Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
Doðal insan yaþamý olan “Klan, Kabile ve Grup” topluluklarýna baktýðýmýzda, herhangi bir kapanmanýn olmadýðýný rahatlýkla anlayabiliyoruz. Ne zaman ki insan zekasý geliþip belirli bir bilinç seviyesini yakalamýþ ise, toplumda akýlcý ve mantýklý yaþamla birlikte, birçok zýtlýk içeren gerçek dýþý saplantý ve tapýnmalarýn varlýðý da görülmektedir. Konuya daha eski tarihlerden bakacak olursak, M.Ö. 65 bin yýllarýnda Avcýlýkla (Paleotik Cað) baþlayan ilk (proto) sosyalleþme, kadýn ve erkekler doðal bir ortamda hiçbir yerini kapatmadan yaþamýþlardýr. Soru 1. Bu tarihte yüce tanrý neden peygamber, kutsal kýtap ve kadýnlar kapansýn diye bir emir göndermedi? Bu yaþam þekli M.Ö. 15 bin yýllarýna kadar devam etmiþ olup, Tarým Çaðýn’dan (Neolitik) itibaren kadýnýn (Ana Tanrýça) bilgeliði ve öncülüðünde insan zekasýnýn daha fazla geliþmesiyle, aile ve toplumsal yapýda büyük bir yenilik baþlamýþ oldu. Soru 2. Bu dönemde de yüce tanrý neden kadýnlar kapansýn diye kutsal kitap ve emir göndermedi? Özellikle neolitik çaðda kadýnýn öncülüðünde ail ve insan olma kavramý en üst aþamalara çýkmýþ olup, kapnamayla ilgili herhangi bir düþünce ve de izin olduðunu görmek mümkün deðildir. M.Ö. 5000 yýllarýna gelindiðiðnde, yavaþ yavaþ ortaya çýkmaya baþlayan Sümer Uygarlýðýyla (Kral Tanrýcýlýk) birlikte, yazma ve okuma baþta olmak üzere sanat, ticaret, zevk ve eylencenin çeþitliliði, insan yaþamýnýn niteliðini oldukça yükseltmiþ bulunmaktadýr. Soru 3. Bu tarihte de yüce tanrýdan ne bir kutsal kitap ne de kapanma emrinin olduðunu gösteren bir kanýt ya da belge bulunmamaktadýr. Tüm bu geliþimlerden faydalanan Sümer Krallýklarý, Kral Tanrý Saraylarýnda ve toplumsal yaþamda sýnýf (Kast) sistemine geçmiþlerdir. En üst 1. Derecede Kral Tanrýlar, 2. Derece Yardýmcýlarý, 3. Derecede Ordu Komutanlarý, 4. Derecede Sarayýn her türlü hizmetini gören Kadýnlar, 5. Derecede Esnaf ve Sanatkârlar, 6. Derecede ve en alt kesim olan köleler þeklinde bir düzen oturtmuþlardýr. Böylece Kral Tanrýlar Saraylarýný ziyaret eden misafirlerini en iyi þekilde aðýrlamak için, yatacak yerinden tutun da kadýn ve erkek ihtiyaçlarýný giderecek hizmetleri karþýlayan seks iþçisi kadýnlara orta seviyede bir deðerle saraylarda yer vermiþlerdir. Erkeklerin cinsel ihtiyacýný karþýlayan ve önemli bir yerleri olan bu kadýnlarýn diðer kadýnlarla karýþtýrýlmamasý için, baþlarýna eþarp niteliðinde bez baðlamalarý istenmiþtir. Kadýnlarýn baþlarýný örtmeleri kesinlikle dini amaçlý deðildir. Ýfade edildiði gibi diðer evli kadýnlarla karýþtýrýlmamasý içindir. M.Ö. 100 ya da 50 yýllarýna gelindiðinde, ne hikmetse yüce tanrýnýn aklýna Peygamber ve Kutsal Kitap göndermek gelmiþtir. Böylece her üç tek tanrýlý din kendi dönemlerinde kadýnlarýn her tarafýný kapatmasýný istemiþlerdir. Bu örtünme olayý dinler tarafýndan daha ileri aþamalara götürülerek, kadýnlarýn el ve yüzleri hariç tüm vücudu kaplayacak þekilde büyük elbiselerle kapanmalarý Allah’ýn bir emri olarak topluma ve kadýnlara dayatmýþlardýr. Asrý Saadet Ýslam toplumunda Hz. Muhammed’in ölümüne kadar kadýnlarýn kapanmasý, diðer tek tanrýlý dinlerde olduðu þekilde devam etmiþtir. Daha sonra ortaya çýkan Mezhepsel Ýslam, birbirleriyle yarýþýrcasýna tüm dini Ýslami politikalarýný kadýn üzerine yoðunlaþtýrarak, kadýnýn daha da kapanmasýný ve de sosyal hayattan men edilmesini en iyi Ýslam yaþamý olarak görmüþlerdir. Ve böylece özellikle Ýslami her Mezhep daha da katýlaþarak, bunun bir Allah ve Kuran emri olduðu iddiasýyla, erkek cinsiyetçi egolarýný tatmin etmek amacýyla, kadýný çarþaf ve evin içine hapsedip, beþ kadýnla evlenmeyi ise yine Allah’ýn bir emri olarak inanmalarý. Halbuki Kuran-ý Kerim’in Ahzap Surisi vb. birkaç Ayette, kadýnlarýn kapanmasýyla ilgili sadece edep yerlerinizi kapatýn diye ifadeler vardýr. Bu ifadenin dýþýnda kadýnlarýn el ve yüzleri de dahil tamamen kapatýlmasý ve de sosyal hayattan çekilmeleriyle ilgili en ufak bir bilgi bulunmamaktadýr. Daha önce de ifade edildiði gibi her din ve toplumsal yapý, maneviyatýn dýþýnda kendi bölgesel ve ekonomik çýkarlarýna göre kadýnlara belirli statüler tanýmýþlardýr. Bu da Allah’ýn bir emri deðil sadece erkek egemenlikli cinsiyetçi bir bakýþ açýsýdýr. Tüm olay bundan ibaret olmasýna raðmen, Yahudilik ve Hýristiyanlýk bu baðnazlýðý Reform ve Rönesanslarla aþmýþtýr. Anacak Ýslam dini ise býrakalým gerici baðnazlýðý aþmayý, her geçen gün çaðýn biraz daha gerisinde yaþamayý çok büyük bir marifet sayýp, kadýnlarýn hayatlarý zehir edilmektedir. Kadýný çarþaf ve evin içerisine kapatarak namusu koruduðunu düþünen anlayýþlar, diðer taraftan en az dört kadýnla evlenip, bir evde dört kadýnla yaþadýðý zevk ve alemi acaba hangi namus kategorisinde görmektedirler? Ve ünlü Alman Filozof Frederik Nietsche’nin namus üzerine söylemiþ olduðu þu ifade her þeye yanýt niteliðindedir. Filozof der ki, “Kim ki namus Þövalyeliði yapýyorsa, bilin ki en büyük namusuz odur.” Bu ifadeden sonra fazla söze gerek kalmamaktadýr. Özet olarak þunu belirtmek gerekirse, kapanma, örtünme ve açýlma konusu tüm toplumlarda, her bölgenin coðrafi, iklimsel, ekonomik, eðitim ve felsefi yapýlarýna göre oluþan bir durumdur. Bazý toplumlarýn felsefi düþüncesinde açýklýk medeniyet ve onurluluk þeklinde görülürken, baþka bir toplumda ayýp ve namus konusu yapýlmasý eðitim ve kültür seviyelerinden kaynaklanmaktadýr. Bunun da Allah ve Kutsal emirle uzaktan yakýndan en ufak bir alakasý bulunmamaktadýr. Bu vb. meseleyi Allah ve dine baðlayanlarýn tek bir amaçlarý vardýr o da þudur. Tembel, yeteneksiz ve beceriksizlikleri yüzünden dünyanýn gerisinde kalýp, bu ayýplarýný kapatmak ve de erkek cinsiyetçi egolarýný tatmin amacýyla, kadýnlarý hazýr sömürü aracý görüp, dini politikalarla menfaat saðlamaktýr. Kapanma ve açýlmanýn ne Ýslam diniyle ne de baþka bir kutsallýkla uzaktan yakýndan en ufak bir alakasý bulunmamaktadýr. Tek amaç, kadýn cinsiyeti üzerinden sömürü gerçekleþtirmektir. Bilindiði gibi dünyada bugüne kadar gerçekleþmiþ sömürlerden birisi, teknoloji ve silah ticaretiyle yapýlýrken, diðeri de kadýn cinsiyeti üzerindendir. iþte dinci tembel ve menfaatçiler baþka sömürü aracý bulamadýklarý için, din ve kadýný kullanarak bu emellerine ulaþmaktadýrlar Bunun baþka da bir izahatý bulunmamaktadýr. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |