Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Ah bir 18 yaþýna gelsem diye hayaller kuruyordu. O yaþa gelince haliyle reþit olacaktý ve þans oyunlarýna harala gürele dalýþ yapacaktý. Kendinden bir iki üç yaþ büyük arkadaþlarý gözünün önünde þans oyunlarýna paralar yatýrýyorlar ve ufak tefek de olsa amorti cinsinden bir miktar parayý ceplerine koyuyorlardý... 18 Yaþýnda Nihayet 18 yaþýna girip reþit olmuþtu. Artýk, arkadaþlarýnýn oynarken kendinin baka kaldýðý þans oyunlarýný o da oynayabilecekti... Öyle ya bu ülke de hemen hemen her gün þans oyunu oynanýyordu, o da nasiplenirdi bundan az ya da çok... Önce beþ tane sayýsal loto kuponu doldurdu... O arada hayaller kurmayý da ihmal etmiyordu... Bir yakalasa üç beþ milyonu, bütün akrabalarýna önce ev sonra da birer araba alacaktý... Sonra yakýn arkadaþlarýný da unutmayacak, onlara da adam baþý onar bin lira veririm diye düþünüyordu... Loto tutmayýnca seri bir onluk milli piyango bileti aldý, belki de ona çýkacaktý... Sonrasý iki tane amorti ve giden paralar... At Yarýþý denemeli dedi ve oraya da el attý... Beþinci ayakta yatýp yine kaderine razý oldu ister istemez... 29 Yaþýnda Yaþý ilerlemiþ ve az da olsa olgunlaþmýþtý... Beraber olduðu kýz arkadaþý ile evlilik yolunda adýmlar atmaya hazýrdý... Evlilik içinde bir dolu para lazýmdý... Ev eþyasý, düðün, balayý, masraflar diz boyuydu... On bir senedir þans oyunlarýnda þansýný zorluyordu arkadaþýmýz, ancak bir arpa boyu da yol alamamýþtý... Amortilerin adeta abonesi olmasýna raðmen, kazandýklarý diþe dokunur þeyler deðildi... 38 Yaþýnda Sevdiði kýz ile borç harç içinde evlenmiþ ve üç tane de dünya tatlýsý çocuklarý olmuþtu. Maddi açýdan bekarlýk günlerini bayaðý özlüyordu... O zaman geçinmek biraz daha kolaydý sanki diye hep içinden geçirirdi... Yine þans oyunlarýnda kupon doldurmayý býrakmamýþtý bir türlü... Hayallerinin ise bir sýnýrý yoktu. Kupon doldurduktan sonra yataða yattý mý rezidanslar satýn alýyor, kendi kendine tekstil fabrikalarý kuruyor, önüne gelen her arkadaþýna yardým düþüncesini hep aklýndan geçiriyordu... Tabi o kadar sene geçtikten sonra þans oyunlarýnýn daðýttýðý ikramiye miktarlarý da devleþmiþti... Her gün üç beþ tane kuponu dolduruyor, beklemeye yatýyordu... 51 Yaþýnda Ýyice yaþý ilerlemiþ, çocuklarýný da epeyce büyütmüþtü. Yine de þans oyunlarý son sürat gidiyordu... Zaman zaman at yarýþý oynuyor, tutmadý mý da küfrü basýyordu hem atlara hem de jokeylere. O bitiyor þans topu oynuyor, o da tutmuyor beþ altý tane iddia kuponu yapýyor, sonra ondan da havasýný alýyordu... Otuz seneden fazladýr þans oyunlarýnda para avcýlýðý yapýyor ama bir türlü büyük ikramiyeye yaklaþamýyordu... Üç beþ teselli ikramiyesi ile kendini kandýrýyor, yine de ''Bu sefer ben de bu sefer ben de'' demekten kendini alamýyordu... 59 Yaþýnda Yaþý ilerlediðinden, artýk yavaþ yavaþ büyük ikramiyeden ümidini kesmeye baþlamýþtý... Ama yine de her hafta onlarca kupon dolduruyordu. ''Umut fakirin ekmeði'' demiþler ya, ya çýkarsa diye de beylik bir laf vardý nasýlsa... Belli mi olur? Neredeyse kazandýðýnýn dörtte biri þans oyunlarýna gidiyordu. Nasýl olsa büyük ikramiyeyi yakaladýðým zaman verdiklerimin hepsini geri alýrým diye düþünmeden kendini alamýyordu... 67 Yaþýnda Yaþý epeyce ilerlemiþ ve emekli olmuþtu... Çocuklarýný okutmuþ meslek sahibi yapmýþ ve evlendirmiþti. Üç tane torun, dede dede diye çevresinde dolanýyordu... Hoþuna gidiyordu dedelik... Artýk þans oyunlarýnda ümidini kesmiþ, iyice azaltmýþtý kupon doldurmayý... Haftada bir iki kere bazý oyunlardan tek kupon dolduruyor, sonuçlarýna da bir kaç gün sonra ancak bakýyordu... Bir ömür, dünya kadar para vermiþti þans oyunlarýna... Durup durup ''Bu teþkilatlarýn bana plaket vermesi heykelimi dikmesi lazým.'' diye aklýndan geçirip duruyordu... 74 Yaþýnda Ýyice yaþlanmýþtý artýk. Romatizmalarý, siyatikler, böbrek ve kalp rahatsýzlýklarý hiç eksik olmuyordu baþýndan. Yine de yataklara düþecek kadar hasta deðildi... Þans oyunlarýndan iyice soðumuþ ve o hýzlý zamanlarýnda ki kupon doldurma eylemi çok azalmýþtý... Sadece haftada bir gün bir iki kolon oynuyordu... Yakýn arkadaþlarý ''Bu saatten sonra ne yapacaksýn sen Halim Bey parayý?'' diye sorunca ''Bilmem belki çok merkezi yerde çok lüks bir tuvalet yaptýrýr bu yaþtan sonra gelen, gelecek paranýn da zenginliðinde içine ....çarým.'' diye cevap veriyordu...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |