..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her þey ancak sevgiyle satýn alýnabilmelidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Yeter Özhal




22 Nisan 2018
Kod Adý: Engerek (1. Parça)  
1969

Yeter Özhal


Ufacýk bir yalanýn vicdaný asit gibi yaktýðýný, ardýndan yara alan vicdanýn nasýl kendiliðinden nasýr tuttuðunu anlatacaðým size. Okuyun bakalým, kendinizden bir þeyler bulabilecek misiniz?


:AEGA:
Ben, milyonlarca insanýn olmak istediði yerdeki adamým. Yani, herkesin yalnýzca baþýný kaldýrýp bakabileceði yerde. Sadece kendini parlatarak en yüksek zirveye geleceðimi bilen bir adam. Ýþte o benim. Bakýn bu konu hepinizi ilgilendiriyor. Ufacýk bir yalanýn vicdaný asit gibi yaktýðýný, ardýndan yara alan vicdanýn nasýl kendiliðinden nasýr tuttuðunu anlatacaðým size. Çünkü hepinizin vicdaný böyle. Boþuna maval okumayýn bana! Biliyorum hepinizin aðzýndan çýkan o iðrenç yalanlarý. Gözümün içine baka baka uydurduðunuz psikopatça hikayeleri duydum. Baþkasý anlatsaydý inanmazdým. Çünkü ben baþkalarýna inanmam. Kendi gözlerimle görüp, kendi kulaklarýmla duymadan kimseye inanmam. O yüzden diyorum; hepiniz þizofrensiniz. Tek probleminiz ne biliyor musunuz? Hasta olduðunuzu kabul etmek istemiyorsunuz, o kadar!

Problem yaratan sýnýrlarý geniþletmek ve tel örgülerin üzerinden yalýn ayak geçmek gerekiyordu. Bazýlarý bu tür risklere hiç girmez.Ucuz kahramanlýklarýn peþinden koþarlar. Manþet kahramanlýklarý daha zahmetsizdir. Ama bilmediðiniz bir þey var, o da gerçekleri manþetlerin yazamadýðýdýr. Manþetlerde gerçekler yoktur. Manþetlerdeki kahramanlar birilerinin hayallerinden ibaret çizgi film kahramanlarýndan baþka bir þey deðildir. Oysa gerçek kahramanlýk fedakârlýk gerektirir. En büyük kahramanlýk, hayatýný ortaya koymaktýr. Kahramanlar hayatýnýn paslý çarklarýnýn arasýnda sýkýþýr, bir cenderede kalýr, ezilir ve yok olur. Ama kahramandýr iþte. O yüzden müziði duyamayanlar, bu korku tünelinin içinde dans eden kahramanlarý hep deli zannetmiþtir.

Sayýlarý yüzlerle ifade edilen sahtekârlar, milyonlarla ifade edilen garibanlarý ezer. Bu hep böyle ola gelmiþ, deðiþtirebilecek bir güç de çýkmamýþtýr. Ben, sýradan bir vatandaþ olarak, milyonlarý temsil eden biriydim. Yüzlerle ifade edilen sahtekârlara karþý tek baþýma mücadeleye giriþtim. Ama milyonlarca insanýn bundan hiç haberi yoktu! Belki hiç olmayacakta. Eðer evrenin gerçekten bir adaleti varsa, insan eliyle oluþturulan adaleti sel gibi yýkar geçer. Çünkü biliyorum, insan eliyle deðiþtirilen doðanýn kanunlarý, bir gün olmasý gerektiði gibi uygulanacaktýr. Onlarýn kendilerini korumak için çýkarttýðý yasalarý tanýmýyorum. Bana ve benim gibi milyonlarca gariban insana hiçbir zaman fayda saðlamadý.

Namým Karavelli'dir. Bana herkes Karavelli der. Gerçek adýmý boþ verin. Belki bu hikâyenin sonunda size açýklarým gerçek adýmý. Yaþýmý da birazdan aðabeyimden duyacaksýnýz. Bana deli diyebilirsiniz. Ama deli sizsiniz, bunu da biliyorsunuz! Aðabeyimin günlüðünden baþlayalým. Onun sözleriyle bu hkâyeye baþlamak en doðrusu. Çünkü asýl konu, onunla baþlýyor...

"1969 yazýydý. Henüz 16 yaþýndaydým ve babam 3 ay evvel vefat etmiþti. 4 tane kardeþim ve dul kalan annemle birlikte, hayatýmýzýn en zorlu yýllarýna hazýrlandýðýmýzýn farkýnda deðildik. Kardeþlerim 14, 12, 9 ve 3 yaþlarýndaydý. Annem ise 42 yaþýnda. Gencecik ve çok güzel bir kadýndý. 5 çocukla ortada dýmdýzlak kalakalmýþtý.

O zamana kadar hiç çalýþmamýþtý. Yalnýzca genç kýzlýðýnda babasýnýn tütün tarlasýnda ailesiyle birlikte çiftçilik yapmýþ. Genç yaþta evlendikten sonra da ev kadýný olmuþ. Babam... 45 yaþýnda, 3 ay evvel öldürüldü. Neden öldürüldüðünü ve kimin öldürdüðünü bilmiyoruz.

Bir gece, hepimiz uyurken kapý deli gibi çalmaya baþladý. Tekmeler, yumruklar beynimde atom bombasý gibi patlýyordu. Babamdan sonra evin büyük erkeði ben olduðum için kapýyý ben açtým. Mahalle karakolundan 2 polis gelmiþti. Annemi sordular. “Ne söyleyecekseniz bana söyleyin,” diye diklenmiþtim onlara. Annem, yemenisini baþýna geçirdi. Eliyle yakasýný düzeltti, korka korka baþýný arkamdan uzatýp, “Ben karýsýyým, buyrun,” demiþti. Karþýmda ego patlamasý yaþayýp büyüklük taslayan polis o an, “Haným, kocanýz Hacý Murat Sokaðýnýn köþesinde ölü olarak bulundu. Onun olup olmadýðýný gelip teþhis etmeniz lazým,” cümlesini duymuþtuk. O gece, hayatýmýzýn bundan sonraki diliminin de artýk tamamen deðiþtiðini anlamýþtým. Her þey tepe taklak olmuþtu. Kafam bu tür þeylere pek basmazdý benim. Annem ve amcam koþtura koþtura hastane morguna gittiðinde ufaklýklara ben göz kulak olmuþtum. Babam o sabah evden çýkarken çýkardýðý gömleðinin cebinde sigara paketini unutmuþtu. Ýlk kez sigaraya o gün baþladým. Kardeþlerim mýþýl mýþýl uyurken, ben evin içinde belki elli milyon kere bir saða bir sola gitmiþtim. Ellerimi arkamda birleþtirmiþ, adrenalin ve korkudan titreyen parmaklarýmý aðzýma götürüp, öksüre öksüre babamýn içtiði Birinci sigarasýný içime çekiyordum. Acýydý. Dudaðýmýn üstünde býraktýðý tuhaf tat, dilimle yaladýðýmda boðazýmdan aþaðýya doðru kayan acýmtýraklýk, ciðerlerimin yanýþý o gün bana özgürlüðümün son günü olduðunu haykýrýyordu.

Gözümden istemsizce yaþlar süzülüyordu. Annemi ve amcamý beklerken bir ömür geçmiþti sanki. Ýþte o zaman anladým insanýn bilmediði þeylerden daima korktuðunu. Bilmiyordum... Babasýzlýðýn nasýl bir þey olduðunu. Evin en büyük oðlu olarak bundan sonra beni nelerin beklediðini bilmiyordum. Baþýmýn üstünde bir duman tütüyordu. Daha 16 yaþýndaydým. Her uydurduðum yalan o an benim doðrumdu. Çünkü hiçbir þey bilmiyordum. 16 yaþýmdaydým. Aklým sürekli bana sorular sorup duruyordu? Baba olmadan ev nasýl geçinir? 5 çocuðu bir kadýn nasýl yetiþtirir? Bir evin masraflarý nedir? Aile kimlerden oluþur?Artýk ailemi benim mi korumam lazým? Aileyi korurken baba mý olurum?

Bilmiyordum iþte... Aklýma takýlan sorularýn cevaplarýný bilmediðim için onlara yalanlar uydurarak cevaplar veriyordum. Kendimi korumak için belki de. Kendi uydurduðum yalanlara da inanýyordum. Sabaha kadar tek baþýma bekledim. O saatlerde kardeþlerim uyuyordu. Öðrendiðimiz haberin gerçek olmadýðýný iddia ediyordum. Morgda yatan adam benim babam deðildi. Olmamalýydý!

Hep o travmatik günü hatýrlarken aklýma 3 kardeþimin yattýðý yer yataðý geliyor. En küçük kardeþim annemin yataðýnda yatarken, diðerleri yer yataðýnda koyun koyuna birbirlerine sarýlmýþ uyuyorlardý. Dünyadan haberleri yoktu. Dað gibi babalarýný artýk göremeyeceklerini ve yetim kaldýklarýný bilmiyorlardý. Onu en son sabah kahvaltý sofrasýnda görmüþtük. Ufaklýðýn yumurtasýný soymuþ, önündeki kenarý kýrýk tabaðýna doðramýþtý. Kendi elleriyle yedirmiþti. Onlarýn uyumalarýný izlerken hýçkýra hýçkýra aðlamýþtým. Ve en son aðladýðým gün, babamýn öldürüldüðü o gündü.

Yýllar geçti. Ben ve kardeþlerim büyüdük. Ben okumadým. Ancak liseye kadar. Sonra bitti her þey. 4 kardeþimi de zorluklarla okuttum. Annem yaþlandý. Ben 16 yaþýnda okulu býraktýktan sonra tamirhanede çalýþmaya baþladým. Geceleri de bir çorbacýda çalýþýyordum. Hafta sonlarý da pazarda maydanoz satýyordum. Allah’a þükür ailemi kimselere muhtaç etmedim. Gecemi gündüzüme kattým, paramý helalinden kazandým. Tek kusurum, ufak kardeþimdi. Onu bir türlü zapt edemedik. Ýsyankardý. Baþýna buyruk bir çocuktu. Yerinde durmazdý. Haþarý, kavgacý, laftan sözden anlamaz, hiper aktif bir veletti. Biz dur dedikçe sinirlenirdi. Kapýyý bacayý kýrardý. Her gün kavga eder, kapýya elin adamlarýný yýðardý. Mahalleli artýk canýndan bezmiþti. Her gün þikâyet üstüne þikâyet gelirdi. Annem 10 olayýn 9’unu bana anlatamazdý. Evde kavga çýkmasýndan korkuyordu. Ben eve babam gibi yorgun argýn gelir, yemeðimi yer kafamý koyar uyurdum. Ama kapý her çalýþýnda ilk ben koþardým. Yine babamýn öldüðü o gün gibi kapýya polis geldiði gün, anladým! Kardeþim de onun yolundan gidiyordu. Asi çocuktu Karavelli. Abisini severdi, sayardý ama içindeki öfke onu durdurmama engel oluyordu.

Yapmýþtý yapacaðýný. Polislerden biri bana kýzgýn kýzgýn bakarak, “Kardeþin bir adamý yaralayýp kaçmýþ. Onu arýyoruz, evde mi?” diye sorunca içime kor ateþ düþtü. Evde yok desem ne fayda? Ýçeri daldýlar hemen. Ýki göz gecekondunun altýný üstüne getirdiler. Kardeþim o gün eve gelmedi. Ertesi gün de. Sonraki gün de... Bir hafta geçti gelmedi. Artýk korkmaya baþlamýþtým. Aileme belli etmiyordum ama korkuyordum. Babam bana hep derdi, “Ýnsan doðasý daha fazlasý için deðil, daha azý içindir. Kendinden fazlasý olmaya sakýn kalkma.” Korkuyordum ama belli edemezdim. Annemin aðlamaktan gözlerine kan oturmuþtu. 1 bacýmla 2 erkek kardeþim elleri kollarý baðlý benim gözüme bakýyorlardý. Evin içinde ölüm sessizliði vardý. Karar vermem gerekiyordu. Bir an evvel karar vermeliydim. Evin reisi olarak, küçük kardeþimi çakallarýn kucaðýna atamazdým. Babamý 14 yerinden býçaklayýp köþe baþýna atanlarýn ellerine onu sessizce veremezdim. Karavelli, babamýn katillerini bulmaya gitmiþti. Biliyordum. Ýçimi yakan lanet vicdan azabýný bir türlü susturamýyordum. Baþýmý yastýða her koyduðumda onun yeþil gözleri bana hesap soruyordu.

“Sen bu iþi nasýl kabullenebilirsin abi!”

“Kabullenemeyecek bir þey yok evlat. Benim sorumluluklarým var.”

“Býrak bu laflarý. Korkuyorsun. Hep korktun. Ölene kadar da korkacaksýn. Çünkü sen korkaksýn. Ama ben senin gibi deðilim abi. Yarým kalmýþ hesabýmýzý kapatacaðým, anladýn mý beni. Babamýn intikamýný onlardan alacaðým. Kanýný yerde koymayacaðým.”

“Sus! Gebertirim seni... Bana baak, bak. Gözlerime bak küçük velet! Karþýma geçip bana saydýrma hakkýný kim verdi sana? Her boku biliyorsun öyle mi? Sen daha altýna sýçarken ben babamýn katilleriyle gýrtlak gýrtlaða geldim. Ya ben de ölseydim? Soruyorum sana... Ya þu anda ben olmasaydým ne yapardýn?”

“Ne mi yapardým? Ben senin yerinde olsaydým elinin altýndaki gýrtlaðý tek hamlede keser atardým. Ýþte, sen osun, ben de buyum. Aramýzdaki tek fark bu.”

1.Bölümün Sonu...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Karabatak
Kendimden (Senden) Kaçýþ

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zamanýn Boþluklarý [Þiir]
Yokluðun [Þiir]
Kendime Mektup! [Þiir]
Hayýr Desende [Þiir]
Git, Ama... [Þiir]
Unutamýyorum [Þiir]
Dar Sokaklar [Þiir]
Ahhhhhh,yalancý Yarim! [Þiir]
Unuttum [Þiir]
Sinsi Bir Kýþ [Þiir]


Yeter Özhal kimdir?

Yazmak yaþam biçimim, çizmek ise suskunluðumun çaresi.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmiyorum, sadece okuyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeter Özhal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.