Yani saldýran ve bölgesi içinde saldýrýya uðrayanlar El’in keyfine göre mal mülk daðýtma olan yazgýsýna uðrayanlardý. El’in; ya da El hakkýn sýratý müstakim dediði özel mülkiyetçi sahiplik, saldýrýya uðramakla, o dosdoðru yolundan çýkýlmaydý!

Özel mülkiyetin kutsal (dokunulmaz) oluþuna dek vaaz edilen vahi veya ilhamý da saldýranla saldýrýya uðrayanlar duyup ta unutmuþ ta deðildirler. Ya da saldýrýya uðrayan, saldýrgana o yerin tapusunu gösterememiþte onun için saldýrýya uðramýþ ta deðildir. Kýsacasý vahiy ya da ilhamla söyleyiþ köleci sistem öncesinin deðil, köleci sistemin buluþu ve inþasýdýr.

Hatta yurtlandýðý yeri terk eden de, terk ettiren de akþamdan sabaha almýþ olduklarý vahyin (ilhamýn) unutulmasý nedenle kovma yapmak, kovulma yapýlmakla azýtmýþ sapýtmýþ ta deðildiler. Yine hiç kimse gaspçý olan kiþimize de "bu yurdu biz sana arzý mevut” oluþla verdik. Bu sana rabbin El’den iyilik olan bir ganimettir. Ganimet helaldir. “Git te o ormaný; o dinsiz, imansýz, kâfirlerin elinde al” demiyordu.

Totem dönem öncesi olan erken dönem içinde henüz orta yerde karþýlýklý ittifakýn imaný yoktu. Alan etkisiyle oluþan düzencin sesiz, alan etkili eðimden kaynaklý anlayýþça olmanýn imaný vardý. Groteski kaoslarý vardý. Ya da tüm canlý varlýðýn imaný ve imandan anladýðý ortaklaþan hüküm olan güce boyun eðmekti.

Sürprizlere açýk olmaktý. Fýrsatýný bulunca ortamdan “ananýzýn ak sütü” gibi yararlanmaktý. Eðer olasý oluyorsa, ortaklaþa olan hayata saygý duymaktý. Ýstisna da olsa ortaklaþa olmanýn gereðiyle yardým eder olmaktý. Ýþte baþlangýcý, erken dönemin þimdisi olan (totem dönemli; toplumsal ve köleci dönemli) sürece getiren ileri süreçlerdeki mucizenin doða karþýsýndaki tüm türler arasý imaný, buydu.

Var oluþunuza isyan edebiliyor musunuz? Var oluþunuza isyan etseniz kaç yazar! Oysaki var olmasý ellerinde olmayan tüm canlýlara El, daha en baþta köleliði ve özel mülkü irade etseydi; bu tür El iradesi o günkü ortam þartlarýna aykýrý olurdu. Ve olanaksýz olurdu.

Sýk sýk el deðiþtiren ve karþýlaþma durumuna göre el deðiþtiren bölgesel özel ya da sürü olur þekildeki gruplar nezdinde olmanýn alan içi yararlanýþý vardý. Bu, kabil yararlanýþ El takdirli özel mülk ve köleci iliþki deðildi. Eðer siz El’in takdir olan keyfi iradesini bu aþamada buraya getirirseniz mülk sahipliðini ve köleliði hüküm eden böylesi bir mana etkisi, o aþamanýn üzerinde müessir olamazdýlar.

Eðer varlýklarýn baþlangýç içindeki yaratýlýþ gayeleri, keyfi olan iradenin; özel mülk edindirtme, anlayýþý içinde olsalardý; kiþilerin var olmalarý nasýl kendi ellerinde deðilse, baþtan beri böyle olduðu savlanan kölece özel mülk edinmeli var oluþa, kiþiler boyun eðdirilirlerdi. Bu konuda hiç tereddüttünüz olmasýn.

Nasýl bir yýlanýn, bir ineðin kendi ellerinde olmayan hayatlarý hakkýnda þüpheniz yoksa öncel takdirle varlýklara verilecek olan varlýklara özgü düzlem ölçekli tapu sicil kayýtlý mülk edinmeleri olan iradeye de ram olmalarý, hiç kuþkunuz olmasýn ki tüm canlýlarýn yine ellerinden olmadan boyun eðecekleri bir husustu.

Eþ deyiþle hüküm olunan, tapusu hiç kimsenin olmayan bu dünya da, o hükmedicinin ya da kararlar sahibinin hayat alanlarýný tapusuz kýlmakla; yaþam alanlarýný da pek ala ortak yaþam alanýndan saymýþ olabilirdi. Karar sahibi, çevrenin rekabet edilen yaþam alanlarý içinde yine çevrenin deðiþir sahiplikle olmasýný istemiþ olmasý da öncel takdirde bulunanýn yine bir takdiri hüküm etmesi içinde olmalýydý.

Buradaki tezat (çeliþki) þuydu. Doðayý kendi tür gücü oranýnda haramice, haydutça yaþantý kýlan çoðu süreçler doðayý; ortaklaþa yararlanýlan yer haline getirmiþlerdir. Hayatlar hem yemdi, hem her þey olabildikçe türlü çeþitten yararlanýlmaydý. Hem sakýnýlmaydý hem neþeydi. Hem böyleydi, hem deðildi.

Garanti yoktu. Güçlüler kadar güçsüzler de hayatta kalabiliyordu. Güçlülük görece bir kavramdý. Olasýlýkla dev gibi dinozorlar, hayatýn sýcakkanlýlýða geçtiði dönemde yok olmuþtu. Ýlk sýcakkanlý kürklülerden olan fare, akþamlarý filim karesi gibi donup kalan soðukkanlý dinozorlarýn yumurtasýný yemekle üreyemeyen dinozor yaþamýnýn sonunu getirmiþ olmasý çok kuvvetliydi.

Bu ortaklaþmacý yararlanmalar rekabeti alan içinde olmakla, rekabetler birbirini destekleyen niþ-hol süreçleri veya birbirini desteklemeyen ayný düzlem alanýnýn süreçleri içinde olabiliyordu. Hayatýn bu türden ortaklaþma ve rekabet yaþantýlamasý içindeydi. Hiç kimse olan hiç kimseye; bu tutumu ona o isnat etti, bu tutumu ona o ilham ettiydi dememekle günümüz ortaklaþan süreci meþrulaþamamýþlardý!

Çünkü doða hayat sahibi olan hiç kimsenin emek ürünü olan bir çaba ve gayretin eseri olmamakla hiç kimsenindi. Hem de herkesindi. Hem deðildi. Biliyordu ki yurt sahipliði olan tutumlarý kiþi ya da grup sahipliði gücüyle sýnýrlýydý. Her an bir baþkasý gelip alabilirdi.

Ýlk baþlarda kendi özü gibi olan organiklerle enerji transferi yapmanýn beslenmesi içinde olan hayat baþka türlü zýtlaþýp yaþantýlaþamazdý. Hayat, her þey gibi kendisi de doðanýn ürünü oluþla akýþ þekliydi. Doðanýn ürünü olan her þey gibi kendisi de tutumlarý da gelip geçiciydi.

Gelip geçici iliþkileri içindeki hayat biçimlerinde salt olan yoktu. Hayatýn hangi tarz hayatlar üzerinde akacaðýnýn da, hayatýn kendisinin de güvencesi yoktu. Her hayat ortama denk düþme oluþla; deðiþme dönüþme öngörülü yaþama (baþlangýç koþullarýna) sýký sýký baðlýlýktý.

Hayatýn kendisi de büyüðün küçüðe; yukarýnýn aþaðýya oraný gibi eþik eðimleri içinde olmakla eþikleri yükselip eþiklerin seviyesini düþürmeleri, eþikleri taþýrmalarý vs. içinde yol alan yararlanmalar ortaya koymakla çevreye yöneliyordu. Güçsüz olana karþý meydan okuyordu. Bu giriþmeleri içinde enerji dönüþümleri hayatýn eðilimlerine zorluk kolaylýk gibi fren yaptýran ve akýþ yaptýran iliþkileri tutum ve bilinç (alýþma) yaptýrýyordu.

Deðiþen dönüþen enerji; enerji iþlem kalýplarýný ve hayatý da deðiþip dönüþtürüyordu. Enerji çevre þartlarý içinde çevre yapýsýna uygun akýþ yapmak için bin bir kýlýða uðruyordu. Çevrenin topoðrafyasý enerjiye klonlanýyordu, Hayat ta buna paralele deðiþmelerini yapabildikçe var kalýyordu

Hayat bu deðiþme dönüþmeleriyle karþýsýndakinin buna saygý duymasýný ve zorla ya da tehditle oradan çekip gitmesini istiyordu. Kendisinden güçlü karþýsýnda da, ya saygýyla orayý terk ediyordu; ya korkuyla oradan tezikiyordu. Her güçlünün de saygý duyduðu baþka güçlü vardý. ‘O’ olan; mana gücü o zamanýn koþulu içinde size diyemediðini, þimdiki zamanýn içinde uzaya gitmenizle þimdi sizlere demiþ oluyordu.

Güçlülük güçsüzlük iri bir vücuda sahip olmak kadar; farklý bir donanýma sahip olmakla ortam koþullarý olan (alan etkisine) denk düþmelerdi de. Bir aslan bir sinek istilasý karþýsýnda kovuðunu ya da mekânýný terk edebiliyordu.

Karada aslan kesilen dinozor, su içinde süt dökmüþ kediye dönebiliyordu. Sahipliðin el deðiþtireceði baský ve basýncý her an hayatýn aklýnda tuttuðu bir gerçeklikti. Bir ilham varsa hayata ilham olanlar da bu türden yaþantýsallar ve görüngülerdi.

Baþtan beri takdir böyleydi deyiþle, köleci ve grup mülkiyetçi sahipliði kutsayan bu ilhamý ancak; sosyal dayanýþma olan kolonilerde ortaya konabilirdi. Yine bir sosyal dayanýþma olan sürü sel güçlerle; böylesi ilham olanaksýz deðilse de, pek rastlanýr bir durum da deðildi.

Yine baþka bir sosyal dayanýþma olan totem alan gücü içinde köleleþtiren tarz ilhamdan ziyade totemi mana gücü olmanýn ilham söz konusuydu. Baþka bir sosyal dayanýþma düzeyi olan özellikle de "üreten sosyo-toplumsa alanlý ön ittifaklar düzeyi içinde olmanýn alan gücü; ilhamýnýzýn ya da vahyiniz ana kaynaðýdýr.

Çünkü ortada her gün yeniden ve yeniden üretim yapmasýyla ‘sömürülebilir’ bir üreten emek gücünüz vardýr. Bu nedenle köleleþtirdiðiniz insanla, insanýn emek gücü sömürüsünün üzerine; köleleþtirdiðiniz bu insanlarý, üretim gücünden ve üretim aracý nesnelerinden yoksun býrakmak vardýr. Ýþte bu nedenle kutsadýðýnýz özel mülkiyetçi vahiy ve ilhamlarýnýz ortaya çýkacaktý.

Var olan öznel ve nesnel manalar, belli koþul ve belli þartlar altýndaki iliþki düzenleri dýþýnda hiç bir zaman salt deðildiler. Zaten iliþki düzenleri ve iliþki koþullarý da salt deðildi. Aslýnda baþlangýcýn takdiri ve kararý olan mana böyleydi. Köleci sistem içinde de ilham olmanýn baþka frekanslarýyla yansýma baðýntýsý içinde olmanýn baþka düzey düzlemlerin varyant baðýntýlarýyla, uzaya gederek te yaþardýnýz.