Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
Ýttifaký oluþan her bir grubun iradesi kendi üretim gücünün iradesiydi. Bu üretim gücü grubun anlama anlatma zihniyeti ve diliydi. Ýttifak içindeki iradelerden mýsýr üreten iradeyi, koyun yetiþtiren iradeyi, demiri iþleyip alet yapanýn iradesini, dokumacýlarýn iradesini; anlama anlatma farklýlýðý ile dillerini vs. grup iradesinin içinde çekin, o tekil ittifakýn iradesinden (El iradesinden) eser bile kalmaz. O; “ben eþsiz, benzersiz, ortaklarý olmayan tek ve tekil iradeyim” diyenden eser kalmazdý. Teklik ve salt bir iþlev durumlar, kendi dýþlarýnda hemen hemen hiçbir þeydir. Doða dahi birçok tekil durumlarý iþlevli baðýntýlar ortaklýðý iþleyiþi yapmasýyla o þeyleri ortaya çýkardý. Kaldý ki insanlar da üretim iliþkisi üzerinde ortak irade baðýntýlar güdeni bir durum içinde olmasýndý. Sosyal mantýklý hikâye dilinin söylemi içinde pek bir nesnel neden söylemi yoktur. Sosyal mantýðýn hikâye dili; insana ya da insan egosuna göre olur söylemlerdi. Bu tür hikâye tarzý söylemler kiþi öznel dünyasý içinde; nedenli bilgi öðrenmesinden kaynaklý çýðlýma yapacak düþünceye bir nokta koyma olmakla; hikâye dili kiþinin özne dünyasýnda parçalý bilgi olur. Nedenli oluþun sürekliliði içinde yorulan özne tembelliði; sürecin geçici oluþla nokta ve parçalý yeri kendisine inanma yapar. Ve inanmayý, inanmanýn ayak direme kutsamasý kýlmakla da inaný; iman yapar. Sürekliliðin ya da tarihselliðin kestirilemez oluþunu bir temele oturtmak isteyen insan anlamasý; tarihselliðin geçmiþ süreçli parça olan kýsmýna nokta kor. Nokta konulan bu yere ittifakýn irade birliði; ortaklýðýn kararlý gücü olan potansiyel ligin kendisini buraya otorite eder. Bu otorite gelecek te oluþacak olgu ve olaylar içindeki her bir olay sürekliliðine insaný yetkili kýlmadýr. Ýnsaný gelecekte de yetkili kýlan anlayýþ üreten iliþki sahipliðinin konsensüsüdür. Bu nokta ön ittifaklý olan kurucu iradenin devamýndan ve sürdürücüsü olmaktan yana olan iradedir. Bu nedenle bu ön ittifaklý sentez irade; her yönüyle melez olan insaný; halife yarattým diyecekti. Tarihseli oluþunu ve geçmiþini, baðlaným yasalarýyla bilen insan; bu nedenle El süreci içinde El’e karþý direnir olacaktý. Bu nedenle tarih seli insan, El’e; “Bana acýma. Bana merhamet etme. Bana ihsanda bulunma. Bana benim olaný ver. Bana benim olan emek gücü baðýntýmý geri ver yeter”, diye direnç koyuyordu. El; “benim olan benim, senin olan da sen de benim” diyordu. Direnenler de; “senin olan senin, benim olan da benim” diyordu. Öðrenilmiþ çaresizlik içinde olan da; “senin olan senin, bizim olan da senin, biz sana teslim olanlardanýz” diyordu Ýnsan, üreten iliþki içinde olup biteni; her biri farklý totem mesleðine sahipliði tabanlý, üreten gücün bir arada ittifak ve entegre gücü iradesi ile olduðunu biliyordu. Ýnsanýn bilmesine karþý, tarihsel olandan yoksun kul olan sosyal anlayýþ ta; olup biten þeyleri ayrý bir güç, ayrý bir El manasý oluþuyla anlýyordu. Ve bu anlayýþ içinde býrakýn üreten iliþkileri bilmeyi; ürettiði þeyleri kendisine El; lütuf, himmet, baðýþ, olarak veriyordu. Bunu böyle anlamak dosdoðru yoldu. El süreci her anlama gelecek yuvarlak laflarla anlatýyordu. Nedenli anlama kaostuk olaný; kristalize edikle, düþünceyi durultan, çöktüren bir anlama olur. Kiþiye dinginlik verir. Bu bilme üzerindeki dinginliðin bir ucu da merek etme olmakla bilme bulma yeniden bilme oluþla sürekliliðe döner. Bu da kiþiyi yorar. Bir önceki bilmesi içinde kendi kendine yeten düþünce olan o bilmeyi kendisine odak alýp yeni olan yorulmalara karþý direnir. Bu nedenle insan anlamasý, bildiði nesnel nedenli olan bir düþünceden yeni bir düþünceye yol açacak olmasý karþýsýnda; yeni yolun kiþiye vereceði yorulma nedeni ile kiþi ilk düþünce içinde pasif durumu ile kalýr. Kiþinin pasif durumda kalmasý hep yeni yorulmadan kaynaklý olmaz. Günümüzde elektriði bildiði halde, kiþinin televizyon görüntüsündeki anlaþýlmazlýðý bilememesi de bu pasifliðin nedenidir. Bildikleriyle dahi; görülür, yaþanýr olaný açýklayamama paradoksu içindeki insan; bildiði ile olup biteni açýklayamaz olur. Yine de olup biteni bildiðiyle açýklamak ister. Bu bildiði öyle þey olmalý ki bilmediði her þeyi de onunla bilmeliydi. Henüz böyle bir þey yoktu. Ama insan köleci ittifaklý sözleþme içinde yaptýðý iman akdi ile böyle þeyi bulmuþtu. Bu bulduðu þey El mana anlayýþýydý. Artýk her þeyi El ile bilecekti. El mana anlayýþý olup bitenleri, özne nesnelliðe göre deðil de; salt kendisine (El’e göre) açýklamaydý. Kul bulduðu bu bilme süreciyle her þeyi; El’e ve El’in (kendi) kafasýna göre açýklýyordu. Söyleneni de hem El, hem kul kendine göre olur izan, üzerinde hikâye ediyordu. Söylenenleri bu tür algý odaklý güç etrafýnda kristalize etmekle insan (kul); huzur bulurdu. Bu huzur bulma þeklini de geçmiþten bugüne sürekli olsun istiyordu. Bu süreklilik sanki baþý ve sonu olmayan düþünce olukla donmuþ film karesiydi. Ýnsana göre anlatým; insan bencilliðine göre anlatýmdýr. Düþünceyi bencillik üzerinde duygu ortaklýðý yapan (empati yaptýran); en temel yaklaþýmdýr. Bu empati dil içinde nesnel olaný, insana göre anlatýr olmanýz vardýr. Ýnsana göre anlatma içindeki anlatýlanlar nesnel nedene uymadýk kadarýyla, süreçte perspektif kaymasýna neden olurlar. Ýþte kýsmen Ýlah, pek çok ta El bu perspektif kaymasý içinde olur. Halife yaratacaðým kararýný alanlar; ittifaký baz almakla; üreten sentez iliþki iradesini zým ederler. Ama bu halife yaratacaðým söyleminde ittifak nesnesi; ittifaka göre söylense de ittifak sonrasýnda ittifaka göre olduðu anlaþýlmaz. Sizin arabada inerken kayda alýnmýþ olan “ineceðim” sesiniz sonraki dönem içinde neyden ineceðiniz bilgisini vermez. Halife yaratacaðým diyen ya da diyenlerin bu sözü de ön ittifaký ortam olmayan bir süreçte anlaþýlmaz olur. Aslýnda Ýttifak içinde ittifaka göre kendi yetenek ve yapabilir olduklarý bu tarihi geçmiþlerini ilahlar; bu söylemde zým ederler. Ama sonraki zaman içinde halife yaratacaðým söyleminde ön ittifaklý bir nesnel olmadýðýndan bu söylem içindeki temel neden yerine El’in yaratma mantýðý oturmakla, perspektif kayar. Aslýnda melezlere konuþanlar ön ittifakýn olup bitenine göre konuþanlardý. Oysa kiþi halife yaratmayý ön ittifaklý üreten iliþkilere göre deðil de; kendi içinde olduðu öðreti içinde olmasýnýn kendisine göre söyler. Kendisine intikal edeni; kendisine göre söylenenler de; melez insanlar zamanýnda melez insana göre söylenenleri; þimdiki söyleyenler melezin kendilerini; kendi anlamasý içinde baþka bir yere koyar. Böylece sosyal anlayýþa göre, þimdiki konuþanlarýn “halife yaratacaðým” sözünde kayan bir perspektif vardýr. Bu perspektif kaymasý yüzden üreten iliþki baðýntýlý nesnelliðin üzeri kul olan anlayýþla sýrlanmýþ gibi olur. Üzeri sýrlanmýþ olan üreten iliþkili ortak iradenin yerine de “ben halife yaratacaðým” diyen þimdi zamanda hikâye eden; ortak iradenin yerine gelir oturur. Gelip oturan, ön ittifak içinde nesnel olmanýn inþa ettiði bu yasal yere oturur. Bu nesnel ve yasal yere oturan; buraya oturmakla eski inþa oluþun nesnel alan etkisini doðrudan kazanýr. Yani doðan görünümlü þahin olur. Þahin buraya oturmakla üzerine konduðu aðacýn alan etkili devinmesini de kazanmak gibi yeni bir devinim görünümü kazanýr. Kazandýðý bu devinim etkisiyle buraya oturan þey ön ittifaklý nesnel oluþa göre davranmanýn iradesini de kullanan bir meþruiyet olur. Hâlbuki ön ittifaklý sentez içinde ne insanda, ne insan olmada ve insaný yaratmada hiçbir sorun hiçbir perspektif kaymasý yoktur. Hatta ön ittifak içindeki insanlý süreç, tarým devrimini de ortaya koymuþtu. Köleci siteme geçilmekle iþler deðiþmektedir. Tarihte ilk kez özel mal, mülk sahipliði yüzünden fitne, fesat ve kan dökücülük ortaya çýkmýþtýr. Sitemde insanýn ve insan üretimi olan malýn ve mülkün kiþi sahipleri vardýr. Aç ve yoksul kalmasýyla, köle olan insan; mal, mülk sahibi olmak istiyordu. Mal mülk sahipleri gibi mal mülk sahibi olmakla da onlara benzemek (tagut olmak) istiyordu. Kul insanýn; mal, mülk sahibi ya da mal, mülk sahipleri gibi olmak isteyen bir nefsi ve arzusu vardý. Ýþte insanýn sahipler: insanýn sahipleri olan El gibi iradi olmak istemelerini ve insanlarýn sahipleri olan El gibi kendi sahiplik mallarý olsun istemelerini ve kullarýn El mülklerine gýpta edip imrenmelerini El; fitne fesat oluþla deðerlendiriyordu. El, fitneyi ve fesadý; köle ittifaklý inanýcý anlaþmaya göre sayýp söylüyordu. “Haset etmeyeceksin”. El olan sahibe benzemeyeceksin”. “Bir þeyin sahibi olanla; bir þeyin sahibi olmayanlar bir olur mu? Dedi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |