..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumbilim > Cemal Zöngür




20 Nisan 2018
1 Mayýs ve Türkiye Ýþçi Sýnýfýnýn Niteliði  
Kültürsüz Burjavinin Yarattýðý Emekçi de Cahil Olur.

Cemal Zöngür


Dünyada demokrasi, insan haklarý ve insanca yaþamýn gerçek mimarlarý Ýþçi sýnýfý ve sosyalist partilerden baþkasý deðildir. Bunu saðcýsýndan liberaline kadar herkesin bilmesi gerekir.


:HBC:

Bir ülkede sosyal katmanlar içerisinde ekonomik, demokratik ve kültürel geliþim açýsýndan iþçi sýnýfý en önemli belirleyici güçtür. Bu da sosyalist teoriler sayesinde dünya insanlýðýna armaðan edilmiþtir.
Ýþçi sýnýfýnýn doðru þekilde örgütlenmediði ve mücadelenin olmadýðý tüm dünya ülkelerinde, yönetim ve eðitim sistemleri Orta Çað mantýðýna dayalý feodal gerici diktatörlük þeklindedir. Bu yüzden iþçi sýnýfýnýn sendikal ve siyasi faaliyeti her toplum için hava su ve yemek içmek kadar önemlidir.
Ýþte bunun farkýnda olan gerici, ýrkçý, sahte sosyal demokrat ve sermaye sahibi bürokrat burjuvazi, sendikacýlýk baþta olmak üzere iþçilerin örgütlenmelerini engellemek için her türlü faþist oyunlara baþvurmaktan asla geri kalmazlar.
Dünyada demokrasi, insan haklarý ve insanca yaþamýn gerçek mimarlarý Ýþçi sýnýfý ve sosyalist partilerden baþkasý deðildir. Bunu saðcýsýndan liberaline kadar herkesin bilmesi gerekir.
Bir ülkede sendikalar ve sol partiler düþünce ve yaþam biçimi olarak gerçekten demokrasiye inanýp doðru teorilere sahipse, o ülkenin toplumsal kültür yapýsý ve iþçi sýnýfý nitelik kazanýr.
Türkiye gibi ülkelerde sendikalar baþta olmak üzere sol olduðunu söyleyen partiler, demokrasi insan haklarý yerine devlet, ordu, din, millet (Irk Üstünlüðü) ve gerici geleneklere tapýnmasý neticesinde, demokrasi hep ütopya kalmakta.
Bu tarz düþünen ülke, siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluþlarýnýn alacaðý þekil, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) gibi olur ki, bu da tekçi faþist yönetim ve yaþam demektir.
Onun içindir ki, Türkiye'de her sendika baþkaný, sendika aðalýðý sayesinde en kýsa zamanda mevcut faþist düzenin millet vekili seçilerek büyük bir sýnýf atlamaktadýr.
Sadece temsil ettikleri kurumlarýn adýna demokrasiyi çaðrýþtýran isimler koyarak, demokrat olunduðu duygusunu yaratýp insanlarý uyutmaktadýrlar. Böyle bir yapý ve kültür içerisinde iþçi sýnýfýna yalnýzca sendikacýlýk oynamak kalýyor.
Türkiye vb. ülkelerde genel anlayýþ bu çerçevedeyken, demokrasiye geçmiþ toplumlarda sendika, siyasi parti ve sivil toplum kuruluþlarýn düþünce ve farlýlýklarý ise kýsaca þu þekildedir.
Gerçek sendikalcýlýk ve doðru teoriye sahip iþçi örgütleri, insanlýk, adalet, demokratik, ve özgür eðitime ulaþmanýn yolunu, demokrasiyi tek ve en yüce kültür görüp, tüm inançlarýn önüne geçirerek baþarmaktalar.
Siyaset ve ekonomik doðru analizler sayesinde bu kazanýmlarýný, sermaye sýnýfý ve devlet yönetimlerince bir daha tarihten silip unutturmamalarý için, her yýlýn 1Mayýs'ýný, Dünya Emekçiler Bayramý adýyla büyük bir anma etkinliðine dönüþtürmüþ oldular.
Dünya iþçi sýnýfýnýn mücadelesine ýþýk tutan bu teori, 1848 yýlýnda Karl Marks ve Frederick Engels tarafýndan yazýldýðýný tüm dünya bilmekte. Ancak Komünist Manifesto daha çok 1700 ve 1800'lü yýllarda, Avrupa proleteryasýnýn beslendiði kaynaklara göre hazýrlandýðýndan, bazý ülkelerde olumlu etki yaratýrken birçoðunda bunu görmek mümkün olmamýþtýr.
Her yapýda çeþitli olumsuzluklar olduðu gibi Avrupa ve Batýlý ülkelerin iþçi sýnýfý da, birçok engelleri aþarak 1700 yýllarýndan itibaren vermiþ olduklarý mücadelelerle, demokrasinin yolunu açtýlar.
Ýstenilen noktaya henüz gelinmemiþ olsa da, en azýndan aristokrat ve sanayici burjuva sýnýfýnýn tüm hukuksuzluklarýný deþifre etmeleri, kendileri ve insanlýk adýna en büyük devrim niteliði taþýmakta.
Bunu da dünya porleteryasý 14 Temmuz 1889 yýlýnda Fransa'nýn Baþkenti Paris'te 1. Enternasyoalist Ýþçi Kongersi adýyla toplanarak gerçekleþtirdiler. Ve 1 Mayýs gününü Uluslararasý Ýþçi Sýnýfýnýn dayanýþma ve demokratik haklarýn alýnýþý olarak tüm dünyaya kabul ettirmiþ oldular.
1 Mayýs ve iþçi sýnýfýnýn özet tarihsel gerçekliði bu þekilde olduðuna göre, Türkiye gibi ülkelerin iþçi sýnýfý neden doðru düzgün bir varlýk gösterememekte? Bu sorunun cevabýna geçmeden, canlarýyla bedel ödeyen binlerce emekçisinin anýlarý önünde saygýyla eðilerek, daha gerçekçi bir incelemeyi yapmak durumunda olduðumuzu da belirtmek gerekir.
Her ülkenin iþçi ve emekçi sýnýfý toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasi açýdan kendine has birçok farklý özellik taþýr. Bu yüzden her toplumun iþçi sýnýfý kendi gerçeklikliklerine göre analizler yapýp, o doðrultuda bir iþçi sýnýfý teorisi ve mücadele biçimi geliþtirmek zorundadýr.
Türkiye coðrafi olarak Avrupa'ya daha yakýn ve ekonomik kaynaklarý kendisine yeterli derecede olan bir ülke. Buna raðmen Türkiye iþçi sýnýfý toplumsal açýdan demokratik bir hukuk sistemini neden oluþturamadý?. Bunun nedenlerini þu þekilde izah edebiliriz.
Dünyanýn her ülkesinde iþçi sýnýfý baþta olmak üzere toplumun demokratik, çaðdaþ ve kültürlü olmasý, o ülkedeki eðitimin niteliðine ve bilimselliðe bakýþ açýsýna baðlýdýr.
Türkiye'de devleti; yönetimi, siyaseti, bilimselliði ve eðitimi dinden arýndýrmadýðýndan, demokrasi hazýr olarak getirilse de yaþatýlamaz. Çünkü ülkenin temel ekonomik üretim ana kaynaðýný tarým mý, ticaret mi, sanayi mi yoksa dine dayalý kültür mü belirlemektedir, analiz edilmiþ deðildir. Milyonlarca emekçi ne tür bir sermaye sýnýfýyla çalýþtýðýný bilmemekte.
Kültür, dil, din, millet, ulus ve üretim yapýsý Ýslami devþirmeci mantýða dayalýdýr. Ticari kapitalizmde ayný þekilde olup, bunu boþa çýkarak teoriler ne sendikalarda ne de sosyalist partilerin hiçbirisinde görülmüþ deðil.
Türkiye'de sosyalist parti ve teorisyenler hâlâ eskiden olduðu gibi bundan yüz elli, iki yüz yýl önceki emek sermaye çeliþkisine dayanan teorilerle zaman öldürmekteler. Haberleri yok ki, artýk günümüzde iþçi ve emekçi sýnýfýn büyük çoðuluðu burjuva sýnýfýndan daha özentili ve lüks araçlarý kullanarak yaþamakta.
Böylece Avrupa iþçi sýnýfýný taklit ederek, demokrasi ve hak sahibi olacaklarýna inanmayý sürdürmeleri, niteliksiz ve kültürsüzlüklerini ele vermekte.
Halbuki Avrupa vb. ülkelerin iþçi sýnýfý1500 yýllarýnda baþlayan Reform ve Rönesanslarý sonuna kadar desteleyip, dinin devlet, siyaset, bilim ve toplum üzerindeki hakimiyetini kýrmak için, ellerinden gelen tüm çabayý göstermiþlerdir.
Türkiye'de iþçi ve emekçilerde dahil halkýn %90'ý Ýslam'da reform yapýlmasýna þiddetle karþý çýkan bir zihniyete sahipler. Bu mantýkla býrakalým demokrasi kültürünün geliþmesini, var olaný da bitirmek anlamýna gelir.
Devlet yönetimi; eðitim baþta olmak üzere tarihten kalma fen bilimleri ve montajcý teknolojiyi dinle harmanlamayý sürdürmesine raðmen, iþçi sýnýfý ve sendikalar bunu memnuniyetle karþýlamakta. Tek uðraþtýklarý þey iki yýlda bir cambaz tüccar misali ücret pazarlýðý yapmaktýr. Onu da lakýyla yerine getiremeyip iþveren ve devlete, üyelerini satarak baþarýyorlar.
Türkiye coðrafi olarak bir tarým ülkesi, olmasýna raðmen, tarým üretimi ve burjuvazisi geliþmediði gibi olanda bitirilmekte. Montaj sanayi de ayný durumda. Tek ekonomik belirleyici güç ticaret kapitalizmdir.
Ticaret kapitalizminin egemen olduðu ülkelerde iþçi ve halk kesimi kültürsüz ve kalifiyesizdir. Ticaretçi ve bürokratik burjuvazide ayný durumda olup, kendi sýnýfýna uygun bir ahlaki kültürel deðeri geliþtirememiþtir. Felsefi ve bilimsel çalýþmalar hep yüzeysel göstermelik kalmakta.
Burjuvazisinden iþçi ve halk kesimine kadar büyük çoðunluk, yaþam, ulus, millet ve dil deðerlerinin Ýslam Arap inanç, adet, gelenek ve düþünce kurallarýna göre oluþmasýnda en ufak bir sakýnca ve rahatsýlýk görmemekteler.
Halbuki Ýslam bir Arap din ve dil kültürüdür. Türkiye yönetimi ve sosyal kurumlarý Anadolu'nun özgünlüðüne ve çeþitliliðine göre, inancýn dýþýnda kendi dil, millet ulus, sýnýf, ahlak ve üretim deðerlerini uygun çaðdaþ ulus yaratabilirdi.
Tam tersine ne tarým, ne aðýr yerli sanayi, ne de kendi öz kültürel dinamiklerine dayanan bir yapý mevcut deðil. Ýthal ikame ticaretçi mantýkla günü kurtarmacý yüzeysel, kalifiye ve mesleki eðitimden çok uzaktýr. Var olan montaj sanayi %25 'lerde kaldýðýndan iþçi sýnýfýna olumlu etkisi yok denecek durumda.
Türkiye'de nicel olarak büyük bir kalabalýðý oluþturan emekçiler, ticaret kapitalizmine göre oluþmuþ hamallar sýnýfýdýr. Ve bu yapý içerisindekiler beden gücüne dayanan inþat, tarým, taþýma ve nakliye baþta olmak üzere, basit teknik montaj, memurluk, köylü, orta ve altýnda bulunan esnaftýr. Bu kitlenin eðitim kültür seviyesi çok geri ve düþük, mesleki nitelikte zayýftýr.
Böyle bir yapý ve özelliðe sahip iþçi sýnýfý, ne kendi hak ve hukukunu ne de ülkeye gerçek bir demokrasi getirecek düþünce, teori ve yetenekten tamamen uzak durumda.
Özetleyerek ifade edilen Türkiye iþçi sýnýfý, halk, siyasi parti ve sendikalarýn 1 Mayýs vb. gibi demokratik eylem ve gösterilere samimi, inanarak katýldýklarýný söylemek insanýn kendisini aldatmasýdýr.
Çünkü bu kitleyi devlet yönetimi terörist ve vatan hainliðiyle suçladýðýnda, sendika ve sosyal demokrat olduðunu söyleyen partiler, buna itiraz etmek yerine desteklemekteler.
Tüm gerçekler bu þekildeyken, mevcut teorilerle sendika ve demokrasi savunuculuðu yapan siyasi partilerin, bu ülke ve topluma bir þey kazandýracaklarý beklenemez.
21.yy iþçi ve emekçi gerçekliðine göre yeni bir sýnýf teorisi ve mücadele biçimi geliþtirmek þarttýr. Bu yapýlmadýðý sürece “Eski tas eski hamam” misali yerinde saymaya devam etmektir. Demokrasi de hep hayallerde yaþanacak.


Cemal Zöngür



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumbilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýle Sosyalizm Arasýndaki Düþünsel Fark ve Bütünleþme Sorunu
Kapitalist Düzende, Komünist Yaþam Mümkün Mü?
Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim'in Tek Tanrý Masalýna Nasýl Ýnandýlar?
Avrupa'daki Türklerin Yaþamý ve Dünyaya Bakýþlarý
Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düþüncelerin Ýnsanlýðý Getirdiði Nokta!
Sosyalist Devlet Baþkanlarý ve Politikalarýnýn Analizi
Hayvan Ýle Ýnsanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 3 -
Ýnsan Ýle Hayvanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 2 -
Ýnsanda Tapýnmanýn Oluþumu

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýsrail - Filistin Düþmanlýðýnýn Tarihçesi
Her Þeye Muktedir Tanrý ve Kapitalizm Ölüm Döþeðinde
Türkiye Solunun Sorgu ve Özeleþtiri Kültürü Üzerine
Türkler Þamanist mi Kalsaydý?
Halktan Para Dilenerek Büyük Devlet Olmanýn Hafifliði
Coronanýn Hatýrlattýklarý, Dünyanýn Geleceði
Türkiye Siyasetini Týkayan Etkenker (Araþtýrma Yazýsý)
Alevilik; Ýslam Dýþý Din Deðilse Pozitif Felsefe Midir?
Þii Fars ve Araplara Neden Alevi Denilmektedir?
Kudüs, Dinler Savaþý ve Haklý Olan Kim?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.