Bilim þaþkýnlýkla baþlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Buydu bana kurduðu son cümle. Sonrada sessiz sedasýz gitti. Cenaze namazýna katýlmýþtýk. Tabi haberi varsa bizden. Kalabalýk bir grup vardý orda. Terzi Mesut , Kasap Ahmet , Kobra Nejdet , Bomba Rýza ve mahallenin adlarý henüz ünlenmemiþ delikanlýlarý. Hepsi üzgün ve içine kapanýktý o gün. Her zaman gülmezlerdi evet ama , bugün sanki kollarýný bile kaldýracak halleri yoktu. Kimsesiz kalmýþ gibiydi çoðu , ben dertli sigara nasýl içilir ilk bu cenazede gördüm. Ardý arkasý kesilmiyor gibiydi. Açýkhavada bile sürekli bir bulut hali. Tabi sadece mahallenin sakinleri deðil , camii de her vakit namaz kýlan , uzaktan yakýndan gelen herkes dini vecibeleri olarak merhuma son görevlerini yerine getirmek üzere hazýrda bekliyordu. Bazýlarý merhumu tanýyor , bazýlarýda eþten dosttan merhumun kim olduðunu öðrenmeye çalýþýyordu. Bazýlarýnýn aðzýnýn açýk kaldýðý oluyordu öðrendiðinde , kimisi de yüzünü buruþturup hiç sormamýþ gibi devam ediyordu görevine. Farklý bir ruh haliydi bu cenazeler. Belki hiç tanýmadýðýn bilmediðin birinin yanýndasýn ve farkýnda deðilsin , belki de hayatýnýn bir yerinden geçmiþtir öteki tarafa yolcu ettiðimiz kim bilir. Akýllarda sadece örfümüzün bize emaneti olan cenaze töreni vardýr. Ötesi berisi fazla da sorgulanmaz. Ben onu 8 yaþýmdan beri tanýrým. Babamýn iþleri nedeniyle yerleþtiðimiz bu mahallede geçirdim çocukluðumun altýn yýllarýný. Önceleri kaba , korkutucu , uzak durulmasý gereken biri gibi gelirdi gözüme. Tanýmadýðýmýz her yabancý gibi o günlerde. Sonrasýnda ise sýcacýk ekmek almýþ evine giderken , acýkan çocuklarýn ‘’Rahmi Amca , Rahmi Amca!!’’ diye baðýrýþlarýný duyardým. Bir bakardým kýrýp bölüþtürmekten elinde ekmek kalmamýþ , tekrar almak için fýrýna geri dönerdi. - ‘’ Ya bu çocuklar yok mu’’ diye dert yanardý burnu birazca büyük Rizeli fýrýn sahibi Bilal Bey’e. – ‘’ Napsýnlar onlarda be Rahmi , seni bekliyorlar belli ki ayný saatte.’’ Diye düþüncesini söyleyiverirdi. Sonra bir muhabbetlerine tanýk olmuþtum bizim Rahmi Amcayla Fýrýncý Bilal Amcanýn ; ‘’Eskiden çöpleri karýþtýrýyordu bu mahallenin çocuklarý Rahmi , sonra sen geldin eski köye yeni adet geldi. Mahalleye huzur getirdin’’. - Yok ya öyle deme , elbet birþeyler bulunurdu Bilal hocam. - Yok yok Rahmi. Kendini övmeyi sevmezsin bilirim ama hakkýn yenmez. Kimse yiyemez hakkýný burada. - Allah razý olsun. Hepimize nasip etsin. Bugün anlaþýldý , kimin neden daha çok sevildiði , kimin cenazesinin daha kalabalýk olacaðý , kimler gönüllerde daha fazla taht kurmuþ. Çocukluðum ve gençliðimde çözemediðim bazý sorularý bugün cevaplýyordum kafamda , ve eminim ki yalnýz deðildim. Hepimizin Rahmi Amcasýydý o. Biraz sertti , biraz kabadayý. Velhasýl yufka gibi bir kalbi , mangal gibi de yüreði vardý. Belinde altý patlarý olmadan dolaþmaz , her esnafa selamýný verir , mahallenin çocuklarýna delikanlýlarýna ihtiyaçlarýný sormadan geçmezdi. Çok insan borçlandý ona , kimisini es geçti , kimisine kimsenin birbirine yapmayacaðý olanaklar verdi. Etrafta yaptýklarýnýn duyulmasýný istemez , duyduðunda da ona bir daha iyilik yapmazdý. Cezasýný böyle kesiverirdi. Tabi bu iyi olanlara verilen bir cezaydý. Daha önceki senelerde , kanýnýn hýzlý aktýðý , Rahmi Amca’mýzýn Rahmi olduðu dönemde kavgalarý , tartýþtýklarý yok deðil. Hatta bir keresinde namus belasýna adam vurduðunu ama onu sevenlerden birinin ‘’Sen bu mahalleye lazýmsýn abim , sen olmazsan halimiz ne olur , senin yerine ben seve seve yatarým’’ diyerek hapisten kurtulduðunu da duydum. ‘’Neylersin ölüm herkesin baþýnda. Uyudun uyanamadýn olacak. Kimbilir nerde, nasýl, kaç yaþýnda? Bir namazlýk saltanatýn olacak, Taht misali o musalla taþýnda.’’ Böyle demiþ Cahit Sýtký Tarancý zamanýnda. Þuan gözlerimin önünde olanda buydu. Tek bir farký vardý ; Rahmi Amca kalplerimizde de taht kurmuþtu. Daha 4 gün önce Salý akþamýydý. Yine o manzaralý koltuðuna oturmuþ her zaman ki gibi sade Türk kahvesini içerken beni görmüþtü. ‘’ Gel ulan buraya kerata’’ demiþti. Yanýmdaki kýz arkadaþýma mahcup olur muyum diye düþünmedim bile , Rahmi Amca çaðýrýyorsa gitmeliydim. Oturduk yan yana , kýz arkadaþýmýda kabul etti. Sade kahvelerimizi söyledi ve anlattý ; - Bak oðlum ; önce doðru olmalý insan. Saða veya sola kaymamalý dik durmalý. Yaptýðýndan piþman olmamalý ya da piþman olacak þeyi yapmamalý. Bak ben bunlarý hep uyguladým. Öyle boþ konuþmam ha.. -Gülümsedi burada. – Hep iyi den ve doðru olandan yana durdum. Allah yolumuzu açýk etti , iyilik nasip etti , nitekim buralara geldik. ‘’ Þimdi naaþý öylece bir tabut içinde durmuþ ve havanýn rüzgarýnda örtüsü biraz daðýlýrken , bende ona bakarak aðzýmdan ancak onu mýrýldanabildim ; ‘’Nitekim buralara geldik Rahmi Amca...’’
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýlker Kadir ÖZDEMÝR, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |