..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi baþka. -Orhan Veli
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




29 Aðustos 2017
Köleci Yasa 16  
Bayram Kaya
Din denilen bu El’ler biati olan sentezin her biri aslýnda oligarþi yapýlý bu din içinde farklý mantýðýn ve düþünce tarzýnýn da bakýþ açýsýydý. Bu her biri baþka baþak El'e biatle salýným veren anlayýþýndan fýþkýran her biri farklý olan bakýþ açýsý; geleceðin din yorum farký ve mezhepleriydi.


:EHA:
Bu mücadele kulvarý içinde bu yol alýþlar da, hiç deðilse kendi süreçlerini ortama dayatýyordular. Bu dayatmalar insanýn köleliðini henüz kaldýramýyordu. Köleliði kaldýramazdý da. Çünkü o üretim koþullarý içindeki nicelik ve nitelik deðiþmeleri köleliði kaldýracak çeliþmeleri ortaya kor düzeyde deðildi.

Yani o içine girilen koþullar; köleliði kaldýrmanýn doðum koþullarýný henüz oluþamamýþtý. Kölelik ne dinlerle ortadan kalkardý. Ne de kölelik, dinlerle ortadan da kalkmýþtý. Çünkü kendisi insana hitap ederken kölelerim (kullarým) diye hitap eden bir anlayýþýn amacý köleliði kaldýrmak deðil aksine ihsas etmektir. Dinler köleliði kaldýrmak için oluþturulmamýþtý. Dinler insaný terbiye ediyordu. Ama ettiði terbiye köleci terbiyeydi. Elbette ki þiþede durduðu gibi durmayan dinler, ihdas edicilerini de aþacaktý.

Tarih bilinci olmayanlarýn bunlarý sindirmeleri ve bunlarý anlamalarý elbette ki beklenemez. Býrakýn dinlerin köleliði ortadan kaldýrmasýný. Kölelik ne Spartaküs ayaklanmasýyla ortadan kalkardý. Ne renç ayaklanmalarýyla ortadan kalkardý. Bu ayaklanmalar savaþlarý kazansa; egemenlikler kursalar dahi kölelik yine sürer giderdi. Ama bu uðurda da hayli yol alýnmýþ olurdu.

Bilindiði gibi þartlarýn olgunlaþmasý içinde sanayi toplumunun kotarýcýlarý burjuvalardýr. Burjuvalar kölelerin yanýnda feodalizme karþý savaþ baþlattýlar. Süreç içinde oluþan yeni bir güç te var olan kölelik ile mücadele sürecine, kölelerin yanýnda bu süreç mücadelesine katýlmýþtý. Her ikisinin amacý da sadece ayný yolda yürümekle kesiþmiþti.

Burjuva sanayi devrimi için feodalizmin hem gerilemesi hem de baþka biçimde olukla ortada kalkmasý gerekiyordu. Köleler de feodal beylerden kurtulmakla kölelikten azat olacaklardý. Ýþte bu þimdilik bir yol kesiþmesiydi. Bu nedenle kölelik mücadelesi orta çað sonuna kadar özünde deðil de köleci anlam ekseninde sürmekle; sözle, köleci özün çevresinden dolaþma olmaktan öte gidemezdi. Ama giderek te kimi þarlar eskiye göre haliyle iyileþti. Çünkü olanaklar da akýl almaz denli iyileþmiþti.

Köleliðe karþý anlamsal karþýtlýkla yapýlan mantýki savunmalar köle merkezli süreçler içinde darbe ve hasarlara neden oluyordu. Kölelik merkezli oluþan bu darbe ve hasarlar; karþý söz diyalektiði oluþla ortaya koyan söylemler kiþileri "kullukta" eþitledi.

Tevhit ilkesi gereði ve tevhit soyutlamasý gereði oluþla þimdi El mana düþüncesi baþlý baþýna yeni bir mana düþüncesi olmuþtu. El mantýklý düþüncenin oluþmasýyla baþlayýp, feodalizmle biçimlenen dinler; yine kendi öngörüsü olmayan burjuvaziyle de barýþ çubuðu içmeye pek uygun bir düzenlemeler oldu.

Bu düzenlemelerle dinler yoluna devam edecekti. Feodalizm içindeki süreçlerle para adamlýðý ortaya çýkmýþtý. Para adamlarýnýn (burjuvalarýn) faiz baskýsý altýnda bunalan feodaller; kendi biçimlemeleri altýnda olan dinlerle faizi haram kýlmýþlardý. Ne var ki burjuva süreçleri de köleci sistemin faiz ürünü olukla ortaya çýkmýþtý.

Dinler günümüzde faize sesleniyormuþ gibi seslenir olukla; kendisi faizin içinde olmaktadýr. Yolsuzluk hýrsýzlýk deðil demekle gemi azýya almýþtýr. Kendisi bir sevaba, sevabýn katý olan üremle ecirler verdi. Enflasyon nedenle (ne demekse) yasalarýn ön gördüðü oranda (dinen ne anlama geliyorsa) faiz (ürem nema) almanýn sakýncasý yoktur denmekle sisteme uzlaþý sinyalleri vere vere yoluna devam ediyordu.

Eskiden takdiri ile sahipliði bitiþken (kolektif) olmanýn söz ve eylemli olan ilah tasýmý vardý. El tasýmý bu bitiþken ligi iyeliði olanlarla iyeliði olmayan kullar diye ayýrdý. Kolektif oluþ mal sahipliði ve maldan yoksun olanlar diye ayrýlýnca; sahiplik yine irade buyurmaydý. Ýyeliði olmayanlar da iradesiz olmakla iradelerinin olmamasý yerine imaný kavi olan kiþiler olmakla; iman sahipleriydi.

Ýlahi süreç nicelemelerini giderek bu ayrýþmalarýn mantýk düzeni haline gelmiþti. Mantýk sistemin geri baðlanýmla olan inþa yasalarýna göre mantýktý ya da deðildi. Bu baðlamla düzenlenen süreçlerde yeni birçok mantýksýzlýklarýný ortaya koyuyordu. Bu nedenle El, önce geri baðlaným yasalarýnýn kurucu ve inþacýsý gibi olukla davrandýrýldý.

Böylece El’e meþruiyet kaynaðý olmanýn izlenimi verildi. Sonra da bu illüzyonu içindeki El; meþruiyet kaynaðýnýn kendisi oldu çýktý. Artýk ilahi dönem içinde kuvve içinde (düþünce de) oluþmakla mantýklý edilen El; eylemli (fiili) süreç içindeki El olup çýkmýþtý. Ýlahi dönemli oluþmalarýn zýddý olukla yansýma veren kuruluþ (inþa) dönemindeki El tasýmýnýn, yerinde yeller esiyordu. Sistem geliþerek deðiþerek öncesini (ilahi dönemi) sisler bulvarýnýn gerisinde býrakarak oturmuþtu.

Köleci süreç; El erki olan, patsi türü bay erki süreçlerinden çýkmýþtý. Bey erki süreçleri kutsanýyordu ve kutsaldý. Yani sahipliðe göre olan söylem ve eylemler kutsaldý kutsanýyordu. Bu nedenle adalet kutsamasý da sahiplik olan mülke temeldi.

Kutsal olanýn davranýþlarý da kutsaldý. Kutsal olan mal sahipliðiydi. Mal sahipliðinin söylemleri kutsaldý. Davranýþlar da, bu sahipliðin (iyeliðin) söylemine göre olukla kutsal olmalýydý. Sahipliðin davranýþ, söz ve eylemleri kutsal olunca kutsallarýn (mal mülk ve irade sahibi bay erki efendilerin) birbirleri arasýnda yapacaklarý oligarþik (takým erki olan), anlaþmalarý da kutsaldý. Kutsal ittifak (anlaþmalar) böyle vardý.

Þimdi köleci tevhit kültürü kutsal anlaþmalar olmakla dünyayý kucaklamýþ, evrene doðru yol almýþtý. Köleci mantýðý evrene doðru da uzatmýþtý. Yani köleci mantýk her yerde geçerli demeye getiriyordu. Köleciliði saymazsak; mantýðýn dünyaya ve evrene uzanmasý insanýn insanlýðýnýn yol kat etmesiydi.

Ýnsan ön ittifakýn sentez ürünüydü. Ön ittifaktan önce insan yoktu. Ýnsan kölelikle yeniden insanlýðýný illüzyonu olur bir þal altýna gizleyecekle görünmez edecekti. Ýnsan yerine kul denecekti. Kimin kuluydunuz? El'in. El'kimdi? Ön ittifaklý birikimi ve uygarlýðýn zýddýný kiþi sahipliði yapan ilkeydi.

Yani ön ittifaklý sahipliðini ve üretim tekniðini, zýtlar oluþmasý içinde rýzk, kader, takdir, tevekkül gibi kavramlarýn (illüzyon) büyüsü içinde emeði, emek eksenli çevrimleri göstermezden gelmenin soyut mantýk dizgesiydi. Bu ilke sistemini kiþinin mal mülk sahipliði üzerine inþa ederek çekici oldu. Kiþi sahipliðinin gördürdüðü düþlere göre herkes kendi üzerine hayaller kurmaya baþladý.

Bu hayallerin kotarýcý olan imge dayanak anlayýþý da, El’di. El bu heveslendirmeyle herkesin damaðýna bir parmak bal çalýyordu. Herkesin hayallerini süsleyen El takdiri nedenle artýk suç ve ceza vardý. Artýk haram ile helal vardý. Brehmen’e bir inek (kurban- hediye) vermek sevaptý. Erdemdi. Brehmen’in yani tapýnaðýn arazi olan mülkü üzerinde Brehmen için çalýþmak sevaptý. Tapýnak algýsý Brehmen özeðinde kiþileþiyordu.

Brehmen görmüyor diye arkasýndan konuþup, iþinde kaytarmak; Brehmen’in malýna mülküne zarar vermek suçtu. Günahtý. Ceza gerektirirdi. Suçu ve cezayý Brehmen’in mal sahipliði belirliyordu. Eþleyiþ ile suç ve cezayý mal sahibi olup olmama durumunun potansiyel oluþu belirliyordu. Mal mülk nerden geliyordu? Cevabý yoktu. Yuvarlak lafla mal mülk “o”nundu (El'indi)

Ön ittifaklardan önce yani totem döneminde, neden mal mülk yoktu? Çünkü birikmez olmakla ve de saðlama eylemi olmak dýþýnda üreten, mal gibi alýnýp satýlan, insaný kendisine ve kolektif yapý oluþuna yabancýlaþtýran emek gücü yoktu da ondan. El tarzý köleci yapýlý süreçler insan aydýnlanmasý karþýsýnda geçmiþi insandan saklar. Bu tür unutturma davasý içinde olmakla evvel benim, ahir benim der çýkar.

Kýsacasý, üreten totem meslekli grup emeði ve gruplar arasý farklý kullaným deðerli üreten emekler deðiþ tokuþlarý olmasaydý, totem gruplar birleþmeli ittifaký sentezin de insaný olamazdý. Ýnsan olmaz ise evrene giden insanlýðý üreten bilinçte olmazdý. Ýnsan gibi bilinçte insandaydý ama kolektifti.

Köleci yapý içinde suç ve ceza yansýmasý olan kölelik mücadelesi; özde deðil de, özün çevresinde dolaþan söz ve mananýn etrafýnda þekillenmesiyle mücadele süreci baþlamýþtý. Bu mana içinde tevhit kültürüne ve geliþen bilince göre El ve kul kavramý ayrýþtýrýldý. Kiþi, mal mülk sahibi de olsa kiþiyi alsa satsa da, tapýnak mantýðý altýndaki kiþileþmenin kuluydu. Bu sürecin þiþede durur gibi durmamasýydý.

Mülk sahibi kul olsa da uygulamada mülksüzler gibi köle ya da kul deðildi. Ama tevhidi mana anlayýþý içinde soyut tevhit gereði mana olurla kuldular. Bu da þimdilik esas oðlan olan kullarý tatmin ediyordu! Bu mücadelenin ilk heveslendirme kavramý El karþýsýnda "kullar eþitti". Bunu niye diyordu? Çünkü yapý kolektif eksende dengeli süreçlerdi. Kiþilerin, denge dýþý durumlarý kavramasý olasý deðildi.
Denge üzerinde olmakla dengesizliðe gidecektiniz. Biliyorsunuz eþitlik gibi eþitsizliði de El yaratmýþtý. El'i sorgulayamayacaðýnýza göre bunu böyle kabul edip daðýtýlacak olan rýzklar üzerinde eþitler deðil “kullukta eþitliðe razý olacaktýnýz”. Kullar türlü türlüyü. Zengin kullar; az zengin kullar; asalak (hýrsýz, þarlatan, gözbaðcý, büyücü, din adamlýðý gibi lümpen) kullar ve çalýþan köle kullar gibi çok çeþitliydi.

Aslýnda kul, insan deðildi. Kul, biat edendi. Rýzk daðýtým eþitsizliðine iman edendi. Zaten insan kavramý El tarafýndan söylenmek istenmeyen bir kavramdý. Ýnsana; “caný çýkasýca” diyordu. “Ýnsan nankördür” diyordu. Sanki bir baþka yaratýktan bahseder gibi bahsediyordu. Oysa rýzk eþitsizliðine biat eden “mümin kullar” öyle miydi? Emek gücü sömürülmekle onlara karþýlýðýnda neler vaat edilmiyordu ki!

Ýnsan farklý totem kültürlerini, farklý totem mesleklerini ve farklý olan kapalý sosyal çevre biyolojilerini bir arada birleþtirip; ön ittifak içinde sentez etti. Sentez içinde her bir grup; diðer bir grubu kendi gibi görüp manaca kendi eþiti saymakla giriþti. Bu giriþme ilk kez gruplar arasý cinsel giriþme dokunumlarý da olmakla sosyal kültürlerin ve biyolojilerin ürünü olmakla “insan olmuþtu”. Totem tabuyu, yýkmýþtý.

Oysa El zihniyeti, insan olan yapýyý mülk sahibi olanlar olmayanlar diye ayýrmakla hem manaca hem madden ve somut olukla, yapýyý dengesiz ve eþitsiz kýlmýþtý. Bu nedenle "kul eþitliði" hiç bir zaman "insan eþitliði" ve "yurttaþ eþitliði" anlamýný içermezdi. Kul eþitliði; mantýk ürünü olmayan, irade sahip ligi olmayan biatle rücu etmenin söylemiydi.

Dinler özde mümin kul dediði için insan dememiþtir. Ýnsanýn bek raunduna atýfla insana insan dese de insanýn insan olma tanýmýyla karþýsýnda olaný kendisi gibi ruhça ve kolektif sahiplikçe hiç eþiti gibi saymaz. Bu nedenle insana insan demeyi, adeta; mümin kullar, takva ehli demekle, unutturma ister. Öyle olmasaydý mümin kulluk insaniliði ortaya koysaydý; basit mantýkla söylersek; insan haklarý beyannamesi ve yurttaþlýk beyannamelerinin yayýnlanmanýn da gereði duyulmazdý deðil mi?

Bilip bilmemede saklanan bilgi ve irade olmakla mal sahipliðinin elinde olan bilgiydi. Eðitimdi. Demek ki "kul eþitliði" o þartlarýn kölelik mücadelesi içinde gereklilikti. Ama içerdiði soyut bir söylem olma nedeniyle insan olmak için gerekli ve yeterli bir neden deðildir.

Zaten aksi olsaydý; ne insan haklar ne de yurttaþlýk beyannameleri deklare edilirdi. Ýnsan haklarý ve yurttaþlýk deklarasyonu evrene hitaptýr. Oysa kul oluþ eþitliði önce o El deklarasyonu içindeki iradeye tabi oluþ biati ve boyun eðmesiydi. Baþka baþka El’lere biatin gereði ve özüydü. Her bir El’e ait el egemenliðini tanýr olmanýn kulluðuydu.

Baþka baþka El’lere ait kulluðun; kutsal ittifaklý oligarþi içinde tevhidi vardý. Bu tevhit ayrý ayrý El kulu olmanýn sorunsalýný; oligarþi anlayýþý içinde "El kullarý arasýndaki dengesizliði; kulluk eþitliði oluþla ortaya koyacaktý.

Bu süreç totem tabusunun aþýlmasý gibi bir süreçti. El tabusunu aþmanýn tevhidiydi. Tabii ki bu da insan olma eþitliði deðildi. Bu biatti. Ön ittifaklarda biat yoktu. Her bir grubun grup meslek sahipliði nedenle iradesi vardý.

Ön ittifaklar grup irade birliðiydi ve tüzeldik içeriyordu. Oysa El 'ler birliði kiþisi mal sahipliði iradesi olmakla tüzeldik içermiyordu. Mal sahibi iradeli maldan yoksunlar biatleydi.

Sonra bu süreç kutsal ittifaklý oligarþi dediðimiz takým erkine baðlý olmanýn kulluðu oldu. Bu sentez ayrý ayrý El kulluðunu ifade eden sentezle milletti.

Bu milletin anlayýþýn içindeki süreçte; her bir her bir sürecin her bir El salýnýmlý frekansý vardý. Bu frekanslar kendi El akitli inancýn renklerini taþýyordu. Rengin de bir frekans düzeyleri olduðunu unutmayýn. Ve bu dini milleti oluþ içinde her bir El inanýcýlarýna özgü söz ve eylemli davranýþlarýn düþünce tarzlarý vardý.

Millet ve din, El salýnýmlý her bir sentezlerin oligarþi içindeki farklý salýnýmlar birleþmesi olmakla; köleci ittifaklý gelenekler din denilen yeni bir taným sürece evirildi. Böylece din milleti oluþu milleti oluþ ta dinleri tanýmlýyordu. Ümmet oluþ ortaya çýkana kadar.

Din denilen bu El’ler biati olan sentezin her biri aslýnda oligarþi yapýlý bu din içinde farklý mantýðýn ve düþünce tarzýnýn da bakýþ açýsýydý. Bu her biri baþka baþak El'e biatle salýným veren anlayýþýndan fýþkýran her biri farklý olan bakýþ açýsý; geleceðin din yorum farký ve mezhepleriydi.

Bu ola geliþler içinde olup biten damýtmalar sürece göre ve zamanýna göre doðru ve ileri bir adýmdýlar. Ama günümüze göre ve þartlarý ortada olmamakla da verimsiz kýsýr oluþun sömürü aracýydýlar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.