -Huzuru nasýl bulacaðýna inanýyordun? -Ýçimdeki zehri akýtarak. -Ýnsanýn içindeki zehir dýþarý akmaz, ne yaparsa yapsýn gene içinde kalýr. Zaten dýþarý akýtýlabilseydi bile bunu yapmamak gerekirdi. Çünkü zehir senin içinde iken yalnýz seni zehirliyor, ama dýþarý akýtýrsan baþka insanlarý da zehirleyecektir. Onun için akýtýlamamasý bu açýdan yararlýdýr. Ýçimizdeki zehri akýtamazsak da etkisiz hale getirebiliriz. -Nasýl? -Dil, sükût ve sessizlik ile. Ýnsan dilini ne zaman, nerede ve nasýl kullanacaðýný bilirse, gerektiðinde susmasýný yani sükût etmesini bilirse; ruhunu ve bedenini derin bir sessizliðe alýþtýrýrsa huzur da kendiliðinden gelir ve onu bulur. Affedici ol, böylece huzurunu pekiþtir. Kusur arama. Baþkalarýnda kusur bulduðunda, büyük bir iþ yapmýþ gibi sevinme. Her insanda -ararsan- mutlaka en az bir kusur bulmak o kadar zor bir þey deðildir. Sende de öyle... Edepli ol. -Edepsize karþý da mý? -Evet. Edepsize karþý bile edepli olmak gerekir. Edepli insan ayný zamanda þefkatli ve cömerttir. Bunlar bizim dergâhýmýzdaki derslerimizin ana konularýdýr. Pir, tekrar bir dinlenme molasý verdi. Adam, onu yorduðunu anladý ve üzüldü; ama öðrenmek istediði daha çok þey vardý. O nedenle sormadan edemedi: -Derviþ nasýl olunur? Dedi. Pir'in bu soru karþýsýnda yüzünün asýlýr gibi olduðunu sandý. Hayýr kýzmamýþtý; O'na öyle geldi. -Ýyi ki “Ben derviþ olabilir miyim?” diye sormadýn. Çünkü böyle bir sorunun cevabýný veremezdim. Derviþlik, gönül zenginliðidir, derviþin gönlü sevgi doludur. Gönlünü sevgi ile doldurmamýþ olanlar ve gönlü fakir olanlar boþu boþuna bu iþe soyunmasýnlar. Derviþlikte aza kanaat, yaradýlanlara sevgi ve saygý, alçakgönüllülük, hoþgörü ve fedakârlýk esastýr. Derviþ bilir ki kimse kimseden üstün deðildir. O nedenle insanlarý eþit olarak görür. Derviþ ayýpý görmez, yalaný duymaz, haramý tatmaz. Son söz olarak da þunu diyeyim: Derviþ maþuku arayan bir âþýktýr. (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |