Dünyayý isteyen bilime sarýlsýn, ahireti isteyen bilime sarýlsýn; hem dünyayý hem ahireti isteyen yine bilime sarýlsýn" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
Canlýlar için güven duygusu yemekten içmekten daha önce gelen temel bir edimdir. Kendisini güvende hissetmeyen hiçbir canlýda açlýk ya da farklý duygular kolayca harekete geçemez. O anda en yüksek derecede kendisini gösteren duygu korkudur ki, zaten korkunun yükselmesiyle güven veya güvensizlik düþüncesi ortaya çýkmaktadýr. Korku duygusuyla oluþan güven hissi, tüm canlý türlerde gizlenme, saldýrma, kaçma, ses, salya vb. gücünü kullanarak kendisini saðlama almaya çalýþýr. Güvencede olduðunu anladýktan sonra diðer yaþam faaliyetlerini gerçekleþtirmeye baþlar. HayvanÝ türler için güven duygusu bu þekilde bir etkiye sahipken, insanlarda daha farklý ve zorluklar içerisinde geliþtiðini görmekteyiz. Ýnsanýn kendinde güven oluþturmasýnda en büyük zorluk, korkunun nereden, ne zaman ve nasýl geleceðini önceden kavrayacak kývrak bir zekaya sahip olup olmamaya baðlýdýr. Ayný zamanda buna karþý korunma yöntemlerini geliþtirmesi için de, bilinç yapýsýnda bilgi, teknik ve tecrübelerin olmasý þarttýr. Bunlar yaratýlmadan sadece doðal hayvani güdülerle kendisini korumaya çalýþýrsa, rakiplerinin planlý saldýrýlarýna karþý baþ edemeyeceði gibi, hiçbir zaman güvecede de olamaz. Bir insanýn doðal hayvani özelliklerden ve korunma biçiminden kurtulup, insani duygularýn mevcut olduðu kiþilik veya karakterle yaþayabilmesi için, her þeyden önce özgür düþünce ortamýna baðlýdýr. Özgür olmayan hiçbir insan hayalindeki insani özelliðe asla kavuþamaz. Bu yüzden güven duygusu insanda iki aþamalý bir yapý taþýmaktadýr. Birincisi doðal hayvani korunma ve yaþam, ikincisiyse can güvenliðinden emin olmadan baþka bir adým atamamasýdýr. Kiþinin ihtiyaç duyduðu ya da mecbur olduðu bu iki aþamalý güven yapýsýna kavuþmasýný saðlayan temel mekanizma, insanýn beyin ve bilinç özelliðindeki farklýlýktýr. Ýnsan beyin yapýsýnýn büyüklüðüne baðlý olarak bilinç ve düþünebilme yetisiyle, doðadaki diðer tüm canlýlarý geride býrakmaktadýr. Bu sayede tüm canlýlardan ayrýldýðý gibi bilinçli bir korku ve korunma psikolojisiyle, saðlam bir güven duygusuna ihtiyaç duyarak yaþar. Çünkü korku duygusu özellikle insanlarda büyük travmalara yol açtýðýndan, doðal savunma yöntemi insan için yeterli gelmemektedir. Mecburen yeni tedbir ve teknikler geliþtirmek zorundadýr. Öncede belirtildiði gibi korku hayvanlarda, insanlardaki kadar büyük travma yaratmayýp sadece tedirginlik görülür. Eðer tehlike ölümle sonuçlanmazsa hayvan yaþamýný kaldýðý yerden ayný þekilde devam ettirir. Korku bir insan tarafýndan küçük ya da büyük þekilde hissedilip gerekli güven ortamý saðlanmadýkça, o insanýn düþüncesi eksik ve bir sürü karmaþýk duygularla dolar. Çare üretemediði anda kendisini güvencesiz hissedip kendi kendisini imha edebilmektedir. Tam da bu noktada insan ve toplum için güven nedir, ne anlama gelmektedir? Bunun nasýl saðlandýðýný anlayabilmenin yolu, insanýn bireysel ve toplumsal yaþam psikolojisine bakmaktan geçmektedir. Tarih öncesi çaðlar incelendiðinde, insanlar ikiþerli veya en fazla on kiþilik gruplar þeklinde, hayvanlarýn yaþamýna benzer doðal bir güven hissiyle hayatýný sürdürüðü görülür. Aile ve büyük topluluklar halinde yaþamaya baþladýklarý andan itibaren, bilinçli bir korkuyla birlikte, bilinçli korunma ve güven duygusu oluþmaya baþlamýþtýr. Buna sebep olan nedenlerden bir tanesi, insanýn zeka yapýsýnýn sürekli geliþmesiyle, özellikle kendi cinsi tarafýndan bilinçli saldýrýlarýn artarak devam etmesidir. Eðer insanlar bilerek ve tasarlayarak birbirine saldýrmamýþ olsalardý, korunma ve güven duygusu hayvanlarda olduðu gibi doðal bir ortamda devam edecekti. Ýnsanýn beyin yapýsý, doðadaki diðer tüm canlý ve cansýz varlýklarýn hepsinden hem büyük olmasý hem de sýnýrsýz bir fonksiyonel özellik taþýmasý nedeniyle, yaþam ve güven duygusunu sürekli yenileyerek farklýlaþtýrmaktadýr. Ayný zamanda hýzlý þekilde deðiþim gösteren devrimci bir zeka ve bilinç, olumlu ve olumsuz yaþama kapý aralamaktadýr. Böyle bir zeka yapýsýna sahip insan, bir taraftan harikalarý yaratýrken diðer taraftan olumsuzluklarý da icat eden tek canlýdýr. Kývrak zekasýyla yaþanan tüm olumsuzluklardan ders çýkarýp, güven duygusunun ne kadar önemli olduðunun bilincine varan insan, bununla ilgili teorik ve teknik araçlar üretmeye baþlamýþtýr. Bu noktadan hareketle insanda oluþan güven ve güvensizlik duygusunu iki þekilde ele alabiliriz. Birincisi Bireysel olarak kiþinin bilgi, eðitim ve kültür yapýsýna dayanan öz güven. Ýkincisi toplumsal ya da devletler sistemiyle oluþturulan güvencedir. Bireysel öz güven; kiþi edinmiþ olduðu eðitimin nitelik ve derecesine, toplumsal yapýnýn siyasal, inançsal, kültürel özelliklerine baðlý þekilde oluþan bir karakterdir. Öz güveni kazanmýþ kiþiler ve toplumlar, güvenlik sorunu baþta olmak üzere diðer sosyal hayatýn önemli bir kýsmýný, bireysel ya da grupsal olarak demokratik çerçeveler içerisinde kendileri geliþtirip saðlarlar. Bireysel ve grupsal gücü aþan durumlarda ise, devlet ve toplum olarak el birliði yapýp, çözümler üretilerek daha güvenli yaþanýr. Bazý kiþiler hiçbir eðitim ve kültüre sahibi olmadan, kendi doðal yapýsý gereði öz güvenli bir karakter gösterseler de, bunlar istisnalarý oluþturur. Ayný zamanda liderlik özellikleri yoksa kendi þahsýndan baþka kimseye faydasý bulunmaz. Bu yüzden toplumsal ve genel kaideyi deðiþtirmemektedir. Toplumsal veya devletsel öz güven; bireysel ve grupsal oluþumlarýn gücünü aþan durumlarda, devlet eliyle oluþturulan yapýlara verilen addir. Devlet yönetimleriyle oluþan güven veya güvelik duygusu yine devletlerin demokratik olup olmamasýna baðlýdýr. Demokratik olmayan otoriter, totoliter, diktatör, Þeriat vb. yönetimler, bir kýsým insanlara güven saðlarken diðer birçok kesim için tam tersi güvensizlik oluþturmaktadýr. Ýfade edilen yönetimler her zaman kendi emrinde kullanacaðý veya düþünce bakýmýndan en yakýn gördüðü kesimleri daha koruyucu ve kollayýcý davranýr. Ayný zamanda bunlarý diðerlerinin üzerinde bir baský aracý olarak ta kullanmaktadýr. Gerçek demokratik yönetim yapýsýna geçmeyen toplumlarda, devlet tarafýndan korunan ya da desteklenen kesimlerin çoðunluðunda öz güven hiçbir zaman geliþmemiþtir. Bunu devlet bilinçli olarak yaratmaktadýr. Çünkü öz güveni oluþan bireyler veya toplumlar, devlete belirli noktalarda ihtiyaç duyar. Diðer alanlarda kendi öz güvenlerine dayanarak yaþadýklarý için devlete kul olmazlar. Ýfade edilen sistemler bireyleri sürekli büyük bir korku (Fobi) psikolojisi içerisine sokarak eðitirler. Korku psikolojisine kapýlan kiþi her zaman kendisine yardým edecek maddi ve manevi bir güce ihtiyaç duyar. Bu da doðal olarak kiþinin öz güven kazanmasýný tamamen engelleyip güvensizliðe sürüklemektedir. Böylece devlete kulluk derecesinde baðýmlýlýk gösterilmesi, bilgi ve kültürel olarak çaðýn gerisinde hareket eden devlet ve toplumsal yapýlarda görülür. Çünkü her þey devletin iradesine baðlýdýr. Devletin iradesi bittiði ya da zayýfladýðý durumlarda, bu kesimlerin yaþamý da tamamen hüsran olur. Baðýmlýlýk beyin ve bilinç yapýsýný köreltiðinden, ne yana ve nereye savrulacaðýný hiçbir þekilde düþünüp bilemez. Büyük bir belirsizlik içerisinde önüne gelenin kullanabileceði zavallýlar durumuna düþürür. Onun için herhangi bir þeye tapýnma mantýðýnda ya da ondan baþka bir yaþam þeklini düþünemeden baðýmlý olarak yaþamak, öz güveni olmayan bilinçsiz toplum veya bireyler demektir. Ýfade edilenlerden de görüldüðü gibi, kiþinin öz güven kazanmasý diðer tüm maddi ve manevi deðerlerden daha önemli olduðu anlaþýlmaktadýr. Öz güven ve toplumsal güvence insan kiþiliðinde büyük bir olumluluk yaratýrken, ayný zamanda güvensizlikte bir o kadar olumsuzluklara sebep olduðunu görüyoruz. Güven ve güvensizlikle ilgili gerçek durum bu þekildeyken, özellikle demokrasiyi din, ýrk milliyetçiðinde ve þahsi menfaat çýkarýnda nalayan çað gerisi ülke insanlarýnýn yaþamsal güven yapýlarýný kýsaca özetlemekte fayda vardýr. Orta doðu ülkelerin hiçbirisinde gerçek demokratik yapýya geçilmediðinden, insanlar eðitim ve bilgi açýsýndan aðýrlýklý olarak din ve ýrk milliyetçi baðnazlýða sýkýþýp kalmýþlardýr. Düþünce, merak, sorgulama, tartýþma gibi özgürlük ve güveceden yoksun yaþarlar. Devletin izin verdiði kadar konuþulur. Söz konusu ülke ve toplumlarda istisna bireylerin dýþýnda büyük çoðunluðun bilincinde, sürekli bir korku, her an ne olacaðý bilinmeyen, güvensiz, itibarsýz ve karamsarlýklarla doludur. Birçok ülkede her gün yaþandýðý gibi, kiþi kendisini evinde bile güvencede hissetmemektedir. Sokaða çýktýðýnda mutlaka bir olumsuzlukla karþýlaþacaðýný, çocuðunu okula güven içerisinde gönderememesi. Ýþ, saðlýk, eðitim ve gelecek güvencesizliðin yaþandýðý toplumlarda, asla insani karakterin normal olduðu söylenemez. Ýnsani karakterin oluþmadýðý bir ortamda güvensizlik tavan yapmýþ demektir. Zaten bu yüzden çatýþma, kavga, savaþ, didiþme ve yolsuzluklar baþýný alýp gitmiyor mu? Tüm bu olumsuzluklarýn nedeni bahsi geçen bölgelerde kiþiler öz güvenlerini kazanamadýklarý gibi, devlet güvencesinden de yoksundurlar. Ýnsanýn; insana yakýþan þekilde düþünebilmesi ve yaþamasýnýn birinci temel kuralý özgür þekilde düþünüp öz güvenin geliþtirilmesidir. Ýkinci yöntemse toplumsal ve devletsel olarak demokratik kurum ve kuruluþlarýn oluþmasýyla ancak mümkün hale gelmektedir. Bu yüzden insan psikolojisinde öz güveni niteliksel olarak geliþmiþ bireyler, geneli kapsayan nicel özgür toplumsal yapýlarýn tek garantisidir. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |