..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




13 Haziran 2017
El Kavgalarý 11  
Bayram Kaya
Böylesi bir iddia sahibinin zelilliði sineði de vücuda getiremez olmasý demekti. Ki bu nedenle bu iddia sahibine de deli deniþle gülünüp geçilirdi. Çünkü o günkü kiþilerimiz El kavramýný da kendisi varlýðý ve yokluðuyla biliyordu. Deðilse El’i evreni yaratmasýyla bilmiyordular. Kiþi, El olaný kendi gibi duygu ve düþüncesiyle; kendisi gibi mal mülk sahibi olup olmamasýnýn gereksinilmiþi olmakla görüp tanýyordu


:FEH:
El kavgasý; El’e karþý yeni bir El olma; El gibi mal mülk sahibi olmanýn kavgasýydý. El dönemi içinde geliþmiþ bir süreçti. Nasýl El, ilahi dönem içinde geliþmiþse; tagutluk olan El kavgalarý da (tagut ta) El dönem içinde ortaya çýkmýþtý. Genelde El kavgasý El’in, El ile ve El’in kendi inanýcýlarý arasýndaki kavgaydý.

Þu farkla. El'in El olma (tagut olma) iddiasý; Ýlahýn El olma kavgasý deðildi. El'in de ilah olma kavgasý deðildi. Aksine El, ilaha benzememekle ortaya çýkmýþtý. El bambaþka sürecin eþiði olmakla El; ne ilah gibi ortak kararlarý tanýyordu; ne ilah gibi ortak mülk sahipliðini tanýyordu. Tabii ki oligarþi içinde olan El, imparator olan El tarzlarý içindeki zýddýna dönen süreçleri saymazsak.

Oysa tagut El dönemi içinde geliþmiþti. El gibi El'e benzer olmanýn kavgalarýydý. Tagutluk týpký El'in, ilahlara karþý koyduðu eylem gibi El de kendisi gibi olan diðer El çokluðu karþýsýnda, her hangi bir El eylemine karþý olan, yeni bir El eylemiydi.

Takdirce ve mal, mülk eylemlisi oluþuyla eylemli olana (diðer El’lere) karþý, eylemdi. El topraðý veya El mülkü içindeki kullar arasýnda da; tek tük te olsa; El'e karþý, El taktikli El eylemleri de baþladý. Somut olan güçlü El durumu ile yine somut olan kul hakkýna saldýrý çeliþkilerden kaynaklý her bir beklentilerin kul nezdinde hayale dönüþmesi; El’i de tasarlayan, hayalin soyutluðuna dönüþüyordu.

El taktikli, El eylemleri açýk gizli konuþuluyordu. Kuvveden eyleme dönüþmüþtü. Eylemler týpký ilahi dönem içindeki gibi özyineli-rekürsif- yasa olan eylemlerdi. Ancak bu tarz tekrarlý ya da özyineli olan kromatik (kromozomla ilgili) eylemler; farklý nicelimler üzerine olmakla ayný özyineli eylemler deðildi.

Kullar da El gibi olamamaya dayanamazdýlar. Kimi kiþiler ölçü dýþýna çýkamýyorsa da yani El gibi olmak istemiyorlarsa da, kimileri de El gibi mal mülk sahibi olup; kendisine hizmet edenleri olsun istiyordu. Ýnsan neden El gibi olmak istiyordu? Her halde El olmayý kurbaða yaratmak için istiyor deðildi.

El gibi mal mülk (emeðinin) sahibi olup, köle olmamak istiyordu. Bunun neresi erdemsizlikti? Bunun neresi tagutluk küfrüydü? Evren de evreni yaratma da varsýn El’in olsundu. Yeter ki El kararlarý yanlýþ ve tartýþýlýr olmakla herhangi bir insan kararý gibi olmasýndý. Ýnsan kendisi gibi olmak istiyordu. Yani ilahi dönemdeki insan gibi insan olmak istiyordu. Ýþte El’in de razý olmadýðý yaklaþým, buydu.

Birinin mal sahibi olmakla yiyip; birinin çalýþtýðý halde yiyene baktýðý süreçte; El'in sahipliði gibi mal, mülk sahibi olmanýn; fitne ve fesat olmasý kaçýnýlmazdý. Çünkü alçak tepe yükseðine öykünür.

Yüksek tepe de alçak tepeye doðru hüccetle olurken dirençle karþýlanýrdý. Kimi kiþiler El gibi olmak istemekle El'e karþý kulluktan kurtulmanýn El gibi olmak istemesiydi. Böyle bir kavga yoksulluktan kurtulmak istemenin, El olma kavgasýydý. El zenginleþmeydi. Kamu ortaklýðý yerine kendini ikameydi.

Demek ki El gibi olmak pek olasýydý. Ve dayanýlmazdý. Aksi halde El gibi olmak gerçekleþemez bir þey olsaydý; El olma zaten ne ederse etsin insana kendiliðinden kapalý olurdu ve "cýs" olurdu. El'in de insana kýzýp tamuyu göstermesine cinvatý söylemesine gerek bile olmazdý. Yani zaten kapalý bir alan varsa El’in cehennemi ve cehennem köprüsünü göstermesine de gerek yoktu.

Ýnsan dað gibi olmak istemiyordu. Ýnsan olamayacaðý bir þeyi de, istemiyordu. Ýnsan çalýþmasý olaný emeðini istiyordu. Bu da çok olasý ve haklý istekti. Ki bu istek karþýsýnda El hemen tehdide baþlýyordu. “Mülküm üzerinde çalýþmanýzla size baðýþladýðým nimetimi hatýrlayýn ve ahdime baðlý kalýn ve yalnýzca Benden korkun”; “Benden korkun, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayým” diye korku salýyordu.

Meydan okuyordu. El etrafa tehdit ve korku saldýðýna göre altýnda bir bit yeniði olmalýydý. Kendi, hak ihlali yapýp malý mülkü üzerine geçirdiði halde mal mülk ihlaline çok kýzýyordu. Çünkü kýzdýðý mal ihlali kendi malý mülküydü. Kölelerin malý mülkü yoktu ki birbirine hak ihlali yapsýndýlar. Aksi halde tagutluk "ben filim" demek gibi durup dururken El gibi olma (tagutluk) iddiasýnda bulunmak, absürt lük olurdu.

Ýnsan; evreni yaratma savýnda deðildi. Ýnsan evreni yaratan olma iddiasýnda bulunmuyordu. Böyle bir iddiaya cüreti olmadýðý gibi böyle bir iddiaya da herkes gülerdi. El de insan gibi ihtiyaçla inþa olmalýydý ki, insan kendisinin tren olmasýný deðil de; illa El olmasýný söylüyordu. Ýnsan arý olmasýný deðil de illa El olmasýný istiyordu. Tutup ta tüm bu sayýlanlarý yaratan El olduðu için insanlar El olmak istiyorlar denir ise bu boþ sözdür. Konuyu anlayamamaktýr.

Zaten El de insanýn fizik oluþla kendisine benzemesine deðil; kullarýn mal, mülk sahipliði içinde takdirle olmasýna kýzýyordu. Kanun da, söz de benim diyordu. Kullarýn El olma eylemine karþý; El gibi El olma (mal mülk sahibi olma) iddiasýnda bulunulmasýna kýzýyordu. El, insanýn kendisine benzemesine deðil insanýn kendisi gibi "mal mülk sahibi bir irade kullanýcý olma benzemesine" kýzýyordu. El neden insan psikolojisiyle davranýyordu acaba?

Kulun El olma iddiasýna kýzýlmakla kalýnmýyordu. Ve dahi El, zaman mekân içinde var oluþu ile de insana uzak biri de deðildi. Aksine El zorunlu olurla insanýn içindeydi. Yakýn olduðu için onun ne soluyup ne düþündüðünü bilmekle “size þah damarýndan daha yakýným diyordu”.

Ortada El mülküne karþý bir tariz olukla, El mülkünü koruma kaygýsý olmasaydý; uzakta olan biri þah damarýndan daha yakýn olduðunu söyleme gereði hissetmezdi. El; "El'in yanýnda", El olma iddiasýnda olanlara karþý savaþ açýp kavga veriliyordu. El'in yanýnda kim, niçin olur? Bu nedenle El de insandýr. Ve bu nedenle mülkü olan El'in yanýnda; mülksüz köle insanlar vardýr. Kavga da bundan çýkmaktadýr.

El mana anlayýþý evreni ve þeyleri yaratma gibi bir hayranlýkla, ya da kendisine sevgi, saygý duyulmasý türünden sevgi ve saygýnýn var edilmesi nedeniyle ortaya konmamýþtý. El mülk sahibi olunmanýn; iyelik iradesi olmakla, ortaya kondu. El özel mülk sahibi olan iradeye boyun eðmenin vaadiyle ortaya kondu. Özel mülk sahibi olan iradeye biat etmenin, öznel anlatýmý nedeniyle ortaya konmuþtu. Sevgi saygý, El olan sürecin ihsasýndan çok sonraydý. Üzeri örtülü anlatma (ihsas) olmadan saygýnýn, sevginim, nefreti de ortaya konamazdý.

El’in; “El yanýnda, El olma iddiasýnda bulundular” türündeki tehditçe söylemleri içinde El'in malý mülkü korunuyordu. Oysa tagut olmak isteyenler de El gibi mal mülk sahibi olmayý istemek deðil de; evreni yarattým demeyi isteselerdi, kimse bu söylemi ve bu söyleyeni de ciddiye almayacaktý. Çünkü o aþamayla evrenin yaratýlmasý kimsenin umurunda bile deðildi de ondan. Kâal olunan tek þey çalýþanýn da El gibi mal-mülk sahibi olmasýydý. Çalýþanýn mal mülk sahibi olmasý; El’in, El olmaktan çýkmasýydý!

El mülkü içinde, El gibi mülk sahibi olmak isteyen kullar ortaya çýkmýþtý. Bunlar El mülkü içinde çalýþan kölelerdi. Köleler, mülkü; mülk yapan emek verirlerdi. Nasibi kýt olukla nasipsizle verilenlerdi. Kendini El gibi görenler; insanýn alýn terini (emeðini), üreten iliþki içinde ortak deðer yargýsý olmakla, görendi. El, bunlara; bunlarýn emeklerine sahip çýkýlmak istemelerine, emek sahibinin uyanmasýna kýzýyordu.

El bunlarýn, kendisi gibi mülk sahibi iradeler olmasýna kýzýyordu. Ýþte bu kýzýlan kiþiler, El'in yanýnda olup; kavga etmeyecekti. Uslu çocuk ya da uslu dini bütün imancý olacaktý. El’in yanýnda olanlar, El’i sevip, sayanlar deðildi. El’in hýþmýndan korkup, El’e sorgusuz sualsiz biat edip; onun vaadinde umut bekleyenlerdi. Yani bu vaat umuduyla Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurda, olanlardý.

Çalýþma bilinci nedenle El’e karþý kalkýþma içinde olan aciz insanlar; biliyorlardý ki absürt söylem içinde olamazdýlar. Karný aç. Kaygýlarý zirvede olukla, canýnýn derdine düþmüþ insanlar; fili bir durumla evreni yaratma gibi El iddiasýnda olma saçmalýðýn söylenmenin içinde olmazdýlar. Buna oturduðu ahýr sekisi; çaðýrdýðý Ýstanbul türküsü denirdi.

Böylesi bir iddia sahibinin zelilliði sineði de vücuda getiremez olmasý demekti. Ki bu nedenle bu iddia sahibine de deli deniþle gülünüp geçilirdi. Çünkü o günkü kiþilerimiz El kavramýný da kendisi varlýðý ve yokluðuyla biliyordu. Deðilse El’i evreni yaratmasýyla bilmiyordular. Kiþi, El olaný kendi gibi duygu ve düþüncesiyle; kendisi gibi mal mülk sahibi olup olmamasýnýn gereksinilmiþi olmakla görüp tanýyordu.

Ýnsan atalarýmýz evreni yaratmak gibi benzeþmezliði olanlara benzeþme iddiasýnda da deðildiler. Süreç böyle de ortaya konmamýþtý. Eðer buðday üretemiyorsanýz; bu durumda evreni yaratmýþ olmanýzýn bir anlamý olmadýðý gibi gerçekçi olan atalarýmýzýn ilk aþamada bunu da dile getirmeleri olanaklý deðildi.

Kullar, çalýþýp kazanmadýðý halde; bana rýzk verildi der olukla; “ben mülk sahibiyim” diyenlerden kendi çalýþmasýnýn karþýlýðýný istiyordu. Kimi kullar da El’in vaat edici özel mülk sahibi olmasý karþýsýnda; vaat edilenden kendisine beklentiler çýkarýyordu. Ve vaat edilen kadarla kölenin de kendisinin özel mülk sahibi olacaðýný ummasý; lütfa garký hoþlaþma olmasý nedeniyle kullar El düþüncesine ram oluyordular.

Yani kiþi; kiþi benciliði içinde El’e göre olan doðruyu gözetmekle, eðriliðe hükmetmeyi gözeten bir eðri olacaktý. Yani o ilk aþamada özel mal, mülk sahibi olmanýn dýþýnda bir sava ihtiyaçlarý da yoktu. Kendisi gibi olan El’in, kendisi gibi olmamasýna tahammül edemiyordu. Aksi halde özel mal mülk sahipliði dýþýnda bir savla, ortaya çýkýp El iddiasýnda bulunacak kula da; mecnun-deli-derlerdi.

Oysa olup biten sürece baktýðýnýzda; "ben de El gibi mal mülk sahibi olacaðým" iddiasýnda olanlara hiç gülünüp geçilmiyordu. Bu iddia o kadar olasý olmalý ki El; El olunamayacaðýný bilmenin rahatlýðý içinde; bu savý umura almaz olmanýn içinde deðildi. Aksine El’in, bu savý çok ciddiye alan bir rahatsýzlýðý vardý. Köleliði kabul etmiþ olanlarla birlikte El’e iman etmeyenlerin üzerine saldýrýyordu.

Bu saldýrý içinde El her þeye muktedir olan bir güç; her þeyi bilen bir güç; her þeye gerektiði þefkatle yaklaþan bir güç gibi deðil de; iddiasýyla insaný ciddi ciddi muhatap alýp; insana imansýz olma üzerinde bir meþruiyetle (!) düþmanca hücum edecekti. Meþruiyet aramasý bile kabul edilemez oluþunu kabul ettirmeye yöneliktir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.