Yaþamýn her aný hakkýný ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
Bir þeyler sormak istiyordum, ama dedemin sözünü kesmekten de çekiniyordum. Benim soran gözlerle ona bakýyor olmam, dedemin dikkatini çekmiþ olmalý ki; -Galiba senin aklýna bir soru geldi! Sor bakalým? Dedi. -Dede, az önce sen Türbedere dedin. Ben bu sözü daha önce babamýn annesi olan ninemden de duymuþtum. Bir gün bana, önce Merkez'e gidip maðaza sahibi Karagöz Ali Efendi'nin evine uðrayacaðýný, oradan da Türbedere'deki kýz kardeþini görmeye gideceðini, istersem benim de onunla gelebileceðimi söyledi. Ben hemen kabul ettim. Ninem, gitmeden önce bir þiþeye süt doldurdu, sonra bu þiþenin aðzýna bir mýsýr koçaný soktu. Kümese gidip dört tane yumurta aldý, bunlarý gömleðinin içine koydu. Feraceyi çýkarýp çarþaf giydi. Ninem çarþaf içinde daha genç göründü gözüme. Çarþafýn, ferace gibi ince ve siyah bir kumaþtan yapýlmýþ, biri etek diðeri de gömlek olmak üzere iki parçadan ibaret bir giysi olduðunu ninem giyince öðrenmiþ oldum. Baþý kapatýyordu ama yüzü açýk býrakýyordu. Bir de çarþaf ve ferace konusunda þu dikkatimi çekmiþti: Bizim köyün kadýnlarý ve kýzlarý köy içinde tek parçadan ibaret olan kara renkli feraceyi giyiyorlar, akraba olmayan erkekleri gördüklerinde bunun kapaðý ile yüzlerini kapatýyorlardý. Ama ayný insanlar köy dýþýndaki bir yere gittiklerinde gene rengi siyah olan ama yüzü açýk býrakan çarþafý giyiyorlardý. O gittikleri yerlerde de, bir çok yabancý erkek görmelerine raðmen, yüzleri açýk kalýyordu. Kýzýlpýnar'dan yola çýktýk. Þose yoldan deðil de demiryolundan gidecektik.. Ben, bazen tarlalarýn arasýndan bazen de raylarýn ve traverslerin üzerinden yürüyerek gidiyordum. Ninem raylardan gitmemem için beni birkaç kere uyardý. Biz gidene kadar demiryolundan, bir yolcu treni Edirne tarafýna bir yolcu treni de Ýstanbul tarafýna geçti. Böylece ninemin uyarýlarýnda, haklý olduðunu anladým. Demiryolunun kenarlarýnda trenden atýldýðý belli olan çöpler vardý. Ninemin bu çöpleri karýþtýrdýðýný görünce þaþýrdým. Hatta bir kaðýda sarýlý ceviz büyüklüðünde bir yiyeceði de, bana vermeden aðzýna atýp yedi. Helvaya benziyordu. Ayrýca bulduðu iki sayfa gazeteyi de katlayýp koynuna soktu. Ýstasyona yakýnlaþýnca, bana bir dükkan gösterip, onlarýn evine uðrayacaðýmýzý söyledi. Dükkanýn yanýndan saða dönüp, biraz yokuþ týrmanýp sola doðru ilerledikten sonra bahçe içinde kiremit damlý, iki katlý geniþ bir eve geldik. Bahçeye girip evin kapýsýný çaldýk. Yaþlý bir kadýn açtý kapýyý. Bizi içeri davet etmeden ninemin verdiði süt þiþesini ve yumurtalarý alýp, kapýyý yüzümüze kapadý. Biraz sonra elinde boþ süt þiþesi ve bir miktar para ile çýkýp bunlarý nineme verdi. Anladým ki, ninem arada sýrada bu eve süt ve yumurta getirip satýyordu. Buradan çýkýp, demiryolundan karþýya geçtik ve Çerkezköy'deki ninemin kýz kardeþinin evine gittik. Orada fazla oyalanmadýk. Dönüþte, çarþý içinden geçerken ninem elindeki paralarý saydý, içinden iki tanesini diðer eline aldý ve önümüzdeki fýrýnýn içine girdi. Ben de peþinden. Bir tane beyaz ekmek alýp, Kýzýlpýnar'a gitmek için yola koyulduk. Dönüþümüzü þose yoldan yapýyorduk. Yolun yarýsýna gelmeden ben yoruldum, nineme dinlenmek istediðimi söylediðimde, az ötede Rýfat'ýn çeþmesinde mola vereceðimizi söyledi. Dediði yere geldiðimizde, bir eþek arabasýnýn çeþmenin yanýnda durduðunu ve hayvanlarýn yalaktan su içtiðini gördüm. Adam oradan ayrýlýncaya kadar çeþmenin hemen arkasýndaki tümsekte bulunan meþe aðacýnýn gölgesine oturup beklemeye baþladýk. Burada otururken yolun biraz altýnda kalan dereyi seyrettim. Küçük bir dereydi, sularý aðýr aðýr Kýzýlpýnar tarafýna doðru akýyordu. Eþekleri sulayan adam, çok yavaþ hareket ediyordu. Eþekler, yalaktan baþlarýný kaldýrdýklarý halde, belki daha içerler diye bekliyordu. Nihayet eþekleri arabaya koþup, hareket etti. Adam gidince hemen çeþmenin yanýna indik. Ninem benim elimi yüzümü iyice yýkadý. Serinledim. Avucuyla su içirdi, ama ben bu suyu beðenmedim. Hafif bir acýlýk vardý suda. Yol boyunca hep, ninemin söylediði halde neden beni Merkez'e ve Türbedere'ye götürmediðini düþündüm. Kendisine sorsam, yalancýlýkla suçlamýþ olurum diye sesimi de çýkaramadým... Dedem, bir kahkaha attý: -Oðlum, ninen sana yalan söylememiþ. Seni Merkez'e de Türbedere'ye de götürmüþ. Biz Çerkezköy'deki tren istasyonunun olduðu yere Merkez; Edirne tarafýna doðru giderken, tren yolunun saðýnda kalan yere de Türbedere deriz. Aslýnda Çerkezköy'ün eski adý Türbedere'ydi. -Orada türbe mi var? -Bir zamanlar varmýþ, þimdi yok. Biraz tarihten bahsedeyim, o zaman daha iyi anlarsýn: Yýldýrým Bayezid, ilim ve askerlik bakýmýndan çok iyi yetiþtirilmiþ bir Osmanlý padiþahýymýþ. Þehzadeliði zamanýnda bile birçok savaþa katýlmýþ, bu savaþlarda büyük kahramanlýklar göstermiþ. Ama ne yazýk ki padiþah olduktan on dört-on beþ yýl sonra Moðol Ýmparator'u Timur ile giriþtiði Ankara Muharebesinde, yenilip esir düþmüþ. Aslýnda bu muharebeyi kazanabilecek güce sahipken, kaybetmesinin arkasýnda onun yanýnda olan bazý beylerin karþý tarafa geçip ihanet etmesi, hatta kendi çocuklarýndan bazýlarýnýn savaþ yerinden kaçmasý yatar. Yýldýrým Bayezid esaret hayatýný fazla dayanamayýp ölünce, þehzadeleri arasýnda taht kavgasý baþlamýþ. Önce en büyük þehzade Süleyman Emir ile kardeþi Musa Çelebi Edirne'de savaþmýþ. Bu savaþýn sonunda Süleyman Emir yenilmiþ ve maiyetindeki on beþ adamý ile sýðýnmak üzere Ýstanbul tarafýna kaçmýþ. Bazýlarýna göre bu kaçmanýn sebebi, Bizans Ýmparator'undan kardeþine karþý savaþacak asker istemekmiþ. Fakat Musa Çelebi'nin adamlarý tarafýndan maiyeti ile birlikte burada pusuya düþürülüp öldürülmüþ. Daha sonra gene þehzade olan kardeþi Mustafa Çelebi tarafýndan, mezarýnýn olduðu yere bir türbe yaptýrýlmýþ. Anlattýðým bu olay, bin dört yüzlü yýllarýn baþýnda geçiyor. Bu türbe yüz yýllarca burada durmuþ ve burasý Türbedere olarak anýlmýþ. Daha sonra, Balkan Savaþýnda 1912 yýlýnda buralar Bulgar gavuru tarafýndan aylarca iþgal edilmiþ. Ýþgal sýrasýnda Bulgarlar, türbeyi yýkýp etrafýndaki on beþ mezarý da talan etmiþler. O nedenle þimdi burada türbe filan yok, ama mezar yerleri belli, kýrýk da olsa mezar taþlarý var. -Bu yörenin adý Türbedere iken neden Çerkezköy denmiþ? -Çünkü 93 Harbinde buraya, Çerkezler gelip yerleþmiþler. Onlar bu bölgede fazla kalmamýþlar. Rivayete göre Çerkezler, burada tren yolunun bulunmasý nedeniyle çocuklarýnýn çiðnenebileceðinden korkmuþlar ve en kýsa zamanda hepsi buradan baþka yerlere göç etmiþler. Daha sonra Cumhuriyet Dönemi'nde buranýn adý Çerkezköy olarak kabul edilmiþ ve Saray ilçesine baðlý bir bucak merkezi olmuþ. Buraya Çerkezköy adý verilmiþ, ama þimdilerde burada bir tane bile Çerkez yoktur. -Demek ki ninem beni aldatmamýþ. -Evet aldatmamýþ. Ninenin tren yolunda bulduðu helvayý yemesi ise, yoksulluktan oðlum. Sana vermemiþ, çünkü mikroplu olabilirdi ya da bozuktur, diye düþünmüþtür. Ninen dönerken fýrýndan ekmek almýþ. Bizde ona fýrancala derler. Merkez'e ya da Türbedere'ye gidenlerin ailelerine getirdiði en deðerli hediyelerden biridir francala. Öyle ki; kara undan yapýlmýþ köy ekmeðine francalayý katýk edenler bile var. Dedem bunlarý anlatýnca, ninemin hiçbir sofrada doðru dürüst yemek yemediðini hatýrladým. Çocuklar yesin diye, birkaç lokma aldýktan sonra, iþimik(ekþimik) ve soðanla karnýný doyuruyordu. Aðzýndaki diþleri döküldüðü için, o soðaný yemeye uðraþýrken oldukça zorlanýyordu. Aðzýnýn bir tarafýnda biri altta biri üstte olan ama ayný hizada olmayan, iki diþ arasýna soðaný kýstýrýp yemeye çalýþýyordu. (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |