Dilerim, tüm yaþamýnýz boyunca yaþarsýnýz. -Swift |
|
||||||||||
|
Üretim hareketi de tümden bir kolektif aksediþin bir bilincidir. Üretimde kullanýlan üretim nesnesi, üretim gücü ve araç gereçler de kolektif kullanýmýn koordinasyonu olmakla kolektiftirler. Kolektif sahipliktir. Kolektif olmanýn sonucu da kolektif sahiplikti. Ýþte kolektif sahiplik, kolektif bilinç, kolektifin tarihi inþa mirasý bilinçli þekilde kiþilere kaybettirildi. Bunun yerine kitlelere Nemrut için, Sargon için, Ýbrahim için, Firavun için kulluk bilinci telkin edildi. Kulluk bilinci içinde tüm kaybettirilenler; kaybettirenler tarafýndan bilinçli þekilde rýzka dönüþtürüldü. Bir tarafa bilinç olan, diðer tarafa bilinçsizlikti. Duaydý. vaatti. Ýman düsturuydu, imanýn ölçüsüydü. Ýþte merhamet etme, acýma, lütfetme vs. de rýzk vermeyle rýzký verilmeyenler arasýnda çýkan arýzalarý giderici onarma çalýþmalarý olmakla sisteme yamaydýlar. Bu nedenle baþlangýç inþa koþulu içinde rýzk kavramýnýn olmamasý cehaletten deðildi. Kolektifin zenginlik kaynaklarýný ve kolektifin zenginlik kaynaklarý üzerindeki birikimlerini, kiþisi sahipliði yapacak bir tescilin ortada olmamasýndandý. El’in kolektif oluþ üzerinde kiþi sahipliðini ortaya koymasýyla; kiþi sahipliði kolektif baðlýlýða hep kaybettirmiþti. Artýk kolektife baðlýlýk yerine; Firavun gibi. Hamurabi gibi, Muvattalli gibi, Musa gibi efendi kiþilere baðlýlýklar baþ göstermiþti. Kaybettirilen süreçlerle birlikte kurulan hile ve tuzaklar ortamdaydý. Yani ittifakýn baþlangýcýnda kolektife ait iyeliklerin gaspýnýn oluþamamasýndan ötürü, rýzk kavramý ve El oluþamamýþtý. Dolaysýyla El mana anlayýþý da ortamda yoktu. El ve rýzk kavramýný bilmeme cehaletten deðil El ve rýzký ortaya koyacak olan süreçlerin meydanda olmamasýndan ötürüydü. Bu nedenle rýzk söylemi bir dönemi unutturup, gaspýn kýlýfý olmakla kiþileri zihnen uyuþturmaydý. . Kolektif oluþ içinde çalýþan nüfus 50 kiþiyse ve 50 kiþinin çalýþmasý bir gün olan 24 saatle sýnýrlýdýr. Sürdürülmesi olanaksýz olsa da kiþi en fazla 24 saat çalýþabilirdi. Güvenliði saðlanan, azýðý hazýr edilen, ateþi yakýlan 50 kiþi bir gün içinde her biri 12 saat çalýþmakla 50 kiþi günde 600 saatlik bir iþ üretme hacmindeki üretim gücü ve üretim nesnesine sahiptir. Kiþide bir günde 600 saat çalýþacak emek gücü yoktur. Yine kiþide 600 saatlik bir iþ alanýný bir günde mamur edecek iþ üretme kapasitesi olmamakla kiþi sahipliðinde 600 saatlik bir iþ gücü kullanýmý olan bað, tarla, fabrika gibi iþ sahasýný sahiplenme kapasitesi de yoktur. Bu yüzden üretim aracý kolektiftir. Bir kiþinin hüneri asla bir kolektif kullanma ve kolektif sahipliðin üretim gücüne hiçbir zaman sahip olamaz. Kolektifin günde 600 saat çalýþtýðý alaný (topraðý, fabrikayý, boðaz köprüsünü, hastaneyi, uçaðý, döðer biçer vs.) bir kiþi iþleyip üretemez. Kiþi çalýþmasý zaman ve mekânla sýnýrlýdýr. Ama kolektif güç zaman ve mekânla sýnýrlý deðildir. Çalýþma yeteneði bakýmýndan zaman ve mekânla sýnýrlý olan kiþi çalýþma kapasitesi bakýmýndan zaman ve mekânla sýnýrsýz olan kolektifin sahipliðine asla sahip olamaz. Olmasý kendi kapasitesiyle bir þeyine yaramaz. Kaldý ki kiþisi çalýþmayý yapacak olan kiþinin çalýþma süresi boyunca da güvenliðinin saðlamasý ve geride bakmasý gerekenleri var olmakla kolektif güce mahkûmdur. Yine o bir kiþimiz, çalýþýyor olma esnasýnda hasta olmasýyla, sakatlýk geçirmesi durumuyla çalýþamaz olmasý gibi bir yýðýn hal durumlarýyla olacaktýr. Kiþi bunlara da zaman ayýracaðýndan zaten 600 saatlik çalýþma yapamayan kiþinin yapamaz lýðý daha da katmerli olup olasýlýk dýþý olur. Bir kiþi bunu teknikle de aþamaz. Çünkü teknik te kolektifin gücü içinde ancak kolektif yapý içinde olan bir teknik çalýþmayla olasý olur. Tek baþýna ne teknik ne teknik çalýþma olasýdýr. Teknik ve teknolojinin tümü kolektif olan ortak mirastýr. Siz ancak kolektifin gücü olmakla bir döver biçeri, bir trans Atlantik’i, tek kiþilerin imar edemeyip; yine tek kiþilerin iþleyemeyip binlerce kiþinin imar edeceði tarým arazisini, teknik teknolojileri, bilgiyi bir kiþiye verin; sonra da buna rýzk deyin. Olacak iþ deðil. Döver biçerden, fabrikadan yoksun olana da, nasipsiz; kaderin böyleymiþ deyin. Olacak þey deðil ama olan buydu maalesef. Bir kiþinin býrakýn günde 600 saat çalýþmasýný; ancak güvenliði saðlanmýþ ortam içinde en fazla 24 saatle sýnýrlý biçimde alýþacaðý da çok çok açýktýr. Bu bile sizi kolektif lige zorlayan salt oluþtur. Bir üretim alanýna iliþkin biliþ sel duyuþ sal kapasiteler kolektifin etkisiyle kiþi bilincine aktarýlýr. Böylece kiþilerdeki çalýþma olan kas ya da beden sel ve zihin gücü bu kolektif etki ile emek ve emek gücü olur. Emek ve emek gücü kolektif ligi belirler. Kolektif oluþ ta emeði ve emek gücünü belirler. Kiþi ve kiþinin emeði ve emek gücü; kiþinin kas gücü olduðu kadarý ile kendisiydi. Emek ve emek gücü kolektif belirlenmeydi. Kiþinin emek ve emek gücü kolektif belirlenme olduðu kadar da kiþinin kendi beden ya da zihin gücü veya kas gücü olduðu biçimde kiþinin sahipliðiydi ve kiþinin özeliydi. Kiþinin emeðine ve emek gücüne aktarýlan kolektif etki kadarda kiþinin emeði ve emek gücü kiþinin deðil, kolektifindi. Bu bilince yabancýlaþmamak þarttý. Kiþinin kaba beden ve zihin gücü ve kaba kas gücü kolektifin ortaya koyduðu biçimlemeyle ancak emek ve emek gücüne dönüþüyordu. Bunu unutmayýn. Kolektif sahipliði gasp ettirmenizle birlikte rýzk kavramý düþünceleri kolektif oluþtan uzaklaþtýrdý. Bu uzaklaþma sahipliði sistem dýþý bir mana gücünün inayeti altýna soktu. Buluþ yapmak için ne aradýðýnýzý ve nerede arayacaðýnýzý bilmeniz gerekiyordu. Siz de neyi, nerde arayacaðýnýzý bilmemekle; sorgulamayý bambaþka yerde yapmakla doðru cevaplarý bulamýyordunuz. Kolektif kiþiler yeteneði ile üretim, emek ve emek gücü toplumundu. Emek gücü ve üretim nesneleri toplumun içindeydi. Ve kayýp olduklarýnda bunlar aranacaksa toplumun içinde aranacaktý. El üretiminizi rýzk yapmýþtý. Rýzk ta üretilen deðil; aranan El gibi toplum dýþý bir güç tarafýndan kiþiye verilendi. Kurgu buydu. El neyi aradýðýnýzý deðil, aradýðýnýzýn bulunmasý gereken yeri size þaþýrtýyordu. Siz bu þaþýrtma içinde bulamama þaþkýnlýðýný üzerinizden atamadan daha bulmanýz gereken þey size lütuf ve merhamet olup, takdir olarak dönüyordu. Ürettiðiniz acýma, himmet olarak izah ediliyordu. Bilmezliðimizle, kendimize ve topluma yabancýlaþmakla biz köleler elde kaçýrdýklarýmýzýn peþine merhamet, acýma, esirgeme, lütuf, baðýþ, himmet gibi öznel izahlardan medet ummanýn duacý lýðý ile düþüyorduk. Salt gerçekler mana anlayýþýnýn gölgesinde kalmakla, görünmez olmuþtu. Artýk köleci adaletin kendisi adaletsizlik deðildi. Kolektif lige göre olan salt adalet, kaybedilmiþti. Yani üreten iliþkiler üzerindeki kolektif mülk sahip liginin adaleti olan salt duygusu; kaybedilmiþti. Kaybedilen yerine El takdiri konmuþtu. El karþýmýzdaydý. Ama El’in söylemleri sisteme göre olmamakla sistem dýþýnda geliyordu. Kaybedilen, kaybedildiði yerde deðil de; El takdirli köleci adalet(!) üzerinde aranacaktý. Ve tabii ki bulunamaz olacaktý. Salt’ýn içinde (toplumun üretim hareketi içinde ) kayýp edilmiþti. Ama salt olmayan alakasýz yerde; El’in alaný içinde aranýyordu. Artýk üretim hareketi zorunlu ve mütekabiliyetle olan giriþme deðildi. Mal sahiplerinin size acýyýp çalýþmanýz ve rýzkýnýzý çýkarmanýz için size acýyýp lütuf yaptýklarý bir durum olmanýn kertesine inmiþti. Üreten kolektif iliþki, kiþisi El sahipliði içinde kaybedilmiþti. Üretim araçlarý mal sahipliði ve rýzk daðýtýmýnýn içinde aranýyordu. Karada kaybedilmiþtiniz; denizde aranýrken boðuluyordunuz. Boðulur iken kul köle olmaya söz verip; kulluk imanlý can simidi ile kurtarýlýyordunuz. Siz de bu kurtarýlmanýn minnetiyle þükrediyordunuz. Kara da üretip, karada kaybedip; kaybettiðinizi yanlýþ yerde; denizde ararken; boðulmaktan kurtulmaya kul oluyordunuz. Bu köleci ittifak, köleciliðin El ile elestiydi. Artýk boðaz tokluðunuz bile üretim araçlarý üzerindeki mal mülk sahipliði olanlarýn size acýma ve merhamet etmesiyle çalýþmanýz da bir lütfuydu. Ötesi yoktu. Ýlk sömürü rýzklarý verilenlerin size lütuf etme oyunu içinde inþa oluyordu. Bu sömürünün günümüzdeki varyasyonlarý bin biri bir tür sömürü olan ücretli çalýþmaydý. Ömer Hayyam’ý dinleyelim; Ey garip kuþ! Bu yýldýzlar darý sana; / Elest günü caný sen verdin insana. / Dünyayý gören büyülü bir kadeh varmýþ: / O kadeh sende, baþka yerde arama.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |