..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi en azgýn yüreði uysallaþtýrýr, en uysal yüreði azdýrýr. -Alexis Delp
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




26 Mayýs 2017
Ekici ve Çoban Gruplarýn Diretiþi 14  
Bayram Kaya
Yönetilenleri sürü gören çobanlar bu çobanlýk öngörüleriyle El temsilcileriydiler. Bu dar ve ham olan baðlamlarý içinde haklýydýlar da! Asa, güden gücün dýþa uzanmasýyla; sürü üzerinde aracý bir yaptýran sahipliðin beyniydi. Yine salt bu nedenle, çoban El temsilcileri kendi alametifarikalarý olarak hep asa ile birlikte, akýllarda canlandýrýlýrdý.


:GBG:
Üreten iliþki ve irade; doðaya raðmen, yine doða içinde olmakla bir eylemdir. Üreten iliþki nedenle üreten iradeniz vardýr. Üreten irade nedenle, özgürlüðünüz vardý. Bunlarýn temelinde de zorunlu olurla karþýlýklý baðýntý ve baðýntýlý oluþlar vardý. Yani temelde özgürlük deðil, bað iliþkileri vardýr.

Çoban sürüyü ot olan yerler içindeki her hangi bir tarafa götürür. Çobanýn gideceði yer sürü nedeniyle otu olan yerdir. Çoban sürüyü otu olan her hangi bir yere götürmekle öznel iradesini kullanýr. Çobanýn ya da eþ deyiþle yönetmenin sürüyü kuzeye götürme esnasýnda, çobana; kuzeye deðil de güneye gidelim diyecek bir sürünün irade ve istek tepkisi de yoktur. Çünkü irade üreten iliþki sonucudur.

Ne var ki sürünün eðilimi de, otlaðý olan alana doðru güdülmeye olanak verir. Çoban sürüye göre, sürünün sahibi olmakla, sürünün eðimine (zorunluluðuna) göre olmanýn da, sürü sahipliðidir.

Çobanýn beliren iradesi üzerinde de otlu yer olma gibi bir zorunluluk ve bir neden vardýr. Çoban kendisinde belirenle; zaten çevrede belirmiþ olan zorunluluklara uygun kararlar almakla iradeli oluyordu. Neyse konu daðýlmasýn.

Son çözümlemede sahiplik ekseni çevrimse; çobanýn iradesi; çobanýn sürüyü otlak olmayan bir yere götüremez olmaktýr. Götüremez mi? Elbet götürür. O vakitte açlýktan kýrýlan sürü nedeniyle sahipliði ve sahiplik iradesi ortada kalkar. Sahiplik eylemli tutumuyla çeliþip, tutumu ortada kaldýrmakla kiþisi iradesi olmamýþ olur. Çobanýn iradesi üreten bir sahiplik iliþkisi olmakla; otlak alaný seçmek olacaktýr.

El kölelere acýkmadan yaþayacaksýnýz ve ölmeyeceksiniz diyemez. Ben her þeyi takdir ederim derse de El her þeyi takdir edemez. Esen rüzgâra esme; esmeyene de es diyemez. Bunun hikâyelerini anlatýr ve anlattýrýr.

El yaðmuru ben yaðdýrýyorum dese de dinamiði olmayaný, yaðdýramaz. Dinamiði olaný da önleyemez. Çünkü dinamik El’in varoluþundan ve kendi bilincinden baðýmsýz irade karar olmakla kendisi de bu duruma göre bir denge ile varoluþtur. Kendisi de üreten emekle var olup; emek katýlan mala, mülke benim diyordu. Üreten bir emek iliþkisi yoksa istese de irade sahibi; mal mülk sahibi EL de yoktu.

El depremlere olma, diyemez. Asla böyle bir irade beyaný taahhüdü de olmaz. Ama sizin üzerinizde irade sahibi olmak için kendisini, deprem korkularýnýz üzerinde kullanýr. El de sahibi olduðu kölelere göre en azýndan; asgari zorunlu koþullarla davranmak zorunda olmadan, asla baþýna buyruk olamazdý.

Bu asgari koþulla zorunlu davranma olan iradesine El; merhamet, acýma, þefkat, ihsan, izzet, diyecekti. Kölenin üç öðünle deðil de asgari iki öðünle yaþadýðýný görünce; kölesine kendisi gibi beþ öðün yemeyi deðil de “açlýk çekmeyesiniz diye size iki vakit yiyecek rýzkýný veren kim?” Diye iki öðünle yeme içme olan sürece övünerek; “bu benim size rahmet ve takdirimdir” diyecekti!

Yani çoban dahi iradesini kullanýrken, kendi iradesinin keyfi üzerinde bir neden vardý. El de takdir ederken El de kendi keyfi takdirinin üzerinde oluþan þartlara baðlý olmakla El'in boyun eðdiði zorunlu nedenler vardý. Onun için iki öðün yemeye lütfu ve rýzasý vardý! "Ben sizin çobanýnýzým" diyen El de; çoban gibi "ben sizi istediðim takdir ve tasarrufa (iki öðüne) götüren sahiplikle güdenim" diyordu.

Diðer birçok þeylerden olduðu gibi, sürü-çoban iliþkisi içinde yansýmalý izlekti düþünceleriyle de, El fikri oluþuyordu. Sürünün baþýnda sürüyü güden çobanýn yanýnda yardýmcýlar olmadýðý zamanlar içinde çobanýn güden iradesine elbette ortaklar yoktu. Üreten iliþki içine sokulamazsanýz, iradeniz olmaz. Bu nedenle El, üreten süreç sonrasýndaki sahiplik olmakla; üreten iliþkinin deðil; sahipliðin iradesidir.

Üreten iliþkindi aþama üzerinde bencilliðin doyurulmasýný gözeten kiþisi sahiplenmeler vardý. Üreten iliþkiden sonra böylesi sahiplik karþýsýnda da kendisine ortak tanýmayacaktý. Çobaný da (monark olaný da), kendi kiþi sel sahipliðinin içinde; kendisine ortak tanýmayacak sistemin içine götüren El de böylesi bir yansýmaydý. Ama beyhudeydi. Mülkü savunma tutumu karþýsýnda oligarþin irade ortaklarý olacaktý.

Ýmece tarzý içinde ortaklarla çalýþan tarýmcý gruplarýn bu tarz düþünce yansýmalarý içinde olmalarý olanaksýz deðilse de hayli zordu. Tarýmcý (ekici) grubu böylesi düþünceler içine götürmenin çoban gruplarda olduðu gibi ne þartlarý vardý, ne de zamanlarý vardý.

Bu nedenle ekici ve tarýmcý gruplarýn zaman, mekân, devimleri farklý farklý masifle olan potansiyel alan dirençlerdi. Ortak yanlarý üreten iliþki olmalarýyla deðiþtirilebilir bir kullaným deðeri üretmiþ olmalarýydý. Ekici ve çoban gruplarýn zamanlarý farklý akýyordu. Ekicilerin zaman mekân aralýklý uzam olaylý kesikli süreklilikleri, çoban gruplara göre çok farklý olabiliyordu. Ön ittifaklý deyimle; yerin (ekicilerin) ve göðün (çaban gruplarýn) istekleri farklý oluyordu.

Ekici gruplarýn böylesi bir kiþisi sahiplikte olan alan eðimleri kiþisel sahiplikle olunmayan kendi alan eðimlerine göre biraz gerideydi. Çobanlar gibi özel sahipli düþünme fantezilerini akýllarýnda geçirseler bile; dayanýþan imece ortaklýklarý buna izin vermez denli bir üreten iliþki baðýmlýlýðýydý. Günümüzde bu baðýmlýlýðýn yeri olan toplum gücü araþtýran geliþtiren bilgi teknolojileriyle ve üretim teknolojileri olan araçlarla; zaman-mekâna devinmesine dönüþen enerji süreçleri yer almaktadýr.

Bu nedenle El düþüncesi en çok çoban gruplar içinde öne sürülebilen sav düþünceler olabilecekti. Bu nedenle de o günlerin bilmezliði içinde sosyo toplumlarýn yönetimi içinde güden olmak; güdendi çoban düþünceyle, sosyo toplumlara yaklaþmak; çoban gruplar için hayli olaðan bir olanak durumdu. Çobanýn sahiplik bilinci ekicilerde yoktu. Meslekler, sahiplik sürecinin fay hatlarýydý.

Yönetilenleri sürü gören çobanlar bu çobanlýk öngörüleriyle El temsilcileriydiler. Bu dar ve ham olan baðlamlarý içinde haklýydýlar da! Asa, güden gücün dýþa uzanmasýyla; sürü üzerinde aracý bir yaptýran sahipliðin beyniydi. Yine salt bu nedenle, çoban El temsilcileri kendi alametifarikalarý olarak hep asa ile birlikte, akýllarda canlandýrýlýrdý.

Çünkü sopa-dýþa uzanan aracý sahip kýlýcý iþleyiþe beyindi. Çobanlýk iyi bir sopa ve havuç olma örneðiydi. Havucu da sopayý da bir arada gösterebilen ender meslekti. Sopa havuç yoksa irade de yoktu. Algý buydu. Sopa olan asanýn imajý, her yerde eli sopalý figür oluþla daima bulunamayan efendinin; sizi vicdanen kontrol eden baþka yansýmalara dönmesi de kaçýnýlmazdý.

Ekicilerin uðraþý yorucu ve çok zor olan bir üreten meslekti. Emeklerini taþkýna karþý üretiyorlardý. Kýtlýða karþý üretiyorlardý. Kuraklýða karþý direnerek üretiyorlardý. Bir koyun sürüsünü yaðmurda, fýrtýnada, korunaklý bir yerde saklayabilirdiniz. Ya da fýrtýnaya yakalanmýþ sürüyü, kötü þartlarda daha korunaklý yerlere götürürdünüz.

Oysa ekicilerin ekili olan ürünlerini böylesi sahiplikle bir korunaklý alan içinde koruma altýna almalarý olasý deðildi. Üstelik güvesinden bitine; böceðinden çekirgesine; kurtçuktan týrtýla; kurttan kuþa kadar çok geniþ bir haþarat tehdidi de ekici tarýmcýlarýn baþ belasýydýlar. Sürü dahi, ekicilerin ekinlerini; sürüden korumasý gereken bir tehditti.

Sürünün tehdit yelpazesi bu kadar çok ve geniþ deðildi. Doðal afetlerin elinde büyük zorluklarla alýnan bir ürüne; hasat sonunda yapýlacak festivaller; elbette bir sevinç kutlamasý da olacaktý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.