..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kurguyla gerçek arasýndaki ayrým, kurgunun mantýklý olmak zorunda olmasý. -Tom Clancy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




12 Aðustos 2017
El'in Kiþisel Eþmesi 2  
Bayram Kaya
El mana anlayýþý, ön ittifaka göre ön ittifaktan kopup ayrýlmakla parça olan düþüncedir. Ama El mana anlayýþý uygulamaya konacak olan kendi El süreçlerine göre de bütün olmanýn kendisidir. Uygulamasý içinde her biri ayrý ayrý olan El süreci de bütün olan El mana anlayýþýna göre, parça ve çoklu olan El süreci olmak demektir. El mana anlayýþlý düþünce; ön ittifaktan kopmakla; kendisi de kendisi gibi parça düþünce þekline dönüþecekti. Böylece El mana anlayýþý da tam bir kiþi anlayýþlý mana içerikli düþünceye dönüþecekti. Yani þimdiki deyimle kiþi ilahý ya da kiþi tanrýsý; kiþi rabbi olacaktý.


:GEB:
Bu seyreden tarihi anlatým ve yazým sürecine göre göre Enmarker'de geçen þu bir iki ifadeyi nasýl anlamalýyýz? "göðün yüce kraliçesi". "Göðün ve yerin kraliçesi". "prenslik kudretiyle dolu koç". "Sümer'in baþ yýlaný". "Ey ortaya çýkýþý güneþ gibi olan evin kutsal 'göðsü'. "Eridu'yu bir dað gibi arýtsýnlar benim için”.

"Daðlýk ülkenin koyunlarý gibi diz çökecek önünde". "Krallýk gökten Kiþ'e (aðacýn adamýna) inmiþti". "Onun kudretli ineðine". Tohumu Aratta'nýn tozunda saçýlmýþ olana". "Sadýk ineðin ahýrýnda sütle beslenmiþ olanýna" gibi ifadelerdeki kelimelerin çoðu bugünkü anladýðýmýz kelimeler olmasa gerek.

Kuþkusuz ki bu tarihin yazýldýðý dönemdeki inek bugün bizim anladýðýmýz anlamla inekti. Ama anlatýma konu olan inek, yazýlý tarihten bin yýl, iki bin yýl önceki anlamla inek olup, bildiðimiz sütüyle beslenilen inek deðildi. Karþý grup insandý. Karþý grup inek insanýn sütünü emmekle o aitliði kazanýyordunuz.

Ýþte süreç içinde evirilen inek, gök, prenslik koç gibi sözcüðünün anlamýný bilmeyen anlatýcý, aktarýcý ve yazýcýlar; tarihi kaydý düþen yazarlar burada "ineðin" yanýna kendi zamanlarýndaki anlamýyla bir de ahýr koymaktadýrlar. Aktarýcýlarýn kendi dar ufkuyla bir de zaman mekân yanýltmasý yapýlmaktadýr ki, evlere þenlik. Ýþte geçmiþin tarihçileri de süreci böyle anlatýyorlardý. Bunda onlara göre abes bir þey de yoktu. Çünkü onlara göre inek ve ahýr dünya kuruldu kurulalý vardý.

Artýk El ile birlikte tartýþmalý ortaklaþa karar alma, danýþma kalkmýþtý. Neden ortaklaþa kararlar alýnýyordu? Çünkü her bir grup, ayrý bir üreten meslek bilinci oluþla; diðer grubun bilmediðini, anlamadýðý bilip anlýyordu. Her grup kendi üretim bilgi ve bilincine sahip olmakla söz söyleme ve isteklendirme zorunluluðu vardý.

Gruplar kendi dýþlarýndaki konuya vakýf olup kestiremez ile mantýki gereklilik içinde baþka konularýn sorun, bilgi ve istemlerini akýl edememekteler. El bu tarz nesnel ve gerçekçi bilgi ve bilgi düzeyi mantýk sorunlarýný dümdüz etmiþti. Çünkü her þey El’in istemesine göre olmuþtu. Ama El de bu ana gerçeklikten kaçamazdý. Bu gerçekliði de kendi istemesi altýna gizleyerek illüzyon yapacaktý.

Fikir ve meþveret (danýþma) istenecekse; “bunu o iþin icabý öyle gerektiði için deðil de” El istediði için öyle olacaktý! Zaten illüzyon da buradaydý. Þimdi danýþma ortak irade yerine; tekil ve halef oluþla ulûl emre itaatle, biat vardý. Bu itaat ve biatin içinde ancak danýþma görüþme (istiþare) vardý. Erken dönemin “üreten grup güç sahipliði” ve “gruplarýn üreten güç bilinci”, bu görüþme ve danýþmaya katýlmakla " grup (meslek-iþ) irade ortaklýðýný" ve ortak iradeyi meydana koyuyorlardý.

Oysa þimdi (El dönemiyle) "mutlak itaat bilinciyle" danýþma, görüþmeme olukla "tek takdirlinin takdiri altýndaki" bir tehditle "takdir iradesi olmayanlarýn" istiþaresiydi! El ile yeni bir yönetim, yeni bir düzen, yeni bir geliþme ortaya çýkmýþtý. Ama süreç genel yararý gözetme baðlamýnda, gerilemiþti. Artýk bütün anlatýmlar az çok; þuradan buradan El manalý teolojiye dayanacaktý.

Þu da vurgulanmalýdýr. El süreci iki aþamalýdýr. Ýlk aþama düþünsel oluþum aþamasýdýr. El mana anlayýþý bir vaaz gibi ortam içinde konuþulur. Nasýl olacaðý ve ne gibi sorunlara yol açacaðý kestirilemez olan kiþisi sahipliðin cazibesi, kiþilerde bir hevese; bir tutkuya dönüþür.

Ýkinci aþama uygulama aþamasýdýr. Bilindik, klasik söylemle; “kamu ortaklýðý üzerinde bugünkü özelleþtirmeler benzeri gibi “kuralar çekilmiþti. Payýný alanlarla, payýný alamayanlar ortam içinde yerlerini almýþlardý. Düþüncelere bukaðý vurulmuþtu. Artýk süreç eski bilince göre deðerlendirilir olmuyordu. Fikir yürütme mal sahipliði ya da maldan yoksunluðun düzenlenmesine iliþkindi. Payýný alan da, payýný almayan da durumu bu pay alýp almamaya göre durumu ve süreci deðerlendirip; düþünme eylemlerini ortaya koyup iman akit sözleþmesi yapýyorlardý.

Uygulama aþamasýnda kiþiler neyin neye göre olacakla süreci takip etmek yerine; ortak sahipliðe karþý, kiþisel sahipliðin önemini, kendi özne dünyasýna kendine göre olur anlamalarla iyice kazýmýþtý. El mana anlayýþý fikri temelde bir öðreti; bir kuram oluþla ortaya kondu. Uygulama aþamasýnda bunun kabul ettirilmesi zor olmamýþtý. Öðretiyi zihinsel oluþla kiþiler bünyesinde sindirilmiþti. Benimsenmiþti.

Bu benimsenmiþ olan kabul ediþe göre; "malýn mülkün sahibi (kamu ortaklýðý yerine) El'dir. Kamu bilincinin üretilmiþleri dilediðine verip dilediðine vermeme lüksü ve düþüncesi yoktu. Çünkü ittifak üretilenlerin deðiþ tokuþuydu. Üretim grup içinde grup hareketiydi. Bu mantýðý kýrmak gerekecekti!

“El mülkü dilediðine verir, dilediðine de vermez" diyen öðretinin ilk hali uygulama içinde benimsenir iman (akit-ahit) þekli oldu. “El mülkü dilediðine verir, dilediðine de vermez" diyen söylem akidi açýlýma kondu. Açýlýmlarýn çeþitli uygulamalarý oldu. Bu uygulama ve açýlýmlarýn günümüze kadar gelen yeni bir dönemi daha vardýr.

Ýþte birçok El, bu açýlým döneminin ürünü olukla; birçok kiþiye göre birçok uygulama içinde olukla ortaya çýkacaktý. Anlamayanlar için söyleyelim. El mana anlayýþý çok açýktý. El mana anlayýþý zaten herkesin üretim gücü ve üretim sahipliði olan varlýklý bir yapý olan yerden geliyordu. Bu nedenle El’in herkesi; üretim gücü ve üretim sahibi yapmayacaðý çok çok açýktý. O halde payýný alamayanlarýn ümit var olmasý ve El’in de “nazar etme ne olur, çalýþ, iste senin de olur” demesi kaçýnýlmazdý.

Bir El herkesi deðil de kendi kiþisini ve kendi kiþisiyle olan kendi ahit sahiplik deklarasyonunu kabul ettirmeye uðraþacaktý. Payýný alamayan kiþiler de þu veya bu kiþiye biat edip o kiþinin El’inden; El’in ona verdiði gibi kendisine de vermesini umut edecekti!

“El’den umut kesilmezdi”. Zaten efendisini zengin etmiþ olan efendinin El’ine yalvarýp; tap ve istenin kulu olacaktý. Kiþilere ve kiþisel sahipliðe göre El birçoktur. Herkes aldýðý ya da alamadýðý payý; El ile meþru (kabul edilir, karþý konulamaz temel durum) ediyordu. Malýn mülkün sahibi olup; rýzklarý saçan El; bu sahipliðiyle üreten kurum yerine geçmiþti.

Artýk bizden ve bizim bilincimizden de baðýmsýz olmakla olup biten her þey; nesnel gerçekliðe göre deðil de El’e göre olup bitecekti. El kolektif dönemin günümüzdeki kamulaþtýran ya da özelleþtiren hükümet iradesi, gibi bir irade düþüncedir. Bu sürecin içinde istediðiniz kadar ortak kararlar alan meclisler olsun. Sürecin mayasý budur. Bu mayaya göre kimini pay sahibi yapmak. Kimini de pay sahibi yapýyor görünmekle umut daðýtmaktýr.

Kiþinin El ile iman akit sözleþmesi yapmasý gibi meclisi oluþanlarda parti ile parti iman akit sözleþmesi yapmakla partiye baðlýlýkla süreç demokratik (!) olarak devam etmektedir. El kendi döneminin kiþilere göre olur açýlým yaptýðý uygulamalar olan süreçlerin ürünü olmakla; süreç yerleþene kadar pek çoktur. Zenginliðin el deðiþtirmesi gibi zenginliði veren El anlayýþý da; deðiþimlere göre deðiþimler yapýyordu.

Nasýl fiili olan "ortak sahiplik anlayýþý"; zaman içinde genel bir El anlayýþýna dönüþtü ve ortak sahiplik, " fiili kiþi sel sahiplik sürecine parçalandý ise; " genel kiþi sel sahiplik süreci de ayný kural gereði "kiþisi El düþüncesi olmakla; kiþisi El mana imgeli düþünceye parçalanma olacaktý".

El ilk bahis tutuþma anlayýþýnýn ürünü olukla, kayýp ettirdiði üretim gücünü ve emek gücünü bahisle geri aldýrmayý vaat edecekti. Bu bahsin ana þartý da köleci deklarasyona iman ederek ecir alacaktýnýz. Bu bahis ve bahis konularý, bahsin köleci iman þartlarý süreç içinde adým adým inþa edildi. El þansý, rýzký, malý, mülkü, kaderi, kýsmeti elinde tutup kiþilere isabet edip daðýtan bir mana anlayýþý olmakla “çarký felekti” ya da FELEKTÝ.

Felek, sanki üzerinde isabet ettiði yönü ya da kiþiyi gösterir fal oku olan bir çarký felek olukla isabetlerini yapmak için dönen çemberdi. Yani felek; dönen isabet ettiren çarký felek algýsýnýn imgesiydi. Herkesin gözü önünde herkese göre dönerdi ama bir kiþiye isabet ederdi. Kiþide bu isabeti El mana anlayýþý kýlmýþtý. Dönen çember durduðunda, çember üzerindeki ok kime denk gelmiþse o kiþi þanslý kiþi olup; rýzktan, maldan, mülkten, pay alýyordu (payý daðýtýlýyordu).

Çarký felek herkese denk gelmediðinden nasiple olmak herkese göre olukla deðildi. Öðreti bu olmaya giderek bu olmaya baþlamýþtý. Bu öðretinin isabeti oluþu açýklayan vaz olan söylemi "kimini kiminden üstün kýlýþlaydý". Ön ittifak içinde herkesin þansý, kaderi kendi elinde somut “olanak” iken, El neden böyle þans daðýtýp, insanlara nasiplerini arattýrýyordu? Diye sorsanýz yanýt alamazsýnýz. Nedeni (kerameti) kendisine özgüydü (menkuldü). Sorgulanamazdý. Soracaðýnýza anlamak için azcýk gayret.

El mana anlayýþlý uygulama sonrasýnda kuralarýn çekilip zengin ve yoksulun ve dahi kölelerin yerli yerini almasý sonucunda kiþilerde þafak atmýþtý. Onulmaz ya da baþ edilmez bir ahlak ve ahlak sorunu ortaya çýkmýþtý. Bu tepki uyanýþa karþý nazar etme ne olur çalýþ senin de olur" kabili söylemleriyle "El'den umut kesilmez” söylemleri revaç oldu. Bu revaçla bu söylemler ortama ihale edilmekle ortamýn söz ve eylem düsturu olmaða baþladýlar. Süreç kendi üzerine kapalý mantýk üzerine inþaydý.

"El'den umut kesmeme" söylemli mantalite herkese göre deðiþen istekleri içeriyordu. Devesi olan koyun; koyunu olan deve; baðý olan tarla, tarlasý olanda bað istiyordu. Kimisi de hepsini istiyordu. Kanaatli olanlar da vardý! Kayýplara karþý bir lokma, bir hýrka istiyordu. Hele, ele güne ve namerte muhtaç etme diyen daha da çoktu.

Bu da demektir ki El herkesin isteklerine göre olur El demekti. Bu da "El'in kiþisel El olmasý ve pek çok olmasý demekti. Azýtýp sapýtma denen sürecin öncesi buydu. Azýp sapýtma denen lafýz, tarihi sürecin unutturulmak istenmesiydi. Ahmet'e nasipçe veren El, köle kýldýðý; köle takdir ettiði Mehmet’in de El'i olamazdý.

Üstelik te deðiþmez takdirle Ahmet’e dileyiþ yapmýþ olan, nasýl Mehmet’in El’i olacaktý? Yeni bir illüzyonla. El’den ümit kesmeme sözleþmesiyle (imanýyla); El’in yeni vaat ve ecir sözleþmesiyle El Mehmet’in de El’i olacaktý! Takdir de deðiþme de olmazdý, ama olsun. Bu kadar kusur kral kýzýnda da olurdu. Mehmet bu durumu ya sineye çekecekti. Ya da Efendisi gibi kendisine rýzk veren bir El tasavvur edecekle yeni bir tasavvur olan yoksullarýn El’ini sahiplenecekti.

Köleci politeizmin temeli budur. Kiþi tanrýsýndan, aile tanrýsýndan, köleci feodalitenin aþiret tanrýsýna doðru olan bu çoklu nitelikler; bir El de yansýtmanýn tevhit anlayýþýna doðru gidilecekti. Çoklukta birliðin gereði tevhitti. Birliðin çokluða dönüþmesi de parçalanma olay aþma yeni bir geliþme süreciydi.

Zaten El düþüncesi ön ittifaklý tevhitten parçalanmýþtý. El düþüncesi eylemli ve uygulamalý süreç içinde herkesin kendi El'i olur parçalý durumla birçok bay erki (EL erki) olmakla boy vermiþti. Birçok bay erki olur parçalý süreçten de; oligarþin olan sürecin tevhidi içine geçilmiþti. Ýþte Mehmet bu süreçler içinde ayný El anlayýþý olsa bile hep kendisine gör olan bir El'den nasibini isteyecekti.

Doðal haliyle Mehmet’in kendisi kiþi olukla ve bencillik olukla parçalýdýr. Siz parçalý kiþi ve parçalý ego olan Mehmet’i, üreten iliþki içinde bütünleyip; üretim ekseni etrafýnda eþitleyen koskoca toplumsal süreci yýktýnýz. Mal mülk sahipliðini baþkalarý hilafýna maldan mülkten yoksun olmakla; yoksulluðun sahibi yaptýnýz. Böylece bütünlüðü tekrar parçaladýnýz. Mehmet üreten iliþkili durum sahipliði olan bütüncül düþünceden tekrar kiþisi egoist bir parça düþünce haline getirdiniz.

Tembel dediniz. Çalýþmýyor dediniz. kadersiz dediniz. Dediniz oðlu dediniz. Böylece ayný El’in inanýrý bile olsanýz Ayný El mal mülk sahibi Ahmet’te baþka telakki olacak. Maldan mülkten yoksun olan Mehmet’in nezdinde El baþka bir anlayýþla, baþka bir El olmak zorundadýr. Yani El ayný El görünseler de ikisi de ayný El olamazlar. Nemrut’un El’i ile Harun’un El’i farklý olacaktý.

Bütünden parça düþüncelere ve parçadan bütüne giden süreç bilimsel ve doðal oluþla doðrudur. Bu tümden gelim ve tüme varým olmakla eþyanýn, sürecin ve geliþimin, mana anlayýþýnýn, evrimsel ve evrensel akýþ anlamýna pek uygundu. Bu anlayýþla, El düþüncesi; tümden geldiði yapý ile birçok kiþisi El muktedirliði olmakla patlayýþ vermiþti.

Yanlýþ olan þuydu. Söylediðim oluþ biçimine göre tüme varým ve tümden gelimle olan süreçler üzerine yapýlan öznel modülasyonlar (bindiriþler) hatalýdýr. Modüle (bindirim) edilen öznel anlayýþlar ana eksenin zorunlu ve karþýlýklý bir üreten iliþki baðýntýlý oluþma içindeki genel yararý görmezden gelip; bunu özel yararýn baský ve basýncýna dönüþtürmeye sapmakla enfeksiyonludur.

El mana anlayýþý, ön ittifaka göre ön ittifaktan kopup ayrýlmakla parça olan düþüncedir. Ama El mana anlayýþý uygulamaya konacak olan kendi El süreçlerine göre de bütün olmanýn kendisidir. Uygulamasý içinde her biri ayrý ayrý olan El süreci de bütün olan El mana anlayýþýna göre, parça ve çoklu olan El süreci olmak demektir. El mana anlayýþlý düþünce; ön ittifaktan kopmakla; kendisi de kendisi gibi parça düþünce þekline dönüþecekti. Böylece El mana anlayýþý da tam bir kiþi anlayýþlý mana içerikli düþünceye dönüþecekti. Yani þimdiki deyimle kiþi ilahý ya da kiþi tanrýsý; kiþi rabbi olacaktý.

Köleci sürecin insaný bu kadar parçalý düþünceye nasýl varacaktý? Çok basitti. Bir kez El manalý anlayýþa (heveslenmeye) kapýldýnýz mý; El manalý anlayýþýn zorunlu sonucu olukla herkes El malýndan, El mülkü olandan beklenti içine girecekti. El herkesin varlýðý olan ön ittifaklý yapýyý kiminin varlýðý (zenginliði) kiminin yokluðu þekline çeviren açýk bir mana anlayýþýydý. Ama kiþisel ego ile kimse yokluðu üzerine kondurmuyordu. Herkes zengin oluþun hevesiyle hayaller kuruyordu.

Ýþte bu hayaller bir tutulum, bir tuzak illüzyondu. Ve kamunun (herkesin) olan emek ürünü mal, mülk El’in olmakla; artýk El’in ihsaný, El’in takdiri olan lütfu himmeti vardý. Eh size de bu ihsandan himmet beklemek düþecekti! Kendinize göre yarar, bekleyip ummaktý. Nasipten umudu kesmemekti. Herkesin beklentisi farklý olunca, herkese göre himmet edecek olan El de, tabii ki farklý olacaktý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.