Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
Ertesi gün de canýmý sýkan bir olay yaþadým. Aksilikler üst üste gelirmiþ ya. Aslýnda benim için sürpriz sayýlmaz bu olay. Ben o fahiþeyi daha önce kaç köpekle beraber olurken görmüþtüm de, her defasýnda yanlýþ gördüðümü, onun yalnýz beni sevdiðini söyleyip inandýrmýþtý. Nasýl bir yanýlgýysa bu? Gözlerimle görüyorum, köpek binmiþ Köpüþ'ün sýrtýna, inleyip duruyor. Bu þýllýk da yanlýþ görmeden bahsediyor. Ona karþý öfkeliyim, onunla beraber olanlara da. Bir punduna getirip intikam alacaðým o adýný bile anmak istemediðim zilli ile beraber olan köpeklerden. Ama bu seferki farklý. Köpek deðil, bir insanla beraberken yakaladým. Orta yaþlarda bir adam. Simit satýyor. Ayný sokakta Cafer Aga'nýn evinden çok aþaðýda bahçeli bir evde oturuyor. Dul, çünkü karýsý ölmüþ. Oralarda gezinirken bu þýllýðý adamýn bahçe kapýsýnda gördüm. Ne iþi var burada, diye kendime sordum, biraz sonra da adam çýktý kapýya. Elinde bir parça sucuk vardý. Kokusundan anladým. Ona verdi, o da sucuðu yutup açýk kapýdan içeri girdi. Telle çevrili bahçe pek korunaklý olmadýðý için, bir aralýk bulup içeri girdim. Adam önde bu arkada gidiyorlardý. Dýþarýdan görülmeyeceðine emin olduðu bir yerde, evin arkasýnda adam durdu. Bu fahiþe adama iyice yanaþtý. Adam bunu biraz okþayýp pantolonunu indirdi ve arkasýna geçti. Ne olacaðýný merakla izliyordum. Adamýn önce ayaklarý sonra da bütün vücudu titremeye baþlayýnca ne olduðunu anladým. Beynimden vurulmuþa döndüm. Gizlendiðim yerden çýkýp hýrlamaya, havlamaya baþladým. Adam þaþýrdý, zilliden uzaklaþtý. Aceleyle pantolonunu topladý. Þaþkýnlýðý geçince de eline bir sopa geçirip bana saldýrdý. Benden önce Köpüþ kaçtý. Peþine düþtüm, yakalamak ne mümkün! Adam da peþimizde... Canýma can katýyordun Köpüþ! Dünyamý aydýnlatýyordun Köpüþ! Günlerimi güzelleþtiriyordun, ömrüme ömür ekliyordun, hayatýmýn rengiydin... Ya þimdi? Evet þimdi senden nefret ediyorum, iðreniyorum. Meðerse sen ne kadar aþaðýlýk, adi bir mahlukmuþsun! Seni gebertmek istiyorum, bir kerede deðil, acý çektirerek yavaþ yavaþ. Ýþte o zaman ancak öfkem geçer... Böyle diyorum demesine de, doðrusu bunlar aklýmýn söyledikleriydi. Ya kalbim? Kalbim mi? O, bu acýmasýz düþüncelere katýlmýyordu. Akþam karanlýðý ile birlikte fýrtýna çýktý. Benim yuva beþik gibi sallanmaya baþladý, Cafer Aga'nýn evinin de bundan aþaðý kalýr tarafý yoktu. Yuvamýn deðil de evin derdi tutmuþtu beni. Ya uçarsa! Fýrtýna birkaç saat sonra durdu. Bulutlar rüzgarla birlikte gittiklerinden gökyüzü pýrýl pýrýldý, Ay da meþe aðacýnýn arkasýndan yüzünü azýcýk göstermeye baþladý. O gece geç saatlere kadar uyuyamadým, hep Köpüþ'ü düþündüm ve onu çok sevdiðimi anladým. O yüzden ona zarar veremezdim. O kandýrýlmýþtý, asýl suçlu simitçiydi, Öyleyse simitçi bir bedel ödemeliydi. Böylece kalbim, aklýmý da ikna etti, ya da teslim aldý... Çok geç uyumama raðmen erkenden uyandým, yan bahçedeki horoz üç kere öttü, bir tavuk gýdakladý ve tekrar sessizlik sardý etrafý. Sokaða çýkýp çöp konteynerinin arkasýna gizlendim. Bu saatlerde sokaklarda kimseler olmazdý. Bir-iki tavuk, bir kedi ya da köpek... Hepsi bu, insan pek olmaz. Az sonra camekanlý arabasýný iteleyerek gelen simitçi göründü. Benim yanýmdan geçerken paçasýna daldým. Pantolonu yýrtýldý, o yüzden paçasý aðzýmdan kurtuldu. Adam panikledi; baðýrmaya, küfür etmeye baþladý. Ben tekrar hücum edince kaçtý, kaçarken simit arabasýna çarptý. Araba devrildi, o da biraz ileriye düþtü. Bundan sonra artýk kaçmak en doðru hareket olacaðýndan, ben de öyle yaptým. Simitçi arkamdan hem baðýrýyor hem de yakasý açýlmadýk küfürler savuruyordu. O gece simitçi bizim evin bahçe kapýsýndan Cafer Aga'ya seslendi. Benden korkusuna içeri giremiyordu. Cafer Aga yanýna gitti. Ben de peþindeyim. Beni þikayet etmeye geldiðini anlamýþtým, acaba Cafer Aga ona inanýp bana kýzacak mýydý? Heyecan içindeydim. -N'oldu, ne var? Dedi. -Þu itine sahip ol. Sabahleyin bana saldýrdý, arabamý devirdi, o yüzden camlarý kýrýldý. Ya zararýmý ödersin ya da seni mahkemeye verecem. -Hadi ordan, it düzücü! Ne ödemesi, bende para ne gezer? Durduk yere saldýrmaz Kalo, vardýr elbet bir sebep. -O zaman mahkemede verirsin hesabý! Bu sözler Cafer Aga'yý iyice çileden çýkardý, gözlerini kocaman açtý, sesini daha da yükseltti: -Lan þerreffsizz sen önce o düzdüðün köpeklerin hesabýný ver, benimkisi kolay... Dedi. Adam söylene söylene uzaklaþtý. Bu tartýþma da gösteriyor ki, simitçinin ne yaptýðý baþkalarý tarafýndan da biliniyormuþ. ● ● ● (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |