"Moda denilen þey o kadar çirkindir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Kapitalizmin Doðuþu : Ýnsanýn bilinç ve düþüncesi; üzerinde yaþadýðýmýz dünyanýn güneþ etrafýnda ve kendi eksenindeki döngüsüne benzemektedir. Nasýl ki bu döngüyle gece gündüz, yaðmur, su, rüzgar ve sayýlamayacak kadar olaylar meydana geliyorsa, insan düþüncesi de bunun gibi bir üretime sahip. Ýnsandaki bu üretimsel çalýþkan zeka ve düþünce; öce dini, arkasýndan tarýmý bulmuþtur. Daha sonra madeni para, kaðýt, kaðýt parayla birlikte mekanik araç ve geliþmiþ tüccarlýðý (Merkantalist) icat etmesiyle, kapitalizme giden yol açýlmýþ oldu. Bilindiði gibi kapitalizm ana mal ve kârýn üstüne kâr (Artý Deðer) koymak demektir. Bu düþünce ve yaþamýn baþlamasý, ifade edildiði gibi insanýn birçok þeyi doðallýðý içerisinde icat edip, farklýlaþtýrmasýyla ortaya çýkan durumdur. Ýnsanýn bilinç ve düþünce yapýsýnýn geliþimi hiçbir þekilde durdurulmayacaðýna göre, kapitalizme giden yolun açýlmasý da kaçýnýlmazdý. Böylece kapitalizmin doðuþu demek, dinlerin icadý gibi bir daha ondan kolayca vazgeçilmeyecek ya da onsuz yaþanmayacaðý anlamýna asla gelmez, gelmemeli de. Din ve kapitalizm gibi yaþam þekillerini icat eden insan, ayný þekilde daha insaný ve barýþçýl bir yaþamý da icat etmesi mümkündür. Ancak barýþçýl insani yaþam örneklerini çok az ve bazý yerel topluluklarda görebiliyoruz. Ýþte tam bu noktada harikalar yaratacak insan, daha çok canavarca yaþam ve düþünce þekli olan kapitalizmi, neden sürekli yüceltip yükseltmeye devam ediyor? Bu sorunun cevabýnda psikoloji, din, devlet ve sermaye (Maddi) gibi dörtlü bir denklemin olduðu kaþýmýza çýkýyor. Bunun oluþ ve birbirine baðlýlýðý, doðru, baðýmsýz, bilimsel ve korkmadan açýða çýkarýlmadýðý sürece, kapitalizmin gerçek yüzünü insanlar hiçbir zaman anlayamayacaklar. Ne hazindir ki, psikoloji, din, devlet ve Kapitalizmin birbirine nasýl ve neden baðlý olduðunu anlayýp çözen insan sayýsý, sosyalistler arasýnda bile sýnýrlýdýr. Bunun birden çok nedenleri var. Fakat bu bölümde kapitalizmin dini, ýrký, devleti, insaný ve parayý nasýl kullandýðý üzerinde durmaya çalýþacaðýz. Þunu herkesin kabul etmesi gerekir ki, insan doðru ve bilimsel temelde gerçek bilgilerle eðitilip yetiþtirilmediði sürece, dünyanýn en tehlikeli vahþi canavarýdýr. Bunu tarihler boyunca din ve ekonomik çýkar yüzünden, birbirine karþý yaptýðý entrika ve savaþlardan biliyoruz. Gerçek durumun bu þekilde olmasýna raðmen, her insanýn ayný düþünmediðini, üç karakter üzerinden ele alarak birbirinden ayýrmak durumundayýz. Bunlardan ilk sýrada gelip toplumun çoðunluðunu oluþturanlar, eðitim ve kültürden yoksun sürekli güçlüye baðlanma ihtiyacý duyan psikolojik olarak korkak insanlardýr. Ýkinci sýradakilerse, zekasýný ve eðitim durumunu çok iyi kullanan þeytani bir avuç kapitalisttir. Bunlar toplumun yoksunluðunu, eðitimsiz ve tanrýsal güçten korkmasýný, egoist çýkarlarýnda kullanmaktan asla utanç duymayan ahlaksýz kiþilerdir. Üçüncü kategoriyi oluþturanlarsa hümanist, sosyalist, gerçek demokrat insanlar. Ýfade edilen karakterdeki insanlar sayýsal olarak azýnlýkta olup, yaþama insani felsefeden bakmaya devam edenlerdir. Toplum tarafýndan anlaþýlmalarý zor ve zaman almasý, sürekli aleyhlerine olmuþtur olmaya devam ediyor. Kapitalizm hiçbir sýnýr ahlak ve insani duygu taþýmadan, insan psikolojisini çýkarlarýnda nasýl kullandýðýnýn analizini kýsaca þu þekilde özetleyebiliriz. Kapitalist düþünceye sahip insanlar, amaçlarýna ulaþmak için her þeyden önce kutsal bir din ve ýrk milliyetçiliðini en büyük ilke sayarlar. Bunlar olmadan kapitalizmin varlýðý veya yaþamasý hiçbir koþulda söz konusu deðildir. Kapitalizmin geliþmiþi veya güdüðü; esasýnda evrensel hiçbir ticari yasa ve ahlak tanýmayan, faize dayanan paradan para kazanýr. Bunun alt yapýsýndaysa, ürettiði ya da sattýðý malýn gerek ödemelerindeki zamaný faizle deðerlendirmesi, gerekse arz ve talebi büyük bir artý deðer getirecek silah olarak kullanmasý. Buna ilave olarak sözde modern ürünlerin reklamý, moda denen aptallaþtýrma ve yeni ürünlerin biteceði korkusunun eklemesi, kapitalizmin en büyük kaynaklarýdýr. Ýfade edilenlerin dýþýnda insanýn insanca yaþamýyla doðru orantýlý ve doðasýna uygun hiçbir faaliyet kapitalizmde bulunmaz. Halbuki para nedir? Ýnsanýn kaðýt ve madenden icat ettiði doðal bir madde. Bu neden zaman farký bahane edilerek faizle insanlýðýn yaþamýný cehenneme çevirsin? Adeta yaþamýn ayrýlmaz parçasý haline getirilen faiz ve döviz kuru, insaný yaratan güçte mi ki, insanlar bu cendereden kurtulamýyor.? Örneðin bazý gýda ürünlerinin dýþýnda para baþta olmak üzere, üretilen birçok malýn kolayca çürüme ve orijinalý bozulma gibi bir durumu olmadýðýna göre, neden her þeye faizli bedel biçiliyor? Ayný þekilde döviz ve kur farklýlýklarý bir uydurmadan baþka bir þey deðil. Bir ülkenin parasý diðer bir ülkenin parasýndan neden yüksek veya kýymetli olsun ki? Hepsi ayný kaðýt ve madenden deðil mi? Tüm paralar arasýnda herhangi bir farklýlýk yaratmadan, ya da tüm dünya ortak bir parayla her iþini rahatlýkla sürdürmesinin önünde hiçbir engel yoktur. Herhangi bir alýþ veriþ durumunda, her ülke ticaret yaptýðý devletin parasýný rahatlýkla kullanýp, faiz söz konusu olmadan geri transfer edebilir. Paranýn elden ele deðiþmesi neden deðer kaybettirsin? Ticaret ödemeleri doðru mantýklý ve evrensel hukukla ciddi yaptýrýmlara tabý tutulsa, istisnalarýn dýþýna en ufak bir sorun yaþanamayacaktýr. Þunun kesinlikle bilinmesi gerekir. Ýstisnalarýn dýþýnda en zor koþullarda üretilen ve maliyeti yüksek olan ürünler, bu maliyetiyle insan yaþamýný cehenneme çevirecek þekilde asla üretilmez. Kur taktiði, faiz uygulamasý, dövizin yükselip düþürülmesi, her yýl yeni modern ürün üretme, moda adý altýnda insanlarýn duygularýný kullanmanýn tek nedeni vardýr. Birilerinin sürekli diðerlerini hakimiyeti altýna alýp kendi zevk ve çýkarlarýnda kullanmak için, askeri ve siyasi güçle aptallaþtýrmaktýr. Kapitalistler bunu hem kendi toplumu içerisinde, hem de dünya toplumlarýnýn gözünde meþrulaþtýrýp garantiye almak için, þu planlarla hareket ederler. Önce insanlarýn dini korkularýný daha da büyütüp kolayca silinip zayýflamamasý adýyla, ibadet kurum ve kuruluþlarýný teþvik etmeleri. Arkasýndan devletin temellerini din, ýrk ve maddi üstünlük saðlayan sermayeye baðlý olunduðunu, anayasal ve temel kural olarak topluma kabullendirilmesi. Belirtilen ilkeler doðrultusunda toplumu kendilerine göre yetiþtirecek eðitim programlarýný kesintisiz devam ettirmesi. Özetlenen mantýkla devleti yöneten güçler, kapitalizm ve serbest piyasanýn her derde deva olduðuna tanrýlarý kadar inanýr ve inandýrýrlar. Böylece kendini savunma adýyla din, ýrk, ekonomik ve askeri yayýlmacýlýðý, demokrasi diye dünyaya yutturmaktan utanmazlar. Ýfade edilen düþüncelerle herkesin daha çok para kanacaðý yalanýyla, aðýzlarý sulandýrýp iyice aptallaþtýrýldýklarýný ne hazin ki çoðu insan bilmiyor. Eðitilmemiþ, kültürsüz, yarým akýlla yaþayanlar bu yalanlara inandýklarý için, kapitalizm tek ve en büyük kurtarýcý olarak görülmeye devam ediliyor. Dünyadaki devletlerin büyük çoðunluðu din ile devleti birbirinden ayýrmadýklarýndan, insanlar tüm yaþam ve varlýklarýnýn buna baðlý olduðuna inanýr. Ve her zaman devletin dediðinin dýþýnda diðer þeylere kolayca itibar göstermeleri, sadýk köleler anlamýna geliyor. Laiklik ve Sekülerizmi kabul eden Avrupa ve Batý ülkelerdeyse, din devletin resmiyeti dýþýnda özerk þekilde topluma empoze edilir. Etnik milliyetçilikse, ulusal kültür adýyla devletin resmi görevi olup, sermayenin yayýlým durumuna ve güçlüðüne baðlý aþamalý olarak canlý tutulmasý. Sürekli insanlarýn bilincine yerleþtirilen tanrý korkusu, din, ýrk, devlet ve sermaye gücü, kendinden baþka tüm kültürleri tu kaka göstermekte utamaz. Arkasýndan dünyaya karþý demokrat ve barýþçýl görünmeleriyse, çirkefiliðin küreselleþmesi demektir. Ýfade edilen kapitalist anlayýþýn dýþýnda, farklý insanca yaþamýn mümkün olduðunu düþünen zeki, hümanist, sosyalist ve demokrat insanlar, kapitalizme karþý sürekli bir mücadele içerisindedirler. Ancak tüm iyi niyet ve fedakarlýklarýna raðmen, düþüncelerini toplumun çoðunluðuna anlatýp kabul ettirememelerinin sebebini, sosyalizm bölümünde irdelemeye çalýþacaðýz. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |