..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlýlarýnki gibi, ama yüreðin masum çocuklarýnki gibi olsun." -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Günlük Olaylar > Bayram Kaya




1 Eylül 2017
Diktatör Olsam Meydanlarda Gezer Miydiniz?  
Bayram Kaya
Bu tür sözleri analiz etmek, öyle çok derin araþtýrmanýn bilgisine sahip olmayý gerektirmez. Bu söylem bir masumiyet karinesi deðil, tam bir diktatörlük patlamasý ve tam bir diktatörlük öfkesidir


:AHAB:
Bu tür sözleri analiz etmek, öyle çok derin araþtýrmanýn bilgisine sahip olmayý gerektirmez. Bu söylem bir masumiyet karinesi deðil, tam bir diktatörlük patlamasý ve tam bir diktatörlük öfkesidir.

Bu sözler bana baþka diktatörlerin sözlerini hatýrlattý. Bu hatýrlama diktatörlüðün el an olan, diktatörlük refleksidir.

Durumunun çirkinliðini bilip, öz savunmaya geçme davranýþýnýn gayrý ihtiyari olurla tepki verdiði vesile söylemleridirler.

Diktatörlüðün el kitabý ve suçluluk psikolojisi; "Diktatör olsam burnuma yumruk atýlýr mýydý?" Ya da; "diktatör olsam yakam toplanýr mýydý?" Veya "diktatör olsam siz bunu yazýp söyleyebilir miydiniz? Ha keza; "diktatör olsam siz meydanlarda gezer miydiniz?" türü terenelerdir!

Bir kere yakayý toplatmak ve burnun üzerine yumruk yemek sizleri demokrasiyi içselleþtirmiþ kiþi yapmaz. Veya diktatörlüðün uygulandýðý süreç içinde var olan matbuatýn öyle ya da böyle yazýyor olmasý sizin demokrat olmanýz veya hoþ görülü olmanýz, deðildir. Bu sizden önce kolektif uzlaþmasý yapýlmakla beraber sizinle de devam eden toplumsal uzlaþýlýnla ortaya konan süreçler nedeniyle de öyledirler.

Hitler’e, Musollini’ye, Abdülhamid’e karþý da yazýlýp çizilmiþti. Bunlara karþý da meydanlarda gezilmiþti. Buna raðmen bunlarýn demokrasiyi içselleþtirdiklerinden söz edilebilir mi?

Bunlara karþý yazýlýp çizilmeler, bunlara karþý meydanlarda olunmalar; bunlarýn diktatörlüklerine helal getirmemiþtir.
Týpký birilerinin diktatörden sinip, korkarak; yazýp çizmemesi; meydanlara çýkmamasýnýn toplumda rahatsýzlýk olmadýðýný göstermeyip, sizin de diktatör olmayacaðýnýzý tarif etmemesi gibidir. Þu da bir geçek sinip korkanlar, diðer birilerinin de korkularý deðildir. Bu iyi biline. Onca sindirmeler karþýsýnda, meydandaki korkusuzlara bakarak demokratlýk ikame edilmez.

Burnunuza atýlan yumrukla demokrasi tarif edecek yerde; aksine, burnunuza niye yumruk atýlýyor olmanýn muhasebesini yapmalýsýnýz. Meydanlarda olmak, duyurtulamayan sorunlarýn baský basýncýyla süreci öfke patlamasý raddesine gelmeyi de içerir. Yasal olmayana karþý yasal olmanýn ötesine taþar. Durumlarýný az çok iyileþtiremeyen kölelerdeki bu patlama Spartaküs ile eyleme dönüþürken izin mi almýþtý? Ya da Spartaküs patlamasýna karþý Roma sürece demokrat olduklarý gözü ile mi bakmýþtý!

Madem demokrattýnýz. Seslere kulak veriyordunuz. Neden meydanlarda gezebilir miydiniz? Demenizin gereðini hissediyordunuz? Bunu sorgulamanýz gerekmez mi? Bu söylem yönetenin yasa tanýmazlýðý karþýsýnda olan süreçleri, yönetenin içine sindiremez oluþunun, baþka bir yüzünü takýnýp ortaya çýkmasýdýr.

Eðer bir yöneten, eleþtirel olukla yazýlýp söylenene kulak veriyorsa; söylemin karþý argümanýný ya da ortalama bir seleksiyonunu, "bizden, sizden" demeden yapýyorsa ve bu tarz yapýcý eleþtirileri yazýlma çizme iþine baský uygulamadan; eleþtirilmiyorsa dahi bir eleþtiren beyin fýrtýnasý oluþumlarýný bizatihi destekliyor, koruyor ve sizi düzeltmelerini istiyorsanýz; bunlarý kaale alýrsanýz. O zaman durumunuz layýðýveç ile ortaya konulabilir. Çünkü kolektif akýl kiþi aklýndan büyüktür. Kolektif akýl süreci olumlu kýlma kadar zýtlýðý yani muhalefeti ya da hoþnutsuzluðu da içerir.

Demokrasilerde seçim esastýr. Öyle de diktatörler sadece kendisine oy verenleri, "sandýk ve seçim iradesi" görürler. Bununla kalmaz; köleliði benimsemiþ ya da þeriatý benimsemiþ birine oy kullandýrtmayý da demokrasi olarak görürler. Köleliði, þeriatý içsinmiþ olmak, ne fikirdir; ne fikir özgürlüðüdür; ne demokrasidir ne de demokratlýktýr.

Ne de bunlarýn oy kullanmasý demokratik iradedir. Aksine demokrasi ve demokratlýk bunlarýn tasallutuna karþý geliþtirilmiþ süreçler manzumesidir. Cehalete seçtirmek bir baþka cehalet varyasyonudur. Bu arabaya firen koyalým mý? Oylaþým tartýþmasýný açmakla, cehalete "býrak gitsin, nasýl olsa dümdüz gidiyor. Daha ne istiyorsun. Firene ne gerek var" demeyi oylatmak gibi bir þeydir. Bu, yakýn hoþlanmanýn yeðlenmesi olukla; geleceðin kestirememesi olukla demokrasiyi yerle yeksan etmek olur.

Genelde diktatörlerin meydan korkularý vardýr. Meydanlarý yasaklarlar. Meydanlarý failleri hiç bulunamayan maskeli saldýrganlý, sivilleþtirilmiþ güçlerle provoke ederler. Böylece katmerli olukla kolluk güçlerin müdahalesini iki kez meþrulaþtýrýrlar!

Diktatörler cehalet ve sorumluluklardan kaçarlar. Ýþi fýtrat ya da kader olarak söyleyip Yüce Tanrý'ya havale ederler. Ýþine geldiði yerde Yüce tanrýya havale etmeyi unutup; "onlar var ya iki koyunu güdemezler. Bunu biz yaptýk biz" diyerek eli ile vücudunu (egosunu) gösterir.

Bu nedenle sorumsuzca verilen beraatlarla üç yüzü aþkýn ölümlü maden faciasý karþýsýnda üstelik çökmeyen ocaðýn; "ocak doðasýnda bunlar var" diyerek; ocak FITRATINDA (Yüce Tanrýya havale ile) ölümler ve öldürmeler var derler(!) Bunlar boþ laf ve yetersizliðin verdiði gevezeliktirler.

Eðer böyle bir karþýlýk doðru ve bilimsel ise(!) bunun sonu gelmez. Birileri de çýkar size derler ki; giyotine giden 16. Lui'den; cesedi Bükreþ sokaklarýnda sürüklenen Çavuþesku’ya ve Yedikule zindanlarýnda iple boðulan Genç Osman'dan tutun; Týkrit kuyularýna saklanan Saddam Hüseyinler olmak ta yöneten erkin doðasýnda ve fýtratýnda vardýr denir! Ocaðýn meþumluðunu doðrulayan anlayýþ süreç(!) size akseden ters yüz oluþu da meþru eder!

Gelelim ana temaya.

Aslan (diktatör), aslan da olsa; ceylan meydanlarda gezmek zorundadýr. Ceylanlarýn meydanda ciritle geziyor olmasý aslanlarýn av yapmadýklarýný (yönetenlerin diktatörlük yapmadýklarýný) göstermez. Günde kýrk ceylan da yeseniz kýrk birinci ceylan sahaya çýkmak zorundadýr. Ceylan sahaya çýkmazsa açlýktan mutlaka ölecektir. Ama sahaya çýkarsa aslandan kaçýp kurtulmakla ölmemekle günleri kurtarma þansý hep vardýr. Unutmayýn sinmek kadar meydanda olmakta bir yaþamda kalma seçeneðidir.

Nitekim ceylanlarýn var oluþu ikinci seçenekledir. Yani av olmayý (aslaný diktatörü) göze alarak meydana çýkýp hayatta kalmak, hayatta kalanlarýn soyunu sürdürmektir. Ceylanlarýn sinmekten çok sahada olmasý aslanlarýn, aslan olmadýklarýný (diktatörlerin diktatör olmadýklarýný) göstermez. Ceylanlarýn meydanda cirit atmalarý aslanlarýn, aslanlýk yapmadýklarýný; aslanlarýn ceylanlarý yiyip, ceylanlarý (meydandakileri) avlayamadýklarýný göstermez.

Aksine ceylanlar meydanda gezecek ki, aslan; aslanlýðýný edebilsin (diktatör de meydandakilere kulak vererek demokrat ya da meydandakilere kulak týkayýþla diktatör olup olmadýðý bilinsindi! Eþleyiþle meydanda gezilsin ki diktatör diktatörlüðünü meydanda gezene hissettirsindi(!)

Meydanda gezenlere yönetenler iþ büyümesin diye, önce hiç tepki göstermeden bir kaç tane meydan da gezmenin adýmlarýný attýracaklar. Hoþlarýna gitmese de, baþlarýnýn aðrýyacaðýný bilseler de genel eðilim böyledir. Biz diyeceðiz ki ne demokrat kiþi bak meydandakiler baðýrdýlar çaðýrdýlar da hiç þiddet gösterdi mi (sanki þiddet göstermek zorunda)?

Meydandakiler böylece bir kaç adýmý rahat atacaklar ki bir kaç adým üzerine yine bir kaç adým daha atamadýkça ancak sesiz kalýnan sürecin hülle olduðunu görüp, diktatörlüðün varlýðýný hissedip bir tanýmlamasý ortaya çýkabilsin, deðil mi efendim!

Gerek korkup sinen, gerek memnuniyetten hiç davranmayan biriyle, gün yüzüne çýkmayan birileriyle; aslan (diktatör) nasýl aslanlýðýný yapsýn ki? Zaten korkup sinmesi aslanýn aslanlýðýndan (diktatörün diktatörlüðünden). Gün yüzünde, ya da meydan içinde ceylanlar olmasa, aslanýn aslanlýðýnýn (diktatör olup olmamanýn) esamisi okunmazdý ki.

Diktatörler korkup sinenlerden daha fazla, asýl meydanda olanlarýn katmerli (iki kez) diktatörüdür. Aslan meydanlarda olanlarýn avcý (otoriter-diktatör) aslanýdýr. Sudaki balýklarýn, yeleli aslaný yoktur.

Bu nedenle siz diktatör olursanýz, ya da diktatör de olsanýz; bu kez de meydanlar iki kez gezilmenin meydaný olurlar! Biri emek gücüne hukuka, toplumsal taahhütlü yükümleniþlerin sahipliði içindir. Ýkinci bir meydanda olma süreci de, pusmanýn mutlak yaþamda kopma olmasýyla hayatta kalmanýn meydana; meydan okumasýdýr. Yani arabaya binmeniz meydanlarda gözüküyor gibi olmanýz), araba kazalarýnýn olmadýðýný (diktatörlerin olamayacaðýný) göstermemesi gibi bir þeydir bu.


Bir de diktatör oluþunuza bile siz; meydanda olanlarla karþý karþýya geldiðinizde anlarsýnýz ya da anlamazsýnýz ki bu en vahimidir. Yani meydandaki ceylanlar her tür zulme uður olmayý göze alýþla, sizin diktatör olmadýðýnýzla deðil aksine sizin diktatörlüðünüze karþý burnunuza yumruk olup, yakanýzý tutup, meydanda olurlar.

Açýkçasý, diktatör olup olmamanýzýn ölçütü; kitlelerin meydanlarda olup olmamasýndan kaynaklý bir deðerlendirme de deðildir. Trafiði kesersiniz, sokaklarý yasaklarsýnýz, toplu taþýma araçlarýný bir süreliðine kaldýrýrsýnýz vs. Kýsacasý meydaný yasaklarsýnýz. Kimse meydanda olamaz. Bu görüntü size burnunuza inen yumruk gibi demokratlýk havasý vermez.

Ama bir süre sonra bu yasak elinizde patlar. Süreç kaçýnýlmaz oluþla memnuniyete de memnuniyetsizliðe de yer verir. Siz sadece size oy vereni milli irade ve halk oluþla görmeyeceksiniz. Sessizlik, meydanlarda ses olur da insanlarýn feleði þaþar. Basýný susturursunuz. Ama susanlar sýranýn geldiðini görmekle bu kez, daha bir kararlý oluþu göze almýþla olurlar.

Bu nedenle bunlar; diktatörlüðün söylemi efendim...

23.05.2014



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Parantezin Anatomisi

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 3)
Teslimiyet 6
Çanakkale; Kuruluþun Felsefi Önsözü
Bir Makale Yazmak 2
Þiir ve Estetik
Bir Makale Yazmak 4
Bir Makale Yazmak 3
Kurtuluþun Felsefesi
Bir Makale Yazmak 1
Bir Yazý Çalýþmasý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.