Dünyaya geldiðinden, dünyada bulunduðundan, dünyadan gideceðinden hoþnut olan bir kimse görmedim. -Namýk Kemal |
|
||||||||||
|
Bu makalenin yazýlmasýna, Cumhurbaþkaný'ýn Boðaziçi Üniveristesi'ndeki konuþmasý sýrasýnda, Üniversiteyle ilgili yaptýðý eleþtiri üzerine ihtiyaç doðrmuþtur. Söylemiþ olduðu ifadelerde, birilerine kapýyý kapatýp birilerine açarsanýz, o üniversite bilim yeri olamayacaðý gibi Müslüman Bilim Adamý da olmaz demiþti. Gerçekten geniþçe tartýþýlmasý gereken bir konudur. Aslýnda ifade edilmek istenen, dindar insanlara kapýlarý kapatmanýzý kabul etmiyorum. Bu mantýkla iyi bir üniversite olarak görmüyorum, bilimsel politikalarýnýzý deðiþtirmelisiniz anlamýna gelmektedir. Eleþtiriden sonra üniversite ne yapar onu bilmeyiz ancak, bu konu Türkiye açýsýndan çok önemlidir. Çünkü pozitif bilimlerin olduðu yerde; metafizik (Tanrýcý) felsefe ya da ilim olmaz. Ayný þekilde metafizik ilimin olduðu yerde de pozitif bilim olamaz. Ýkisi birbirinin tamamen zýttý iki dünya görüþüdür. Bu yüzden ikisinin bir arada hiçbir þekilde çalýþmasý mümkün deðildir. Bilim kurumlarýyla ilgili böyle bir gerçeklik olduðuna göre Türkiye ne yapmalý? Türkiye yaklaþýk yüzyýldýr hem dindar hem de laik pozisyonda, pozitif bilimlere açýk bir ülke görüntüsüyle bugünelere gelmiþtir. Bu durum eskiden beri açýk þekilde dindar olanlarý hep rahatsýz etmiekte idi. Þimdi son noktaya mý gelinmiþtir, düþünüp tartýþmamýz gerekecek. Belki de Türkiye dindar ve laik görünüm yüzden, tam geliþemediði gibi tamamen geride kalmamýþtýr.. Bu orta yolla mý devam edecektir yoksa tamamnen dini ilimlere doðru kayýp, pozitif bilimden iyice uzaklaþacak mýdýr? Burasýný zaman gösterir. Gerçekten Müslüman ya da Ýslam veya Dindar birisi, Bilim Adamý Olur mu? Sorusunun tartýþmasýna geçemeden, net bir yanýt vermek gerekirse, evet Müslüman veya Dindar birisi Materyalist Pozitif Bilim Adamý olamaz. Sebebine gelince. Bilim kelimesi; öz Türkçe kökenden gelip bilmek, bilgi ve bilgili olmak anlamýndan türetilmiþtir. Göktürk devleti döneminde Türklerin içerisinden çýkan ilk Türk Bilgini Bilge Kaðan'ýn adý da bu kelimeyle aynýdýr. Bilim kelimesinin türkçe olduðundan hiçbir þüpheye gerek kalmamaktadýr. Bilim kelimesinin kapsamýna gelince; dünyada bugüne kadar bilim üzerine iki temel düþüncenin olduðunu herkes bilmektedir. Bunlardan birisi Felsefeyle baþlayýp ikiye ayrýlan Metafizik ilim felsefe ve Materyalist bilim felsefesidir. Dine ve Tanrýya inanan insanlarýn sahiplendiði ve yaþamýný buna göre düzenledikleri felsefe, Metafizik Ýlimdir. Müslümanlar buna haklý olarak bilim demezler, (Ýlim) þeklinde ifade ederler. Metafizik felseffi ilim; anlam ve kapsam açýsýndan gözle görülmeyen, fizik ötesi manevi bir güç olarak kabul edilen Allah'ýn varlýðýna inanan ve insanlýðý bu düþünce üzerine eðitip yetiþtiren bir ilim dalýdýr. Bu Ýlim dalý; (Metafizik) madde, varlýk ve insanlar üzerinde deneyler yapýlmasýna kesinlikle karþýdýr. Çünkü doaðadaki her þeyi Allah istediði gibi var etmeiþtir, bunlarla insanoðlunun oynamasý, deðiþtirmesi, canlý ve cansýz varlýklar icat etmesi haramdýr, yasaktýr, Allah'a þirk koþmaktýr der. Müslüman Ýlim Adamýnýn ilmini buna göre yapmak mecburiyeti vardýr. Metaryalist Bilim ya da diðer adýyla Pozitif Bilimse; insanýn bilinç ve düþüncesinde soru iþareti yaratan her þey üzerinde deneysel çalýþmalar yaparak elde edilen somut sonuçlara göre düþünüp yaþamayý temel alýr. Gözle görülmeyen ve varlýðý hiçbir þekilde hissedilmeyen þeylere inanmayý reddeder. Ve tüm bilimsel çalýþmalarý insanlýðýn faydasýna olacak þekilde yürütür. Kutsallýk ya da maneviyat diye bir düþünceyle asla hareket edemez, ederse bilim olmaktan çýkar. Þimdi bu iki genel felsefi dünya görüþünün kýsa özetinden yola çýkarak, Müslüman ya da baþka dinlerden olan Dindar bir insanýn, neden Bilim Adamý olmayacaðý sorusuna rahatlýkla cevap verebiliriz. He þeyi Allahýn yarattýðýna inanan dindar bir insanýn, Pozitif Bilim yapan bir üniveriste de çalýþmasý gerçekten zordur. Çünkü çalýþtýðý üniversite bilimsel olarak canlý ve cansýz varlýklar üzerinde deneyler yaparak bir þeyler icat etmektedir. Bu da Metefiziðe göre Allah'ýn iþine karýþmak oluyor. Aslýnda Müslüman ve dindar insanlarýn Din Ýlimleri öðreten bir Üniversite de çalýþmasý gerekir. Böyle bir imkan olamyýp, mecburiyet karþýsýnda Pozitif Bilimlerin yapýldýðý Üniveriste de çalýþýyorsa ki, çalýþan çok var, o zaman þunu söylemek durumundayýz. Ya bilimsel akademik eðitimi tercih etmeyecek, ediyorsa buna katlanmak zorundadýr. Çýkýpta Nuh Peygasmber oðluyla telefonla konuþtu gibi ifadeler, bilime ve bilim adamlýðýyla asla örtüþmemektedir. Bu yüzden deðil midir? Müslüman ülkelerin hiçbirisinde bilimsel ve iþe yarar bir icat bulunmaz. Her türlü bilimsel kaynaðý veya maddeyi Müslüman olmayan ülkelerden alarak ihtiyaçlarýný gidermektedirler. Çünkü sahiplenilen ve inanýlan Ýslami Metafizik felsefi ilim, Materyalist pozitif bilimlere karþýdýr. Ýslam ülkeleri bu nedenle bilimsel icatlardan genelde uzak dururlar. Böylece Müslüman birisi; Metafizik Ýlim Adamý olur, ancak Materyalist Pozitif Bilim Adamý olamaz. Olursa..! ya inanmýyordur veya çýkarlarýna göre hareket ediyor manasýna gelir. Müslüman ilim adamlarrýyla ilgili yeni bir örnekse, iki gün önce Ýstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Yard. Doç. Yavuz Önen'in hiçbir þekilde akla mantýða yatmayan açýklamasý. Nuh Peygamber oðluyla telefonla haberleþti düþüncesi bilim dýþýlýk deðil midir? Böyle akýl ve mantýk dýþý bir ifadeyle, bilim adamlýðý yapanlarýn bilinç altýndaki gerçekler sorgulanmalýdýr. Aslýnda Yard. Doç. Yavuz Önen gibi insanlar, bilimsel temele dayanan Üniversitelerde zorlanmaktadýrlar. Çünkü dine inananlarýn, bilimsel bir ortamda çalýþmasý kendisiyle çeliþen bir durumdur. Bunu farklý þekillerde dile getiremediðinden, bu çýkýþla kendisine göre toplumun bilincinde pozitif bilimlerin yeri yok, din ilimleri sayesinde her þey olmuþtur demeye getirmektedir. Bunda baþarýlý olamaycaðýný bildiði halde, mevcut iktidar döneminde ne yapabilirsem kar misali bilinç altýndaki gerçek düþüncesini dýþarý vurma hezeyanýdýr. Bu insanýn iddiasýný, hiç eðitim görmemiþ bir insana sorulsa gülüp geçecektir. Bir bilim adamýnýn bu kadar basit ve gerçekle alakasý olamayan duyguyu dile getirmesi, tesadüfen söylenmiþ bir þey deðidir. Tüm bunlar þunu göstermektedir. Dindar olan bir insan ya inancýnda samimi olup pozitif bilimsel akademik eðitimi reddederek, onun yerine Þeyh ya da Din ilimcisi olur. Hem pozitif bilimsel akademik eðitim alýp ondan sonrada, Nuh Peygamber oðluyla telefonda görüþtü diye ortaya çýkmak dünyayý kendisine gülrmektir. Onun için Müslüman ya da dindar birisi pozitif bilim adamý olamaz. Tüm inananlarýn bunu bilmesi gerekir. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |