..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumbilim > Cemal Zöngür




8 Ekim 2016
Devlet Yönetimleri Varken, Siyasi Partilere Neden Ýhtiyaç Duyulur? (1)  
Devlet ilk oluþum anahtarý

Cemal Zöngür


Devletlerin varoluþ tarihleri, siyasi partilerden çok daha önceden gerçekleþtiði halde, devletlerin temelinde sürekli bir manevi duygu ve kudret hâkim olmasý yüzünden, zaman içerisinde otoriter emir komuta diktasýna dönüþmektedirler.


:ACDB:

     
Bazý kiþilere göre bu da sorulacak soru mudur? deyip baþlýðý yanlýþ bulanlar olabilir. Ancak durum hiçte öyle dýþarýdan bakýldýðý gibi deðildir. Devlet yapýlarý ile siyasi partilerin arasýndaki ince farklýlýðý toplumun büyük çoðunluðu bilmemektedir. Bu yüzden her siyasi partinin mecburen devlet otoritesini olduðu gibi sahiplenmesini düþünen milyonlarca insan Türkiye’de mevcuttur. Hâlbuki devlet otoritesi ile siyasi partiler arasýnda çok büyük farklýlýk bulunmaktadýr.
Devlet yapýlarý ile siyasi partilerin temel ortak amaçlarý her ne kadar toplumu yönetmek olsa da, ikisi arasýndaki farký daha net anlayabilmek için, devletlerin ve siyasi partilerin varoluþ tarihçelerini ve gerçek amaçlarýný ayrý þekilde inceleyerek daha net bilgilere ulaþmaya çalýþalým.
Devletlerin varoluþ tarihleri, siyasi partilerden çok daha önceden gerçekleþtiði halde, devletlerin temelinde sürekli bir manevi duygu ve kudret hâkim olmasý yüzünden, zaman içerisinde otoriter emir komuta diktasýna dönüþmektedirler.
Neden devletler, çok çabuk dikta rejimine dönüþmektedirler þeklinde sorulacak olursa, bilindiði gibi “Devlet” kelimesinin anlamý güçlü, zengin, baht ve kudret ifadelerini içermektedir.
Bu güçlü yapýnýn baþýna geçen insanlarýn büyük çoðunluðu ise, kendilerini devlet kadar büyük görüp, hatta kendisi var oldukça devleti de ayný þekilde yaþayacaktýr inancýyla, kendisine ve de devlete çeþitli kutsallýklar atfedip, o makamý baþkalarýyla paylaþmak istememiþlerdir.
Ýfade edilen düþünceye sahip kiþi ya da kiþiler, mevcut yapýlarýný kaybetmemek için, kendileri ölmeden önce çocuklarýný varis olarak býrakarak Hanedanlýða giden yolun da mimarlarý olmuþlardýr.
Devletlerin bu durumu toplumun çoðunluðunda büyük huzursuzluk ve rahatsýzlýk yarattýðý için toplumun içerisinden çýkan kiþi ya da kiþiler, bazen kendi adlarýyla bazen de dini veya parti ismiyle devlet otoritesine karþý muhalefet ederek dikta ve otoriter devlet rejimlerine geri adým attýrmýþlardýr. Ýþte siyasi partiler bunun için var olmuþlardýr.
Modern siyasi partiler her ne kadar 1789 yýllarýndan itibaren var olsalar da, devlet otoritelerine karþý muhalefet eden kiþiler veya grupsal oluþumlar, çeþitli isimler altýnda belirtilen dönemden çok daha önceleri siyasi partilerin yapmak istedikleri görevi yerine getirmeye çalýþmýþlardýr. Gelinen noktadan da anlaþýlacaðý gibi hele 21. yy da, siyasi partiler olmadan demokrasiden bahsetmek asla mümkün deðildir.
Ancak burada tekrar belirtilmesi gereken önemli bir nokta, bazý devlet yapýlarý içerisinde var olan siyasi partiler, her ne kadar demokrasi vaadiyle ortaya çýksalar da, daha çok devletin mevcut otoritesini yaþatmak için çaba harcadýklarý görülmektedir. Türkiye’deki yapýda olduðu gibi.
Bu kýsa belirlemeden sonra, devlet denen hem maneviyatý yüksek hem de giderek demir yumruk haline dönüþen otoriter yapýlarýn ilk oluþumundaki en küçük çekirdek olan, Kýlan ve Kabile yaþamýyla nasýl þekillenmeye baþladýðýný þu noktalarla ifade etmek mümkündür.
     Kabile ve Kýlan yaþamýyla baþlayan küçük grupsal birliktelikler, belirli kurallara göre hareket ederek toplu yaþam biçimi denen maðara ve kulübelerden oluþan yerleþimleri meydana getirmiþlerdir.
     Günümüzün modern yapýsý olan devlet, siyasi parti ve toplu yaþam kültürünün temelini icat eden atalarýmýzdan Homo Sapiensler, M.Ö. 700 bin yýllarýndan itibaren ilk defa aklýný ve fiziðini bilinçli þekilde kullanarak bu dönemi baþlatmýþlardýr.
Homo Sapiensler, yaklaþýk olarak aradan 640 bin yýl geçtikten sonra, Klan ve Kabile þeklinde avlanma ve toplayýcýlýk (Paleolitik) yaþamýna dayanan pire plan ve pire sosyal iliþkilerle, doðal bir ortamda kurmuþ olduklarý ilk baraka ve maðaralardan oluþan köyleþmeye adým atmýþlardýr. Dönemin doða, çevre, iklim ve tesadüfler sonucunda ortaya çýkan deðiþimlerden etkilenerek, deneme yanýlma metoduyla ilerleyiþlerini sürdürmüþlerdir.
Bu yaþam her geçen gün insanlarý biraz daha birleþtirerek, köylerin çoðalmasýna ve büyümesine sebep olurken, yavaþ yavaþ geliþen toplu yaþam kültürü beraberinde inanç, mutluluk, korku ve kurallarýn adý olan “Töre ve Gelenekleri” de çoðaltmýþtýr.
     Klan ve Kabile devletçik yaþamý bu þekilde oluþurken, kadýnlar kulübelerin etrafýnda çeþitli bitkileri toplayýp yiyecek haline getirirken, erkekler ise avlanarak bu yaþama katkýda bulunmuþlardýr. Ve böylece anýlan çaðýn insan yaþamýnda sorumluluk ve gelenekleri tayin etme yetkisi, kadýnla erkek arasýnda eþit þekilde paylaþýlmýþtýr.
     Kadýn; Analýk içgüdüsünün vermiþ olduðu edinimle, toplayýcýlýk yaparken diðer taraftan da çocuklarýn korunmasý, bakýmý ve eðitimiyle birebir ilgilenmesi neticesinde, kadýnýn önemi ve yeri asla görmezlikten gelinmemiþtir.
     Erkek ise; güç ve dayanýklýlýðý sayesinde zor koþullarda avlanýrken, ayný zamanda kabile ve kýlanýn koruyuculuðunu yapmasý, erkeðinde önemli bir yerinin olduðu rahatlýkla kabul görmüþtür.
     Ýlk toplu yaþam böyle bir paylaþým içerisinde devam ederken, ortaya çýkan kural, örf ve adetler ise, Pagan dini inançlarýn atalarý olan Animist ve Totem kutsallýðýna göre þekillenmiþtir.
     Totem ve Animist dini inançlarýn ana temasýnda ise, doða olaylarý baþta olmak üzere, canlý ve cansýz varlýklarýn doðup büyüme ve ölümleriyle ortaya çýkan deðiþimler sonucunda þaþkýnlýk, korku ve sevgiyle birlikte meydana gelen duygu yoðunlaþmasýnýn bir neticesidir.
     Örneðin yýldýrým düþmesi, yaðmur ve karýn yaðmasý, güneþin ýsýtýp yakmasý, topraðýn çeþitli canlý varlýklarý büyütmesi. Ayný þekilde suyun canlý varlýklarýn yaþam kaynaðý olmasý, erkeðin bereket (Dölleme) gücüne inanýlmasý, kadýnýn doðurma ve eðitmenliði gibi doðal olaylar, bu ilk insanlarýn hem inançlarý hem de kurmuþ olduklarý küçük köy devletçiðinin yasalarý halini almýþtýr.
Ýþte tam bu noktada devletleþmenin ilk çekirdeði olan Kýlan ve Kabile düzeninde, Animist ve Totem maneviyatýnýn varlýðý hemen göze çarpmaktadýr. Ancak bu maneviyata dayanan gerek ilk toplu yaþamda olsun, gerekse günümüzde varlýðýný sürdüren Totem ve Animist dini inançlar, diðer tek tanrýlý dinler gibi hiçbir zaman otoriter ve totoliterliði kabul etmemiþlerdir.
     Ýfade edilen bu küçük ve ayný zamanda dini kurallarýn geçerli olduðu toplumsal yaþam içerisinde, her þey doðal bir ortamda sürdürüldüðü için, mevcut yapýyý zorlayacak ya da geriye götürecek bilinçli bir zorlamadan bahsetmek mümkün deðildir. Bu yüzden Totem ve Animist kurallarýn geçerli olduðu bir dönemde, muhalif düþünce ya da partilere benzer bir oluþumu yaratacak hiçbir sosyal etken bulunmamaktadýr.
Çünkü herkes düþüncesini grup içerisinde paylaþýp ortak þekilde sahiplenilmesi neticesinde, demokrasi denilen sihirli yaþamý, okumasý ve yazmasý olmayan bu insanlarýn en iyi þekilde yaþattýklarý ortaya çýkmaktadýr.
Paleolitik çaðýn insanlarýn da, bencilliðin motoru olan “Egozim Canavarý” henüz büyümediði için, otorite ya da diktadan bahsetmek dönemin doðallýðýný da aykýrýdýr.
Bu doða koþullarý içerisinde, her insan bulduðu, icat ettiði ve yarattýðý þeyleri paylaþýnca, grubu ya da topluluðu içerisinde deðer ve itibar kazanmakta idi. Ýþte “Komün veya Komünizmin” çekirdeði de bu çaðdan itibaren var olmuþtur.
Demek ki, özgürlük ve demokrasi, için, sayfalarca siyaset edebiyatý yazýp yapmak yerine, “Egoizm denen Canavarý” her seferinde biraz daha küçültmek tüm sorunlarý bitirmektedir.
Kýsaca devletleþmeye giden yolun anahtarý olan Kýlan ve Kabile yaþamýný bu þekilde ifade ettikten sonra, gelecek bölümde Neolitik Çaðdaki toplu yaþamýn, giderek devleþmeye doðru nasýl bir evrilmeyle gerçekleþtiðini incelemeye devam edeceðiz. Ve en son bölümde, konu ile ilgili kaynaklar okuyucularýn bilgilerine sunulacaktýr.


Cemal Zöngür















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumbilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýle Sosyalizm Arasýndaki Düþünsel Fark ve Bütünleþme Sorunu
Kapitalist Düzende, Komünist Yaþam Mümkün Mü?
Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim'in Tek Tanrý Masalýna Nasýl Ýnandýlar?
Avrupa'daki Türklerin Yaþamý ve Dünyaya Bakýþlarý
Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düþüncelerin Ýnsanlýðý Getirdiði Nokta!
Sosyalist Devlet Baþkanlarý ve Politikalarýnýn Analizi
Hayvan Ýle Ýnsanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 3 -
Ýnsan Ýle Hayvanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 2 -
Ýnsanda Tapýnmanýn Oluþumu

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýsrail - Filistin Düþmanlýðýnýn Tarihçesi
Her Þeye Muktedir Tanrý ve Kapitalizm Ölüm Döþeðinde
Türkiye Solunun Sorgu ve Özeleþtiri Kültürü Üzerine
Türkler Þamanist mi Kalsaydý?
Halktan Para Dilenerek Büyük Devlet Olmanýn Hafifliði
Coronanýn Hatýrlattýklarý, Dünyanýn Geleceði
Türkiye Siyasetini Týkayan Etkenker (Araþtýrma Yazýsý)
Alevilik; Ýslam Dýþý Din Deðilse Pozitif Felsefe Midir?
Þii Fars ve Araplara Neden Alevi Denilmektedir?
Kudüs, Dinler Savaþý ve Haklý Olan Kim?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.