Zaman dostluðu güçlendirir, aþký zayýflatýr. -La Bruyere |
|
||||||||||
|
''O zaman ki Ýslam Medeniyeti, Batý Medeniyetinden kat kat üstündür. 9. Yüzyýlda Harizmi, (780-850) matematik, astronomi ve coðrafya alanlarýnda araþtýrmalar yapmýþtýr. Aritmetik ve cebir ile ilgili iki yapýtý matematiðin geliþimini büyük ölçüde etkilemiþtir... Cebir ile ilgili yapýtý 12. Yüzyýlda Latinceye çevrilmiþtir. Farabi,(870-950)''Matematik, botanik, týp, musiki, felsefe ve mantýk alanýnda eserler yazmýþ büyük Ýslam alimidir.'' Farabi, ilimlerin sýnýflandýrýlmasý ve mantýk alanýnda kendine özgü yöntemler kullandý. Ýlimleri sýrasýyla; dil, mantýk, matematik, fizik ve metafizik, medeni ilimler þeklinde beþ ana baþlýk altýnda sýnýflandýrdý. Farabi'nin yaptýðý bu sýnýflandýrma, Aristo ile Kindi'nin yaptýðý sýnýflandýrmalardan önemli farklýlýklar göstermektedir. Fizik alanýnda da önemli çalýþmalar yapan Farabi, sesin fiziki açýklamasýný yapan ilk alimdir. Yaptýðý deneyler sonucunda titreþimlerin dalga uzunluðuna göre azalýp çoðaldýðýný tespit etti. Týp alanýnda da önemli çalýþmalar yaptý. Özellikle insan bedenindeki tüm organlarýn tanýnmasý, hastalýklarýn çeþitlerinin bilinmesi, ilaçlarla ilgili detaylý bilgilere sahip olunmasý konularýna öncelik verdi.'' Ýbn-i Sina( 980 - 1037 ) ''Hastalýklarý küçük mahluklar yayýyor diyerek mikropu keþfetmiþtir. Doktorlarýn sultaný unvanýyla tanýnan Avrupa'daki ismiyle avicenna olan Ýbn-i Sina eserleri Avrupa'da 600 sene temel kitap olarak okutulan dahi doktordur. Ýbn'i Sina Hastalýklarýn ortaya çýkýþ ve yayýlýþ nedenlerini araþtýrdý. Hastalýk yayan küçük organizmalar, cýva ile tedavi Pastör'e ýþýk tutmuþ, ilaç bilim ustasýdýr. Dýþ belirtilere dayanarak teþhis koyma, botanik, fizik zooloji ve Jeolojiyle ilgilenmiþtir.'' Müslüman âlim Cabir Bin Hayyan (721- 815) ''Ya da Batý'da bilinen adý ile Geber, bilim tarihçilerince modern kimyanýn ve metalürjinin babasý olarak gösterilir. Modern kimyanýn temelini oluþturan kristalizasyon, damýtma gibi pek çok temel kimyasal süreci keþfetmiþ, imbik ve retort gibi günümüz kimya laboratuvarlarýnda kullanýlan 20'den fazla laboratuvar malzemesini geliþtirmiþtir.'' ''Bunlarýn yanýnda Bin Hayyan, sitrik asit, asetik asit, cýva, kükürt, tartarik asit, kral suyu gibi birçok önemli kimyasalýn üretim metotlarýný bulmuþtur. Bin Hayyan o kadar etkili bir kimyacýydý ki, hem Doðu'da hem Batý'da takipçileri olan bir ekolün kurucusu oldu. Bin Hayyan'ýn adýný taþýyan 3 bin civarýnda eser mevcuttur; bunlarýn büyük bir kýsmý takipçileri tarafýndan onun adý kullanýlarak yazýlmýþtýr. Baþta Bin Hayyan olmak üzere, Müslüman kimyacýlarýn Batý'daki büyük etkisi, günümüzde modern kimyada kullanýlan bazý terimlerin Arapça kökenli olmasýna sebep olmuþtur. Örneðin kimya (chemistry) kelimesi Arapça al-kimia'dan, alkol (alcohol) kelimesi Arapça al-kohl'den, alkaline kelimesi Arapça al-khali'den, natron kelimesi Arapça natrun'dan, imbik (alembic) kelimesi ise Arapça al-anbik'ten gelmekte...'' Ebu Abdullah Muhammed bin Musa El-Harezmi: ''Özbekistan'da doðdu. Doðum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Hayatý hakkýnda çok fazla bilgi bulunmamaktadýr. Batý bilim dünyasýnda en sürekli, en derin etkiler býrakmýþ matematikçi olarak tanýnmýþtýr.'' (MS 770-840) ''Tam adý Muhammed Bin Musa el-Harezmi olan bu büyük bilim adamý, Horasan'da (Özbekistan'ýn Karizmi kentinde) doðmuþtur. Hayatýnýn büyük bir bölümü Baðdat'da (Beytü'l Hikme'de) matematik, astronomi ve coðrafya konularýnda çalýþarak geçmiþtir.'' ''Cebirin kurucusu olan Harezmi'nin iki önemli matematik kitabý vardýr; "Cebir" ve "Hint Hesabý" Harezm'de temel eðitimini alan Harezmi gençliðinin ilk yýllarýnda Baðdat'taki ileri bilim atmosferinin varlýðýný öðrenir.'' ''Ýlmi konulara doyumsuz denilebilecek seviyedeki bir aþkla baðlý olan Harezmi ilmi konularda çalýþma idealini gerçekleþtirmek için Baðdat'a gelir ve yerleþir. Devrinde bilginleri himayesi ile meþhur olan Abbasi Halifesi Mem'un Harezmi de ki ilim kabiliyetten haberdar olunca onu kendisi tarafýndan Eski Mýsýr, Mezopotamya, Grek ve Eski Hint medeniyetlerine ait eserlerle zenginleþtirilmiþ Baðdat Saray Kütüphanesinin idaresinde görevlendirilir. Daha sonra da Baðdat Saray Kütüphanesindeki yabancý eserlerin tercümesini yapmak amacýyla kurulan bir tercüme akademisi olan Beyt'ül Hikme 'de görevlendirilir. Böylece Harezmi Baðdat'ta inceleme ve araþtýrma yapabilmek için gerekli bütün maddi manevi imkanlara kavuþur. Burada hayata ait bütün endiþelerden uzak olarak matematik ve astronomi ile ilgili araþtýrmalarýna baþlar.'' ''Baðdat bilim atmosferi içerisinde kýsa zamanda üne kavuþan Harezmi Þam'da bulunan Kasiyun Rasathanesinde çalýþan bilim heyetinde ve yerkürenin bir derecelik meridyen yayý uzunluðunu ölçmek için Sincar Ovasýna giden bilim heyetinde bulunduðu gibi Hint matematiðini incelemek için Afganistan üzerinden Hindistan'a giden bilim heyetine baþkanlýk da etmiþtir.'' ''Harezmi'nin Latinceye çevrilen eserlerinden olan El-Kitab 'ul Muhtasar fi 'l Hesab 'il cebri ve 'l Mukabele adlý eserinde ikinci dereceden bir bilinmeyenli ve iki bilinmeyenli denklem sistemlerinin çözümlerini inceler.'' ''El Harezmi matematiðin yanýnda astronomi ve coðrafya ilimlerinde de eserler vermiþtir. Astronomik cetvellerle ilgili kitaplar yazmýþ ve bu eserler 12. yüzyýlda da Latince' ye çevrilmiþtir. Bunun yanýsýra Ptolemy'nin coðrafya kitabýný düzeltmelerle yeniden yazmýþ, 70 tane bilim adamýyla birlikte çalýþarak 830 yýlýnda bir dünya haritasý çizmiþtir. Dünyanýn çevresini ve hacmini hesaplama çalýþmalarýnda yer almýþtýr. Güneþ saatleri, usturlaplar ve saatler üzerine yazýlmýþ eserleri de vardýr.'' ''El Harizmi'nin en çok ilgi gören eserleri Kitabü'l muhtasar fi'l Cebr ve'l Mukabele ve Kitabü'l muhtasar fi Hisabü'l Hindi dir.'' ''Harizmi, doðu bilim dünyasýnda cebir ilmine iliþkin ilk eser yazan kiþidir. Bu bilim dalý daha önce az çok iþlenmiþ ve kýsmen geometriden ayrý bir ilim dalý olmaya baþlamýþtý. Birinci dereceden denklemler çözülebiliyordu, hatta hesaplama metotlarýyla ikinci dereceden denklemlere çözüm bulunuyordu. Fakat henüz ikinci derece denklemlerin köklerini bulma yöntemi geliþtirilmemiþti. Ýþte El Harizmi'nin El Cebr ve'l Mukabele kitabý ikinci dereceden denklemlerin çözüm yolunu sistemli olarak iþleyen ilk eser niteliðindedir ve 600 yýldan uzun bir süre (15. yüzyýla kadar) el üstünde tutulmasýnýn nedeni de budur. Harizmi'nin Denklem Gruplarý El Harizmi, adý geçen eserinde denklemleri iki grupta toplamaktadýr: Birinci grupta, çözümleri derhal bulunabilen bizim bugünkü sembollerle ifade edersek x2 = ax x2 = n ax = n þeklindeki denklemlerdir. Bunlarýn çözüm kurallarýný gösterdikten sonra El- Harizmi ikinci denklem grubuna geçer x2 + ax = n x2 +n = ax ax + n = x2 Ve bunlarýn çözümünü bugün bildiðimiz metotla yapar. Bu kitapta ayrýca, ikinci dereceden denklemlerin hangi durumlarda iki kökünün, hangi durumlarda çift kökünün olacaðýný ve hangi durumlarda denklemin reel kökü olamayacaðýný çok açýk bir þekilde belirtmiþtir. Bu kurallarý bir öðretmen yeteneðiyle ortaya koyduktan sonra El Harizmi, bu kurallarý geometrik olarak ispatlamýþtýr. Harizmi'nin bu eseri matematik tarihi bakýmýndan çok önemli geliþmelere dayanak ve baþlangýç olmuþ 600 yýldan biraz daha fazla (15. yüzyýl sonuna kadar) matematik öðretimi için temel sayýlmýþtýr. Eser, Endülüs medreseleri aracýlýðýyla Batý'ya geçmiþtir. Ýlk Latince çevirisi 1183'de yapýlmýþtýr. Roger Bacon, Fibonacci gibi bilim adamalarý eseri hayranlýkla incelemiþler ve kendi öðretilerinde bu eserden faydalanmýþlardýr. 1486 yýlýnda Leipzig Üniversitesinde okutulmaya baþlanmýþtýr. 1598 -1599 yýllarýnda hala cebir biliminde tek kaynak Harizmi'nin bu eseridir. El Harizmi matematik, astronomi ve coðrafya ilimlerinde de eserler vermiþtir. Astronomik cetvellerle ilgili kitaplar yazmýþ ve bu eserler 12. yüzyýl da Latince' ye çevrilmiþtir. Bunun yaný sýra Ptolemy'nin coðrafya kitabýný düzeltmelerle yeniden yazmýþ, 70 tane bilim adamýyla birlikte çalýþarak 830 yýlýnda bir dünya haritasý çizmiþtir. Dünyanýn çevresini ve hacmini hesaplama çalýþmalarýnda yer almýþtýr. Güneþ saatleri, usturlaplar ve saatler üzerine yazýlmýþ eserleri de vardýr.'' Yukarýda kýsaca öz geçmiþlerini ve eserlerini verdiðimiz Müslüman Bilim Adamlarý sekizinci yüzyýl ve on ikinci yüzyýllar arasýnda dünyanýn çaðdaþlaþmasýna ve geliþimine büyük katkýlarda bulunmuþlardýr. Bu çaðlar Ýslam Dünyasýnda bilimin altýn çaðlarý olarak da adlandýrýlabilir... Tabi ki bu durum biz Müslümanlar için her zaman gurur kaynaðý olmuþtur ve bundan sonrada olacaktýr. Ancaaak! Müslümanlardan sürekli þamar yiyen Batý Dünyasý bu bilim adamlarýnýn eserlerini Latinceye ve kendi dillerine çevirdikten sonra Rönesans ve Reformu da hayat geçirerek belli zaman diliminde Müslümanlar ile eþit seviyeyi yakalamýþ ve sonrasýnda da fersah fersah geçmiþtir. 18. Yüzyýl sonunda Sanayi Devrimini bir türlü yakalayamayan Osmanlý bir yerde yýkýlmaya mahkumdu ve öyle de oldu... Devasa büyüklükte ki toprak parçalarýna egemen iken nerelerden nerelere gelindi... Tabi eðitim ve öðretimde de batýdan çok geride bir Osmanlý çaðý yakalayamayacaktý... Bizler Müslümanlar olarak okumuyoruz. Bu gerçeði kabul edelim. 117 yýldýr Nobel Ödülleri veriliyor dünyada... Bu süre zarfýnda Nobel Ödülü alan Müslüman sayýsý ancak iki elin parmaklarý kadar ya da biraz fazla olabiliyor... Kur'an bana ''OKU'' diyor ey Müslüman. Benim yapmam gerekenleri diðer dinlerden insanlar yapýyor, haliyle onlar ilim de teknikte, sanatta, toplumsal yaþamda bizleri fersah fersah geçiyorlar... Dünya da kaç tane Ýslam Ülkesi varsa hepsi dahil, bilim de teknikte ilerleyemediðimiz müddetçe, ekonomik deðer olarak bir bilgisayar, silah, bir araba, bir uçak, ''Ki bir çok Ýslam Ülkesi bunlarý yapmaktan yoksun.'' yapamadýðýmýz müddetçe, geliþmiþ batý, bizim ile kedinin fare ile oynadýðý gibi oynamaya devam edecektir, bunu da böyle bilelim. Bugün Orta Doðunun petrol ve dolar zengini ülkelerini, görebildiðim kadarý ile gelecekte büyük ekonomik sýkýntýlar ve yokluklar bekliyor. Bir ön görüye göre ellerinde ki petrolünde yeryüzünde otuz kýrk senelik rezervi kalmýþ. Yükte hafif, pahada aðýr makine üretebilen doðru düzgün bir Ýslam Ülkesi var mý? Bu gün otuz kýrk bin dolar þiþirme milli gelirleri olsa da yarýn teknoloji özürlü olduklarý için bu gelirin sürat ile düþmesi de kuvvetle muhtemeldir... Ancak pahalý arabalara binmeyi ve zenginlikleri ile hava atmayý iyi beceriyorlar baþýnda ki krallarý ve onlarýn yanlarýnda ki avaneleri... Tabi o servetleri bir zaman sonra gidecekleri ebedi mekanlarda ayaklarýna dolaþmazsa eðer... Söyledik yine söylüyoruz. Biz Müslüman Ülkeler batýnýn eline bakmaya devam edersek, kendimiz bilim, teknik adýna bir þey ortaya koymazsak daha çok tokat yer ve daha çok sürünürüz Batý Medeniyeti karþýsýnda... Býrakalým geçmiþ ile övünmeyi de gelecek için ne planlarýmýz var ona bakalým. Adamlar yüz yýl, yüzelli yýl sonrasý için plan ve programlar yapýyor, biz de aný yaþamaya çalýþýyoruz, fark da giderek açýlýyor... Müslümanlar kendinize gelin bilim adýna ortaya bir þeyler koyamadýðýmýz müddetçe sürünmeye mahkumuz batýnýn karþýsýnda bu da böyle biline...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |