"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Nasýl ayný anda hem Ankara da hem Kýrþehir de olamýyorsanýz; ayný anda çaya girip yýkanýrken; ayný anda ameliyat yapamýyorsanýz. Ayný anda ve ayný anýn, ayrý ayrý zaman kompartýmaný içinde de koyun güderken baðda; tarlada; maden ocaðýnda; yün ditme iþinde, yün tarama, yün yýkama, yün eðirip; yün dokuma; yün dokuma tezgâhý inþa etme gibi her bir baðýntý süreçler olan her boþluk devinmesi içinde olamazsýnýz. Siz Ankara’da iken ve siz Ankara süreçlerini ortaya koyarken diðer biri de Kýrþehir süreçlerini ayný anda ortaya koyup entegre etmelidir. Etrafýnýzý saran hava da ya da mekân içinde sizi birleþtiren size baðýntý iletilmesi olan da, kolektif bað enerjili bu kolektif atmosfer akýþlý sinerjidir. Bu koþullar içinde ayný anda farklý farklý yüzlerce zaman içinde olamamakla, nasýl zorunlu iseniz; siz koyun güderken bu iþlerin de ayný anda görülüp, ekmeðinizin de hazýrlanmasý zorunlu olmakla ancak siz dört koyun güder, olacaksýnýz. Biri sizin can güvenliðinizi saðlamadan siz, koyun da güdemezsiniz. Buradaki ikinci bir illüzyon da þudur. Sanki herkes koyun gütmek zorundadýr. Böyle olunca bu çobana itaat ve sürü olma psikolojisiyle afyonlayýp, sömürüyü çobanýn hakký görmektir. Üstelik entegrasyon içinde herkes koyun da gütmeyecekken. Kendi iþinizi, sürecin iþi gibi göstermek þeytan dilidir. Vesvese dilidir. Fitne dilidir. Üretim hareketleri parça ve baðýntýlý olan zorunlu iþlerle kolektif olur. Ve kolektif baþlar; kolektif baðýntýyla sürer gider. Sizin dýþýnýzdaki nedenlerle ve sizin de koyun gütmenizle sürer. Sizin dört koyunu güdüyor olmanýzla sizin kolektif içinde olmamanýzla da (ölmenizle de) bu baðýntý ve bu zorunlu süreçler bitmez. Zorunlu olan sizden sonra da kolektif baðýntýyla sürer gider. Sizin dýþýnýzda olan bir þey, sizin sahipliðiniz de olamaz. Sizin tek sahipliðiniz kolektif oluþa katýlým vermekle kolektif olandan, herkes gibi ihtiyacýnýz kadarla tüketecek olmanýz ve sosyal yaþantý aþmanýzdýr. Doðada ihtiyacýnýzdan fazlasýný çeþitli zorunlu nedenlerle elinizde tutamayacaðýnýzý biliyorsunuz. Ayný yasaya göre tüketir olacaðýnýz için kolektif içinde de üretilenin gereðinden fazlasý olmadýðý gibi fazlayý da elinizde tutamazsýnýz. Tutuyorsanýz, bir þeyleri birilerine tükettirmiyorsunuz demektir. Tüketim fazlasýný elde tutmak iþi; çok daha maliyetli bir iþ olmakla enerjinin korunumu ve sakýnýmý gereði elde tutmayý yeðlemezsiniz. Neden yeðlenmez? Elde tutulan için harcanacak kat kat fazla enerjiyi saðlamak tümden yorucu ve yýpratýcýdýr. Elde de tutuyorsanýz. Burada olup biten þu. Normal koþullarda alan akýþý içinde ve alan yönünde oluyordunuz. Bu alan yönü size sinerji dediðimiz bir kuvvet uyguluyordu. Bu durum sizin akan nehir yönünde eylemli olmanýz gibi bir kolaylýktý. Siz bir birim tüketim için bir birim enerji (emek) harcamasý yapýyordunuz. Bedavacýlýk için beþ birim emeði elinizde tutmak için siz en az on birim daha emek harcayacaktýnýz. Böylece beþ birimi elde tutmak için bu beþ birime alan yönüne zýt olduðunuz için (nehrin akýþýna karþý kütük yüzdürdüðünüz için) on birim enerjiyi de bu ters yüzdürme iþi için harcýyorsunuz. Yani elinizde tuttuðunuzdan çok daha fazlasýný harcamakla; sömürü ve þiddet kullanýmý ile hukuksuz olma daha da artýyor. Bu nedenle doðada saðlama yapan kiþi normalde bundan kaçýnýr. Siz neden kaçmýyordunuz. Siz kaçmýyordunuz çünkü ne elinizde tuttuðunuzu siz üretiyordunuz. Ne de elinizde tuttuðunuza harcana fazla enerjiyi siz üretiyordunuz. Bu nedenle sizin üretmediðiniz pahalý yaþamý size bedavadan sistem üretiyordu. Sizin elde tuttuðunuz þey sizin olmayan beþ emeði yine sizin olmayan diðer bir on beþ emeðe harcattýrma yapmakla o beþ birim emeði; daha fazlasý olan çok yüksek maliyetle boþuna enerji harcanmasý olan durumla elinizde tutmanýzdýr. Bu nedenle kapitalizm elinden tuttuðunun kat kat daha fazlasýný, size can mal olukla harcatarak elinde tutmak zorundadýr. Bir de bunun süren çevrimler olmasý için enerji harcar ki; barýþýn, birliðin silah olmakla; barýþýn bozulmasý þarttýr. Kardeþ kardeþ yaþama varken, size; insanlýk dýþý vahþet gelen savaþ, öldürme ve terör; yeni durumlarýyla, yeni kargaþa içinde; yeni kiþilerle yeni düzenlerin kurulmasýna zemin olukla sömürenler için kaçýnýlmazdýr. Siz kendi illüzyonlu pencerenizde dünyayý; kardeþ kardeþ yaþamak olukla görüp, yansýtýrken; sizi illüze edenler; kardeþ kardeþ yaþamanýn sömürü olmadýðýný iyi bililer. Ve bu aþamada tufanlar yapar denli kendi canlarýndan; kendi yaþamlarýndan öncelikle kimse yoktur. Ýþte çeliþki de buradaydý. Geniþ kitle dünyaya at gözlüðü ile ve illüzyonist El mantýðý ile bakýyordu. Ayný El mantýðý efendiye sömürü olurken sizi sömürtüyordu. El mantýðý efendiye hukuk iken; size hukukun hukuksuzluktu. “Dört koyunu güdememe dili, kolektifin dili ve üretimin dili olmayýp; kökten bir sömürü dilidir. Artýk sömürü dilini, sömürü dili olmayandan ayýrmalýyýz. Barýþa, kardeþliðe, teröre; en az bölünmez bir birlik ve beraberliðimizi söylediðimiz dil kullanýmý kadar olmakla; olup bitenlere bir de sömürü diliyle ikili bakmayý da öðrenir olmalýyýz. Bulanýk havanýn dahi kurdun iþine yarayacaðýný da göz önüne almakla; önünüzde koyacaðýmýz bir seçenek olarak deðerlendirelim. Savaþ sadece sizin için ölümdür, yýkýmdýr. Savaþýn kazananý da kaybedeni de olmaz denir! Kazananý olmayan savaþ yapýlmaz. Bu mantýk savaþçý olukla size göre ve girilen ülkenin istilasýna göre olan kayýplara göre söylenmiþtir. Savaþa siz ölümle korkuyla, hamasetle ve acým, merhametle girersiniz. Sürece de bu düzeyde bakarsýnýz. Oysa savaþý çýkaranlar savaþa acýma, merhamet, ölme, öldürme duygusallýðýnýn gözüyle bakmazlar. Sistemin fazla ve boþ boþuna enerji harcamasý nedeniyle kapitalist sistem arada bir ve sýk sýk bunalýma (krize) girer. Bunalýmda çýkmanýn ve çevrimin devamý için yeni tür KAZANÇLARLA nasýl KÂR ortaya koyarým diyen kapitalistler sürece kapitalistçe baktýðýndan savaþ süreci sömüren için baþka akar. Sömürülen için bambaþka duygularla akar. Barýþ türküleri barýþ deðildir. Oysa kayýplarý siz kazanca çeviremediðinizde; böyle bir niyetiniz olmadýðýnda; haklý olarak bizde böyle bir kalleþ amaç olmamasý gerektiði karþýsýnda; kayýplarý kazanca çevirenler, savaþýn kazananýdýrlar. Biz savaþla birlikte düþünmeyi ölüme, yýkýma, sakatlara sefalete kadar getirip kendi korkularýmýzý büyütüyoruz. Korkularla akýlýmýzý ve düþünce dünyamýzý ketliyoruz. Böylece saðlýklý düþünemiyoruz. Týkandýðýmýz yerde, haklý olarak barýþý, kardeþliði söylüyoruz. Bu yanlýþ deðildi. Yanlýþ olan ve bilmez olduðumuz þey sürecin barýþý, kardeþliði söyleme dinamiði üzerinde akmýyor olduðudur. Siz dinamiði deðil, sistemi çekip çeviren, irade sahibi egemenlere göre dinamik olmayaný söylüyorsunuz. Sömürü dinamiði barýþ ve kardeþlik üzerine kurulmaz. Süreç, üreten iliþki üzerinde egemenler saltanatýyla sömürüye dönüþmüþtür. Barýþý da, kardeþliði de; sömürü olan belirliyor. Ne zaman kardeþ olunacaðýný; ne zaman barýþ olacaðýný hep sömürü dili söyler. Siz de buna “kardeþ kardeþ yaþamak varken bu savaþ niye” diye haklý söylemle ilenirsiniz. Savaþ istemiyorsanýz, kardeþlik istiyorsanýz; baþlangýçta olduðu gibi sömürü eylemli hukuki gerçeði ve sizi sömürüye razý etmenin sömürü mantýðý olan sömürülme dilini ortadan kaldýracaksýnýz. Yani süreç kardeþlik ve barýþ söylemli dinamikler üzerinde akmýyor, yanlýþ olan bu. Süreç üretim hareketi üzerinde ve üretilenin nasýl paylaþýlacaðý üzerinde akar. Savaþlar hep bir paylaþým savaþý olmuþtur. Savaþlar, yeniden ve yeniden paylaþým savaþlarýdýr. Zaten sömürü kardeþlikle barýþ deðildir. Süreç, sömürü gerçeði ve bunun iletim dili olan köleci mana anlayýþý üzerinde akýyor. Oysa savaþ yýkým olduktan sonra yapýmdýr da, imardýr da. Sistem kârýn tutsaðý olduðundan avýný pençesi arasýnda tutmak isteyen aslan gibi köleleþip daha çok enerji harcayýp bunlarla kazanç hýrsýna maðluptur. Sizin için deðil ama sömürenler için sömürenlerin varlýklarý sömürüye baðlý olan zenginlik için yýkým ve yapým boþ boþuna deðil sömürenlerin saðlýklý cilt tazelemesidir. Az yukarýda söyledik. Sömürü çarký; sömürdüðünden daha fazlasýný elinde tutmak için boþ boþuna harcar. Size boþ boþuna harcama gelen þey; size göre sizin ters tarafýnýzdaki negatif var oluþla sömürenler için zorunlu bir gerekliliktir. Bu yüzden gözünü kýrpmadan kardeþliðinizi ve barýþýnýzý harcarlar. Size cenk havasý içinde cennet türküleri söyletirler. Dünyadaki insan haklarý, evrensel hukuk dediðimiz sistemi; barýþý, demokrasiyi bunlar kurar. Bunlar, efendilerin hukuku olmakla; insan haklarý, hukuk ve barýþ size ve barýþa deðil; sömürüye savaþa hizmet eder. Savaþ, yýkým ve iþ makinalarýyla yapým onarým ve imara girmek birileri için yeni kan deðiþimi olmakla yeni düzendir. Yeni yaþamýdýr. Dünyayý yeniden kurmaktýr. Birileri kâr etmese, hiç savaþ çýkmazdý. Ki bu nedenle aldatan kapitalist putlardan sakýnýn. Zorunlu ve baðýntýlý olan parça iþlerin entegre olunduðu ortam içinde siz siz olun dört koyunu güdüp gütmeme gibi parça iþlerin abartýlmasýndan hep kaçýnýn. Bunlar boynunuzda boza piþirenlerdir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |