..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluða düþmeyin. -Charlie Chaplin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Hacer AKTAÞ




6 Þubat 2019
Nokta  
Hacer AKTAÞ
"Uyandým... Bunu, gözlerime hücum eden ýþýk huzmeleriyle anladým. Iþýðýn büyülü dansý vardý gözlerimin önünde. Bu cümbüþ, bu curcuna, bu heyecan dalgasý, bu oyun... Bu oyunun içinden geçmeden yeni bir güne baþlayamam ben. Ancak bu oyunla ýþýr içim, ancak o zaman görürüm yanýmý yöremi. Ve yaklaþýk sekiz yýldýr her sabah dünyaya böyle dönerim. Iþýðýn büyülü dansýyla. Iþýk her þeyi görünür kýlandý, doðurgandý. Renkleri ve þekilleri çoðaltandý. Ama öylesine anlýk deðiþirdi ki ýþýðýn dansý, her hali fotoðraflanmalýydý bence."


:AACG:

Uyandým…
Yataðým cam kenarýnda , sardunyam penceremin pervazýnda. Ellerimle yokluyorum saksýyý. Sardunyamýn gövdesinden yapraklarýna uzanýyorum. Kadifemsi yapraklarýnda yaðmur damlalarý birikmiþ. Ne güzeldir sardunyalar deðil mi? Hele yaðmurdan sonra... Nasýl da toprak kokusuyla birleþip buram buram kokarlar.
Günün; gecenin karanlýðýndan sabahýn aydýnlýðýna kavuþmasýndaki büyü ; sardunyanýn, su ve toprakla birleþmesinin yarattýðý o efsunlu koku: “hayat ve ölüm, iç içe...” diye fýsýldarken kulaðýma, yaþam pýnarlarýmdan süzülen iki damla yaþ, yaðmur damlalarýyla birleþip saksýdaki topraða karýþtý ve koyboldu galiba.
Düþünüyorum…
Bunlar benim mi? Doðanýn mý? Yoksa Tanrý’nýn bize bir armaðaný mý? Beni en çok düþündüren þeyse insanýn sahip olmadýðý bir þeyi, bir baþkasýna armaðan edip edemeyeceðiydi. Benim fotoðraflarým öyle iþte. Sahip olmadýðým renkleri, þekilleri, yüzleri çekip baþkalarýna armaðan ediyorum ben.
Armaðan ettiðim kiþiler, kendilerine görme yetisi bahþedilenler onlarý görebilir. Belki renklerini ve hissettirdiklerini de anlatabilirler bana ama onlara ýþýðý en iyi ben anlatabilirim. Fotoðrafýn neresinde yoðunlaþtýðýný, neresini aydýnlýk veya karanlýk kýldýðýný. Tüm bunlarý yalnýzca ben anlatabilirim çünkü ben, onlarý saf ýþýktan yarattým.
Ve yaratmak…
Fotoðrafý yaratmak, belki biraz da doðurmak gibi. Iþýktan ve renkten doðar çünkü tüm fotoðraflar. Ben renkleri göremem ýþýðý takip ederim sadece. Iþýðý takip eder yolumu hep öyle bulurum.
Kýrmýzý sardunyalarýmýn fotoðraflarý mesela…
Ya da gri tüylü yeþil gözlü kedim Maya’nýn fotoðraflarý…
Her sabah balkona serptiðim yemlerle karýnlarýný doyuran ve kanat sesleriyle beni selamlayan siyah ve beyaz güvercinlerin fotoðraflarý sonra…
Bana ait deðil hiçbirinin rengi artýk…
Her þeyin yerini ezberlediðim evde gezindim. Balkona çýktým. Yalýn ayak. Soðukta. Ürperdim. Güvercinler etrafýma doluþtu. Sol ayak bileðimdeki halhala minik aðzýyla vurup duran bir serçe havalandý. Güvercinleri yemledim. Ayaklarýma dolanan Maya’nýn baþýný okþadým. Ben mutfaða doðru ilerlerken o da beni takip etti. Kasesine biraz süt koydum.
Fotoðraf makinem mutfak masasýnýn üstendeydi. Alýp Maya’nýn fotoðrafýný çekmek istedim. Önce ellerimle yokladým; Maya’nýn nerde durduðunu bulunca Maya’yý kadrajýn saðýna, ýþýðý da sað omzumun üstünden gelecek þekilde ayarlayýp bastým denklanþöre. Fotoðraf karesinin sað tarafýnda, süt içen bir kedi oldu. Hesapladýðým açýya göre kuyruðu ve baþý aydýnlýkta, bedeni gölgedeydi.
Her sabah kutsal bir ritüel gibi saygýyla yaptýðým bir þey bu. Evde gezinip renkleri, görüntüleri bana ait olmayan bir daha asla göremeyeceðim þeyleri fotoðraflayýp sonra da mutfakta kendime bir sabah kahvesi yapmak, kahvemi yudumlamak ve mutlaka zeki Müren dinlemek. TRT logolu ahþap radyomdan yayýlan müzik, þekersiz kahveme buruk bir tad katarken dedemi hatýrlatýyorum.
Keþke diyorum keþke müziði de fotoðraflamak mümkün olsaydý, dedemi olduðu gibi. Sonra dedemle birlikte radyo dinlediðimiz çocukluðuma gidiyor aklým bana hac ziyaretinden dönerken getirdiði oyuncak fotoðraf makinesini hatýrlayýp gülümsüyorum. Düðmesine basýnca kabe fotoðraflarý dolanýrdý ekranda.
Dedemle bir fotoðrafýmýz olacaktý. Muhtemelen solmuþ, sararmýþ bir fotoðraf. Ama nerde bilmiyorum. Keþke daha çok fotoðrafýmýz olsaydý. Dedem ölmeden ve ben henüz hala görebiliyorken düyayý. Ýkimiz de objektife bakýp gülümseyebiliyorken henüz.
Dedemin gözlüklerini, fotoðraflarýný, yarýsý kullanýlmýþ beyaz kalýp sabununu, eski kitaplarýný çýkarýyorum sandýktan el yordamýyla. Eski, ahþap ve kahverengi sandýk. Naftalin ve sabun kokuyor içindeki her þey. Sayfalarý eprimiþ kitaplarý üst üste koyuyorum. Sabun ve gözlükler de kitaplarýn yanýnda. Makinemi alýp çekiyorum fotoðraflarýný.
Dedem, kaðýda hürmetli, kitaplarý asla yere koymayan, radyoyu ve sabah kahvesini çok seven adam. Dedemin kocaman bir yalnýzlýðý vardý. Benimse kocaman bir çocukluðum. Dizinin dibinde oturup radyo dinlerdim onunla, eþlik ederdim yalnýzlýðýný dinlemesine. Anneannem ölünce dedem dizlerini döve döve aðlamýþtý. Ben de uzanýp elini tutmuþtum. Bir daha hiç yalnýz býrakmamýþtým onu. Býraksam yine aðlar mýydý? Bilmiyorum. Ama ben onu býrakmadým. O da bir daha hiç aðlamadý.
Þimdi onun hatýrasý eþlik ederken bana, benim de kocaman bir yalnýzlýðým var artýk diyorum kendime.
Ve elimde…
Ölü bir adamýn dünyaya nasýl baktýðýný hiç bilemeyeceðim gözlerine ait bir fotoðraf karesi var artýk.
Eþyalarý içine yerleþtirip düþünürken bu sandýðýn ayný zamanda benim çeyiz sandýðým da olduðunu hatýrlýyorum. Belki bir gün bu inzivadan çýkar ve evlenirim. Sabah kahvesini, Zeki Müren’i ve yataðýmý bir baþkasýyla paylaþýrým. Yüzünü asla göremesem de aþýk olurum ona. Sakallarýný yanaðýmda hissederek uyanýrým her sabah. Aþýk olurum ona tekrar tekrar. Teninin sýcaklýðýnda, kokusunda bulurum bugüne kadar kaybettiðim her ne varsa.
"Neyse" dedim. Kalktým. Çýktým evden. Bastonumla sarý mantarlý yolu takip ederek Bakýrköy sahiline doðru yürümeye baþladým. Bu yolda yürürken kafamýzda kurguladýðýmýz þeyin aslýnda sahip olduðumuz gerçeklik olduðuna inancým pekiþir daima. Benim için mantarlý yol sarý da olabilir mor da. Yeþil de olabilir kýrmýzý da. Karanlýðýn özgür býrakan bir yaný var çünkü. Ýstediðin renge boyayabiliyorsun onu. Kendi dünyaný yaratýyorsun: Azýcýk ýþýkla ve bolca karanlýkla.
Mesela ben…
Azýcýk ýþýkla ve bolca karanlýkla; gökyüzünü mora boyuyorum, aðaçlarý pembeye, denizi kýzýla. Mantar yolu sarý býrakýyorum neden bilmem. Iþýðý sað tarafýma alýp eðiliyorum. Basýyorum denklanþöre. Evet bir adet sarý mantarlý yol fotoðrafým oldu. Sizin dünyanýzda masmavi bir denize, benimkindeyse siyaha yakýn alev kýzýlý bir denize doðru giden sarý, mantarlý bir yol. Yürüyorum azýcýk ýþýðýn ve o koca karanlýðýn peþinden. Yolun sonunda bir nokta, noktanýn sonundaysa kendimi buluyorum.
Iþýktan gözyaþlarýmla yeniden aydýnlatýyorum koca bir evreni.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Sese binaen:
Gönderen: Hacer AKTAÞ / , Türkiye
21 Þubat 2019
Teþekkürler, Sevgili Gülcan :)

:: ses
Gönderen: Gülcan Aksoy / , Türkiye
21 Þubat 2019
Etkileyici. Kusursuz. Yüreðine saðlýk.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eski Yeni Yýl
Aðrýsýz Zamanlar
Yýlký
Ýðde Sokaðý
Bahçe Duvarý


Hacer AKTAÞ kimdir?

Kendimi tanýtmaktan pek hoþlanmýyorum. Dilin sýnýrlarýna takýlýp kalmak beni mutsuz ediyor. Zaman zaman çeþitli dergilerde yayýnlanan yazýlarým oldu. Yazmayý ve elbette öncelikle okumayý çok seviyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski, Ýrvýn Yalom, Güray Süngü, Füruð Ferruhzad, Didem Madak, Sadýk Hidayet, Oðuz Atay, Orhan Pamuk


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hacer AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.