640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981 |
|
||||||||||
|
Ayný ortam içindeki mülkiyeti olanla mülkiyeti olmayanlarýn iki temel sistem yansýmasý sistemin yeni firen iliþkileriydi. Mülkiyetçi eðilimleri, kendi mülkiyetlerinin kendi alaný içinde tutmak isteye kölelerle; mülkiyet kendi alanýnýn dýþýna doðru olan baský ve basýncýyla mülkiyetçi egemenliklerini çevreye doðru yaymak isteyenler vardý. Ve bunlar sistemin yeni tür ön görülemez olmanýn yansýmalarýydý. Günümüz süreçleri bu hal üzere biçimden biçime girmekle baþlangýç; köleci süreçler içinde olmakla orijinde bir hayli uzaklaþmýþtý. Uzaklaþmanýn nedeni insan öznelliðinin sosyo toplumsa sisteme ve baþlangýç koþullarýna yeni durum ve þartlarýn olanaklarý dâhilinde oluþmakla sisteme salt öznel müdahaledir. Ortaklaþmacý ön ittifaklarýn gruplar arasý üreten iþbirlikleri, üstel etkili bir büyümeyi de ortaya koydu. Bu büyümendi gerçeklik, daha öncesi içinde olmayan onlarca yepyeni yansýma olanaklarýný da ortaya çýkarmýþtý. Bunlarýn içinde yansýma olan özel mülkiyetçi köleci iliþki bu yansýmalardan sadece birisiydi. Köleci ve özel mülkiyetçi yaklaþým nedenle köleci ve özel mülkiyetçi istek sahiplerinin tasallutu ön ittifaklý sisteme; sistemin dýþýnda sav ve meþruiyetler olmalarýyla sisteme sanal bir iddia ile eylemli þekilde müdahil oldular. Sistem dýþý meþruiyetlikleriyle sistem içindeki müdahiller inþacýsýydýlar. Köleci ve özel mülkiyetçi sistem dýþý meþrutiyetçilerin siteme olan her etkileri sisteme iki kat frekans (salýným) çýðlamasý olmakla, köleci ve özel mülkiyetçi sisteme üstel birçoklaþan katký saðlamaktadýrlar. Aslýnda sistemin kendi üzerine kendi katkýsý sisteme dýþtan müdahale arz eder bir hüviyettir. Bu kabil hüviyetle, köleci mantýðýn mana ettiði sistem dýþý etki olan, ikisi; çok farklý bir anlama ve anlatýmdýrlar. Yani gerek sistem içindeki bu nesneli süreç etkileriyle, gerekse sistem dýþýndaki sanal etkiler belli süre sonra sistemin kendi üzerine kendi etkisi olacaklardý. Sistemin kendi üzerine olan bu, “ kendi üzerine kendi etkisi”, sürecin sür git olur artan üstel büyümesi için de çok etkilidirler. Hem de kendi üzerine kendi etkisi “taþýnamaz iliþkiler olacak” bir büyümeye engel olmakla, sistemin fren etkisi olacaklardý. Çünkü baþlangýç koþullarý içinde büyüyen iliþkilerin karþýlýðý olacak cevap ve beslenme meþruiyetlikleri olmadýðýndan sistem kendi kendisine otomatik kontrol dediðimiz fren etkisi içine girer. Gerçi atalarýmýzýn ya da canlýlarýn kiþilik oluþla, grup oluþla sahiplendikleri bir yaþam alaný vardý. Hayat bu tür kendi yaþam alanýna sahip çýkmakla genel ve özel yaþamlarý koruyorlardý. Hayat için (varlýk için) hiç bir sürecin garantisi ve devamlýlýðý yoktur. Akýþ yýðýlarak tan (fren etkisiyle de) akýyordu. Verili oluþ buydu. Verililiðin içinde aç kalma pahasýna da olsa, haram helal; doðru-eðri tarzý “duygu” hiç yoktu. Bitki; haram mý, helal mi? Demeden doðanýn sunusu olan yaðmurdan yararlanýyordu. Dereler kaynaðý haram mý, helal mi demeden birleþmekle gürül gürül akan çay suyu olup çaðlýyordular. Su yuvarý da (su kütlesi olan okyanuslar da) Güneþ’teki ýsýnýn bana hakký geçti demeden su buharý oluyordu. Güneþ zorunlu olurla ýþýyor, kimseden hak talep etmiyordu. Meþruiyet böylesi giriþmeleriyle karmaþýk olup; sýklaþýp, seyrelen iliþkiler içindeydi. Yine de bu tür korunmalarý içindeki hayatlar sürprizlere açýktý. Alanlarýn deðiþmesi içinde de kalmakla hayatlar yeni þartlarý içinde yaþamaya dirençleþerek te hayatta kalýyorlardý. Cenderenin biri buydu. Hayatýn sürprizlere açýk olmasýydý. Sürpriz olan cenderenin diðeri de bir hayatýn yurt tuttuðu yeri, biri gelip te bu yeri elinde almak isterse; burayý yurtlanan kiþi ya da grubumuzun da, burayý savunacaðýný gözü kesmiyorsa, o alaný terk etmekti. Burayý terk ederken de terk ettiði iþgalciye "burasý benim"; "burayý bana bu mülkün sahibi olan “o” verdi" demiyordu. Dahasý böyle diyemediði için sen bana verilen mülkü elimde aldýn. Sen El’e ait olan iradeye karþý gelmekle yarýn narý cehennemde yanacaksýn (cehennem narýnda, cehennem ateþinde yanacaksýn) demiyordu. Doðadaki sahiplik böylesine bir sahiplik olup inþasý sömüren sahiplik deðildi. Köleci sistem ön ittifakýn ortaklaþtýran, paylaþtýran yapýsýna karþý; kendisinin keyfe keder olucu kader, kýsmet iþi daðýtým yapmalarýna da; doðru olan bu diyordu. Hak olan bu diye kendi mana anlayýþlarýný zikrederek kendi mana anlamasýný sufle edip kendi mana anlamalarýnýn propagandalarýný yapýyorlardý. Neydi köleci sistemin kendi mana anlayýþý? Köleci sistemin mana anlayýþýna göre malýn, mülkün sahibi El'dir. Aslýnda bu anlayýþ böyle durduðu sürece bunda sakýnca yoktur. Amma, El malýný mülkünü rýzk olmakla istediði kiþiye istediði kadar daðýtmýþtýr demekle zurna zýrtlýyordu. Bu söz sakýncasýz durduðu gibi durmuyordu. Ýstediðine de rýzktan, nasipten hiç vermemekle pek çok kiþinin rýzkýný, nasibini, kýsýp; kiþilerin maldan mülkten sahipliðini kesmiþtir diyordu. Ýþte köleci sistem: ön ittifaklý yasa içinde olmakla herkesin olan; ortaklaþma olan baþlangýç koþullarý içindeki mala mülke karþýydý. Bunun için mülk benim diyordu. Ön ittifakýn malýný, mülkünü, servetini keyfine göre daðýtmasý için böyle demeliydi. Fataliteye göre doðru olan bu. Hak olan bu. Doðru söze ne denir? El'in çizdiði, El'in belirlediði, El'in kader ve hüküm kýldýðý gerçeklik anlamýna EL hak denirdi. Bölgesi içinde kovulan; sahiplik olan konuya geri dönersek, sahiplendiði yerde kovulan kiþimiz bilir ki; “hiç kimse bu hemcinsimize, yurtlanmýþ olduðu bu yeri ona vermiþ deðildi”. Veya hiç kimse olan o; o yurdu akþam ona vahiy yoluyla vermiþ te, hemcinsimiz de akþamdan sabaha kadar olan süre içinde kendi sahipliðine dayanakla " tapusunun ona verilmesi" olan beraatý unutmuþ ta deðildi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |