2016 yýlý itibariyle Milli Eðitim Bakanlýðý 29 Aralýk 15 tarihinde gerçekleþen bir günlük iþ býrakma eylemi sonrasýnda, bu eyleme destek veren Eðitim Sen üyelerini kara listesine alarak terörist ilan ediyorlar. Bu teröristlerin de hepsine istisnasýz maaþ kesim cezasý ile cezalandýrýlmalarý yoluna gidiliyor. Bakanlýk adýna iþleri yürüten müdürler, kafalarý alsýn almasýn, bu istek doðrultusunda cezalarý uygun görerek yapýlan savunmalarýn içeriklerini anlamasalar da istenen cezalarý istenildiði gibi veriyorlar.

Kamu Sen, Memur Sen, Özgür Eðitim Sen, Eðitim Ýlke Sen, Türkiye’de resmi olarak kurulmuþ ve resmi faaliyetler yapýp yürüten devletin birer kurumu olarak ortaya çýkýyor. Sendi’ka, Fransýzca kökenli bir kelime. Türk Dil Kurumu sözlüðünde kelimenin tanýmý; “Ýþçilerin veya iþverenlerin iþ, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakýmýndan çýkarlarýný korumak ve daha da geliþtirmek için aralarýnda kurduklarý birlik” diye tanýmlanýyor. Türkiye’de iþçi, memur kendini ne kadar tanýyor? Üyesi olduklarý sendikalarý ne kadar tanýyor? Sendika üyeleri sendikaya üye olurken gerçekten haklarýnýn korunmasýný mý istiyorlar, yoksa siyasi iradenin beklentisi doðrultusunda haklarýnýn deðil, düþüncelerinin benzer düþünceler içinde rahat ve huzur içinde olmasýný mý istiyorlar. Mevcut sendikalar üyelerinin haklarýný ne kadar koruyorlar, koruma gereði duyuyorlar mý? Bunlar gerek akademik düzeyde, gerekse sosyal boyutuyla medyatik düzeyde ele alýnýp incelenmesi gereken konular. Ömrüm yeter, gerekli ortamý oluþturmamda engel deðil, destek alabilirsem ayrýntýlý olarak konuyu irdelemeyi düþünüyorum.

Türkiye’de 29 Aralýk’ta Güneydoðu illerinde terör olaylarýnýn önlenmesine yönelik bir dizi operasyon yapýldý. Ben ne detaylara ne de suçlamalara girmek niyetinde deðilim. Zaten birilerini suçlamak uðranýlmýþ zararýn telafisi anlamýna gelmiyor, telafi de etmiyor. Bu süreci bir takým sendikalar sadece izlemekle yetinirken bir takým sendikalar da eylem ile halkýn durumuna dair yöneticileri nefislerinin isteklerinden sýyrýlma yoluna gitmeleri için dikkat çekme anlamýnda üretimden gelen gücü kullanma yolunu seçtiler.

Operasyonlar sürerken kazançlý çýkan kim oldu bilmiyorum, ama zararlý çýkanlar, yöre halký en çok zarara maruz kaldý ki güvenlik güçleri itina göstermelerine karþýn sivil halktan birçok kiþi hayatýný, iþini, eþini, çocuklarýný, evlerini kaybetti. Güvenlik görevlileri bu çatýþmalarda halkýn zarar görmemesi için çaba gösterirken kendi hayatýný kaybetti. Ebeveynleri, eþi ve çocuklarý geride kaldý. Bu insanlarýn yaþam koþularýnýn idame ettirenler olmayýnca gelecekleri gerek psikolojik, gerek sosyolojik, gerekse ekonomik olarak nasýl bir yýkýntýya sebep olduðunu hiç düþündük mü? Sadece kliþeleþmiþ “Vatan sað olsun” sloganýný söyleyince vatan sað oluyor mu?

Günlerce süren operasyonlar sýrasýnda ekmek almak için evinden çýkýp yolda ölen insanlarýn çocuklarýnýn kaçta kaçý okullarýna gidip ders yaptýlar? Kaç okulunuz bu süreç içinde açýktý? Orada operasyonlarý yürüten güvenlik görevlilerinin kaçýnýn çocuklarý babalarýnýn ölümle güreþtiðinin farkýndayken derslerini yapýp, okullarýnda rahat ve huzur içindeydiler?

29 Aralýk 15 tarihinde üretimden gelen gücü kullanmak þartýyla o illerde yaþananlarýn bir an önce çözüme gidilmesini isteyerek, sendikal haklarýndan ve sendikalarýn aldýklarý kararlar doðrultusunda derse girmeyen öðretmenleriniz, çocuklarýnýzýn bir günlük haklarýný gasp ettikleri iddiasýnda bulundunuz. Acaba sendikal haklarýný da kullanmamýþ, kiþisel iradeleriyle derse girmeyip, bu eylemi gerçekleþtirdiklerini varsayarsak, bir günlük hak gaspýndan dolayý derse girmediklerinden dolayý öðretmenler mi daha çok suçlu, yoksa orada terörün büyümesine göz yumup, tedbir almayýp, günlerce operasyon yaparak, ne eðitim, ne diðer yaþam haklarýnýn kullanýlmasýný imkânsýz kýlanlar mý suçlu? O illerde okullarda ders yapýlmamasýna neden olan o insanlar için hangi soruþturmalarý açýp, savunmalarýný istediniz. Yoksa iþler sizin istediðiniz gibi gitmediðinde, ayaðýnýza dolaþtýðýný düþündüðünüz kiþilere ceza vererek susturmak daha mý kolay oluyor?

Ben bu yazýyý kaleme alýrken istenen savunma metnini, istenen savunmayý ve savunmanýn yetersizliðini konu alan ifadeleri ve verilmek istenen cezanýn verilmesinin kaçýnýlmazlýðýndan bahsetmek istiyorum.
“Hakkýnýzda düzenlenen Ýlgi’de kayýtlý raporun Haklarýnda Soruþturma Yapýlanlar ve Getirilen Teklifler IX-3/a Disiplin Yönünden bölümüne göre; “29/12/2015 günü Eðitim Sen kararýný gerekçe gösterip okulunuzdaki derslere girmediðiniz ve bu fiiille sendikal haklarýn kullanýmý sýnýrlarýný aþarak öðrenim çaðýndaki bireylerin eðitim hakkýný engellediniz” fiili sübuta ermiþtir.

Ve Anayasal maddelerle 657. Sayýlý devlet memurlarý kanunu filan…
Burada dikkat çekmeye çalýþtýðým þey, kiþilerin yurdun bir bölümünde eðitim öðretim uzun bir süre hiç yokken bunun dikkate deðer bulunmayýp da, bu dikkate deðer bulunmayan sekteye uðramýþ eðitimden umudu kesenlerin nasýl oluyor da, bir günlük iþ býrakma eyleminde çocuklarýn eðitimsiz kaldýklarýnda vicdani bir sorumlulukla çocuklarý düþünmeleri beni hayrete düþürüyor. Bir bakýn bakalým sizi nereye düþürecek.
Osmanlý döneminde hangi padiþah dönemi olduðunu anýmsamýyorum, ama üç tembel adam varmýþ devlet, halk ve yerel yönetimler ne yapmýþlarsa bu adamlarý bir türlü çalýþmaya ikna edememiþler. Padiþahýn emriyle bu tembel adamlar için bir barýnak yapýlmasý ve tüm ihtiyaçlarý devlet tarafýndan karþýlanmasý istenmiþ. Aradan bir süre geçince burada kalmaya baþlayanlar o kadar çok artmýþ k, artýk oraya sýðýnanlar sýðmamaya baþlamýþlar. Padiþah da, binanýn yakýlmasýný ve kaçanlardan en sona kalýp yanma tehlikesiyle karþý karþýya kalanlarýn kurtarýlarak yeni barýnaða yerleþtirilmelerini istemiþ. Ýstenen yapýlýp bina ateþe verilmiþ. Binadaki herkes kaçmýþ ilk baþta binaya yerleþtirilen üç tembel adam kalmýþ. Adamlardan bir diðerine sormuþ:

-     “Sigaran var mý?”

Ýkinci adam var demiþ ve sigara çýkarýp vermiþ arkadaþlarýna. Sigara veren diðerine sormuþ:

-     “Ateþim var mý?”

-     “Yok, biraz bekleyelim arkadaþlar, yangýn yaklaþýyor, yanýmýza gelince sigaralarý yakarýz.”

Adamlar binanýn ve içindeki bütün eþyalarýn yanmasýný umursamýyorlar. Sadece sigaralarýný yakmak için binanýn yanarak ateþin kendilerine yaklaþmasýný bekliyorlar. Bilmem anlatabildim mi? Anlayacak birileri kaldý mý?

Gelelim bir baþka önemli bir konuya: Ceza mercii durumunda olan makam sahibi zatlardan biri bakýn bu bir günlük eðitim zararýnýn akýbetini nasýl yorumluyor?

“Üyesi olduðunuz sendikanýn aldýðý ve þahsýnýzýn da üyesi olduðunuz için uyguladýðýný ifade ettiði; “Ülkemizin Güneydoðu Anadolu Bölgesinde yer alan bazý il, ilçe ve mahallelerde bir süredir hayata geçirilen sokaða çýkma yasaklarý hem kamu hizmeti sunmakla görevli kamu emekçilerinin ve ailelerinin hem de kamu hizmetlerinden yararlananlarýn sadece kamu hizmeti sunma ve alma hakký deðil, yaþam haklarýný tehdit eder boyutlara ulaþmýþtýr.” Gerekçesine dayanan bir günlük hizmet üretmeme kararý, kuruluþ amacýna aykýrýdýr ve ülkemizi bölmek için bombalý tuzaklarla katliamlar yapan, þehir merkezlerinde hendekler açmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Devletine karþý sözde savaþ baþlatan bir terör örgütüne, ülkemiz güvenlik güçleri tarafýndan yapýlan müdahaleyi engellemeye yönelik hatta teröre açýk destek veren yasadýþý bir eylemdir.”

Bu iddiayý bir kamu yöneticisi kendi düþünce ve yorumu olarak kullanýp personeline ceza kesiyor. Kendisiyle birebir yazýþmada söylenenleri anlayamayacaðýný bildiðim diyaloða girmek yerine kamuoyu ile paylaþmanýn daha doðru olacaðý inancýný taþýdýðým için bu düþüncelerimi paylaþýyorum. Þimdi soruyorum teröre destek verdiði söylenen Eðitim Sen hangi il, hangi ilçe, hangi mahallede üyelerinin eline kazma kürek vererek yollara bomba döþetmiþ, hangi sýðýnakta bir Eðitim Sen üyesi teröristlere mermi ve silah temin etmiþ, hangi Eðitim Sen üyesi güvenlik güçlerinden birini tuzaða düþürterek ölümüne sebep olmuþtur. O bombalý tuzaklar döþenirken bu vatanseverlik iddiasýnda olan, bir sendika ve üyelerini teröre destek vermekle suçlayan kiþiler acaba nerede hangi filmi seyretmekle meþgul idiler ki, bu alçaklar yollara bomba döþeyip, türlü tuzaklar kurmaya elveriþli ortamý yakaladýlar. Ben Eðitim Senin ne yöneticilerinin, ne de üyelerinin açýlým projesinde yer aldýklarýný duymadým. Daðdan inen teröristleri de davul zurna ile karþýladýklarýný da duymadým. Yola devam projesinde de Eðitim sen yönetici ve üyelerinin olduðunu duymadým. Acaba bu yakýþtýrma kime karþý yapýlmýþ bir süslenme doðrusu merak ediyorum.

Gerek kiþisel, gerek sendikal boyutta eðitime gönül vermiþ kiþileri teröre destek veriyor diye suçlayanlarýn ya makam kaygýsý, ya vicdan kaygýsý, ya insanlýk kaygýsý ya da olaylarý doðru yorumlayamama sýkýntýsý olduðunu düþünüyorum.

Bu tür insanlar hakkýndaki soruþturmalarý da kamu vicdanýna býrakýyorum. Sürç-i lisan eyledikse affola…

17 Ocak 17
Gölcük