Elbette bu git gel olgular içinde biçimleniþler de deðiþkendi. Ýletim hýzý ve ulaþým tekniðindeki bir niceli deðiþme, bunu da deðiþtirecekti. Ama çoðu inþalar da kendi oluþtuklarý dönemin özne nesnel iletilmeli ulaþým hýzýna baðlý olmakla donup kalabilirlerdi.

Tekrarla git gel olan eylemler adresli, pusula olur. Yine alýþma veren durumlar kiþiye güvede oluþ rahatlýðýný verirle sevimli olur. Tekrarlar sevimli olduðu kadar da yinelenen alýþmalar baskýlý kutsallýk basýncý da ortada kalkmaktadýr. Tersine bir zýt hareketle sevimsiz; nefret edilir de olacaktý. Kulluðu ortaya koymak kadarda ters bir rüzgârla düzgüsü olana karþý isyan etme bilincini de ortaya koyacaktý.

Doðanýn sevimli olmak, ya da sevimsiz olmak, alýþkanlýklar üzerine hileler kurmak, hileleriyle bilinç geliþtirmek gibi bir sorunu yoktur. Doða, yasalara göre çeliþir ve geliþir.

Sevimli-sevimsiz olma EL’in iþi; El’in sorunuydu. Ama o da o aþama itibarýyla bunu bilmiyordu. El’e gösterilen saygý-sevgi tekrarlarý; kimi kullarýn gözünü açtý. El gibi olamamak fark edildikçe; El gibi olma isteði kimi kullar içinde yanýp tutuþtu. El’e baðlýlýk olan biat söylemleriyle El’e yönelik saygý sevgi türü yinelenen dalgalanmalar yinelendikçe sýnýrýna gelen tekrarlar Ele olan saygýsýzlýða, sevgisizliðe dönüþ olmakla; biat te, biat sýðlýða ve El gibi olmanýn (tagut oluþun) kendisine dönüþüyordu.

El de bu nedenle dua edenleri deðil de; tagutluk edenleri görüp; tagut olanlarý, ihale, kayýrma, yandaþ olma gibi türleri ihsanlara boðuyordu. El süreçli saygý sevgi olan yapmacýklýk, tersine döner. Tagut oluþ istemli eylemler; El’e gösteriliðe zorlanan mutlak saygý sevgi süreci olmanýn, geri dönüþ tekrarlarýydý.

Kimse El olmamaya dayanamýyordu. El’e benzemez koþullar içinde oluþla herkes, gerisin geri olur akislerle El’e benzemek istiyordu. Yani El’e benzememekle oluþan sorunu; El’e benzemekle çözmeye çalýþýyordular. Ya da El’e benzememe dalga hareketini tekrarlayýþlar; El’e benzeme olmakla Tagut tu.

Süreçler sistemin ömrüne göre hýz içinde olmakla birlikte yine de bir tersine süreçlerdir. Ýlahi süreçler herkesin herkese benzediði süreçlerdi. Nicelce baþka oluþlarda herkesin herkese benzemezsiniz veren ilhamlarýný da yansýtmaya dönüþtü.

Ýlahi süreç ömrü içinde biriken ittifak giriþenle emekler grup zenginlik kaynaðýný oluþma yönünde git hareketi oldu. Grup ömrünü oluþan hýza baðlý olmakla git dalgalanmasý içinde biriken ittifak zenginliði kiþisel sahip olmanýn gel süreçli yansýmasýyla ortaya çýkmýþtý. Süreç ömrü, tersine hareketle El ve kul olup; þimdilik kullarý da El’e benzememe sürecine dönüþmüþtü.

El’e benzememe süreci, El’e benzeme süreçlerine birden bire dönüþmez. Yansýma veren El’e benzeme yapýcý gel hareketli dalgalanmalar; lümpen din adamlarý eliyle bir þey anlaþýlmayan parazit dalgalarýna çevrildi. Böylece tersine olur gel süreçleri, hayli geciktirilir oldu.

El’e benzeme hareketi olan tagut süreçlerini yerenler; lümpenlerdi. Lümpen olanlar El’den aldýklarý iltimasla ya da kayraca paylar lümpenleri de az, çok mal mülk sahibi yapmakla lümpenler de kýsmen tagut oldular. Ama lümpenlerin varlýk nedenleri, soyluluktan deðil lümpenlik oluktan ötürü sömürülen çokluðun tagut (El) olmasýna direnç koyar. Hiçbir süreç ve hiçbir durum bir türden (homojen) deðildir.

Gel git hareketleri bir denge koþulunun diðer yandan dengesiz koþula dönmekle yeni denge arayýþýdýr. Tekrarlar denge koþullarýnýn anahtarýdýrlar. Hem süreci tersine çevirirler, hem süreci baþlangýç koþullarýna referans içinde tutmakla homojen bir kararlý yapýyý ortaya koyarlar.

Kararsýz yapýlar çok hýzlý enerji tüketen yapýlar olmakla; hýzlý yorulan yapýlardýr. Gel hareketi yapmakla kendisini büzen, daha az enerji harcamakla daha az yorulan küçük bir yapý içinde kendisini korumakla dengeye gelmek ister. Böylece hem enerji kaynaðý üretir hem daha az enerji sarfý içinde dengede olur.

Çünkü lümpenler de El kadar olmasa da, El gibi kullarýn emek gücü üzerinde nemalanýrlar. Bu nedenle din adamlarý sýnýfý olan rahip lümpenler El saltanatýndan yana olurlar. Emperyalistler lümpenlerin El’i olduðundan, üreten bir iliþki içinde daima bunlar El ile iþbirliði içinde olan emperyalist iþbirlikçidirler.

Böylece lümpen kesim de El iþ birliði içinde kýsmen tagut oluþlarýyla; El ile kul durumundaki emekçi kesimler arasýndadýrlar. Lümpenlerin lümpenliklerini korumalarý, sömürülen sýnýfýn El olmamasýna baðlýdýr. Bu nedenle Lümpenler kendi tagut oluþlarýna (El oluþlarýna) deðil de: sömürülen kesimin El olmasýna (tagut oluþuna) karþýdýrlar.

Bu nedenle Tagut olma isteði sadece El tarafýndan yerilmez. Lümpenler tarafýndan yerilme olmakla da karþýmýza çýkar. Çoðu lümpenler El aðzýyla konuþan, El aðýzlý ideolog aydýnlardýr. Lümpenler sömürülen sýnýfýn tagut olma azmini yermek için El söylemli lafzý dosdoðru yol diye söyleyip; bu yolu, hidayet yolu diye kölelere gösteriyordular.

Artýk El susmuþtur. Çünkü artýk bilerek veya bilmeyerek El aðýzlý, El adamlarý meydanda cirit atýyorlar. Ama nemalandýklarýný bilmektedirler. Rahip din adamlýðý Ýsiz ile neyse; Nemrutla neyse Ýsa ile de oydu. Nemrut ile patlayan El öfkesine ve El zulmüne karþý Ýsa da; “bir yanaðýnýza tokat vuranlara siz de öteki yanaðýnýzý dönün” diye kulluðu zirveye taþýyacaktý. Bu öðreti kumaþý içinde bu tür elbise çýkardý.

Yine ayný El öðretisi içindeki Ýsa El vaatlerine kendisini öyle kaptýrýr ki hýzýný alamaz, sömürüye; emek gaspýna karþý uyanýp; gel hareketleri yapmaya ne gerek vardý. “Kýr zambaklarýna bakýnýz” diyordu Ýsa. “tanrý baba kýr zambaklarýný türlü türlü giydirir. Onlar ne yün eðirirler ne ip dokurlar” diye çalýþmanýn; çalýþmayla mal sahibi olmaný gereksizliðini ne güzel telkin ediyordu!

Buna raðmen Ýsa El’e de; “ yüzünü göremeyeceðiniz torunlar için mal biriktirmek ne saçmalýk” diye öðüt verecekti. El düzeni öðütçü düzendi. Dinler de öðüt alasýnýz diye bir öðüttü. Ýsa’dan yedi yüz yýl sonra bir kültür de ayný Ýsa gibi seslenecekti. “size taþ atana siz aþ atýn” yani kulluða devam diyecekti.

Süreç kendi niþ alanlý boþluk devinmelerini ortaya koyuyordu. El bu tür lümpenlere; El adamlarý, El'in dostlarý diyordu. Bunlar rahip olmakla; El'in, din adamlarýydý.

Böylece dinleri oluþacak süreç envanterleri Awram ile Musa ile Ýsa gibi sisteme salt ahlak açýsýnda bakanlarýn aðzýndaki sözlerinin zamana göre olur seçme ayýklanmýþlarý; El tarzlý örnekline göre eðilip bükülür olmasýyla, ortaya çýkýyordu. Susan El’ e ne söyleseniz, bu söylemler; El tarzý manaca anlayýþa iþ birliði olmaktadýr. Söylemler on binlerce lümpen aðzýnda çeliþkilerden temizlene temizlene inþa oluyordu. Çatýþmacý olmakla deneyim olan yaþamlar; geçmiþteki toplumsal süreçte bir karþýlýðý olan gerçek olgulardý.

Bu olgular halk bilinci içinden karþý diyalektik söylemle olgunlaþa olgunlaþa; iyice imbiklendikten sonra, pek çoklarý ve birileri tarafýndan ilhamla "dini öðüt, dini uyarma, dini kural olmakla" söylenir söyletilir olacaktý. Bu görüngüler tam bir durumdan bir vazifeydi.

Siz geliþine göre olan bir harekete maruz kalýrken, o harekete gidiþine göre vuruþ yapacaðýnýzý da bilmelisiniz. Ýbrahim'ler, Nemrutlar, Sargonlar, En markerler geliþine göre tersine çevirme olmakla göðe gönderilecekti. Geliþine göre hareketi içinde görünür olan þey; gidiþiþine göre harekete-yansýya- çevrilirken görünmez olacaktýlar.