..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu köle çoktur. -Darwin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Akýmlar > Muhammed CAN




4 Eylül 2017
Kültürel Ýslam, Yerini Öz Ýslam’a Býrakmamak Ýçin Direniyor  
Muhammed CAN
Gazeteci Murat Nazlý Bey Gündeme iliþkin sorulara yanýt bulmak adýna, yurtdýþýnda yaþayan araþtýrmacý-yazar Muhammed Can’a ulaþtý. Nazlý Bey’in sorularýný yanýtlayan Muhammed Can’ýn, gündeme dair tespitlerini aktarýyoruz.


:ADGH:
Yazar M. CAN ile Ortadoðu Üzerine
Kültürel Ýslam, yerini öz Ýslam’a býrakmamak için direniyor
Mart 6, 2015 - 11:53 AMhttp://www.abna.cc/
News Code : 675052Source : tahahaber
Brief
Gazeteci Murat Nazlý Bey Gündeme iliþkin sorulara yanýt bulmak adýna, yurtdýþýnda yaþayan araþtýrmacý-yazar Muhammed Can’a ulaþtý. Nazlý Bey’in sorularýný yanýtlayan Muhammed Can’ýn, gündeme dair tespitlerini aktarýyoruz.


Sayýn Muhammed can bey orta doðu ve son geliþmelerle ilgili bazý sorularýmýz olacak cevaplandýrýrsanýz memnun oluruz þimdiden teþekkürler.

- Irak hükümeti IÞÝD'e karþý bir operasyon baþlattý. Tikritte baþlatýlan bu operasyonu nasýl deðerlendiriyorsunuz. Türkiye’nin askeri yardým yaptýðý söyleniyor? Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Irak, Tarih boyunca sayýsýz savaþlara ev sahipliði yapmýþ bir bölgedir. Verimli topraklarý ve bulunduðu konum açýsýndan çok önemli bir bölgedir. Tabi bunlara son iki yüzyýlda ki fosil enerji kaynaklarý alanýnda ilk üçüncü sýrada olan rezerv sahipliðini de eklerseniz, bölgenin stratejik önemi kendiliðinden bilinecektir. Irak’ýn önemini deðerlendirmek için bölgeyi bir bütün olarak görmezden gelirsek yanýlabiliriz. Irak, kadim medeniyetlerin beþiði ve aþaðý Mezopotamya’yý bünyesinde barýndýran, Ýslam Tarihinde Medine’den sonra Ýslam’a ikinci baþkentlik yapmýþ Þehire sahip bir bölgedir. Saddam sonrasý, yeniden kendisi olma sürecine girmiþ olan Irak, Ortadoðu halklarýna ait kavmi ve coðrafi aidiyeti önemini de kendiliðinden anlatmýþ olur. IÞÝD’in kuruluþ ve geliþme felsefesi yüzeysel olarak Sünni Ýslam müntesibi gibi algýlansa da Baas, Saddam, mezhep ve elbette Ýsrail’in çýkarlarý gibi etkenlerin rol aldýðý bir Terör örgütüdür.

Giriþ mahiyetindeki bu açýklamalarýn, size nasýl bir bölge hakkýnda durum deðerlendirmesi yaptýðýmýzýn ipuçlarýný da verecektir.

Tikrit, Dicle nehri kýyýsýnda kurulu ve Saddam’ýn doðum yeri olaraktan bilinen ve Baðdat’a takriben 200 km. Baðdat ve Musul arasý mesafe ise yaklaþýk 400 km. Musul, Baðdat’tan sonra Irak’ýn ikinci büyük kenti. Erdoðan’a yakýnlýðý ile bilinen ve Ülkesine karþý iþlediði suçlardan dolayý hakkýnda yargýlanma kararý olan Tarýk El Haþimi ve þürekâsýnca IÞÝD’e teslim edilen Musul’un IÞÝD’den temizlenmesi açýsýndan, Tikrit’in önemi anlaþýlýr.

Erdoðan’ý, AKP ile iktidara taþýyan uluslararasý güçler, Erdoðan’dan bölgenin Devrimci Ýslam aleyhine karþýt olmasý açýsýndan eskinin yenisi olan Ýslami deðerler dizisi ile sahaya inilmesi gerektiði yeteri kadar telkin edilmiþ ve bu iþ için gerekli eðitimi de almýþtý. Bu hatýrlatmayý yapmamýn nedeni Türkiye’nin; Irak ve Suriye’yi Devrimci Ýslam zincirinden koparmak(Ki gerek ABD Ýsrail ruh ikizi ve gerekse onlarýn ön karakolu görevini üstlenen Türkiye açýsýndan, Irak ve Suriye’de þekillen yeni olgular, devrimci Ýslam deðil, bilakis Ýran’ýn bölgesel hegemonya savaþýdýr)’týr. Ayrýca Türkiye’nin, Selefi ve Vahhabi Ýslam anlayýþý desteði ile bölgeye hâkim olmak adýna IÞÝD terörüne verdiði sýnýrsýz destek herkesçe malum. Bu durumda Türkiye’nin Irak’a askeri yardým yapmasý size de mantýklý geliyor mu? Söz konusu modasý geçmiþ bazý lojistik kolileri yardým saymazsak. Tabii bunun doðruluk oraný da ayrýca deðerlendirilmeli…

- TC cumhurbaþkaný Erdoðan Suudi Arabistan'a gitti. Bu ziyaret sýrasýnda Mýsýr Cumhurbaþkaný Abdul Fettah Sisi'nin de Arabistan'da bulunmasý bir tesadüf olabilir mi? Suudi Arabistan mýsýr ve Türkiye'ye arabuluculuk yaparak yeni bir ittifakýn zeminini mi hazýrlýyor?

Tesadüf olduðunu sanmýyorum. Ancak elde ettiðim izlenimi aktaracak olursam Erdoðan’ýn Suudi Kralý Selman’dan, Kendisini Sisi ile barýþtýrmasýný istediði, bu istek içine Ýhvan Ýslamcý lideri olan Mursi’nin özgürlüðünü talep etmesi izlenimini elde etmek zor deðil. Ancak ‘‘Parayý veren düdüðü’’ çalar. Suudi Petro-Dolarýna mahkûm Erdoðan iktidarý, bölgeyi kendi çýkarýna tasarlama politikasýný ve Mýsýr’a yönelik her istediðini Kral Selman’a yaptýrabileceðini beklemek doðru deðil. Anlaþýlan o ki Sisi; Erdoðan’ý Muhatap almamýþ. Bu noktanýn gözden kaçýrýlmamasý gerekir diye düþünüyorum.

Öte yandan Suudi ve Türk Krallarýný rahatsýz eden Yemen hareketi de unutulmamalý. Her iki Ülke açýsýndan bölgede akan kanýn sorumlusu Ýsrail ve ABD deðil Ýran’dýr. Ýlginçtir. Salý günü ABD senatosunda konuþan Netanyahu’da ayný endiþeyi dile getiriyor ve Baðdat, Þam Beyrut ve Sana’nýn Ýran hâkimiyetine giriþini ve Ýran’ýn durdurulmasý gerektiðini söylüyordu!

Erdoðan’ýn, Kemalizm’in Yüzüncü yýl kutlamalarý adýna hedeflediði 2023 takvimi ve bu uðurda önüne koyduðu 50 yýllýk bölgesel projesi ile 2071 Türklüðün Anadolu hâkimiyeti projesinin derinliklerinde yatan Bizans oyununu görüp göremediðine karar veremem.

Ancak iktidar hýrsýný tatmin etmek adýna en yakýn dava arkadaþlarýnýn, nasýlda tek kullanýmlýk mendil gibi harcadýðýný yine iktidarý elde tutmak ve planlarýný hayata geçirmek için tekfirci terör örgütleri ile iliþkilerine bakmak, onlarý STK ve Türk Ýslamcý cenah tarafýndan nasýl desteklediðini görmek yeterli.

- Ýsrail baþbakaný Benjamin Netanyahu ABD'ye gitti ve iki hafta sonra Ýsrail'de seçimler var. Filistin'de direniþ Ýsrail’le mücadele ederken Mýsýr Hamas'ý terör örgütü ilan etti bunu nasýl deðerlendiriyorsunuz?

Üçüncü Dünya ülkeleri diye sömürü ve istibdadýn adýný deðiþtirerek kendi bahçesi gibi kullanan ABD için de Ýsrail’in arka bahçesidir demek en doðru tabir olur. Bu durumda Netanyahu’nun seçimleri kendi leyine çevirmesi için ABD senatosunun gücünden faydalanmasý yeni bir durum deðildir.

Mýsýr’ýn Ýsrail’le iliþkileri Türkiye gibi ayný paraleldedir. Mýsýr, hiçbir zaman Ýsrail aleyhinde olmadý. Hamas’ýn terör ilan edilmesi yeni bir durum deðil ki daha öncede gelgitler yaþanmýþtý. Burada önemli olan Hamasýn Ýran ve Hizbullah’la olan iliþkilerin yoðunluðudur. Hamas; Katar, Türkiye, Mýsýr ve dolayýsý ile Ýsrail ekseninde kalmayýnca elbette terör örgütü sayýlmalýdýr. Bu da gösteriyor ki Selefi Ýslamcýlar, Hamas konusunda Putin kadar cesur ve adil deðiller.

Mýsýr’ýn Hamas’ý terör ilan etmesi, Suudi Kralýna mavi boncuk, Erdoðan Türkiye’sine aba altýndan sopa ve Netanyahu’nun Ýsrail’ine de seçim primi olarak toptancý usulü bir atak olarak okunabilir.

- Ýsrail, Ýran'ýn bölgedeki güçlenmesinden rahatsýz olduðunu açýkça ilan etti. Ýran Lübnan ve Filistin'den sonra Suriye, ýrak ve Yemen'de de güç elde ederken bu ülkelerle olan iþbirliðini artýrýyor. Bunu nasýl deðerlendiriyorsunuz? Ýran'ýn bölgesel gücü Müslümanlara ne kazandýrýr? Bölgede ne gibi geliþmelere sebep olur?

Ýsrail, Ýran’ýn gücünden ziyade Ýran’dan bölgeye akan öz Ýslam’dan korkuyor. Ýran, sadece Lübnan ve saydýðýnýz bu ülkelerde güç elde etmiyor. Pakistan’dan güney Akdeniz kýyýlarýnýn tamamýnda sahip olduðu Ýslami Paradigmayý güncelleþtirdi. Sözünü ettiðimiz bu Paradigmanýn güncellenmesi, bize Ýran’ýn bölgesel gücü olarak yansýyor. Ancak bu doðru deðil. Doðrusu, Bölgede uyuyan öz Ýslam’ýn uyanýþ ve akabinde direniþe dönüþmesi endiþesidir. Ki Büyük Ýslam ailesi bu gücün direniþ ve zaferinden sonra oluþmasý asýl endiþe veren etkendir. Bugün açýsýndan Ýran’ýn Suriye, Irak ve Yemendeki Ýslami direniþe verdiði destek, Genel olarak Ýsrail, ABD ve Türkiye ve Suudi ve diðer uydu devletleri tarafýndan Ýran’ýn Bölgesel hegemonya olarak yansýtmasý, Müslümanlarýn küresel sömürüye karþý bilinçlenmesini yeniden algý kaymasý ve asýl hedefi saptýrma operasyonudur.

Þunu ifade etmeme müsaade edin ki Ýran, bölgesel güç deðil Küresel güçtür. Bu güç, þu anda baþlamýþ olan ve yakýn gelecekte þekillenecek olan yeni bir dünya medeniyetine ilham olacak deðerleri bünyesinde barýndýrýyor. Bu güç Küresel emperyalizmin tek alternatifidir. Bu güç, kullanýlýp atýlanlarýn kurtuluþ muþtusunu sunuyor. Bu güç ABD’nin içine kadar ulaþmýþ bir güçtür. Söylediklerim slogan olarak algýlanmamalý. Latin Amerika ülkeleri hakkýnda siyasal ve sosyal gözlemlerimizi akademik çalýþmalara dönüþtürebilirsek, söylediklerim daha rahat anlaþýlacaktýr. Öte yandan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan ve harekete geçen, ciddi fay hatlarý vardýr. Türk yetkililerin, ABD Adýna bu bölgelerdeki arayýþlarý medyaya yansýyan kýsmýn ötesinde geleceðe dair derin amaçlar taþýmaktadýr.

Geliþen bu olaylarý bir bütün olarak deðerlendirdiðimizde Ýslam dünyasý diye adlandýrdýðýmýz coðrafyalarda kültürel Ýslam, yerini öz Ýslam’a býrakmamak için direniyor. Direniþin asýl savaþçýlarý halk deðil halka raðmen halk adýna iktidarda olan, batý dünyasýnýn yerli uþaklarýdýr. Ýþte Ýslam beldelerindeki cehennemi savaþlarýn asýl amacý ilk aþamada bu uþaklardan kurtulma mücadelesidir. Ýþte Irak ve Suriye iþte Lübnan ve Yemen, bunlar Ýslami uyanýþtan, direniþe evirildikleri için bedel ödemektedirler. Demek ki uyanýþ yeterli deðil…

- Türkiye, ABD ile birlikte eðit-donat projesine katýlarak Suriye politikasýnda bir deðiþiklik olmadýðýný gösterdi. Resmen olmasa bile IÞÝD vb. örgütlerin iþine yarayan ve Suriye devletini dýþlayan bu siyaset devam ettirilebilir mi? Türkiye Suriye’deki ateþe benzin dökerek komþudaki yangýný söndürebilir mi ve kendini bu yangýndan koruyabilir mi?

Kuruluþ felsefesi Batýlý deðerler üstüne uyarlanmýþ bir ülkeden bahsediyorsunuz. Yirminci yüzyýlýn ilk yarýsýna kadar Anadolu da Ýslam’ýn kendisi olmasa da halkta Ýslam kültürü vardý.

Ne yazýk ki Cumhuriyet Türkiye’si halka ait bu kültürel Ýslam’a da tahammül etme erdemini gösteremedi. Türk Ýslamcýlarýn, Osmanlý bakiyesi Anadolu’ya hâkim olma refleksi, onlara sahip olduðu deðerlerde yozlaþmayý ve böylece iktidara gitmelerini gerekli gösterdi. Sonuçta son 90 yýllýk gelinen süreç, onlara Kriterlerini NATO’nun belirlediði bir Ýslam’ý savunmayý dini bir zorunluluk olarak algýlattý. Öyleyse ABD’nin(ki NATO’nun patronudur) Ýslami direniþe karþý yürüttüðü savaþýn son taktiði olan eðit-donat projesine, Türkiye’nin katýlmamasýný düþünmek, ABD ve NATO kurallarýný ihlal etmek demek olur. Ki Türkiye Hükümeti, teamüller gereði böyle riskli bir itirazý yapmayacaðý gibi ABD ve NATO’yu bizatihi Suriye ye müdahale etmesi için çaðrýda bulunduðunu Ýslam dünyasý unutacak deðil.

Türkiye’nin, Yeni Osmanlý hayali ve kendi çýkarlarý için komþusunu yakmaktan çekinmediðini bildiðimiz halde Türkiye’den bu yangýný söndürmeyi beklemek, sizce ne derece doðru olur? Sizin tabirinizle bu yangýn ki gerçekten korkunç bir felakettir, zaten Türkiye’yi sarmýþ. IÞÝD, eðit-donat projesi, Þah Fýrat operasyonu, Kobane ve diðer olaylarýn bütününü bir tablo içine koyup baktýðýmýzda Türkiye, gelecekte çok daha faklý bir siyasi atmosfere girmekten kurtulamayacaktýr.

Kurtulamayacaktýr. Çünkü Suriye aleyhindeki hiçbir Planlarýnda baþarýlý olamayacaklar.

- Yakýn bir zamanda Türkiye’de de seçimler var. Cumhurbaþkaný Erdoðan anayasayý deðiþtirmek ve baþkanlýk sistemini getirmek istiyor bu konudaki görüþleriniz nedir? Baþkanlýk sistemi bölgeyi nasýl etkiler?

Mevcut sistemde seçim ve partisel politikalarýn faydasýna inanmadýðým için bu konularda fazla konuþmak istemiyorum. Ancak þunu söyleyebilirim. Erdoðan’a biçilen rol ve sahip olduðu iktidar hýrsýný da eklediðimizde, özlem duyduðu 2023’e kadar iktidarda kalma arzusunu tadacaktýr. Ki bu süreci tamamlamak ancak anayasayý deðiþtirmek, Kürtlere nispi statü verecek baþkanlýk sistemi ile olur. Anayasa deðiþtirme yetkisi adýna parlamentodaki sayýsal çoðunluðun nasýl saðlanacaðý hakkýnda geliþtirilmek istenen entrikalarý, bu konuda ne düþündüðümü söylemek istemiyorum...

- Son olarak; Hükümet ile PKK arasýndaki çözüm Planý ve Kürt sorunu hakkýnda düþüncelerinizi almak isterim.

Orta Doðuda en büyük iki sorundan biri Filistin, diðeri Kürt sorunu hakkýnda söz söylemek kolay olmasa gerek.

Öncelikle þunu söylememe müsaade edin. Son yýllarda Kürtler eþittir PKK, PKK eþittir Kürtler algý yaratýlmak isteniyor. Bu algý özellikle Erdoðan ve mahiyetindeki AKP kadrolarýnca bilinçli bir þekilde geliþtiriliyor. Kanaatime göre Erdoðan Kürtleri seçim malzemesi olarak kullanmak istiyor ve bunu HDP’de biliyor…

PKK’nin ve onun siyasi kanadý olan HDP’nin çözüm süreci hakkýndaki düþüncelerini net olarak bilmesem de Ýmralý sakini de olaylarý Erdoðan gözü ile görmesi ve Erdoðan’ýn da söz konusu zevatý bütün Kürtlerin öncüsü gibi göstermesi, baþlý baþýna bir sorunu oluþturuyor. AKP eþittir Türkler, Türkler eþittir AKP demek olmadýðý gibi. Öte yandan Türkiye tarihinde Kürt sorunu hakkýnda en radikal dönüþüm yine Erdoðan tarafýndan gündeme getirildiði söylense de bu doðru bir yaklaþým deðil. Kanaatime göre Erdoðan Kürtleri seçim malzemesi olarak kullanmak istiyor ve bunu HDP’de biliyor. Kürtler, inkâr ve imhayý dayatan bir süreçten kendine ait kazanýmlarýný oluþturdu. Bu kazanýmýn artýsýný, sadece Kürt partisi hanesine yazmak insafa sýðmaz. Kürt halký toplu olarak bedel ödemiþtir...

Kürt ulusu adýna barýþ bölgesel bir sorun ve konudur. Yani Ýran, Irak, Suriye ve Türkiye dörtlüsü olmakla birlikte, ABD ve Batýlýlarýn kesinlikle bu konuda rol almamasý ile mümkündür.

Þu halde Kürt nüfusunun yarýsýný oluþturan Kuzey Kürtlerinden bir kýsmýný temsil eden PKK/HDP Acaba geride kalan Kürtleri hangi sisteme entegre ederek bütünleþmeyi düþünüyor? Arya-i olan ve kadim bir medeniyet sahibi Kürtlerin Kuzey dýþýnda kalanlarý, Arabi alfabe kullanýyor ve Batýlý tarzdaki yaþamý dýþlýyor. Batý tipi yönetimlere sýcak bakmýyor. Kürt aydýnlarý ise PKK/HDP’nin dillendirdiði paradigmanýn çok ötesine geçmiþ.

PKK’nin silah býrakmasý, Kuzey Kürtleri adýna silah kullanmamasý, Silahlý güçlerin belki de tamamen PYD’ye dönüþüp erimesi mümkün olsa bile Türkiye’nin Suriye politikasý, onlarýn (PYD) her zaman telaþ halinde kalmasýna haklý nedenleri olarak kalacaktýr.

Elbette bölgede silahlar susmalý ve barýþ olmalýdýr. Ancak barýþ yerelden ziyade bütün bölgeyi kapsamalý ve kalýcý olmalýdýr. Kaldý ki Katkýsýz Ýslam’ýn ayak sesleri uyuyanlarý uyandýrmýþ. Bu durumda bölgedeki diðer Müslüman milletlerle birlikte, Kürt halký da bir daha ABD ve Batý’nýn oyunlarýna alet olmak istemiyor. Onlarýn konforlu yaþam sürmeleri adýna sömürülmek ve ölmek istemiyor. Batýlý deðerleri savunan devletlere itaat etmek istemiyor. Bu söylediklerime Kürtler halkýnýn bütünü dâhil olmasýný dilerim.

Çözüm sürecinin naifte olsa yeni yeni resmi yetkililer tarafýndan dillendirdiði bir zamanda Taner Yýldýz’ýn; ‘‘Kandil daðý eteklerinde petrol arayacaðýz’’ sözü, Türkiye’nin bölgedeki Stratejik hayalinin ipuçlarýný da veriyor. Devletin enerji bakaný olan Yýldýz’ýn, Petrol hülyasý Kürt sorunu hakkýnda çözümün, neden Kürt haklý adýna Ýmralý sakini ile yürütülmesi gerektiðini özetleyen ayrý bir bakýþ açýsýný da geliþtiriyor. Kürt sorunu ve çözümü Türkiye perspektifinden bakarak deðerlendirdiðimiz de Fýrat ve Dicle su kayaklarý ile Güney Kürdistan petrol yataklarý Ýsrail’in zevalini önlemek, çözümün etkenleri olarak sayýlmalýdýr. Böylece Baðdat hükümetinden ayrý yapýlan petrol anlaþmalarý ve Suriye de Esad’sýz bir iktidarýn neden istendiði daha rahat anlaþýlacaktýr.

Son cümle olarak þunu söylemek isterim.

Kürtler ve Kürdistan, Orta Doðu medeniyetinin halký ve vazgeçilmez bir parçasýdýr. Batýlý deðerlere adapte olamayacak kadar deðerlidir. Bu durumda Küresel güç olma yolunda ilerleyen Muhammedi Ýslam müntesiplerine taraf yerini almayý bilecektir. Þayet Kuzey Kürtleri böylesi bir olgudan nasiplenmezse, bu durum ‘’Kuzey Kürtlerin ontolojik intiharý’’ olacaktýr!

Sayýn CAN, sorularýmýzý cevaplandýrarak düþüncelerinizi bizimle paylaþtýðýnýz için teþekkür ederiz.

Bende size teþekkür eder, çalýþmalarýnýzda baþarýlar dilerim.

Murat Nazlý



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýslamýn Fatýma (S. A) 'Sý
28. Dehe-i Fecr'e Girerken!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dost Ýçin [Þiir]
Serzeniþ [Þiir]
Bizde Ne Anne'ler Var [Þiir]
Ne Ýnsanlar Gördüm [Þiir]
Ey Gazzeli Cocuk! [Þiir]
Ayrýlýk Senfonisi [Þiir]
Hatýram! [Þiir]
Namus'un Adýna! [Þiir]
Hum Kýyýsýnda Bir Gece [Deneme]
Muhammed Can S. Demirtaþ'a Soruyor [Eleþtiri]


Muhammed CAN kimdir?

. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.