..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




22 Þubat 2019
Etki Yansýma 1_2_3  
Bayram Kaya
Ama ahit yaptýðý kendi inanç grubu içindeki El, dýþtaki kolektif yapýya dönüp, kolektif yapýyý düþmanlaþtýrýp sapýklýk sayýp; bu tutum içinde iki bakýmdan kolektif sisteme þeytan diyordu.


:FIB:
Biyolojik genetiklik gibi dýþtan da sosyal bir sosyolojik genetik yapýmýz var. Müdahale edilebilir. Bu yapý genelde terk etmek istediðiniz sosyal seçenekleri kötüleyerek onu sosyal etki ile iðrenç kýlarak sistem dýþýna atarsýnýz

Dýþa atýlan etki yansýmanýn yaptýrýmý sosyal mantýkta öcüleþtirmedir. Cýs yaptýrmaktýr. Veya þeytanlaþtýrma diyoruz. Nasýl bir araba sürme iþinde, arabayý siz üretmediðiniz halde. Arabanýn enjeksiyonuna bakýp nerede ne iþe yarar olduðunu bilmediðiniz halde.

Arabayý, içten yanmalý motoru, ýsý hareketini kinetik enerjiye çevirmeyi; kinetik ve dairesel hareketi lineer düz çizgi hareketine çevirmeyi vs. siz çevirip siz bulmadýðýnýz halde.

Ki bunlar kolektif güç ve kolektif bilinçle ortaya konur. Araba sürmeyi kolektif bilinç içinde sosyal genetikle öðrenip; kolektif güçle araba sürme muktedirliðine sahip olursunuz.

Sosyo toplumsa memetikle donanýp arabayla buluþtuðunuz bir durumda; sizin araba sürüyor olmanýz sizde aracý süremeyenlere göre; geçici bir süreliðine de olsa zaaf oluþturur. Sizi araba sürmenin havasýna sokar. Böylece siz þiþkinliðe afra tafra atmanýn vehmine ve ikibire kapýlýrsanýz.

Ýþte ilahlar da günümüz siyasetçileri de böylesi bir sosyo toplumsa güçle donanýp; yetkilenip; bu büyüklenme kibrinin moduna girerler. Ýþte bu gibi öznel tavýrla ilk vehme (ilk böbürlenmeye, haþmete, büyüklenmeye, kibre vs.) kapýlanlar da; üreten grubun, üreten kolektif gücünü temsil edenlerdi. Grubu temsil etmek üzere; grubun kolektif yükü ile yüklenip (grubun gücü ile donanýp) kurul içine katýlanlardý. Yani bunlar ilahlardý.

Ýlahlar gruplarýný temsil etmekle, o grubun gücü o grubun yöneten iradesi olmakla bir taneydi. Ýlahlar her grubu temsil eden ilahlarla da birçoktular.


Kimi ilahlar kendi grubunun; üslendikleri "grup üretim gücünü"; "grubun yönetim gücüne çeviren karar verme irade gücü olan bað enerjisinden" vehme kapýldýlar. Yani kimi ilahlar kolektif ligini unutup; kolektif ligin kiþisi tamahýný kendilerine maâl ederek kerameti kendilerinde menkul bir vehim addedenlerdi.

“Hani at ölür meydan kalýr. Eþek ölür semeri kalýr” misali damýtýk halk folklorunun içinde anlatýlanda olduðu gibi Ýlah ya da ilah moduna bürünüp ilahlýk taslama tavrý içinde olan bu tip insanlar öldüklerine yerlerinde etki sel bir özelleþtirme fitnesini býrakýp giderler.


Bu kabilden ilk þeytanlaþtýrma aþaðýda da anlatacaðým gibi ittifaký süreçlerdeki yönetici olan ilahi kurul içinde çýktý. Yöneten ilahýn görev ve irade kullanýmlarý baðlamýnda ilahýn býraktýðý boþluk yerini dolduranlar kullandýklarý kolektif iradeleri ile ilahlýk tasladýlar.

Yöneten ilah içinde olan, ya da kendi aralarýnda çoðalamamakla kendi ömür yaþlarýyla ortamda çekilen ilahlarla, görevle ilahlarýn yerini dolduran kimi kiþiler, kolektif gücü yönetmekten kaynaklý kiþisel bir gücün vehmine kapýldýlar.

Vehme kapýlanlar iradeni haþmetleriyle; iradi azametleriyle, iradi büyüklenmeleri ile bir kibir içindeydiler. Ýradeni sahiplik hissini, melik olmanýn sahiplik hissine kanalize ettiler.

Kolektif güçten kendilerine kanalize etmekle duyduklarý bu azamet ve kibirle; " mülkün (kolektif sahipliðin) meliki biziz (maliki biziz). Bu güçle, kurulun bu gücü ve yetkilenmesiyle biz mülkü dilediðimize dilediðimiz gibi vermeye muktediriz" dediler.

Ýlahtý eþ görev içinde olunan bu tavýr kurulun yöneten gücünü, kendisine ve ittifakýna, sosyo toplumsal yapýsýna ilk yabancýlaþtýrma iþiydi. Sonraki yabancýlaþtýrma da vaat eden bu güçlerinde pay almanýn tamah içinde olmanýn inancýydý. Bu inanç “mülkün sahibi olan benim. Ben mülkümden dilediðime dilediðim kadar pay veririm. Ya da hiç pay vermem. Bu benim irademdir” demekle süreç bu iddiayý ortaya koyanla yapýlan ahitti. Ýnançtý. Ýmandý. Kavli karardý. Kalü belaydý. Bunlar da az aþaðýda açýklanacak.
2
El süreci kolektif olana karþý kolektif olmayandý. 6000 sene öncesinin tarým koþullarý içinde olan insanlarýn çok çok azýnýn tarýmda traktörü türü bir aracý ütopik olarak düþünmesi olasýysa da her halde traktör insanlarýn havsalanýn almayacaðý beyin yakan bir düþünme olurdu.

Bunun gibi kolektif yapý içinde kiþi sahipli düþünme akla gelse de bunun düþünülmesi ilk etapta bunun yakýn uzak olasý sonuçlarýyla anlaþýlmasý konu üzerinde önceden epey kafa yoranlarý dýþýnda pek pek olasý deðildi.

Üstelik bir de vaatler bencilliði güden ödüle dönüþmenin cazibesini veriyordu. Cazibeye kapýlanlar, kolektif olmayan sürecin ne getirip ne götüreceðini, beyin yanmasý nedenle; pek pek anlayamýyordu. Burada kimi kiþilerin ikna olmasýnda bencilliklerine dönük olan vaat ve ödül (ecir) koyan iddia ve çekiciliði önemliydi. Þanslý olup en az durumla, yöneten güçle kolayca enerji saðlar olacaktýnýz.

Bu nedenle kolektif lige karþý tasýmlarýný söyleyen kimi ilahlar ya da ilah taslaklarý gruptan ve ittifaktan bu gibi iddia sahibi kimi kiþilere inanýyordu. Bunlarýn peþine düþüp ana süreçten koptular. Monarþin bir yapý içine girdiler. Melikliði, beyliði olan ilahla (El le); o ilahýn inanýrlarý monarþin süreç içinde tasým olan süreci, kolektif güç kolektif emekler üzerinde kaza ederek öðreniyorlardý.

Monarþin süreç içinde bu sürecin Ýnanýrlarýna ne getirip ne götürdüðünü anladýklarýndaysa "tavþan çoktan karþý yamaca geçmiþti" Artýk "yamacýn eðiminden ötürü yamacýn alan etkili koþullarý altýnda olmakla düþünüyordular".

Monarþi içinde kolektif süreçler artýk hafýzalarda kalan ulaþýlmaz bir tatlý bir hayal ve kiþilere ilhamlar verecek masalsý depo hafýzaydý. Travmaydý. Diðer yandan ahde göre hafýzalarda silinmesi gereken muzýr þeytanlýktý.

Özel baðýntýlý ve bir süreliðine yalýtýmlý olan mutlak monarþinin içinde monarþi yapý öncesinin kolektif ilik ve ilahi dönem koþullarý ve yasalarý hatýrlanmamasý, anýlmamasý gereken bir ahit sözleþmesiydi.

Sosyal genetiklik sosyal bir enformasyondur. Ya da biyolojik gen yerine "mem" denen sosyal memetikler (sosyal genetikler) sosyo toplumsa enformasyondular. Nasýl moleküler bir biyolojik yapýnýz oluþamadan gen yapýnýz oluþamazsa; memler de, bir sosyo-toplumsa yapýnýz oluþmadan ortaya çýkamazlardý.

Kolektif mem olanlar hedefle somuttu. Eylem ile somuttu. Anlam ile öznel ve soyuttu. Sosyal çevrede sosyal baský ve basýnçla farkýnda olmadan etkilenilen yansýmalardý. Nedenini bilmeden kadýnlar ayrý erkekler ayrý bir sofra düzeni içinde oturuyor olmanýz mem sel bir etkiydi.

Saðlama yapacak olmanýzla somuttu. Çevrede vaki olacak bir grup saðlatým hareketine katýlýyor olmanýz somuttu. Size etki olan bu durumla o saðlamada pay alýyordunuz. Pay alma da somuttu.

Ya da grup üretim hareketi içinde olmakla, grubun geleceðini sürdüren bir biyolojik ve mem sel katýlýmýyla yaþlý, hasta, çocuk gibi kiþiler grubun ait tisi olmasýyla üreten iliþkilerde paylarýný alýyorlardý. Bunlar tüm somuttu.

Bu somutluk iki þartla, pay alma sürecinde bir meþruiyetti. Ya doðada saðlatan kolektif yardýmlaþma içinde oluþ meþruiyetiyle pay alýyordunuz. Ya kolektif oluþun üretim iliþkisi içinde olmanýzla pay alýyordunuz.

Bunun dýþýnda hastalýk, yaþlýlýk güçsüzlük gibi çocuk eðitimi gibi çalýþamaz durumda da pay alacaktýnýz. Bu durum biyolojik ve sosyolojik neslin devamýný sürdürecek olanlarýn (gen ve memlerin) yine aidiyet baðý içinde pay almasýydý.

Tüm bunlar somut durumlardý. Kendisi de, karþýsý da, nedeni de sonucu da somuttu. Kolektif güç somuttu. Yönetenler, yöneten kurul kolektif ittifakýn görevlendirmesiyle somuttu. Pekiyi somut olmayan neydi?

Kolektif gücü ve kolektif yetkiyi, kolektif sahipliði kendi gücü ve kendi iradesi sayan büyüklenmeydi. Büyüklenme eylemi somuttu ama olmayan bir gücü kendinizle var saymak soyuttu. Yöneten güç ile kibre kapýlmak soyuttu. Diktatörlük otorite hastalýðýydý.

Yöneten kült merkezleri akýþýn birikip gerisin geri dönüt (yanýt) olduðu yerdi. Ýttifaký sürecin bütün sonuçlarý kült merkezinde toplanýp kurulun (ilahlarýn) ortak kararýyla daðýtým oluyordu. Güç buydu, kolektifti.

Bu noktada yöneten yetkilenme anlayýþýnýn kolektif baðý kopmakta. Kopan bað nedenle, kopanýn yerine büyüklenme azamet ve gurur girdi. Kopanýn yerine giren öznel ve kibirli gururla kiþinin kendisi asýl kaynak gibi konuþmaya baþladý.

Ýþte bu konuþma meþru olmayan sanal, soyut söylem olmakla “iddiaydý”. Soyut ve sanal olan iddiayý da yine soyut ve sanal bir vaat söz üzerinde ahitleþme ile imaný ve yeni bir inancý ortaya koyuyordunuz.

Bu nedenle ahit imaný olan durum; sanal bir iradenin iddia ön görüsünü her þeyin baþýna almak ve sanal irade iddiasýný her þeyin içine koymaktý. Ýþte siz her þeyin baþýna alýnan ile her þeyin içine konanýn iddiacý soyut iradeye boyun eðmeye söz verip ant içip ahit yapýyordunuz.
3
Bu imaný ahitti anlatýmýn söyleyiþ mantýðýna göre siz hiçtiniz! Siz üretmiyordunuz. Siz vesile olarak, bahane olarak tarlada çalýþýyorsunuz. El de bu çalýþmanýza karþýn size rýzk veriyordu! Neden? Çünkü ahit çiler kolektif emekle üretime katýlýp, kolektiften pay alan somut ve canlý durum içinde çýkýyorlardý.

El içinde çýkýlan canlý kolektif süreçli durumu size unutturup, kolektif süreci kötü kýlacaktý. Ve El gerçek karþýsýnda emeði, kolektif gücü hiçe saymakla ancak, böylesi bir illüzyon söylemle algý yapýlabilirdi. Ýþte bu nedenle El ‘in iradesi her þeyin içinde, üstünde ve her þeyin baþýndaydý.

Pekiyi hatýrlayalým bakalým El’ in iradesi neydi? Mülkün, yöneten kolektif iradenin, kolektif sahipliðin, kolektif yönetme gücü olan irade gücünün kerametini kendisinde görmekle "dilediðine (ahit çisine) dilediði kadar vereceðini ve ahit çisi olmayana vermeyeceðini" vaat eden iradeydi.

Bu nedenlerle bu mantýk bidayetinden beri sanal söylemle gerçeðin üzerine iddialar uydurur. Yalan üzere kendilerinden yansýttýðý bir mantýk olan þeytanlaþtýrma ve aforozlara dayanýr. Bu mantýk bu gelenek sadece iddiacý söylem ile çalýyý baþtan sürürler.

Söz gelimi Lamarck bir tez ortaya atar. Bunlar "bu söz ispat edilmemiþ haydi ispat etsinler de görelim der! Bu söylem aslýnda yanlýþ deðildir. Bir iddia "söyleyen tarafýndan ispatlamakla yükümlüdür (mükelleftir)". Bu nedenle Galileo tehdit edilir. Bazen ispatta yetmez. Giardono Bruno yakýlýr.

Ama iþin ucu kendi iddia ve sanal uydurmalarýna geldi mi; "haydin eðer doðru sözlülerdenseniz; eðer gerçeklerdenseniz, bizim söylediklerimizin aksi olan kanýtý getirin" derler!!! Týpký en iyi teleskopla bile görülmeyen Çin iþi “kutsal demliðin uzayda Güneþ etrafýnda dönmediði aksini durumu söyleyememek gibidir bu söylem.

Bu mantýkla size "El ‘in olmadýðýný sen ispat et; haydi meleðin, þeytanýn olmadýðýný; ölümden sonra dirilmenin olup olmadýðýný; cehennemi ve cenneti vs. sizler ispat edin (inanmayanlar ispat etsin) derler. Ýspattan acizlerse bu kez de size “ya varsa” derler.

Ýddia sahipleri kendi iddialarýný ispatla ya da kanýtlamakla yükümlü hissetmezler. Örneðin kendi savlarý olmasý itibarýyla siz "mülkün El'e ait olduðunu ve El 'in kendi mülkünü kendi iradesiyle keyfine göre daðýtma yaptýðýný" haydi kanýtlayýn deseniz. Bu kez onlar size "böyle olmadýðýný sen bize kanýtla derler"!!! Bu kes de tarlayý ekip dikmeden her þeye gücü yeten El ’in size rýzk vermesini söyleseniz; sizi iddialarý olan savýn üzerini örtmeniz söylemiyle sizleri kâfir olmakla suçlarlar. Bunlarýn iþi bu.

Ýddia sahibi ve kanýtlamasý gerekenler kendileri olduðu halde kanýtlama iþini iddianýn aksini düþünenlerin üzerine atarlar. Bu tür tavýrlara dilimizde kibarca "senin anan güzel mi? derler ya, hadi neyse...

Bunu okumuþ olanlarýn bildiði Bertrand Rusell'in "kutsal demlik" hikâyesi ile belirtelim. "Dünya ile Mars arasýnda, Dünya ve Mars'la birlikte Güneþ etrafýnda dönen, görünmez "bir Çin demliði" olduðunu söylesem. Ve bu demliðin en güçlü teleskopla dahi görülmeyeceðini iddia etseydim; bunu kimse çürütemezdi" der Rusell.

Bertrand Rusell böyle bir iddiayý ispatlamasý gerekenler bunu söyleyenler demek istemektedir. Ýspatlamasý gerekenler bu iddiayý ortaya atanlar olduðu halde; kutsal kitaplarýn hiçbir kanýt öne sürmeden, söylemlerinin gerçek kabul edilmesindeki ironiyi belirtmek istemektedir. Ve Rusell: bu demlik hipotezinin kutsal kitaplara girmesi halinde bunun "kutsal demlik" olacaðýný, söyler.

Ýþte kurul içinde "mülk sahipliðini ihdasla ortaya çýkan kimi ilahlar ya da ilahlýk taslayan kiþiler" kendi iddialarýnýn ispatýný, kolektif yapýnýn üzerine yýkarlar. Ve "eðer doðru sözlü iseniz, doðrusunu (delilinizi) siz ortaya getirin" diyen kýsýr döngülü inancýn referansýyla savlarýný ortaya koyarlar.

Kolektif sürece saldýrýrlar. Kendi þeytanlýðýný kolektif süreç yanlýlarýna söylerler. Kolektif olan ilahlarý ve kolektif düzeni kötüleyip, iðrenç kýlýp, kolektif yasa ve kolektif geleneði monarþi içindeki sosyo toplumun dýþýna atmaya çalýþýrlar. Hiç ispatý olmamasýna raðmen "ya varsa" diye güya sizi þüpheye, korkuya düþürürler.

Yani özelleþtirme adý altýnda özel mülkü savlayan El tipi mana anlayýþý kendi içinde kolektif sistemi kötülemekle kendisini þeytanlaþtýrýyordu. Asýl uyumsuz, asýl kibir ve azameti El yapmakla ittifaka isyan edip, þeytan olan El tipi insanlardý.

Ama ahit yaptýðý kendi inanç grubu içindeki El, dýþtaki kolektif yapýya dönüp, kolektif yapýyý düþmanlaþtýrýp sapýklýk sayýp; iki bakýmdan kolektif sisteme þeytan diyordu.

Bu nedenlerin ilki kolektif sistemin süre gelen inþa olmasýydý. Kolektif sürecin asýl olan, yol yöntem olmasýný ahit tilere unutturup, kolektif ligi kötüleyip onu sapýklýk ve yok sayýp; kendi söylemini ilk olan irade sayýp iddiayý baþa alýp kolektif üretimi bu iddiaya göre paylaþtýrmaktý.

Ahitçilerin ayrýldýklarý aslý olan gruba "þeytan demelerinin" ikinci nedeni de Ahitti olan grubu, kutuplaþtýran polar baðla birbirine baðlamaktý. Bunu yapmak için kolektif sürece ve ilahlara karþý kendi grubunu karþýt kýlýp ayrýþtýrdý. Kutuplaþtýrdý. Zýndýk, kâfir, melun, þeytan, iblis gibi bir kin ve nefret dili söyleþili anlayýþ etrafýnda, taraflarý bu nefret dili söylemli polarma içinde tutmasý ile kolektif etkilere þeytanlýk diyordu.

Geleceðin dilini ve geleceðin anlatým hikâyesini ahit çiler oluþturacaktý. Biz çok uzun bir süre günümüze kadar olan geçmiþi anlatýlan dýþýnda hiç bilmiyorduk. Köleci inþa baskýnlýðý ahittiler olunca biz de geçmiþi zorunlu olarak ahitlilerin anlatým mantýðýyla anlayacaktýk.

Geçmiþi ve þeytanlýk söylemini biz ahitçilerin aðzýnda duyuyorduk. Ahitçilerin söylediði þekilde anlayýp öðreniyorduk. Bu nedenle þeytanlýk söylemi ahitçilerin söylemiydi. Kolektife karþý olan kendi tutumlarýndan kendi üzerindekini yük ve stresi yansýtýyorlardý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.