Yaþamak bir aðaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeþçesine... |
|
||||||||||
|
Herkesle... herkese göre Ortak üretimindi mal mülk Zorunlu giriþmeydi tüzelisi Kararlarý ilahtandý ilahtan Bir hevese gelimle þendim Ol þen-i ilizyona dendi Pek çoklar yokta Bir kýsmý da tokta Kolektif olanýna Mal mülk sahipliðiyle benim Korunamazýn arbedesinde Dediler El'in hükmü bu Araya hukuk girdi Ateþi cehennemle Adaleti, silahtandý silahtan El hükmü, El ile El'in kaderi Tekmili birden dediler El, El Ýster hoþtan, ister boþtan Aha iþ, aha dediler bostan Ne duruyorsun kadersiz haydi gel gel El ile tutar Kol ile sararsýn Dersin "efendim; Bel, Bel" Baþsýzlýktan sonsuzluða Takdiri evvelden, takdiri sona Daldan dala kona kona Renkler, anlamlar, oluþamazdý El'i Malýn sahibi mülkün sahibi kýlmazsak Olurduk akla ziyanla deli Yine de derdik; "Mal sahibi mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi" Öþürden harman olmazla... El'e verdik; El, El'e Sele verdik, Bel Bel'e Bir sebebi hikmet dedik gel hele Nerede hata yaptýkla Kara kara düþünüyorduk Sýrma saçýmýzla þimdi kel kele Þu kaydý hiç unutmamamýz gerekecek. Yaklaþýk MÖ.1300 e kadar geliþteki gerek anlatýlan sözlü tarih; gerekse yazýlý tarih olaylarýn açýklanmasý kuþkuludur. Yazýlarýmda belirttiðim gibi bu yazým ve anlatýmlar tarihi, hemcinsimizin çevre ile etkileþimleri sonunda oluþmakla yavaþ yavaþ ortaya çýkan niceli birikimlerin niteliðe dönüþen serüveni diye belirtilmezler. Yani ola geleni nedenli süreçler evriminin ürünü olukla anlatýlmazlar. Ezeli ve ebedi takdirin deðiþmezliði diye söylenir. Özellikle de köleci sistem baþlagýcý dediðimiz El dönemi "baþtan beri böyleydi" denen bu tarz anlamlarý kendi ideolojisine uygun hale getirmek için çok daha abartýlý ve vurgulu þekilde ele aldý. "Baþtan beri böyleydi" söylemini ideolojisine ana referans yaptý. Bu ideolojik anlatým biçimine göre hemcinsimizin çevresi ile giriþen bir etkileþme içinde olmasýnýn ve yavaþ yavaþ geliþen deðiþen süreç ürünleri ortaya koymuþ olmasýnýn, hiç bir anlamý yoktu! Durum hep böyleydi(!) El sahipliði olan malý, mülkü korumak; bunu ele keyfine göre daðýttýrmak ve sýnýflar arasý atlamayý yasaklamak için baþtan beri bu böyleydi söylemiyle zenginliði, yoksulluðu kader yaptýlar. Bu tür söylemler günümüze kadarki geliþi içinde imanýmýzý gevretti. Bu anlayýþa göre; her þey bugün nasýlsa baþtan beri böyleydi. Hazýr, örneðe uygun; deðiþmeyen; tepeden inmeydi. Kara Deniz hep ordaydý. Bir zamanlar Ankara deniz tabaný deðildi. Dünya bugünlere geliþte hiç deðiþmemiþti. Ýnsanlar avcýlýk toplayýcýlýk yamyamlýk yapmayýp bugünkü gibi pek efendiydiler. "baþtan beri bu böyleydi" söylemi buyurmalý süreç bir takdir eden iradenin eseriydi. Aslýnda bu biçimsel mantýk, El'in ortaya koyduðu mal, mülk edinme ve maldan mülkten yoksun kalýp kiþiye El’e kölelik yapmaktan baþka olanaðýnýn kalmadýðýný söyleyen ideolojiyi, çok güzel açýklýyordu. Kiþi sahipliðine baðlý oluþla her yerin, ayrý bir El mana sahipliði ve El koruyucusu vardý. Üstelik "baþtan beri bu böyleydi" söylemi de bu dayatmanýn sorgulanmaz oluþunu ve karþý konulmaz olmasýný amaç ediyordu. Sorgulanamaz oluþunu, karþý konulamaz oluþunu karþý tarafa algýlattýðýndan; bu söylem efendiler için ve efendilerin öðretisi için biçilmiþ bir kaftandý. Köleci sistem, totem dönemini bilmiyordu. Köleci sistem ön ittifaký dönemleri de unutmuþtu. Bu saik ile köleci sistem þimdi içinde olduklarý sürecin geçmiþten beri yavaþ yavaþ birikiþ olma niteliði içinde geliþen bir süreç olduðunu anlayamýyordu. Geliþmiþ bir köleci yapý içine doðanlar; sürecin baþtan beri þimdileri gibi olduðunu sanmakla; efendi köle sahipliði içine “böyle gelmiþ böyle gider!” anlayýþý içine doðmuþ oluyorlardý. Köleci sistemin özneleri, kendilerini; birden bire yapýsal olukla kurumlarý olan, baðlarý olan, bahçeleri olan, ibadet yerleri olan, kentleri olan, ticareti olan, okulu olan, ekonomik yapýlarý olan; dili, edebiyatý, sanatý ve kayýkçýlýk gibi zanaatý vs. si olan bir geliþmiþliðin içinde buluyorlardý. Böylesi bir düzenli yapýnýn içine doðulmakla, doðanlar kendi dýþlarýndaki bu yapýyý hazýr buluyorlardý. Hazýr olan bu yapýnýn öncesi, kiþilere bildik deðildi. Anlatýlanlarsa uçuk kaçýk þeylerdi. Bu kiþilerin elektrikti süreci ve bir elektrikti süreç olaylarýn adým adým geliþme seyirli birikimlerini bilmemesine benzer. Kiþiler birden bire sosyo toplum içinde radyo ile karþýlaþýrlar. Bunu böyle kabul ederler. Radyolu bir yapýnýn içine doðanlar yapýnýn baþtan beri mi böyleydi; yoksa sonradan mý böyle oldu türü anlamalarýný pek pek analiz etmezler. Radyoyu merek edenler de radyoyu nedeni ile anlar olmaktan çok içinde ya küçük adamlar vardýr demekle bilme isteðini karþýlayýp kararlý duruma geçecektir. Ya da radyonun içinde þeytan konuþuyordur diyerek ayný kararlý sonucu elde edecektir. Radyonun çalýþma esasý onlara akýl alýr bir þey gibi gelmeyecektir. Týpký köleci döneme göre köleci dönem öncesi sürecin, akýl almaz oluþu gibidir. Ýnsanlarýn tapýnaðýnýn olmamasýný, insanlarýn malýnýn mülkünün olmamasýný, tarlayý ekip dikiyor olmamasýný vs. anlayamaz. Ýþte kiþilerin hazýr bulduðu bu yapýlar, kendileri öncesindeki süreçlerin yavaþ yavaþ biriken süreç ürünlerin birbiriyle karmaþan entegrasyonlarý nedenle de içinde olunan sistemin kiþilerine akýl alýr gibi gelmez. Dünyanýn, kimyanýn, fiziðin, öznel oluþun, organiklerin ve sosyo toplumsa hareketlerin geliþen tarihi seyrini bilmeyen tarihçilerin; "bunlarýn bu tür hazýr; tepeden inmeci; þablonlarý ile anlatýlmýþ olmasý nedeniyle, süreç içindekiler geçmiþin geliþme sürecine salt bu nedenle de vakýf olamazlar. Bundan ötürü kiþiler içinde olunan süreci, saltýk ve kadim süreç sanmakla, inandýrýlýrlardý. Zaten kiþilerin kendilikten erken dönem olaylarýný bilmeleri olasýlýðý hak getireydi. Köleci dönem tarihini yazanlar da; yazýlan köleci tarihi olmuþ olan tarihi; kendi olay sürecinden en az bin yýl sonra yazmýþlardýr. Bu nedenle köleci dönemin dahi geçmiþine dair kafalarýnda oluþan imgeleri, bin yýl sonrasýnýn uçuk bulduðu anlatýmlarla; bin yýl sonraki kayýt altýna aldýklarý bu yazýlý sözlü anlatýma dahil edeceklerdi. Bir de kayýt altýna alýnanlar tarihi yazanýn ufku kadarla bir yansýma olacaktý. Yazýlan ve anlatýlan tarih çarpýtýlacaktý. Eski tarihçiler geçmiþle baðý koparýlmýþ olan yazýlarý kayda geçiyordular.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |