..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birþeylerin olduðu konusunda umutluyum. -Platon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




2 Temmuz 2018
Osmanlýda Kýsmi Bir Etkin Hafýza 13  
Bayram Kaya
El mantýðý her seferinde size kaybettiren süreçlerle olmasý üzerinde, günümüze gelmiþti. Bencillik üzerindeki hoþlanýþý dümenlerle ortak mirasa sahip çýkmýþ; mülk hakký diye size çalýþmalarýnýzý ve emek gücünüzü kaybettirmiþti. Günümüzde de aynen sürmektedir. Müteþebbis hakký, yatýrýmcý hakký. Giriþimci ve ticaret kâr payý. Hizmet kâr payý. Aracý komisyonu. Amortisman gibi kata küllilerle sürer.


:EIJ:
Yehova; El sahiplið olan ilk kiþisi iliþkileri, oligarþi iliþkili sahiplik olmakla belirtmenin söylemiydi. Elohim de “adaletin ihlaline, bayaðýlarýn kayýrýlmasýna hayýr!” diyordu. Yani oligarþi içinde olmakla ezilenleri, ezenlere karþý, ezilen diliyle ifade etmenin mana biçimiydi.

Kolektif yapý içinde Elohim ortaya çýkamazdý. Elohimce düþünce El monarþini inþanýn içinde sahiplere karþý sahipliði olmayanlarýn mana duygusu olarak belirir. Ancak Elohimce mana belirimi, El’in kuruluþ dönemi içinde aktif deðildir. Yani El monarþini inþa içinde Elohimce duygular belirse de El monarþini inþa tamamlanmadan, Elohimi oluþ aktif olarak ortaya çýkamazdý.

Örneðin ilk çok katlý apartman katlarý dikilirken “kolektif yaþamlý sosyal alanlar ve iþtiraki mülkiyete katýlým sorunu” belirse de inþaat bitene kadar bu sorun aktif deðildir. Çünkü “kolektif yaþamlý sosyal alanlar ve iþtiraki mülkiyete katýlým sorunu” bitmiþ sürecin kullaným sorunudur. Bu sorun ancak inþasý biten apartman yaþamý içindeki sürecin sorunu olacaktýr. Ortak (iþtiraki) yaþamlý sosyal sorun ve ortak mülkiyet sorunu apartmanýn bünyesi inþa olana kadar gölgede kalan sorun olarak aktif olamayacaktýr.

El, “ekseninde El olan tekil alan içindeki” kiþi sahipli manadýr. Yehova, oligarþi içinde kiþi sahipli mana sentezidir. Her ikisi de düþünce tamahý içinde beliren insanýn duygusudurlar. Ve kiþi sahipli þahýslar kendi düþüncelerini hem mana ettiler hem de anlamý edilen mana üzerinde kiþiler kendi düþüncesini El’e ve Yehova’ya söylettiler. Oysa Elohim ezilenlerin duygu ve düþüncelerini, baskýn olan Yehova’ya söyletiyordu. Yani Yehova’nýn karþý uçta belirmesiydi.

Bu nedenle bir mana anlamasý ve bir mana dili anlatmasý olan El, Yehova ve Elohim insan biçimlidirler (antropomorfizm). El ilk mülkiyet iliþkisinin mana dilidir. Yehova Eksen çaðý içindeki yeryüzü tevhidine doðru eðilim olan oligarþi diliydi. Yehova bir kavmiyetin dili olmakla birlikte, acýyan merhamet eden mana dili de olmakla, Yehova çoklukta tekliðin tevhit mana anlayýþýdýr.

Yine bu nedenle antropomorfist (insan biçimli) bu mana içinde kiþiler, “efendi olmanýn insan tipini oluþan mana biçimini” bulmakla Yehova’yý söyleyecektiler. Köleler de insan biçimli bu mana içinde “kul oluþun ve kimi kes de Yehova’ya karþý dirençle oluþun insan tipini” Elohimi mana içinde bulacaktý. Ve Elohim ile de bu insan tipini söyleyecektiler.

Yehova manasý içindeki söylemler bazen kölenin efendiye biat etmesi; taat ve itaat içinde bulunmasý ve efendinin köleye lütfetmesi gibi birbirine denk gelen karþýlaþmalarla süreç nötr(vecdi) olacaktý. Bazen Spartaküs olup efendide hakkýný arayan, köle olmaya direnen ezen-ezilen ikilemle çatýþacaktý.
"Benden önce hiçbir El olmadý.
Benden sonra da olmayacak.
Ben, ben olaným, Yahova'yým.
Benden baþka kurtarýcý yok" diyordu Yehova Ýþaya'nýn aðzýnda. Yehova oligarþini tanýnma olarak bu söylemle ortaya çýkýyordu.

Bu tanýnma ve ezen ezilen ikilemli çatýþma içinde Ýþaya gibi aristokrat efendilerden gelen apilu ile Amos gibi ezilenler içinde gelen çoban bir apilu (peygamber), size ahlakýnýzý söyleyecekti. Bu ahlak içinde El giderek kendisine tapýlmasýna izin verilen bir mana olacaktý.

Yehova " tapýlacak olan benim" diyecekti. El böylece kiþi El'i olmaktan çýkacak ve kavminin saygýlayýp taptýðý Yehova'ya dönüþecekti. Böylece El asýllý Yehova kavimin ya da kavimlerin El'i olacaktý.

El gibi Yehova gibi Nemrut gibi yönetenler de sizlerin iþ çalýþmasý olarak; emek gücü çalýþmasý olarak kayýp ettiðiniz eþek üzerinde, sahipliði olan kiþilerdi. Dahasý bunlar, kaybedilen bu tür üretim gücü sahipliði üzerinde size iþ veren efendilerdi! Rýzk veren veli nimettiler!!! Ne diyorlardý "yolu köprüyü biz yaptýk. Bizden önce var mýydý? Gözünüzü toprak doyursun..." Þükretseniz ya, demeye geliyordu.

Ortak miraslý üreten yapý içindeki kiþilerin tamahý, El mana anlayýþý içinde böyle yansýyordu. El manalý mücadele tarihi içinde oluþan bu tür denge ve dengesizliklerin sonunda sistemin beyleri, efendileri, büyükleri dönem dönem size seçtirmenin lütfu içinde olurlar!

Bu seçme seçilmelerle bile temel çeliþki olan “sömürü düzeni” hiç ortadan kalkmaz. Kader, þans talih olarak kalýrlar. Efendiler üretim gücü sahipliði ile ve yapay bir sýcak para gücü ile ürkek para dedikleri tuzak oyunlarýn akýl dýþý söylemleriyle, ezilen ve bilmezi olan kaderci kiþileri zom ederler.

Böylece kiþi üretim hareketine, tarihi hafýzasýna, kendisine, toplumuna yabancýlaþýr. Efendiler bu illüzyonla sistemi hep kontrol ederler.

Ne diyordu El; "biz kiminize rýzktan çok verdik. Kiminize rýzký kýstýk, kýt verdik. Kiminizin rýzkýný da tümden kestik. Nasipten hiç vermedik. Sizi bunlarla sýnýyoruz!" diyordu. Yönetenler týpký El gibiydi. Sömürü çevrimi gereði yönetenler kitleleri bol verilen rýzk söylemi gibi, kýt verilen rýzk söylemi gibi ve hiç verilmeyen rýzk gibi sahipliklerle yoksulluðu derece derece yapýnýn içine yayarlar. Bunlar üst gelir grubudurlar. Alt gelir grubudurlar. Orta gelir grubudurlar. Ya da açlýktýr. Açlýk sýnýrýdýr. Yoksulluktur. Yoksulluk sýnýrýdýr. Veya refahtýr. Refah payýdýr demekle onlarca gelir grubu icat ederler.

Seçimlerde de yarattýklarý bu yoksulluða seslenirler. Bunlar yönetir olduklarý dönemler içinde size kaybettirdiði eþeði, kýsmen ek gösterge olarak; kýsmen iki bayramda iki maaþ olarak, kýsmen artan refahtan pay alan adil paylaþým olarak buldururlar.

Kuru ekmek yiyene bedava kek verme olarak; vaat ederler. Ýthalat cenneti ile yok ettikleri falanca filanca sektörlerdeki zaaflarý sübvanse edici destekleri vermek gibi söylemlerin ad ve namý altýnda sizin özlemlerinizi size vaat ederek, iktidara gelirler. Siz de bu vaatlerin kýsmen gerçekleþmesinin sefasý içindeyken yapýlacak olan emisyonlara (geri dönüþlere) kadar kýsmen rahatlarsýnýzdýr.

Sizin kýsmen de olsa, refah içinde olmanýz; muhtaçlýklarýnýzý sömürüp sizi yöneten sýnýfýn zararýnadýr. Egemen sýnýf verilen kýsmi refahý, yönetenlerin üzerine koyduklarý vergi, yüksek faiz rantý eliyle ya da karaborsa, stok, kredi yokluðu, finansman sýkýntýsý, sýcak para kaçýþý gibi emisyon yapan müdahaleler içinde, verileni geri elinizde alýrlar.

Biliyorsunuz refah sizin size vaat edilen kayýp eþeðinizdi. Vergi þu bu diyerek kýsmi refahý elinizden alýrlar. Yine büyük oranda þiþirme ihaleler yoluyla refahý elinizden alýrlar. Þiþirme ihale ile görülecek iþlere devlet veya alýnan vergiler garantili hasta sayýsý, yolcu sayýsý, araç geçiþi sayýsý, öðrenci sayýsý gibi hazineden yapýlan teþviklerle, kýsmi refahý elinizden geri alýrlar. Ki çalýþmaya hazýr muhtaçlar olasýnýz.

Her seferinde tekrar tekrar kaybedecekle damaða sürülen bir parmak balý (refahtan payý) siz yeniden kazanmak için üç beþ mislisini çalýþýrsýnýz. Efendilerin üreten sürece müdahale enstrümanlý dümenleri pek çoktu. Teknik teknolojik kazaným içinde ortaya konan kýsmi refahý ve vaadi enflasyonla elinizde alýrlar. Bu da yetmez. Bu kes alým gücünün düþürülmesiyle refah paylarý elinizde alýnýrlar.

Elinizdeki kýsmi refahý ve sahipliði o tür yollarla elinizde alamýyorlarsa, refahýnýzý iþsizlikle tükettirirler. Borsa düþmesi ile refahý elinizde alýrlar. Dövizi yükseltir alýrlar. Dövizi düþürür alýrlar. Bunlar yetmez ise dolaylý-dolaysýz vergilerle alýrlar. Bu gibi yol ve yöntemlerin tümü üretim iliþkisi olmamakla; tümü sömürü aracý olan enstrümanlardýr. Bu tür emisyon yapýcý enstrümanlar görece refahý elinizde alýrlar. Sizi emre amade kýlacaklarý, en az doyma ile size en az refahý veren muhtaçlýðýn içiyle sizi imlerler.

El mantýklý toplumlar, mülkü olup çalýþmayanlarý; mülkleri üzerinde çalýþanlarla tümleyen bir yapýydý. Bu nedenle El mantýklý sistem, geçmiþte olmayan akýl dýþý söylemler içindedir. "Rýzkýna, kaderine razý olma" gibi söylemler bu türdendir. El mantýklý bir söylemi, kiþi ile kiþinin kolektif düþüncesinin arasýna sokan yabancýlaþtýrma illüzyonuyla sizdeki kolektif hafýza sýfýr olmaktadýr.

Silinen kolektif hafýza yerine kiþiler hafýzasýnýn içine köleci çevrimin mana anlayýþý olarak, “herkes nasibini yer” anlayýþý konmuþtur. Kiþi toplum iliþkisi üretim hareketi yerine nasiple belirlenmiþ bir bilinçsizliktir. Kiþi neden nasibini yiyor? Çünkü yiyen karþýsýnda yiyemeyen vardýr. Ortak miraslý kolektif içinde herkes yiyordu.

Kolektif yapý içinde köleci yapýya geçince yiyenler yanýn da yiyememekle, yiyeceði (mülkü) olana çalýþacak olanlar ortaya çýkmýþtý. Binlerce yýllýk bu söz; bu telkiniyle herkesin yediði sisteme karþýlýk yeni sistemde yiyenlerin karþýsýnda yiyemeyenleri meþrulaþtýrmakla eski bir hafýzayý unutturdu.

Yani bu söz karþýtýna göre söyleniyordu. Þimdi olup biteni önceye kýyasla söylüyordular. Bir önceki sistemde olmayan nasip; þimdiki sistemde ana temaydý. Yeni köleci sistemi meþru etmeyi þifreleyen bir söz olmanýn kodlarýný taþýyordu. Mülkün sahibi kiþi bunu diyordu. Yani gerçekle sizin aranýza Ali Cengiz oyunlarý girmiþti.

Ortak miraslý üreten yapý içinde kimse size “herkes rýzkýný yer” demiyordu. Böyle diyecek olmayý yansýma yapacak þartlar ortada olmadýðý için bu söylem kimsenin aklýna gelmiyordu. Böyle demek kimsenin de haddine bile deðildi.

Ortak mirastan sapýyordunuz. Ortak miras üzerindeki kiþi, kendi kiþi benci fantezi düþünmelerini söyler. Bunu dinleyenlerden kimileri bu söylemi alan içinde duygusala baðlayýp, fantezi olan kiþi sahipli manayý totem kardeþiniz ya da ittifak kardeþiniz olan birine veriyordunuz. Ya da bu fanteziyi mahsusçuktan oynuyordunuz. Ýlahi yoldan ayrýlmýþtýnýz. Ýlahýn yolunu þaþýrmýþ El sahipli vaadin tamahýndaki vaat çocuklarý olmanýzýn sonucu da; bugünlere gelen süreç olacaktý.

Gerçek üretim içindeki kiþi, ortaklýðýn ortaya koyduðu her bir ortak mirasý ne oluþturabilirdi. Ne de ortaya koyabilirdi. Ne de oluþturup ortaya koyamadýðý milyar dolarlýk deðerlere “fiyat üzerinden” sahip olabilirdi. Ancak bu sömürü ve zor kullanmayla olasýdýr.

El mantýðý her seferinde size kaybettiren süreçlerle olmasý üzerinde, günümüze gelmiþti. Bencillik üzerindeki hoþlanýþý dümenlerle ortak mirasa sahip çýkmýþ; mülk hakký diye size çalýþmalarýnýzý ve emek gücünüzü kaybettirmiþti. Günümüzde de aynen sürmektedir. Müteþebbis hakký, yatýrýmcý hakký. Giriþimci ve ticaret kâr payý. Hizmet kâr payý. Aracý komisyonu. Amortisman gibi kata küllilerle sürer.

Bunlar külliyen katakulli ve kumpastýrlar. Bu katakulliler sömüren sistemin birbirine baðlý ardýþýk gerektirmeleridirler. Örneðin atalarýmýz ilk kes tarým yaparken; üretim hareketini baþlatýrken bu üretimin gereðidir diye kimse bu ilk atalara amortisman adý altýnda öküzü, sabaný, oraðý, týrmýðý, kazmayý, çapayý, çalýþaný vs. garanti etmiyordu. Üretim hareketi her gün yeniden ve yeniden üretme ve tüketme gibi kendini organize ve re organizeydi. Yani amortisman da üretim hareketinin kendisiydi

El geçmiþ kolektif hafýzadaki üreten emek iliþkilerine; rýzk, nasip dediði bu sözcüklerle süreci kararttýðý ile kalmýyor; rýzklarý, nasipleri ben verdim diyerek süreci daha da karartýyordu. Bunlar benim takdirim vs. demekle üreten süreci tümden anlaþýlmaz yapýyordu. Ama sigortasýz çalýþan, güvenlik önlemlerini garanti ve amorti etmeyen iþverenler; kendi iþ alanýný devlete garanti ve amorti ettiriyordular.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.