..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnýzlýk güzel birþey, ama birilerinin yanýnýza gelip yalnýzlýðýn güzel birþey olduðunu söylemesi gerekir. -Balzac
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




22 Ekim 2017
Sistem Ýþszliði Gösterip Sizi Sömürüye Razý Ediyordu 5  
Bayram Kaya
Oysa ilk üretim hareketine giriþen atalarýmýza, kimse iþ vermiyordu. Atalarýmýzýn iþvereni ve patronlarý yoktu! Doðumlar herkes için mallý mülklü doðumlar da, deðildi. Öyle olsaydý zaten; El sürecine ve bunca illüzyona gerek kalmazdý. Ama El; El yasasýyla rýzklarýnýzý daha siz ana rahmine düþmeden önce veriyordu. Böylesi özel ve bencil bir gayret yoktu. Ama yine de kiþiler bu rýzk ve nasipleriyle, doðduruluyorlardý. Yani El Kayralýlar anadan babadan mallý mülklü özgür doðuyordular!


:HBB:
Sistem reostasý tapusuzlara tapuyu gösterdi. Sistemin enfeksiyonlarý sömürüyü meþru etti. Üretim hareketi; kolektif olanla, zorunlu ve geri baðlanýmlaydý. Tapu sahipliði; kolektif ligi tapu olukla ele geçirdi. El bir yanda kiþilere maldan mülkten yoksunluðun öfkesini teskin ediyor; bunu takdir diyordu. Diðer yandan da yoksulluða tapu gösteriyordu. Hâlbuki tapu iktisapla hayat, meþru deðildi. Geri baðlaným yasasý yoktu. Üretim hareketinin zorunlu nedeni deðildi. Ve sürecin üretim yaptýrýr bir neden baðýntýsý deðildi. Tapu üretim hareketinin ilineðiydi. Sömürüye ve sömürtmeye yarýyordu.

Sizi köleliðe razý eden El mantýklý tapu mana anlayýþý sistemin alt yapý sürecini inþa ediyordu. Tapu sahipliði hakký üst sistemin mantýðýný da oluþmakla sizi kýskaca alýyordu. Bu nedenle köleci tapucu El sistemleri kolektif üretim gücü kullanýyorlardý. Ýþte bu noktada kolektif ligi yiten insan; yiten kolektif ligi ile özgürlüðünü de yitirdiðini fark etmiþti.

Tapu sahipleri, hemcinslerine neler kaybettirdiklerini iyi biliyordular. Bu nedenle mal mülk sahipleri yoksulluðu nasýl tapusuz oluþ ile izah ediyorsa; yoksulluðun da yitirilen özgürlüðünde þaibe sel dikkatini kendi üzerlerinde men etmek için yiten özgürlüðü de bulunan yoksul oluþu, insanýn doðumuna baðlýyordular! Bu tür anlayýþý ortaya koyan üst yapýlý mantýklarýyla diyordular ki; “insanlar özgür doðarlar, özgür yaþarlar!” Ya da “insanlar özgür doðmalý ve özgür yaþamalýlar” derler.

Ýnsan neye göre doðuyordular ki; neyin özgürüydüler? Zorunluluðun olduðu yerde özgürlük olmaz. Özgürlük zorunluluðun bilinci üzerinde oluþturulan kolektif üretimli kullanýmla olasýdýr. Zorunlu baðýntý içinde olmanýn koþullarýyla belirlenen süreçte inorganikler de organikler de zorunlu olurla var oluyorlardý. Zorunlu var oluþ ta; doðumlarýn özgür doðup, özgür yaþamaða iliþki olduklarýna hiçbir þekilde tarif edilemez.

Oysa Ay’a giden insan özgürdü. Ay’a gitme birçok zorunluluðun birçok kiþi eliyle kolektif baðýntýlarýn, entegre edilmesiydi. Ay’a giden insan ortak üreten insandý. Ay’a giden insan kolektif üretimin oluþmasý sonucundaki kullanýmlarýyla özgürdüler. Ve özgürlük kolektif bir üretim hareketi sonucunda ortaya çýkýyordu.

Ve üretim hareketi de zaten ancak ve ancak toplum veya kolektif oluþ içindeydi. Özgürlük; zorunluluðuna varýlmýþ bilinçti. Ve kolektif yapýlan üretim hareketiydi. Özgürlük ortak üretim hareketini kiþisi kullanýmlar biçimi olmakla zorunluydu. Kolektif gücü kim kullanýp; mülk hakký diye nemasýný kim yiyorsa özgürdü. Zorunluluðunu bilmeyen; zorunluluðun bilinci üzerinde bir kullaným deðeri üretemeyenler; özgür deðildiler. Doðada üretemeyenler, doða tarafýndan (zorunluluklarý tarafýndan) güdülüyordular.

Hemcinslerimiz ve biz doðarken hem üreten bir eyleme sahip deðildik hem de üreten eylem ile doðmamakla, özgür deðildiler. Daha doðrusu doðumlara, özgürlük te; özgürlük deðil de diyemezdik. Özgürlük, doða içinde sunulana baðlý kalan bir yetinme de deðildir. Özgürlük doðanýn sunumuna baðlý kalmadan; üretir olmanýn eylemliliðiydi.

Özgürlük; kolektif olan üretim hareketinin; alan içindeki insanlar bilinci üzerinde verdiði yansýmalarlaydý. Yansýma her bir kiþide farklý farklý yanlarýyla beliriyordu. Bu belirenler entegrasyonu da kolektif bilinçti. Yansýma da kolektifti. Üretim hareketi de kolektifti. Ýnsanýn toplum içinde ortak üreten baðýntý hareketleriyle biz özgür oluyorduk.

Öyleyse biz toplumla (kolektif ile) üretendik. Ve biz kolektif baðýntý ile (toplum sal baðýntý ile) özgür olup; özgür yaþýyorduk. Yani kimse bizi özgürce doðdurmuyordu. Bizler bir toplum içine doðmakla, özgürlük bize kaçýnýlmaz oluyordu.

Yani dünyaya gelen insan elinde penisilin antibiyotiðiyle doðuyor olmakla özgür deðillerdi. Bu böyle olmadýðý nedenledir ki toplum içinde toplumla antibiyotiði kullanýr oluyordunuz. Antibiyotiði kullanmakla hastalýða karþý irade var edip, özgür oluyordunuz. Özgür doðum olmadýðý nedenle bir tilki özgür doðmaz; hiçbir organik doðum özgür doðup, özgür yaþayamaz. Tilkiler özgür doðsun demekle de tilkiler özgür doðmaz.

Ýnsan toplum içinde özgür olduðu gibi özgürlüðünü de toplum içinde kaybeder. Ürettiði halde ürettiðinin kölesi olur. Emeðine, kendisine, toplumuna, üreten iliþkilerine yabancýlaþmakla köleleþmiþtir. Bu kölelik tilkinin köle doðup doðaya boyun eðmesi gibi de deðildir. Bu insanýn özgürlük yaratan yeteneði üzerinde köleleþmesiydi.

Kolektif üretim hareketinin bir parçasý olan tüketim ve kullaným sahipliði; kimi kiþilerin sahipliði olur. Böylece üreten iliþkiler içindeki birçok bað karakterler mal-mülk takdiri ile kimi kiþilerin sahipliði yapýlýr. Ýnsanýn kolektif baðýntýlarla üretir olmasý mal-mülk sahipliðinin tozu dumaný içinde görünmez olmuþtur.

Üretim hareketi; kimi kiþilerin mal mülk sahipliði ve mal mülk sahipliði hakký karþýsýnda zorunlu anlamýný, büyüsünü yitirmediði halde insanýn emeðine; üreten iliþkilerine yabancýlaþmasýyla yitirilmiþtir. “Ýnsan özgür doðar özgür yaþar” anlayýþý kapitalizmin uydurmasýdýr. Size açýktan kölesiniz diyemediði için “insan özgür doðar özgür yaþar” diye sizi okþayan bir üslupla, size; uydurmuþtur.

Bu uydurma, gözlerden düþen El mantýðýnýn yeni bir versiyonu olmasý ile El mantýðýna da çok uygundur. Neydi El mantýðý? El mantýðýna göre daha siz doðmadan önce kaderleriniz yazýlmýþtý. Siz de kaderinizle birlikte doðuyordunuz. Oysa doðada bir determinasyon vardýr. Ama size yönelik özel seçilimle beliren yönelimiyle determinasyon yoktur. Bir böceðin determinasyonu neyse belirme açýsýnda sizinle böceðin determinasyon içinde belirmesine hiçbir özel kayra karýþma yapmaz.

Doðduðunuz kiþi, zenginse; doðduðunuz kiþinin mal mülk sahipliði varsa; siz üretmeden (sömürerek) üretileni kullanmakla özgürdünüz. Dünya ve toplum böyle bir üretim hareketi tanýmamýþtý. Doðduðunuz kiþi, kadersiz ise; siz mal-mülk sahipliði olmayan birinde doðmakla, kullaným iradeniz olmamakla; özgür deðil köleydiniz

Yok, efendim “insan özgür doðar özgür yaþar” söylemi insan haklarýna iliþkindir! Bu söyleyiþ içinde öyle denmek istenmiyor “Ýnsan özgür doðmalý, özgür yaþamalý!” denmek istenmekle bu bir temennidir diyebilirsiniz. Yine bu temenniyi hayata geçirmedir deseniz bile yine de bu böyle olmaz.

Elinde atom, elinde elektrik teorisi olmadan; elinde paratoneri olmadan doðanlarý siz; nasýl özgür doðdurup ta, nasýl özgür yaþatýr olacaktýnýz acaba? Lafla peynir gemisi yürümez. Bu hikâye bir kayboluþunuza kýlýflar uyduran bir hikâye olmakla okunmalýdýr.

Elinde mýzraðý olmadan aslanýn önünde kaçmaktan harap olmuþ atayý, aslana karþý nasýl özgür doðdurup; özgür yaþatacaktýnýz? Sefalet içine doðanlarý; nasýl özgür doðdurup, özgür yaþatacaktýnýz”. Ýþi olmayaný; üretemeyeni; iþsiz býrakýlaný; özgür doðar veya özgür doðmalý deme içinde; nasýl fikri hür, vicdaný hür, irfaný hür yapacaktýnýz?

Bu söz sadece anaca, babaca zengin olanlardaki doðumlarý, özgür yapardý. Üretim; kullaným ve tüketimdi. Herkes tüketen ve kullanan olmakla zorunlu üretendi. Üreten olmakla da zorunlu bir kullanan ve tüketendi. Oysa ortama verilen bir tür illüzyonlu þaþýrtmayla sahiplik mana anlayýþý üretimin yerini almýþtý. Sahipliði olan üretmiyordu. Ýþ veriyordu! Üretmeden kullaným deðeri ile üretilenleri tüketiyordu.

Oysa ilk üretim hareketine giriþen atalarýmýza, kimse iþ vermiyordu. Atalarýmýzýn iþvereni ve patronlarý yoktu! Doðumlar herkes için mallý mülklü doðumlar da, deðildi. Öyle olsaydý zaten; El sürecine ve bunca illüzyona gerek kalmazdý. Ama El; El yasasýyla rýzklarýnýzý daha siz ana rahmine düþmeden önce veriyordu. Böylesi özel ve bencil bir gayret yoktu. Ama yine de kiþiler bu rýzk ve nasipleriyle, doðduruluyorlardý. Yani El Kayralýlar anadan babadan mallý mülklü özgür doðuyordular!

Ýnsan bile bir tür olmanýn dýþýnda, insan olukla doðmamýþtý. Ýnsana; üretim hareketi içinde ittifaklý olan nitelikli emek gücü ve biyolojik sentezi nedenle insan denmiþti. Biz tarihi insan tanýmýný hiç bilmeyiz. Ýnsan söylemi, kendi türü için eþeðe eþek denmesi gibi bizim de kendi türümüze hazýra söylenmiþ bir söz gibi anlatýlýp anlaþýlmaktadýr.

Ýnsan dan baþka hiçbir türün isim macerasý yoktur. Ýnsanýn isim macerasý insana sýradan bir isim olukla söylenmenin çok ötesinde tarihi bir diyalektikle; tarihi bir geçmiþle; tarihi bir sosyo kültürlü toplumsal evrimiyle söylenmiþtir. Deðilse El’in aklýna ilk gelen kelime olukla size de insan densin denmemiþti.

Ýnsan insan olma bilincini yitirip te El’in kulu olmakla köleleþmiþti. Özgür insandan eser kalmamýþtý. El insaný köleleþtirmek için her þeyi yapýyordu. Yoksullara iþ verdiriyor. Yoksullarý iþsiz býrakýyor. Olmadý mý tehdit ediyordu. O da olmadý mý vaat ediyordu. Ýþte El’in ikinci anlamla söylediði “insan nankördür” sözü sonradan söylenen söz olmakla bu ikinci anlamla bu isim; ad gibi üzerimize yapýþýp kalmýþtý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Anlamak Gerek 26
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.