Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton |
|
||||||||||
|
Neden mi bu kadar isyan boyudunda yüreðim? Neden bu kadar umarsýz ve neden bu kadar kýrgýn, kýzgýn ve öfkeli? Birikmiþlikler desem hepmi kötü birikimim oldu diye kendimle kavga ediyorum yok imkansýzlýk desem bunca alýn terinin karþýsýnda bana kapýlarýný kapatan Yaradan ile kavga ediyorum. Dik baþlýlýðým yada eyvallah dememem mi desem olanca kahpeliðe diyorum ama artýk susuyorum ve susuncada eyvallah demiþ oluyorum deyip yine kendime çeviriyorum tüm oklarý. Evet tüm sýkýntý yada tüm suçlusu nefes aldýðýmýz beden ve bedenin üstünde taþýdýðýmýz beyin deðil aslýnda. Bir çok insanýn kaldýrýp rafa koyduðu ama maalesef bizim hala o bedenimizde var olan vicdan. Genel bir replik olacak ama “ Kahrolsun içimizdeki insan sevgisine” diyesim geliyor kimi zaman. oysa hümanist insanlardýk biz , insana yaradandan ötürü deðer verirdik tabi “insan” a…. Rahmetli Dedemin anlattýðý küçük bir hikaye vardý. Adamýn biri insan yok insan yok diye dolaþýrken çevresindekiler dalga geçerlermiþ bu garibanla. “ deli ye bak bunca insan içinde insan yok diye dolaþýyor” diye. Sonra ulu yaradan kaldýrmýþ bu dalga geçenlerin gözlerindeki perdeyi ve bakmýþlar ki insanlarýn nefisleri ne ise onu görmüþler kimi eþþek kimi maymun kimi aslan kimi ejderha…. Ýþte bu hikaye gerçek mi oldu diyorum kendime kimi zaman. aynanýun karþýsýna geçince ben neyim diye soruyorum kendime. Vicdaným insansýn derken, öfkem aslansýn diyor, bana söylenen yalanlara gülüp geçince hallacýn keçisi oluyorum ve sonunu bildiðim halde izlediðim hayatlarý ele alýncada kurnaz bir tilki. Bazen insanlar gülsün diye maymunlaþtýðýmda oluyor tabi yada ilgiye ihtiyacým olunca kedi gibi oluyorum kimi zaman. duruyorum aynanýn karþýsýnda sessizce ve soruyorum en cevapsýz soruyu kendime neyim ve kimim ben? Siz sordunuz mu hiç? Neyse ne olduðumuz nereden gelipo nereye gittiðimiz belli. Topraktan geldik, topraða sýrlanacaðýz, nefes aldýðýmýz müddetçe insanýz yada kendimizi anlattýðýmýz sürece…. Yani kimseye atar yapmaya gerekte yok hani. Kendi düþüncelerimiz doðrultusunda yaþanýyorsa hayat sýkýntý yok. Yada baþrolünü kendimiz oynuyorsak bu oyunun. Yeþilçam o kadar iþlemiþ ki içimize Tatar Ramazan gibi rajon kesip , kara murat gibi kaleleri fet ediyoruz , Orhan abimiz gibi halk adamýyýz , ferdi abimiz gibi düðünde halay çeker , besen abimiz gibi sevgilimizin nikahýnda þahit bile oluruz. Hepimizin yarasý vardýr ve yara açanlara Müjde ablamýz yada Ahu ablamýz gözüyle bakarýz. Hepimizin hayatýnda bir Erol abisi vardýr mesela. Yahu biz hangi filmde baþ rol oynuyoruz? Neden kendimiz Erol taþ deðiliz mesela? Neden Müjde ar olmuyoruz? Olmayýz çünkü duvardaki aynadan deðil vicdanýmýzýn aynasýndan kaçýyoruz. Þimdi siz bana onca laf ebeliði yapýyorsun sen kimsin diye soracaksýnýz. Hani deli gibi eleþtiriyorsun da sen nesin diyeceksiniz. Her zaman dediðim gibi insan olmaya çalýþan biri iþte deyip geçmek isterdim ama artýk onu diyemiyorum bunca insan arasýnda insanlýðý kendime yakýþtýramýyorum. Role gelince sürekli dayak yiyen adýný bile bilmediðimiz figüranlar varya iþte onlardan biri gibi görüyorum kendimi. Baþ rol bana büyük beden geliyor. Neyse… nereden nereye geldik… yazmaktan sýkýldýk dedik , yeþil çamýn tozlu arþivlerinde bulduk kendimizi. Yani koþtuk, yani düþtük, yani yorulduk… Çevremizde dost bildiklerimizden geldi en çok acýlar … Sövdük iþçi sýnýfýna yakýþan þekliyle aðzýmýzý doldura doldura ve kimi zaman aðladýk yüreðimizdeki acýlarýn yüküne dayanamayarak gizledik göz yaþlarýnýzý. Kimsenin hakký kimsede kalmaz derler ya hani bizim gibilerin hakký hiç kimsede kalmaz… Haram nedir bilmeyiz iþte o yüzden haram da edemeyiz… Yani Ýnek þaban oluruz , gülen , aðlatan, düþündüren…. Keþke hep öyle kalsak ama iþte figüranýz baþkalarýnýn boþ rol oynadýðý hayatlarda… iþte o yüzden yazmak , izlemek, dinlemek ve hatta yaþamak bile anlamsýz. Yaþadýðýmýz filmde biliyoruz neden var olduðumuzu yediðimiz dayak ta cabasý… Yani aslýnda yaþamaktan deðil býkkýnlýðýmýz, yada yazmaktan…. Hep doðruyum diyenlerin yamuk çýkmasýndan yorgunluðumuz … hikaye hep ayný…. Ve biz hep figüran… ve yalanlarla süslü baþ rol oynayan insan topluluklarý. Hadi bir film daha izleyelim sonunu bilerek…. Beynimizi uyuþturalým yine arada bir kýzýp arada bir gülelim… ve sonumu iþte oda bizim insanlýðýmýza kalsýn…. Ýyi seyirler….
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © HAMZA EKÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |